Tüketim Alışkanlıklarımız Hakkında

[selin22]

Verdiğiniz videodaki büyük başların durumu ülkemiz için geçerli değil.
Sütü sadece o firma kendi çiftliklerinde mi üretiyor sanıyorsunuz ? Lokal üretici çiftliklerden satın aldıkları sütler ,yani sizin ailemden gördüğüm dediğiniz üreticilerden alınan sütler.

Kıyafet konusunda emisyona takmışsınız.Size en yakın satıcıya gelene kadar nakliye araçları emisyon üretmiyormu?

Uç örnek vermeye çalışarak Termik santrallerden bahsetmişsiniz, eğer termik santrallerin baca filitreleri takılmış olsa bahsettiğiniz çevre kirliliği büyük ölçüde azalmış olurdu.Bu da yönetmelik ve yasaların uygulanmasını sıkı denetlenmesi ve caydırıcı cezalarla olur.Buda bizim ülkede yapılmayan şey.

Güneş enerjisinden ülkenin veya herhangi bir orta ölçekli endüstrinin elektrik ihtiyacını karşılayabilmek için ne kadar bir alanın heba edileceğini, doğal yaşamı ve habitatı bozabileceğini biliyormusunuz?
Güneş enerjisi santrallerin kurulumu için gereken malzeme ve ekipmanları üreten fabrikalar doğayı kirletmiyormu?

Kullandığımız ilaçları üreten fabrikalar yüzünden, kullandığımız gümüş,altın,bakır ,demir ,alimünyum vs.. gibi metallerin çıkarılması işlenmesi üretilmesinde çevre katliamları oluşmuyormu?

O halde çevreyi kirleten tüm tesisler kapatılsın ,doğa yemyeşil olsun.Oralarda çalışanlar kimin umurunda?
Nasıl olsa size göre dünyaya zararı olmayan başka sektörler var gelirlerini oralardan sağlar .

Emisyonu artırıyor diye temel ihtiyacımız olan ısınma için kömür yakma,odun yakma,doğalgaz kullanma,Emisyonu artırıyor diye araba ,uçak,gemi kullanma veya üretme, Alet ve araçların yapımında kullanılan madenleri kullanma, yani ilk insanların yaşamı gibimi yaşama mı dönelim ?

Doğa en az zarar verecek üretim modelleri ve teknolojilerin geliştirilmesi ve uymayanlara karşı sert önlemlerin alınmasını sağlamayı neden alternatifler arasında görmüyorsunuzda termik santraller kapatılsın kolaycılığını içeren söyleminiz bir zamanlar " “‘Şu mektepler olmasaydı, ben bu maarifi ne güzel idare ederdim" sözünü söyleyen zatın düşünce yapısından farkı yok.

" "Dogayi dusundugumuz kadar insanlari dusunmuyoruz " mesajini cikarmayi da anlamadim bu konudan" demişsiniz herhalde neyi söylemek istediğimi bu sefer daha iyi anlatabilmişimdir.


Şu ana kadar doğaya çöp atma,yeşili koru, suyu temiz tut havayı boş yere kirletme. Kirleten kişileri uyar,firmaları resmi kurumlara şikayet etmekten ibaretti benim çevreciliğim.
Bu kadar çevreciliğim yeterlimi? sanmıyorum.

Ulkemizdeki buyukbaslarin yetistirilmesine dair iki ornek alttaki fotograflarda. Ben tabii ki kisisel tercihimde ikinci fotograftaki hayvanciligi destekliyor olacagim.
Termik konusuna gelirsek, sorun komurlu termik santrallerin filtre takılarak çalıştırılmasıyla cozulebilecek durumda değil, cunku elektrostatik filtreler ve desülfürizasyon ünitelerinin kömürlü termik santrallerin emisyonlarını azaltması mümkün olmakla birlikte, sıfıra indirmesi mümkün değildir. Ayrica bir cok makalede ne kadar filtrelenirse o kadar pahalilastigi ve artik cost effective bir enerji uretim yontemi olmaktan ciktigi bahsediliyor. Ilaveten cok fazla su tuketen ve cevresindeki su kaynaklarini kirleten bir yöntem. Nukleer enerji iyi bir alternatif ancak yenilerini insa etmek cok maliyetli ve uzun zaman aliyor. 2030'a kadar, en geç 2040'a kadar kademeli olarak sera gazı salımı azaltılmalı yoksa 1,5 derece hedefine ulaşamıyourz. Her cografya kendine has "YEREL" uygulamalarla temiz enerji icin alternatif gelistirebiliyor. Izlanda Jes'lerle, akarsulari bol bir bolge dogru yapilan Hes'lerle, bol gunes alan bir bolge solar enerjiyle enerji ihtiyacini karsilayabilir. 2050 ye kadar bunun mumkun oldugunu analtan calismayi inceleyebilirsiniz. https://ipc.sabanciuniv.edu/Content/Images/CKeditorImages/20211103-19115588.pdf
Burada kisisel tuketim aliskanliklarimizdan bahsediyoruz. Ustte de konusuldu gosterdigimiz bu hassasiyetlerin genel uzerinde bir etkisi olmadigi. Ancak herkes kendi vicdanindan sorumludur. Yanlis oldugunu bildigim birseyi nasil olsa birsey farketmeyecek diyerek yapmaya devam edemem. Buyuk resimdeki korkunc tabloyu ornek gostererek bireysel sorumluluklarinizdan kacmaya calisiyorsunuz gibi anladim. Madem dunya yemyesil olamiyor o zaman ben de vahsi tuketim aliskanliklarima kolayima geldigi gibi devam edeyim demek benim benimseyebilecegim bir gorus degil. Diyalog tekrara dustugu icin konu ile ilgili daha fazla yazmayacagim.

