Ynt: Tren Kart
Tartışılan konuyu bölmeden bir parantez olarak başka birşeyi paylaşmak istiyorum. Gezi planları yapılırken dikkate alınması gereken konu. Ülkemizin demiryollarına verdiği değer ya da değer veremezlik. Bu değer vermezlik istasyon bankında gecenin bir yarısı Anadolu ayazında saatlerce tren beklerken bizi yakalayacak.
Kısaca hikaye şu; Geçen haftasonu Eminönü'ne gitmek gerekiyordu yanıma da oğlumu da (Kerem 9 yaşında) alıp geçtim. Geçmişkende oğlumu Sirkeci Garına ve Tren Müzesine götürmek istedim. Garı biraz gezdirdikten sonra müzeye girdik. Karanlık bir mekan bizi karşıladı. Soğuktan büzüşmüş, kafasında beresiyle oturmakta olan görevliye "Hayırdır" diye sordum. "Sabahtan
beri elektrikler yok saat 3'ten öncede gelmeyecekmiş" cevabını aldım. " Peki jenaratör yok mu?" " Yok". İçeride ki birkaç turist camlardan süzülen gün ışığıyla sergilenen eserleri inceliyordu.
( Dağılan banliyo treninden merak edip giren yok. Müze yerine gsm bayisi olsa daha çok gelen olur. Nokai bilmem kaç geldi mi?...) Garın bilet kesilen bölümlerine de baktım oralar da aynı karanlıktan nasibini alıyordu Allahtan oğlum çocuksu bir sevinçle herşeyi dikkatlice inceledi,sıkılmadı, anı defterine izlenimlerini yazdı. . Şahsi olarak böylece günü kurtarmış oldum. Oğlum tamda şu an Başkent Ekspresi- YHT aktarmalı olarak Ankara yoluna çıkmak üzere.Umarım yol da bir aksilik olmaz da çocukta ki tren sevgisi henüz yeni başlamışken bitmez.
Tartışılan konuyu bölmeden bir parantez olarak başka birşeyi paylaşmak istiyorum. Gezi planları yapılırken dikkate alınması gereken konu. Ülkemizin demiryollarına verdiği değer ya da değer veremezlik. Bu değer vermezlik istasyon bankında gecenin bir yarısı Anadolu ayazında saatlerce tren beklerken bizi yakalayacak.
Kısaca hikaye şu; Geçen haftasonu Eminönü'ne gitmek gerekiyordu yanıma da oğlumu da (Kerem 9 yaşında) alıp geçtim. Geçmişkende oğlumu Sirkeci Garına ve Tren Müzesine götürmek istedim. Garı biraz gezdirdikten sonra müzeye girdik. Karanlık bir mekan bizi karşıladı. Soğuktan büzüşmüş, kafasında beresiyle oturmakta olan görevliye "Hayırdır" diye sordum. "Sabahtan
beri elektrikler yok saat 3'ten öncede gelmeyecekmiş" cevabını aldım. " Peki jenaratör yok mu?" " Yok". İçeride ki birkaç turist camlardan süzülen gün ışığıyla sergilenen eserleri inceliyordu.
( Dağılan banliyo treninden merak edip giren yok. Müze yerine gsm bayisi olsa daha çok gelen olur. Nokai bilmem kaç geldi mi?...) Garın bilet kesilen bölümlerine de baktım oralar da aynı karanlıktan nasibini alıyordu Allahtan oğlum çocuksu bir sevinçle herşeyi dikkatlice inceledi,sıkılmadı, anı defterine izlenimlerini yazdı. . Şahsi olarak böylece günü kurtarmış oldum. Oğlum tamda şu an Başkent Ekspresi- YHT aktarmalı olarak Ankara yoluna çıkmak üzere.Umarım yol da bir aksilik olmaz da çocukta ki tren sevgisi henüz yeni başlamışken bitmez.