melihcc
Ana Kamp
Marmara Adası
Adanın kuzeyinde tek bir liman vardır Saraylar. ( N 40.39.21 – E 27.39.50) Mermer ihraç limanı olarak da kullanılan bir yerdir. Kosterler için yapılmış bir mendireği ve bunun içinde ayrıca bir balıkçı mendireği mevcuttur. İç mendirek düzenli ve oldukça temizdir. Kıçtan koltuk bağlanılabilir, derinlik 2 metreden daha az değil. Daha derin su kesimli tekneler için mendireğin doğusunda yüksekçe bir rıhtım vardır; buraya aborda olmak veya baştan ya da kıçtan kara olmak mümkündür. Sahilde su alabilecek musluklar mevcut ancak elektrik alma imkanı yok. Adanın mermerlerini yontarak eğitim çalışması yapan heykeltraşların güzel çalışmaları var, bunlar mendireğin etrafını süsleyecek şekilde yerleştirilmiş. Köye adını veren pek süslü ve güzel adeta küçük saray gibi eski Rum evleri vardı. Yıllar önce ilk defa oraya gittiğimde “neden bunları tamir edip oturmuyorlar da yanlarına eğri büğrü kulübeler yapıyorlar ve o güzelim evlerin orasını burasını söküp bu çirkin barakalara takıyorlar diye” pek hayret etmiştim. Hatta epeyce de sohbet edip yapmayın etmeyin dediğimi de hatırlıyorum. Aldığım cevap çok ilginçti “olmaz onlar gavur evidir betimiz bereketimiz kaçar” demişlerdi. Sonunda kırıp dökecek eski güzel ev falan bırakmamışlar hepsi bitmiş. Sadece bir tanesini belediye restore ettirip nasılsa muhafaza edebilmiş. Köyün içinden birçok şeyi sağlamak mümkün yakıt istasyonu da var. Etraftaki tepeler mermer ocakları ile dolu, pek çok işçi gelmiş ve nüfus artmış, her yöreden her türlü insan görmek mümkün; devasa kaya kamyonları toz toprak içinde gidip geliyorlar. Koster yüklemelerinin sesleri sabaha kadar hiç susmaz. Bu yüzden Mendirek içinde konaklamanızı tavsiye etmem.
Tabii liman girişinin batısında mendireğin dışında çok güzel bir koy vardır, tüm kuzey rüzgarlarına kapalı ve sahili kumsal şirin bir koydur. Albruz derler. Bu koyun da doğusunda aralarını bir yarım adanın ayırdığı diğer bir koy daha vardır, ona da büyük plaj deniyor; orası da tüm güney ve batı yönlü rüzgarlara kapalı. İki koyun arasında çok güzel ince kumlu bir bölge vardı. Şimdi burasını da çirkin yapılar işgal etmiş. Geçen yıl boşaltılmışlardı yıkılıp orası temizlenecekmiş.. Dileriz olur ve güzel bir tabiat köşesi kurtulur. Mendireğe girmek istemiyorsanız küçük koyda demirleyip alargada rahatça kalabilirsiniz. Maalesef, oraya bir de restoran yerleşmiş ve gece yarılarına kadar yüksek sesle müzik yayını yaparak gürültü kirliliği yaratıyor.
Saraylar’a gitmek istemezseniz iki seçeneğiniz var, ya doğuya yönelip fener adasını dönüp adanın güneyindeki Asmalı barınağına girebilirsiniz veya batıya yönelip Çınarlıyı iskele bordanızda bırakıp Marmara kasabası mendireğine gidebilirsiniz.
Asmalı (N 40.36.91-E 27.42.43) şirin bir köydür; küçük bir mendireği var, burası aynı zamanda köyün gezinti alanı, akşam piyasasında tüm köy halkı orada yürüyüş yapıyor. Elektrik ve su temin etmek mümkün, köy için palamar ücreti almaya başlamışlar. Yakıt temin edemezsiniz, ihtiyaç giderme imkanları kısıtlı, sessiz ve huzurlu bir dinlenme noktası. Mendirek girişi güney batıya açıktır yat bağlama yeri güney duvarıdır. Barınak batısında çakıllı bir plajı vardır.
