Ynt: Trekking Sevenlerin Tanışma Platformu
Merhaba.Epeydir 'ben geldim' diyen olmamış
Adım Ersin.32 yaşındayım.Maalesef İstanbul'da yaşıyorum.
Doğaya olan ilgim aslında hayatı kavrayabildiğim andan beridir vardır.Küçüklükte doğup büyüdüğüm semtimin tepesinde bulunan dağa bakıp bakıp 'acaba orada ne var' diye ilgimi çekip,tüm mahallenin haylaz çocuklarını toplayıp yolda rastladığımız ilginçlikler ve hazırlıksız oluşumuzla susuzlukla imtihan olduğumuz gün ile başlar trekkinge ilgim.Lakin başta belirttiğim maalesefle başlayan yaşama alanımız,şehrin koşuşturması ve farkında olmadan hiç yere dert ettiğim şu hayatın peşinden koştukça yoran yıpratan,sürekli şikayet ettiren bünyemin değerini geç farkına varabildim.Birşeylerin yolunda gitmediği anda,küçüklüğümden beridir ilgimi çeken ve ruhuma en iyi hitab eden eylemin doğa olduğu kanısına vararak daha bir hızlı adım atmaya karar verdim.
Eğitim sistemimizin yerle bir olan alt yapısı nedeniyle bize doğa 'piknik alanı' olarak tanıtıldı hep.Ormana gidilir,yanında getirdiğin beslenbe çantası çıkarılır yiyip içilir ve dönüş yapılır. Ardında bıraktığın kirlettiğin izler öylece kalır.Yaklaşık 20 yıl geçti ama ben halen okul gezimde piknik alanında bıraktığımız o kirliliği halen unutamadım.Kimse bize doğaya çıkın,doğayı koruyun sevin demedi.Eğitimcilerde bu sistematik hayat içinde farkında değildi.Keza sosyal çevrelerde.
Yollar yolculuklar hep çekici olmuştur bende.Tatilimde hiç birşey yapamasam,biner bir trene Anadolu'ya yola koyulur,o dağlar arasından geçerken yemekli vagonda birşeyler içmenin bile beni bir kaç günlüğüne yeniden yarattığını hissederdim.Çünki o an kendinizle başbaşa ve sizin bakışınızla düşüncenizin tek entegreli olacağı yerdir doğa.Şehirde bir romana,bir müziğe kapıldığınız an düşlerinizin arasına ansızın giren bir korna sesi herşeyi yok edip gitmeye yeterlidir.Bu nedenle bir pencere kenarında bile doğaya bakmak yeterlidir kendimce.
Şimdilerde ise herkes sahil kıyıları,deniz kum,partili yaz akşamları için tatil planları kurmakta.Hazırcı tüketen,sadece ruhunun inceliklerine farkına varamayan insan topluluklarının aylar öncesi tatil otellerine rezarvasyon yaptırmaları bile beni bu şehirci 'tatil mantığı'ndan hızla uzaklaşmam gerektiğini inandırmıştır.Evet şimdi bende bir rezarvasyon yaptım.Yer doğa.Odamın dip köşesinde yerde 'hadi gidelim' dercesine bana bakan kamp çantam ve tam karşısında dolabımın en üstünde duran yürüyüş ayakkabılarımın arasında bekiyorum o güzel anın yaklaşmasını.
Tüm doğa dostlarına selamlarımla...