PASIFFLORA
Kamp III
Behiç Efe’yle beraber 24 Şubat sabahı erkenden yola çıktık.
Kahvaltımızı Sami Abi’nin önermiş olduğu şirin bir belde olan Gölyazı’da yapacaktık. Bursa’da ( İzmir yönüne ) otobandan ayrılıp E-5’ e bağlandıktan kısa bir süre sonra soldaki minik tabelayı kaçırınca ilerden geri dönmek zorunda kaldık. Önce dönmekle dönmememek arası kısa bir kararsızlık yaşadıysak da sonra iyiki gelmişiz diye düşündük.
İstanbu İzmir yönünde Uluabat gölünü gördükten yaklasik 5 km. sonra Gölyazi (Apollania) tabelasindan sola dönerek, 5 km. kadar içeri girerek Gölyazı’ya ulaşabilirsiniz.
Göl ve çevresindeki bölge tümüyle sit alanı.
Zeytin ağaçlarının arasından ilerlerken ne muhteşem bir beldeyle karşılaşacağımızın farkında değildik aslında;
Kahvaltımızı Sami Abi’nin önermiş olduğu şirin bir belde olan Gölyazı’da yapacaktık. Bursa’da ( İzmir yönüne ) otobandan ayrılıp E-5’ e bağlandıktan kısa bir süre sonra soldaki minik tabelayı kaçırınca ilerden geri dönmek zorunda kaldık. Önce dönmekle dönmememek arası kısa bir kararsızlık yaşadıysak da sonra iyiki gelmişiz diye düşündük.
İstanbu İzmir yönünde Uluabat gölünü gördükten yaklasik 5 km. sonra Gölyazi (Apollania) tabelasindan sola dönerek, 5 km. kadar içeri girerek Gölyazı’ya ulaşabilirsiniz.
Göl ve çevresindeki bölge tümüyle sit alanı.
Zeytin ağaçlarının arasından ilerlerken ne muhteşem bir beldeyle karşılaşacağımızın farkında değildik aslında;