Asmalıdan iki koy sonra Topağaç köyü ve mendireği var. Daha yeni bir yerleşim olmasına rağmen hızla büyümüş ve Asmalıdan daha büyük bir yer. Mendirek girişi güneye açıktır, liman içinde 1 m ye varan sığlıklara dikkat etmek gerekir. Liman batısında ağaçlık ve kumsal bir plaj vardır.
Marmara kasabası ( N 40.35.00- E 27.33.32) adanın ve civar adaların ilçe merkezidir. Feribot ve deniz otobüsü seferleri yapılıyor, yakıt ve her türlü ihtiyacı sağlamak mümkün. Ağaçlar altında çay bahçeleri lokantalar mevcut. Kasabanın batısında kumsal bir plaj ve orta kalitede birkaç otel de var. Mendirek küçük ve yetersiz, balıkçı motorları, gezi tekneleri ile tamamen dolu. Fakat yatlara kolaylık gösteriyorlar ve yol kenarındaki rıhtıma kıçtan bağlanmanız için yer açmaya çalışıyorlar. Demir attığınızda başkasınınki ile karışması her an mümkün. Dernek tarafından işletilen palamar yerinde elektrik ve su alma imkanı var, cüzi bir ücret alıyorlar. Fakat yer bulmak her zaman mümkün olamayabiliyor, bu durumda mendirek duvarında yer bulabilirseniz aborda olmaktan başka çare kalmıyor. Yakıt istasyonunun denize rıhtımı ve servisi var; rıhtımda derinlik 3 m kadar buraya aborda olarak yakıt ikmali yapılabiliyor. Güneyden rüzgar alınmadığı durumlarda mendirekte yer bulamazsanız feribot iskelesinin doğusunda kalan rıhtımda biraz uzak ve açık bağlanmak suretiyle veya abordada kalmak suretiyle geçici olarak barınmanız mümkün.
Avşa adası
Diğer adı Türkeli adası (N 40.30.36-E 27.29.42) olan ada sahilleri kumsal olduğu için pek tutulan bir tatil yöresi olmuş. Avşa beldesi adanın batısında yer alır ve önünde mendireği yoktur. Feribot ve deniz otobüsü seferleri var. Sahil bir çok otel, motel, restoran, pansiyon ile dolu ve sahil halka açık kumsal plaj. Kalabalık şezlong ve şemsiye kiralayarak burada denize girip güneşlenmektedir. Hareketli, canlı bir eğlence beldesi. Yat ile yanaşacak tek yer feribot iskelesi ve arkasındaki küçücük alan ama oraya girebilmek bile mümkün değil.
Avşa beldesinin kuzeyinde büyük bir mendirek inşaatı yeni bitmiş. Herhangi bir hizmet yok, elektrik almak mümkün değil, su liman rıhtımındaki beton kapakların altında gizlenmiş durumdaki vanalardan sağlanabilir. Avşa’ya muntazam bir ulaşım aracı yok, Koca liman bomboş duruyor.
Yiğitler Köyü
Avşa'da bir süre kalmaya niyetli iseniz yatınızı adanın doğusundaki Yiğitler köyü mendireğine bağlayabilir ve oradan minibüsle kısa sürede Avşa’ya erişebilirsiniz. Yiğitler mendireği genişletiliyor, yeni rıhtımlar yapmışlar fakat içi sığ. Derinleştirilmesi gerekli. Mendirek girişinin güney duvarına veya girişin tam karşısındaki yeni rıhtıma bağlanmak mümkün. Yiğitler köyünün mendirek dışında güney tarafında çok güzel bir kumsalı var, sakin ve temiz bir plaj.
