KARAVANİST KARAVAN VE EKİPMANLARI FUARI
10-18 Ocak 2026 Tarihlerinde Tüyap'ta Gerçekleşecek Fuar İçin Ücretsiz Davetiyelerinizi Hemen Alın!
*Davetiyeler sınırlı sayıdadır.
Kahvaltıdan sonra yağmurluklarımızı ve botlarımızı giyip Bükreş turuna çıkıyoruz.Yağmur epey hafifledi.
Gözümüze kestirdiğimiz bir cafede kahve ve internet molası veriyoruz.İlaç gibi geliyor.
Cafe çalışanı çocuktan da gezeceğimiz yerlerin adreslerini alıyoruz.2 cafe latte ve 1 maden suyu için 25 Lei ödüyoruz.(Yani yaklaşık 12 tl,görüldüğü gibi Romanya’da fiyatlar bize göre daha ucuz.)
Pazar sabahın 10’unda Bükreşliler henüz uyanmadığı için sakin sakin dolaşıyoruz.
Ünlü Victoria Street’te dolaşıyoruz. Cadde üzerindeki Ulusal Tarih Müzesi’ni geziyoruz.(Müze giriş iki kişi 16 Lei) Ulusal Tarih Müzesi’den çıkardığımız en önemli sonuçtan biri Romenlerin mücevhere ve süs eşyasına epey önem verdikleri.Mücevherler ayrı özel zindan gibi bir bölümde sergileniyor ve bu mücevherler en ilgisiz kadını bile özendirecek cinsten gösterişli.Diğeri ise ulusun tarihini etkileyen bütün önemli olaylar taşlara oyularak resmedilmiş.
Müzede epey bir zaman geçirmişiz.Müzeden çıkar çıkmaz sokakları turlamaya devam ediyoruz.Günlerden Pazar olduğu için kiliselerden ayin sesleri yükseliyor.Hemen birine dalıyoruz.
Bazı kadınların bizdeki gibi başlarını örtmesi ilginç geliyor,Ayrıca insanlar çok hüzünlü görünüyor,Papaz’ın elini öpmek için sıraya giriyorlar ve bazıları kenarda köşede ağlıyor.
Kiliseden ayrılıp şehir turuna devam ediyoruz.
Bükreş’te gezilecek daha çok yer var aslında ama epey ıslandığımız için bir an önce arabaya dönmek istiyoruz.Arabaya vardığımızda çantanın içindeki başka bir çantadaki pasaportların dahi ucundan ıslanmış olduklarını görüyoruz.Tam vaktinde dönmüşüz.
Bükreş güzel bir şehir.Avrupa mimarisinin güzel örnekleri var.Üstelik oldukça ucuz bir şehir.
(Örnek:TR’de 60 tl’ye aldığım güneş kremini 25 tl ye alıyorum.)
Üzerimize kuru kıyafetler giyip Bükreş-Braşov arasındaki güzel bir kasaba olan Sinaia’ya doğru yola çıkıyoruz.
Bükreş-Sinaia yolu keyifli geçiyor.Rumenlerin evleri bir hayli canlı renklerde.Özellikle yeşil,kırmızı bol bol kullanılmış.
Sinaia beklediğimizden çok daha güzel bir kasaba.Yeşil ormanlık,havası çok temiz.Rakımı da bir hayli yüksek belli ki.
Arabamızı park edip ilk olarak Peleş Sarayı’nı görmek üzere uzun bir süre merdiven çıkıyoruz.Saraya varmadan önce yolumuzun üzerindeki Manastır’ı geziyoruz.
Alman Rönesans mimarisine göre inşa edilmiş bu saray görülmeye değer.İnsan geçmişte burada yaşanılan yaşamları hayal edemeden yapamıyor.Sarayın içini gezmek için biraz geç kalmışız.Müze kısmı kapanmış.Ancak dışarıdan görmek ,havasını solumak bile bize yetiyor.
Sinaia’yı dolaştıktan sonra rotamızı Braşov’a çeviriyoruz.Sinaia’dan başlayarak devam eden bu bölge aynı zamanda Karpatların başlangıcı.Rakımından ve ikliminden dolayı kışın kayak,yazın ise trekkinge çok uygun olduğu biliniyor.Hatta Romanya bu şehir ile 2022 Kış Olimpiyatlarına aday olmuş.