Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan moremiles Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 27
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 24,544
Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Dalgacı' Alıntı:
Hangi konuda olursa olsun bence en önemlisi eğitim ve bilinç,maalesef ülkemizde görünende bilinç olayının zayıf olması.
Yaptığımız hangi iş olursa olsun bilinçsiz ve tedbirsiz daha doğrusu ölümüne yapıyoruz.Motosiklet kullanırken gören herkesin ilk söylediği yaşlandığın zaman görürsün sen,romatizma,zatürre olursun.(yaklaşık 20 yıldır motosiklet kullanıyorum).
Bilinçlendiğimiz zaman her şey düzelecektir bence.

Doğru söze ne hacet.İnsanlara ceza vererek birşeyler yaptırmak bence mümkün değil.İşin özü tamamen terbiye ve eğitimden geçiyor.Tabii bu da hemen olacak bir şey değil.Zaman gerekli.Bir gün gelecek muhakkak her şey rayına oturacak ama ben görebilirmiyim bilemiyorum..
 

Etiketler
Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Trafiğimizin hali tek kelimeyle REZALET.
Sebep bir çok faktöre bağlı: Trafik kültürünün oluşmaması, cehalet, yetersiz ve uygulanmayan cezalar. Görevini yapmayan görevliler. Kurallara uymayan kişiler. Araç ve yol kusurları, kültürel ve sosyal etkenler. "Birşey olmaz zihniyeti" , "İyi sürücüyüm fikri"
Her yıl 10.000 insanımızı yitiririz kazalarla. Resmi rakam 4500-5000 olsa da bu yanlıştır, çünkü bu sayı olay yerinden ceset torbasıyla ayrılanların sayısıdır. Trafik kazası neticesinde hastanedeki ölümleri doğal ölüm olarak saymaktalar.
Avrupada ise kazadan 1 ay sonraki sürede ölümler trafik kazası olarak kabul edilir.
Çözüm: tek noktadan olması mümkün değil. her koldan mücadele. Yani; İyi eğitim, nitelikli sürücü kursları, işini bilen ve yapan yetkili ve görevliler, kesinlikle uygulanan caydırıcı cezalar, kural ihlalinde ısrar edenlerin men edilmesi, belirli dönemlerde ehliyet vize sınavları ve mutlaka hız limitlerine uydurulması. Hız çok önemlidir, ölümcül kazalar için hız en önemli etlkendir. Bence 500 m de bir otom. radar ve eds konulmalı ayrıca bunlar ikaz edilmemelidir. Sistem kısa sürede maliyetini çıkartacak ve ölüm oranları büyük oranda düşecektir. Bu arada ölümlü kazlarında büyük oranının (%41) düz, virajsız, sürate uygun yollarda gerçekleştiğini de belirteyim.
Özetle: Kısa vadeli çözüm; Hız limitlerine uydurulması, ölüme sebebiyetin cinayet kabul edilmesi.
Uzun vade çözüm; yukarıda belirttiğim gibi tüm faktörlerin topyekün değerlendirilerek olumlu hale getirilmesi.
Ancak genel olarak her sorunun çözümü için gerekli olan daha önemli şeylere gerek vardır; irade, akıl, bilgi ve liyakat. İşte asıl mesele bunları sağlamakta ki hele günümüzde hiç olası değil gibi. Koskoca karayolları veya belediyeler (ki şehir içi trafiğin sorumlusudur aynı zamanda) tabelelarında "TIR giremez" yazdıktan sonra ya da il trafik komisyonu ticari araçlarda emniyet kemeri zorunlulugunu kaldırdıktan sonra (sanırım ticari araçlarda fizik kuralları gecersiz oluyor) yapılabilecek çok da fazla bir şey yok gibi gelir bana. Yanılmayı umuyorum.
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