Paşalimanı Adası
Marmara adasının güneyinde Avşa adasının doğusunda kalan bu adanın batı tarafı doğal Paşalimanıdır. (N 40.28.99- E 27.36.30) Osmanlı donanmasının Marmara'da son toplanma ve konaklama noktası olarak kullanılmış, bu doğal limanda iki yerleşim var. Kuzeyde kalanı Paşalimanı köyünün iskelesi ve feribot yanaşabilecek rampası mevcut. Limanın orta kısmında sığlıklar var ve üç adet yüzer şamandıra ile işaretlenmiş. Su kesimi 1,5 m üzerindeki teknelerin uzak geçmesi gerekiyor. Köy çok küçük ve önemli bir özelliği yok. Limanın güneyindeki yerleşim ise sanki köyün ayrı bir mahallesi görünümünde. Limanın denizi temiz ve berrak, dip yosunlu olmasına karşın demir tutabilecek özellikte. Ancak, demir toplarken çapa ve zinciri yapışkan yosunlardan temizlemek bir hayli uğraştırabilir. Liman kısmen güney yönlü rüzgarlardan etkilenebilir. Adanın doğu tarafında da bir köy var. Kapıdağ yarımadasına bakan bu köyün önündeki koyda da demirlenebilir fakat kuzey ve doğu yönlü rüzgarlara oldukça açık.
Paşalimanı
Ekinlik Adası
Avşa adasının batısındaki bu küçük ada batı ve kuzey batı yönlü rüzgarlara karşı Avşa kasabasına doğal bir mendirek görevi görür. Son yıllarda şimdiki başbakanın ilgisi sebebiyle ismi anılmaya başlayan bu adada hızlı bir arsa spekülasyonu ve yapılaşma yaşanıyor. Küçük bir iskelesi var. İskele civarı sığlıklar ile dolu, yaklaşımda dikkat etmek gerekir. Biz bu yıl sahilde sadece başı türbanlı ve Ağustos sıcağında uzun mantolu hanımlar görebildik. Bence cazip ve görülecek bir yanı yok. Sahil özel mülkiyet ile karış karış kapatılmış ve bu süreç devam edeceğe benziyor. Kuzey ve kuzeybatı rüzgarlarına kapalı olmakla beraber, demirlemek için uygun ve cazip bir yer değil.
Marmara adaları civarındayken kuzey yönlü sert havalar yoksa yakında bulunan Kapıdağ yarımadasını ve Erdek limanını ziyaret etmek hoş olabilir.
Kapıdağ yarımadası dar bir kıstak ile karaya bağlı olduğundan denizden yaklaşımda büyük bir ada gibi görünür. Kıstağın doğusunda Bandırma ve batısında Erdek yer alır.
Adanın kuzeyinde tek bir liman vardır Saraylar. ( N 40.39.21 – E 27.39.50) Mermer ihraç limanı olarak da kullanılan bir yerdir. Kosterler için yapılmış bir mendireği ve bunun içinde ayrıca bir balıkçı mendireği mevcuttur. İç mendirek düzenli ve oldukça temizdir. Kıçtan koltuk bağlanılabilir, derinlik 2 metreden daha az değil. Daha derin su kesimli tekneler için mendireğin doğusunda yüksekçe bir rıhtım vardır; buraya aborda olmak veya baştan ya da kıçtan kara olmak mümkündür. Sahilde su alabilecek musluklar mevcut ancak elektrik alma imkanı yok. Adanın mermerlerini yontarak eğitim çalışması yapan heykeltraşların güzel çalışmaları var, bunlar mendireğin etrafını süsleyecek şekilde yerleştirilmiş. Köye adını veren pek süslü ve güzel adeta küçük saray gibi eski Rum evleri vardı. Yıllar önce ilk defa oraya gittiğimde “neden bunları tamir edip oturmuyorlar da yanlarına eğri büğrü kulübeler yapıyorlar ve o güzelim evlerin orasını burasını söküp bu çirkin barakalara takıyorlar diye” pek hayret etmiştim. Hatta epeyce de sohbet edip yapmayın etmeyin dediğimi de hatırlıyorum. Aldığım cevap çok ilginçti “olmaz onlar gavur evidir betimiz bereketimiz kaçar” demişlerdi. Sonunda kırıp dökecek eski güzel ev falan bırakmamışlar hepsi bitmiş. Sadece bir tanesini belediye restore ettirip nasılsa muhafaza edebilmiş. Köyün içinden birçok şeyi sağlamak mümkün yakıt istasyonu da var. Etraftaki tepeler mermer ocakları ile dolu, pek çok işçi gelmiş ve nüfus artmış, her yöreden her türlü insan görmek mümkün; devasa kaya kamyonları toz toprak içinde gidip geliyorlar. Koster yüklemelerinin sesleri sabaha kadar hiç susmaz. Bu yüzden Mendirek içinde konaklamanızı tavsiye etmem.
