Girilen her yeni ortamın kavranması için daha evvel bildiklerimizden yola çıkmak, onlarla karşılaştırma yapmak, hepimizin başvurduğu kaçınılmaz bir yöntem olmalı. Açıkcası elimizde kabul ettiğimiz özgün ve yeterli veriler olmadığı müddetçe başka bir yolumuz da yok aslında.
Yeni bir ortamın kendi kural ve yapısının olduğu bilinci ise ancak yaşanarak kazanılmakta. Sanırım hepimizin yaşam tecrübeleri tersini söylemiyordur ?
Bu yaklaşım diyelim bir ülkeyi ilk defa ziyaret ediyorsanız ne kadar doğru ise, karavancılığa yeni başlamayı düşünenlerce de karavanı şekillendirmek açısından ayni derecede doğru olmalı ?
Karavan araç ile hareketi, yaşam bölümü ile de yerleşikliği hedeflese de tam da bu hareket öğesinin yaşam alanını biçimlendirdiği, konuya yeni başlayanlar açısından yukarıdaki nedenle kolaylıkla es geçilmekte. Genellikle unutulan karavanın ev olmadığı, onun sadece yerleşiklik işlevinin tatminini amaçladığı atlanılmakta.
Bir ev için; ne kadar alan, ne kadar enerji , ne kadar su geçerli bir istek olsa da, karavanda bunu hareketi kısıtlamayacak kadar alana, işlerimizi görmeye yetecek kadar enerjiye ya da suya tercüme etmek lazım.
Peki bu formülü uygulamak bu kadar basit mi ?
Düşünürken yapılan kısa devreleri okudukçe “Maalesef hayır” demek daha yerinde olmalı.
Karavancılığın ilginç bir özelliği bence her hobide olduğu üzere farklı sosyal kişilikleri yakınlaştıran yapısının yanında, teori ile pratiğin farkını gözler önüne sererken oldukça uç bir konumda olmasında yatıyor.
Tekrar etmiş olacağım ama;
Ev yaşam ve ihtiyaçlarınızın neler olduğunu hepimiz bildiğimiz gibi araçlardan da yeteri kadar anladığımızdan asla şüphem yok. Ama karavancılık kolaylıkla masa başında düşünebildiğimizin tersine, dediğim gibi maalesef bu ikisinin toplamı değil. Kısaca daha farklı birşey.
İsterseniz konu felsefe kulvarına kaymadan birkaç örnekle açıklayayım.
* Karavanda duş önce
su bulup ?
yeteri kadar aracınıza doldurabilmeniz ?
suyu ısıtıp ?
duşu o dar yerde alabilmeniz ? sonra da,
duşu temizleyip ve kurulayıp ?
artık suyu uygun bir yerde boşaltabilmeniz ?
demek.
Bu mini sorunlar silsilesinin devamı, Sisifus efsanesi gibi tekrar da tekrar.
Evde bunların hepsi otomatiğe bağlı, temizlik derseniz, onu da ben hanımmatiğe bağladım.
Gerçi tavsiye anlamlı söylemiyorum, bizim uyguladığımız uç bir çözüm gibi sadece portatif tuvalet ve tek lavabo ile duştan vaz geçerek kamping, yüzme havuzu ve plaj duşlarını da kullanabilirsiniz ama evde duş almaya sonuçta varabileceğiniz en yakın nokta, yukarıda yazdıklarımı muhakkak yapmanızdan geçiyor.
Bu camperler için olduğu gibi devasa karavanlar için de geçerli bir zorunluluk.
Ne kadar demokratik değil mi ?
Tamam bütün bunları bildiğinizi biliyorum, ama inanın, pratikte ne anlama geldiğini bilmediğinizi de biliyorum. Yakınma türkülerini şimdiden ezberlemeye bakın derim.
Dikkat ederseniz daha tuvaleti boşaltma ve temizlemenin erdemlerine girmedim.
İki hafta karavan kiralamak, minimum derecede de olsa ayakların yere basması açısından elzem olmalı.. Sanırım bu sefer de yanlışlıkla tekrar ayağınıza basmadım ?
