ecemete
Sea Wolf
Ynt: Ultralight Backpacking
Merhaba,
Dediğiniz doğru. Sırt çantası ağırlıkları, ana ağırlık denen ve su ile yiyeceği kapsamayan ağırlık ile tanımlanıyor.
Ultralight backpacking konusunda açık ara ABD önde. Neredeyse dünyadaki tüm ultralight malzemeler ABD firmalarının üretimi. Avrupa firmaları bu konuda çok çok geri. Sanırım bunun iki nedeni var. Birincisi dünyanın en uzun yürüyüş yolları ABD'de. 10.000 km. aşan yollar var. Dolayısıyla ağırlık onlar için çok daha önemli bir hale gelmiş. İkinci neden ise bu akımın ABD'de ve üstelikte çok yakın bir tarihte doğmuş olması. Mutlaka ilerideki yıllarda Avrupa da da gelişecektir.
Sırt çantası konusuna gelince. İskelet sistemi gerekli bir şey değil. ABD'de özel tasarım sırt çantaları var. Sırt kısmı, matı katlayarak oturtabileceğiniz bir tasarımda. Mat hem iskelet sistemi görevini görüyor, hem sırt sistemi görevini görüyor. Hem de sırt çantasından sarkmıyor.
1800 gramlık bir sırt çantası ise çok ağır. Bu ağırlıkta bir çanta ile değil ultralight akımından, lightweight akımından bile bahsetmek mümkün olmaz. Çok daha hafif çantalar var. Golite Jam 70, Granite Gear 60 gibi. ( http://dogayakacis.com/2013/12/25/ultralight-sirt-cantalari ) Hepsi 1 kg altında.. Bu akımın kurucusu kabul edilen Ray Jardin'in, 4286 km.lik Pasific Crest yolunu yürürken taşıdığı sırt çantasının ağırlığının 4.1 kg. olduğunu düşündüğünüzde, 1.8 kg çanta için çok büyük.
Zaten akımın temel felsesi 4 büyük denen, Sırt çantası, Barınak, Uyku tulumu ve Mat sistemini hafifletmek üzerine. Bu dörtlüyü hafifletmeden hafiflemek mümkün değil.. Bir diğer önemli felsefesi ise sizin dediğiniz gibi, birden fazla fonksiyonlu malzemeler kullanmak. ''Six Moon Gatewood Cape'' panço tarp gibi. 312 gram. Hem barınak, hem yağmurluk sorununu çözüyor.
Ultralight ya da minimalist akımların hava şartlarına bağlı olduğu, aksi takdirde hayati tehlike olabileceği fikriniz ise doğru değil. Çünkü akımın mantığı, ihtiyaç duyulan malzemeyi almamak değil, en hafififni almak üzerine. Yani ihtiyaç duyacağınız her şey gene yanınızda.. Eğer, 8.000 lik dağlar, ya da kutuplar gibi çok ekstrem şartlara gitmiyorsanız, her havada ultralight malzemeyle gidebilirsiniz. Belki yükünüz sadece 500-1000 gram artar.
Saygılarımla..
Merhaba,
Dediğiniz doğru. Sırt çantası ağırlıkları, ana ağırlık denen ve su ile yiyeceği kapsamayan ağırlık ile tanımlanıyor.
Ultralight backpacking konusunda açık ara ABD önde. Neredeyse dünyadaki tüm ultralight malzemeler ABD firmalarının üretimi. Avrupa firmaları bu konuda çok çok geri. Sanırım bunun iki nedeni var. Birincisi dünyanın en uzun yürüyüş yolları ABD'de. 10.000 km. aşan yollar var. Dolayısıyla ağırlık onlar için çok daha önemli bir hale gelmiş. İkinci neden ise bu akımın ABD'de ve üstelikte çok yakın bir tarihte doğmuş olması. Mutlaka ilerideki yıllarda Avrupa da da gelişecektir.
Sırt çantası konusuna gelince. İskelet sistemi gerekli bir şey değil. ABD'de özel tasarım sırt çantaları var. Sırt kısmı, matı katlayarak oturtabileceğiniz bir tasarımda. Mat hem iskelet sistemi görevini görüyor, hem sırt sistemi görevini görüyor. Hem de sırt çantasından sarkmıyor.
1800 gramlık bir sırt çantası ise çok ağır. Bu ağırlıkta bir çanta ile değil ultralight akımından, lightweight akımından bile bahsetmek mümkün olmaz. Çok daha hafif çantalar var. Golite Jam 70, Granite Gear 60 gibi. ( http://dogayakacis.com/2013/12/25/ultralight-sirt-cantalari ) Hepsi 1 kg altında.. Bu akımın kurucusu kabul edilen Ray Jardin'in, 4286 km.lik Pasific Crest yolunu yürürken taşıdığı sırt çantasının ağırlığının 4.1 kg. olduğunu düşündüğünüzde, 1.8 kg çanta için çok büyük.
Zaten akımın temel felsesi 4 büyük denen, Sırt çantası, Barınak, Uyku tulumu ve Mat sistemini hafifletmek üzerine. Bu dörtlüyü hafifletmeden hafiflemek mümkün değil.. Bir diğer önemli felsefesi ise sizin dediğiniz gibi, birden fazla fonksiyonlu malzemeler kullanmak. ''Six Moon Gatewood Cape'' panço tarp gibi. 312 gram. Hem barınak, hem yağmurluk sorununu çözüyor.
Ultralight ya da minimalist akımların hava şartlarına bağlı olduğu, aksi takdirde hayati tehlike olabileceği fikriniz ise doğru değil. Çünkü akımın mantığı, ihtiyaç duyulan malzemeyi almamak değil, en hafififni almak üzerine. Yani ihtiyaç duyacağınız her şey gene yanınızda.. Eğer, 8.000 lik dağlar, ya da kutuplar gibi çok ekstrem şartlara gitmiyorsanız, her havada ultralight malzemeyle gidebilirsiniz. Belki yükünüz sadece 500-1000 gram artar.
Saygılarımla..