Tabii liman girişinin batısında mendireğin dışında çok güzel bir koy vardır, tüm kuzey rüzgarlarına kapalı ve sahili kumsal şirin bir koydur. Albruz derler. Bu koyun da doğusunda aralarını bir yarım adanın ayırdığı diğer bir koy daha vardır, ona da büyük plaj deniyor; orası da tüm güney ve batı yönlü rüzgarlara kapalı. İki koyun arasında çok güzel ince kumlu bir bölge vardı. Şimdi burasını da çirkin yapılar işgal etmiş. Geçen yıl boşaltılmışlardı yıkılıp orası temizlenecekmiş.. Dileriz olur ve güzel bir tabiat köşesi kurtulur. Mendireğe girmek istemiyorsanız küçük koyda demirleyip alargada rahatça kalabilirsiniz. Maalesef, oraya bir de restoran yerleşmiş ve gece yarılarına kadar yüksek sesle müzik yayını yaparak gürültü kirliliği yaratıyor.
Saraylar’a gitmek istemezseniz iki seçeneğiniz var, ya doğuya yönelip fener adasını dönüp adanın güneyindeki Asmalı barınağına girebilirsiniz veya batıya yönelip Çınarlıyı iskele bordanızda bırakıp Marmara kasabası mendireğine gidebilirsiniz.
Asmalı (N 40.36.91-E 27.42.43) şirin bir köydür; küçük bir mendireği var, burası aynı zamanda köyün gezinti alanı, akşam piyasasında tüm köy halkı orada yürüyüş yapıyor. Elektrik ve su temin etmek mümkün, köy için palamar ücreti almaya başlamışlar. Yakıt temin edemezsiniz, ihtiyaç giderme imkanları kısıtlı, sessiz ve huzurlu bir dinlenme noktası. Mendirek girişi güney batıya açıktır yat bağlama yeri güney duvarıdır. Barınak batısında çakıllı bir plajı vardır.
Asmalıdan iki koy sonra Topağaç köyü ve mendireği var. Daha yeni bir yerleşim olmasına rağmen hızla büyümüş ve Asmalıdan daha büyük bir yer. Mendirek girişi güneye açıktır, liman içinde 1 m ye varan sığlıklara dikkat etmek gerekir. Liman batısında ağaçlık ve kumsal bir plaj vardır.
Marmara kasabası ( N 40.35.00- E 27.33.32) adanın ve civar adaların ilçe merkezidir. Feribot ve deniz otobüsü seferleri yapılıyor, yakıt ve her türlü ihtiyacı sağlamak mümkün. Ağaçlar altında çay bahçeleri lokantalar mevcut. Kasabanın batısında kumsal bir plaj ve orta kalitede birkaç otel de var. Mendirek küçük ve yetersiz, balıkçı motorları, gezi tekneleri ile tamamen dolu. Fakat yatlara kolaylık gösteriyorlar ve yol kenarındaki rıhtıma kıçtan bağlanmanız için yer açmaya çalışıyorlar. Demir attığınızda başkasınınki ile karışması her an mümkün. Dernek tarafından işletilen palamar yerinde elektrik ve su alma imkanı var, cüzi bir ücret alıyorlar. Fakat yer bulmak her zaman mümkün olamayabiliyor, bu durumda mendirek duvarında yer bulabilirseniz aborda olmaktan başka çare kalmıyor. Yakıt istasyonunun denize rıhtımı ve servisi var; rıhtımda derinlik 3 m kadar buraya aborda olarak yakıt ikmali yapılabiliyor. Güneyden rüzgar alınmadığı durumlarda mendirekte yer bulamazsanız feribot iskelesinin doğusunda kalan rıhtımda biraz uzak ve açık bağlanmak suretiyle veya abordada kalmak suretiyle geçici olarak barınmanız mümkün.
