Yusuf..
Zirve
Ynt: Yol - da
sizlere geçmiş olsun ne diyeyim bir daha benzer bir durumla karşılaşmamanız dileğiyle.
sizlere geçmiş olsun ne diyeyim bir daha benzer bir durumla karşılaşmamanız dileğiyle.
Çok haklısın perihan hanım aslında yeğenim atamızın trenini yürütmek için ıspanak ile birlikte fındık bile yiyor.peşehodka' Alıntı:Kemal hocam ıspanak yiyen nasıl da belli oluyor![]()
mayıstosböce' Alıntı:Bu filmi seyrdenler bilir insanı taa derinlerden yakalayan,yerinizde duramayacağınız bir film,bu film tek başına insanı gezgin kılabilir,İnanın bu filmi kendi içsel yolculuğuma çıktığımda seyretmiş olsaydım herşey çok farklı olurdu.Akşama tekrar seyredeyim.
''in to the wild, senaryosunu Jon Krakauer (Roman yazarı) ve Sean Penn’in yazdığı ve hikayenin aslına sadık kalınarak sinemaya uyarlanan ve 1968-1992 arasında yaşamış Amerikalı gezgin Christopher McCandless‘ın üniversiteden mezun olduktan sonra tüm birikimi olan parayı hayır kurumlarına bağışlayarak Amerika’yı dolaşma öyküsünü anlatan bir film. Chris, ailesiyle sürekli sorunlar yaşayan daha doğrusu anne ve babasının hatta çevresindeki insanların yaşam tarzlarından hoşlanmayan bir gençtir. Ona göre insanlar iş, kariyer, meslek, başarı ve para peşinde koşarken hayatın asıl güzelliklerini ıskalamakta ve bu sebepten mutlu olamamaktadır.
Chris, aradığı “gerçek mutluluğa” ulaşabilmek için tüm parasını hayır kurumlarına bırakıp ailesine ve herhangi bir yakınına haber vermeden otostop yaparak Amerika’yı baştan başa dolaşmaya başlar ve yol boyunca hayatının gidişatına yön veren birçok insanla tanışır. Adını ve kimliğini gizleyen Chris daha sonra kendisine Alexander Süperberduş ismini verecektir. Kano ile Meksika’ya kaçak giriş yapmak dahil bir sürü macera yaşayan Chris, en son macerası olan Alaska’da o çok arzuladığı vahşi hayatı yaşarken 24 yaşında açlıktan hayatını kaybetmiştir.''
[attachment=1][attachment=2]