* Karavanda enerjiye gelince benim rüyam; solar destekli olsa da, dolum regülatörüyle beraber en fazla 8-10 kilo arası yüksek kapasitede iki kuvvet paketi akünün, yarım saatten az dolum kabiliyetiyle, uğranılan cafe ya da lokantalarda doldurulması yönünde. Tabii daha rüya...
Fakat şu anki gerçeğimize dönersek, 6 metre uzunluktaki bir panelvan tavanının maksimal 5 m2 si kullanıma açık. Gerekli iki tavan penceresi “luke” yanlarının kullanım zorluğunu, standart büyüklükteki solar panellerin boşluksuz konumlandırılma güçlüğü ile birleştirirseniz, aslında bu alanı 3 - 3,5 m2 ye indirgemek yerinde olmalı. Açıkcası 3 panelden fazlasının getirdiği sorunlarla, uğraşmak kanımca kolay baş edilecek birşey değil.
Bu durumda düsturu “Ne kadar çok enerji, o kadar iyi”den, “İşimize yetecek kadar enerji”ye dönüştürmek yanlış olmamalı ? Tabii bu da onların tesbitinden geçiyor. Belki altta imzamdaki “Solar hesabı” burada yardımcı olabilirdi ?
Konuya ağırlık açısından yaklaşır ve her 100 Watt kalite panel ve bağlantı elementlerinin toplamda ~9-10 kg çekeceği düşünülürse, örn. 600 W için 50 kg üzeri ağırlığı hesaba katmanız lazım. Hem de araç üstünde !
500 Ah jel akü için de ~170 kg düşünürseniz panel ağırlığınızla beraber toplam enerji kazanım yükünüzü kesin 200 kg üzeri hesap etmeniz lazım . Bu da profesyonel karavan yapımcılarının kullanıcılar için optimal ulaşabildiği yükleme kapasitelerinin yarısı veya yarısından fazlası demek. Buyurun buradan yakın...
Diğer akü cinsleri ise bilindiği üzere şimdilik orantısız pahalı.
Üstelik diğer örnek için bırakın tavanda, 13x350 W panellere, araç içinde bile yer olmamalı. İsterseniz bu çözümün enerji depolama yönüne hiç girmeyelim.
Bu olsa olsa ancak ev için düşünülebilir.
Forumda cevabını bulamadığınız somut formüle edilmiş sorularınız için hepimizin tecrübe ve bilgilerimiz dahilinde burada olduğunu hesap edin. Cevaplarımızın “Azar-ı karavaniye” makamında olduğu şeklinde yapılan göndermeler bence adresini şaşırmış olmalı ? İlk cevabımın tonunun belki yanlış anlaşılabilir korkusuyla sonuna gerekli eklemeyi yapmıştım. Başlığı laf olsun diye açmadığınızı düşünürsek,
@bartek ve
@TA2RX in sayılarla verdikleri cevapların da sizden tek kelimeyle de olsa gerekli ilgiyi görmemesi, beraberce sonuca varımda pek de yardımcı olmamalı ?
Arnold’u tanımıyorum ama, lütfen “Readers Diegest” tadındaki vecizelerle, bizi bir kenara itmeyin derim. Bu mantıkla eğer yapma denilen için yapmak doğru ise, yap denilenlerin tümünün de yanlış olması lazım. Umarım bu kadarcık demağoji sağlığa zararlı değildir ?
Tecrübelerimizi paylaşma ve yenilerini öğrenme isteğimiz, forumda oluşumuzun asıl amacı. Hakkımızdaki iddialarınızda biraz çekingen davranırsanız inanın bizleri sevindirirsiniz. Terslemeyi hobi edinen sapık kişiliğimiz olmadığı gibi, buradan gerekli bilgiyi edinemiyeceğiniz yönündeki kanaatiniz, belki bu çetrefil yapılı forumu okumak için yeterli zamanı bulamamanızla ilgili olmalı ?
Daha evvel forumda ne kadar sık yazmış olsak da, somut, özgün ve iyi sınırlandırılmış sorularınızı severek tekrar cevaplıyacak katılımcıların sizi beklediğini bilin.
Lütfen en azından size bu kadar uzun cevap yazmamın ne anlama geldiğini düşünün.
.