Avşa adası
Diğer adı Türkeli adası (N 40.30.36-E 27.29.42) olan ada sahilleri kumsal olduğu için pek tutulan bir tatil yöresi olmuş. Avşa beldesi adanın batısında yer alır ve önünde mendireği yoktur. Feribot ve deniz otobüsü seferleri var. Sahil bir çok otel, motel, restoran, pansiyon ile dolu ve sahil halka açık kumsal plaj. Kalabalık şezlong ve şemsiye kiralayarak burada denize girip güneşlenmektedir. Hareketli, canlı bir eğlence beldesi. Yat ile yanaşacak tek yer feribot iskelesi ve arkasındaki küçücük alan ama oraya girebilmek bile mümkün değil.
Avşa beldesinin kuzeyinde büyük bir mendirek inşaatı yeni bitmiş. Herhangi bir hizmet yok, elektrik almak mümkün değil, su liman rıhtımındaki beton kapakların altında gizlenmiş durumdaki vanalardan sağlanabilir. Avşa’ya muntazam bir ulaşım aracı yok, Koca liman bomboş duruyor.
Yiğitler Köyü
Avşa'da bir süre kalmaya niyetli iseniz yatınızı adanın doğusundaki Yiğitler köyü mendireğine bağlayabilir ve oradan minibüsle kısa sürede Avşa’ya erişebilirsiniz. Yiğitler mendireği genişletiliyor, yeni rıhtımlar yapmışlar fakat içi sığ. Derinleştirilmesi gerekli. Mendirek girişinin güney duvarına veya girişin tam karşısındaki yeni rıhtıma bağlanmak mümkün. Yiğitler köyünün mendirek dışında güney tarafında çok güzel bir kumsalı var, sakin ve temiz bir plaj.
Paşalimanı Adası
Marmara adasının güneyinde Avşa adasının doğusunda kalan bu adanın batı tarafı doğal Paşalimanıdır. (N 40.28.99- E 27.36.30) Osmanlı donanmasının Marmara'da son toplanma ve konaklama noktası olarak kullanılmış, bu doğal limanda iki yerleşim var. Kuzeyde kalanı Paşalimanı köyünün iskelesi ve feribot yanaşabilecek rampası mevcut. Limanın orta kısmında sığlıklar var ve üç adet yüzer şamandıra ile işaretlenmiş. Su kesimi 1,5 m üzerindeki teknelerin uzak geçmesi gerekiyor. Köy çok küçük ve önemli bir özelliği yok. Limanın güneyindeki yerleşim ise sanki köyün ayrı bir mahallesi görünümünde. Limanın denizi temiz ve berrak, dip yosunlu olmasına karşın demir tutabilecek özellikte. Ancak, demir toplarken çapa ve zinciri yapışkan yosunlardan temizlemek bir hayli uğraştırabilir. Liman kısmen güney yönlü rüzgarlardan etkilenebilir. Adanın doğu tarafında da bir köy var. Kapıdağ yarımadasına bakan bu köyün önündeki koyda da demirlenebilir fakat kuzey ve doğu yönlü rüzgarlara oldukça açık.
Paşalimanı
Ekinlik Adası
Avşa adasının batısındaki bu küçük ada batı ve kuzey batı yönlü rüzgarlara karşı Avşa kasabasına doğal bir mendirek görevi görür. Son yıllarda şimdiki başbakanın ilgisi sebebiyle ismi anılmaya başlayan bu adada hızlı bir arsa spekülasyonu ve yapılaşma yaşanıyor. Küçük bir iskelesi var. İskele civarı sığlıklar ile dolu, yaklaşımda dikkat etmek gerekir. Biz bu yıl sahilde sadece başı türbanlı ve Ağustos sıcağında uzun mantolu hanımlar görebildik. Bence cazip ve görülecek bir yanı yok. Sahil özel mülkiyet ile karış karış kapatılmış ve bu süreç devam edeceğe benziyor. Kuzey ve kuzeybatı rüzgarlarına kapalı olmakla beraber, demirlemek için uygun ve cazip bir yer değil.
Marmara adaları civarındayken kuzey yönlü sert havalar yoksa yakında bulunan Kapıdağ yarımadasını ve Erdek limanını ziyaret etmek hoş olabilir.
Kapıdağ yarımadası dar bir kıstak ile karaya bağlı olduğundan denizden yaklaşımda büyük bir ada gibi görünür. Kıstağın doğusunda Bandırma ve batısında Erdek yer alır.