bir ara bir trafik uygulamasında vatandaş itiraz ediyordu polise tuzak kuruyorsunuz demişti radar uygulaması olduğunu belirten tabela konulmalı imiş o na göre nasıl bir zihniyetse arkadaşınki,tabii ki hız cezası yemekten kurtulamadı.
sadece bizde böyle bir düşünce tarzı olabilir diye düşünüyorum,arkadaş istediği hızda gidecek sonra radar tabelasını görünce yavaşlayacakmış.
Son zamanlarda dikkatimi çeken ve beni sinir eden konulardan biri de seyir halinde iken cep telefonu ili konuşulması,,,, adam alıyor lüks arabayı,bir de pahalı cep telefonu ama,,, 5-10 tl verip bir kulaklık alamıyor ve birde kulaklık kullananı yadırgıyor,
Allaha emanet gidiyoruz bu canavarlar yüzünden.
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Çok haklısınız Dalgacı, mantıga bak; 50 km azami hız tabelasına aldırış etmeden bas git sonra radar ikazı yok de. Ondan sonrada kaza yapınca zırıl zırıl agla. Hadi böyle psikolojisi bozuklar kendilerine zarar veriyorlar versinde ama ya diğer zarar verdiği masum kişiler.
Cep telefonu konusunda da haklısınız, trafikte bakın abuksubuk, sinyalsiz, dikkatsiz ne kadar sürücü varsa o anda ellerinde telefon görürsünüz. Her ne kadar yasal olarak mümkün olsada Kulaklıkla konuşmakda çok tehlikelidir aslında. Telefonla konuşmanın tehlikesi ellerin meşgul olmasından çok beynin meşgul olmasıdır. Bazı durumlarda telefon kapatıldıktan sonra bile beynin meşguliyeti 400 saniye kadar devam etmektedir. Bu nedenle en doğrusu başta telefonla konuşmak üzere, dikkati dagıtacak ve sürüş güvenliğini bozacak her etklenden uzak durmaktır.
Motosiklet kullanırken bile telefonla arayan, telefonunu kurcalayan sürücüler görüyorum, kask zaten yok, usta sürücü!!! yaa.
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Geçen ay yurtdışından misafir geldi. Havaalanı ev arası 40 km kadar, eve geldik soru şu ;

" Seyir halinde sürücüler telefonla konuşuyor, dönüşlerde sinyal kullanılmıyor vs. vs. . Bu nasıl olabiliyor, kural yok mu ? "

Yanıt veremedim, ne denilebilir ki ?

Adamın yaşadığı ülkede, sivil araçla seyir halinde denetim yapılıp yanlış yapanın anında tepesine biniliyormuş.

Ülkemiz gerçekten cennet, yasalara ve kurallara uymayanların cenneti...
 



Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

bir kısım ayrıcalıklı ceza yazılamayan veya yazılması zor olanlar,hakimler,savcılar,kırmızı plakalar,yukarıda tanıdığı olanlar,cebinde parası olanlar ama sürücülüğü olmayanlar,
bana bir şey olmaz diyenler kural tanımamayı,kural haline getirenler,yasaklar çiğnenmek içindir diye düşünenler,alkol alıp F1 pilotu olanlar;;;;
Geçenlerde genç bir çocuk konuşuyor(çok zengin birinin torunu)küçük bir motosiklet alacağım diyor,kendisine paran var iyi bor motor al diyorum---o zaman bir hafta anca yaşarım diyor bana.
Bilinçsizlik had safhada gidiyor,
dur bakalım ne olacak??????????
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Elektronik otomasyonlu sistemlerin her köşeye konulması taraftarıyım, hatta sistem sinyalsiz manevralarıda farketmelidir. Bu sistem çok kısa sürede maliyetini çıkartacagı gibi devlet bütçesine de olumlu hemde çok olumlu :smiley: katkı sağlayacaktır(rüşvet almayacağı için). Yakıta vergi koyacagına trafik canavarlarından alınan cezalarla bütçemizin yüzü gülecek ve onlarca yaşam da kurtulacaktır. Global şirketler ülkemize gönderdikleri üst düzey yöneticilerini trafiğimizle ilgili ayrıca uyarmaktadırlar. Yine bir ceza örneği vereyim sürücü fazla çalıştırıldığında 2500 €, aşırı yüklemeye ise 3500€'a kadar ceza kesiyorlar AB de.
Ama biraz da özeleştiri yapalım; motosiklet sürücülüğümüz de pek iyi durumda değil maalesef. Sinyal yok, şerit takibi yok, mesafeyi takip yok, ayna yok, kask zaten yok, oldu olcak ehliyet de yok, sağdan araç geçmek zorunluluk sanırım. Sadece Antalyada 13-17 yaş aralıgında her yıl 100 motosikletli ölümü yaşanıyor. Son günlerde birde moda çıktı; gece TEM'de, E5'de hiç bir lambası yanmayan motosiklet veya scooterlar.
Bu trafiğin hali beni dert sahibi yapacak arkadaşlar, sanırım bizlerden başkasının da umurunda değil. Hayırlısı diyelim...
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Çok güzel paylaşım olmuş,gerçekten düşüncelerim dile gelmiş..Kimi zaman ben bile buradaki sorumsuz insana dönüşebiliyorum.Kimi zaman bu sorunu yeterince denetim olmamasına bağlıyorum.Daha dün beni öldürmeye çalışan bir pick-up'ı aynı yolun ilerisindeki motorize polise şikayet ettim,ve polis seni anlıyorum demekle yetindi..Trafikte can bu kadar kıymetsiz..Siz siz olun trafikte tüm araçları görün ve şu orman kanunu geçerli trafik kurallarına uyalım..
 


Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Konu cok guzel de elimizdeki malzeme kotu, diyenler var yonetimde. Bunlar adamolmaz doyenler de!


Halbuki bakiyoruz, ayni millet, yurt disinda yasamaya basladiklarinda o gelismis ulke vatandaslari kadar egitimli ve disiplinlinarac kullanabiliyorlar. Demek ki fark yonetim ve denetimde.


Smdi bir motosiklet yolculugunu ele alalim. Ne faktorler var bu surusu tarif edecek?


* yol
* arac
* surucu


Gerisi bu faktorlerin icinde gizli.


Yol 'u ele alacak olursak, bir motosikletin ihtiyaci duzgun ve homojen bir satihtir. Gelgelelim, guzel ulkemde, her dondugun viraj, ya su ya da micir olabilir. Sratiniz ne olursa olsun, isiniz zordur. Motosikletin satihla ilgili en buyuk ihtiyaci tutustur. Yani lastiginizin yolu nasil, ne kadar tuttugu! Gelin Izmire bir goz atalim. O asflat ana gibi parlamis ve motorunuzu ilk hareket ettireceginiz anda, arka lastiginiz kaymaya baslar. Peki bir motosiklet sahibi ayni vergileri odedigi diger araclar kadar omyolu kullanma hakkina sahip degil midir?


Sn gunlerde bir yol insaati furyasidir gidiyor. Bazi bolgelere ulasim neredeyse imkansiz. Yolun hem gidis hem gels tarafini ayni anda bozup, yeni zemin hazirligi icin malzeme sermek ve bur de bu yetmiyormus gibi bunu islatmak ne kadar adil? Biz nasil gececegiz oradan. Hele hele bir de orada durmus bana yurusene gibisinden isaret yapan trafik polisine ne demeli?


Isvicrede bir kaza olmustu ve kaza sonrasi hemen yolu acan polis, elinde supurge yolu temizliyordu.
Inanin 5 dk. Sonra yol esikisinden temiz idi.


Yoldaki isretlemelere gelince, guzel ulkemde motosikletler icin sadece 1 adet tabela vardir o da motosiklet giremez tabelasidir. Dunyann obur tarafinda ise, motosikletler icin ozel isaretlemeler bulunmaktadir. Buna karsilik bizde yapilan nedir? Yol kenari cicekleri sulamayi beceremeyen adamlari egitmek yerine, yollari islatan fiskiyeler takmak ve bir de tabela koyup, sulama var kaygan yol yazmak. Bu mudur?


Arac deyince benim aklima suruculerin kafasindaki arac kavrami geliyor. Bugun yollarimizda kac tane bilincli, ve kullandigi aracin disinda, diger araclarin yol uzerindeki ihtiyaclari ve yapabilecejleri konusunda bilgisi olan var? Bakiniz, genellikle suruculerin cogu, sadece kullandigi araci Betmen Mobil sanarak gittiklerinden ve mesela motosikletin hangi durumlarda neler yapmasi gerrektigi ve bunu yapamazsa neler olabilecegi konusunda cogu surucumuz hicbirsey bilmiyor. Mesela benim virajda motorumn arka tekerini yere bastirip tutusu arttirmam icin hafif bir gaz vermem gerekirken, bana o virajda yol vermemek icin cirpinan ama arabasi benim motor gibi yatmadigi icin o surate cikamayan ama hala yol vermemekte direnip bir de fren yapan surucuye ne demeli?


Bir de yan yoldan ya da benzinciden cikis yapmakta olanlar var. bizi anayoldan gelirken gordukleri halde " oh oooh o gelene kadar ben yuz kere gecerim" diyen bir surucuye ne demeli? Ben simdi ona 100 km surat ile saniyede 100/10*3 m yani 30 m. Yol aldigimi ve durmak icin ise yaklasik 70 m ihtiyacim oldugunu ve 2 sn. Sonra onun yan kapisindan iceri girecegimi nasil anlatirim?


Farkindalik denen bir olguyu nasil yenecegiz? Kim hangi araci kullaniyorsa onu daha cok gorur trafikte. Bu algida seciciliktir. Binin bir Mercedese o gun hem onlari gorursunuz. Eh, B sinifi ehliyeti olanlar bizi gormezler tabii. Eh aracimiz da zaten kucuk! Ehliyet alirken diger araclar konusunda hicbir egitim de gormedikleri icin o kadar suclu da degiller hani.