 

[selin22]

Çevreyi ve doğayı korumaya varım, tüyleri için hayvanların öldürülmesi veya acı çektirilmesi çok vahşice
Ancak sanırım hiçbir zaman vegan yada vejeteryan olamam
Sebebi
-rakı&balık
-rakı& adana

Ben de vegan ya da vejetaryan degilim ancak kirmizi et tuketimini elimden geldigince azaltmaya calisiyorum. Baligi ise civa zehirlenmesi yasamaya ramak kalaya kadar tuketiyorum raki civa zehirlenmesinin panzehiri olsa gerek bugune kadar gelebildigimize gore

 

[selin22]

Biz buyuz,bizim fıtratimiz bu.Dünyaya nereden kovulup da geldik bilinmez ama burada da fazla zamanımızın kalmadığı açık.Kişisel çabalarımız vicdanlarımızı rahatlatmaktan öteye gitmiyor,gitmez de! Biz dünyayı düşünmeyelim,dünya her zaman başının çaresine bakmış.Bizden kurtulması da yakındır.

Dediginize katiliyorum. Herseyin kendisi icin yaratildigini sanan homo sapiensin koca bir gezegeni sona surukleyip sonra da kurtarmaya calismasi cok kustahca. Evrene baktiginizda biz konusurken bile milyonlarca gezegen, gunes sistemi yok oluyor ve doguyor. Ancak nasil olsa hersey yok olacak gunes de bir gun patlayacak diye dusunerek yasamamiz da mumkun degil. Benim bilincli bir varlik olma deneyimim bunu kabul edemiyor. Cabalarimiz hicbirseyi degistirmeyecek olsa da cabalamaya devam

 

[selin22]

Yanlislikla tekrar eden mesaj silindi.

 

[Doğrucu Davut]

.
Başlıkta, besi hayvancılığının;
* üretim,
* emisyon ve
* vejeteryanlık ile olan ilgileri birbirleriyla karışmış durumda.

Eğer bunlar ayrı ayrı ele alınır ve düşünceler de kişi hedef alınmadan konuşulursa, başlığın hepimiz için keyifli ve yararlı olacağını düşünüyorum.


Ben şöyle başlayayım.
Belki bizde öyle algılanabiliyor olabilir ama çağdaş çevre hareketi vejeteryanlığı herkez için gerçekci bir çözüm olarak görmemekte ve böyle bir propaganda da hiç duymadım.. Çoğunun hedefinde yalnızca haftada bir gün etden feragat etmek var. Bizim mutfağımız için bu yaklaşım zaten sorun değil.
Alman ziraat bakanı Yeşillerden Cem Özdemir kendisi de vejeteryan olsa bile , besi hayvancılığını yeniden düzenleyererek özellikle sadece ucuz et sunumunu kısıtlayacağını bildirdi. Almanyada yılda kişi başı 88 kg et yenmekte. Türkiye'de ise 30 kg kadar. Üstelik herkez için ayni değer söz konusu olmadığından bu bizde aslında kebapçılar gibi çok yiyenler ile ilgili bir durum.


Üretimde et kadar çok su kullanan başka bir yiyecek yok denecek kadar az. Dünya ortalaması 1 kg sığırda 15 ton, 1 kg domuzda 6 ton ve 1 kg kümes hayvanında da 4 ton üzeri su olarak veriliyor.
FAO'ya göre dünya tahıl rekoltesinin neredeyse üçte biri hayvan yemi olarak kullanılmakta.