Surucu deyince, aklima Michael Schumaher geliyor. Almanyada bir tane bizim burada 1000 tane Schumaher var. Arac kelime anlami ile, size yapmak istediginiz fonksiyona uygun hizmeti saglayan aygitlara denir ama, bizim yapmak istedigimiz bir aracin basina gecince, otomobile ise, illa ki Schumaher gibi gitmek, ve hatta mumkunse kimsenin gecmesine musaade etmemek, motorda ise ilk is on tekeri kaldirmak.


Bir de surucu olunca ayricalikli olmak gibi bir ozelligimiz vardir millet olarak. Bu konuda edebiyatimiz bile olusmustur. " kardesim yol versene" , " sen benim kim oldugum biliyormusun?" , " 34 xx kenara cek" gibi.


Artik sadede gecelecek olursak eger;
Once bir bilinc olusturmak
Psikolojik tedavi
Egitim
Ve denetim olmadan bu is duzelmez.


Ben, dunyanin cok cesitli yerlerinde arac kullandim halen de kullaniyorum. Turkiyeden iyi olanlari ornek aldigim icin, mesela Rusyada ahim sahim duzenli bir trafik yoktur ama, denetim, sizi biktirir. Amac da paranizi almaktan ziyade sizin o sucu islemenize mani olmaktir.


Garip ulkemde ise, koy radari kes cezayi, islem tamam. Ben 1968 de ehliyet aldim ve o gunden bugune yedigim cezalarin %99 u radar cezasidir. Bu ne demektir? Ben diger butun trafik kurallrini hafiyen uygulayan bir surucuyum ama is surate gleince traik canavariyim. Yok efendim! Oyle degil. Benim guzel devletim bu konuda para toplamaya yoneldigi icin boyle. Yoksa koyardi radarlari yollara, br de serbest birakirdi radar yakalama cihazlarini, hayd bakalim git gidebilirsen!! Ama amac para toplamak olunca niye boyle birsey yapsin ki Iskandinav ulkelerinde oldugu gibi.


Once yollari yapsinlar
Sonra egitimi versinler
Sonra da hakkiyla denetim yapsinlar. Bakin bakalim ne oluyor.


Dun basima gelen bir olayi anlatmadan gecemeyecegim.


Tama Milastan da yollarina sarmism, felaket bir yagmu, etraft neredeyse karanlik ve birkac camurlu bolge geciyorum. Derken karsimdan bir TIR geliyor ve yanyana zor gecerken adam duruyor.
- merhaba, yolculuk nereye?
- Istanbula
- hmmm...ya sen buradan gitme, ilerisi cok camur, dusersin simdi oralarda
- hmm. Sagol ben de donmeyi dusunuyordum...


Iste bilincli ve farkinda bir surucu ornegi.


Kusura bakmayiniz biraz uzun oldu ama konu cok derin. Valla benim sucum yok ;D
 



Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

Bileğine sağlık Hakkı abi. Çok güzel yazı olmuş.. Katılmamak da mümkün değil 8)
 

Ynt: Türkiye'de Trafik Güvenliği Kültürü

24 Haziran Pazar günü, kaybettiğimiz dostlarımızı anmak, trafikte motosikletlere dikkati çekmek için Çayyolu Hareket Noktasında buluşup kaza yerine hareket ediyoruz.
Detaylar:

24 Haziran Pazar günü, Saat 11:45'de Çayyolu otobüslerinin hareket noktasından (Uludağ kebapçısının karşısı), dağıtılan yaka fotoğraflarımızı taktıktan sonra hareket edip, arkadaşlarımızın kaza geçirdikleri saatte, olayın meydana geldiği kavşağa, hem dostlarımızı anmak hem de trafikte fark edilmek için yanımızda getirmiş olduğumuz çiçeklerimizi ve siyah kurdelelerimizi bırakmak üzere Saltoğlu Bulvarı üzerinden 51. Cadde üzerinden saat 12:04'de ulaşıyoruz.
Seyir esnasında, toplu sürüş kurallarına uygun şekilde ve saatte 30 km.yi geçmeyecek hızda yolun yalnızca sağ şeridini kullanarak yol alacağız. Işıklı kavşaklarda kesinlikle ışık ihlali yapılmayacak, yol kesilmeyecek geçen grup ya da gruplar 51. Cadde yönüne dönünce sağda uygun bir şekilde geride kalan grupları bekleyecektir. Sürüş sırasında agresif tutumlarda bulunan, gazlayıp sürat yapan kişilere görevli dostlarımızca müdahale edilip grup dışına çıkarılacaktır. Kaza yerine ulaşıldığında, motorlarımızı görevli dostlarımızın yönlendirdiği şekilde, trafiği tehlikeye sokmayacak şekilde park edip, getirmiş olduğumuz çiçekleri kaza mahalline bırakıp, dostlarımız için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından geldiğimiz düzende dağılacağız.

rali.jpg
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,744
Mesajlar
1,523,059
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst