Sualtı Tozu (Silt) (Mağara Dalışı)
Silt , mağara, batık gibi su hareketlerinin daha az olduğu ortamlarda küçük partiküllerin zamanla çökmesiyle oluşan bir çökeltidir. İnce kırmızı kil, yumuşak kahverengi çamur gibi maddeler içerebilir. Ufak bir su hareketiyle bu partiküller yükselir ve uzun süre suda asılı kalabilir.
Suyu bulandırmamak için çok dikkatli ve becerili olmak gerekir. Sürekli olarak arkanıza bakarak, gerinizde ne kadar bulanıklık bıraktığınızı görebilirsiniz.
Tavanında tozbirikimi sağladığınız geçitlerden ilerlemekten sakının. Tavanına sürtünerek geçmek zorunda kalacağınız darlıktaki yerlerden geçmeyiniz. Eğer bir yağmur kaçınılmaz ise, onun geçmesinden yeterli süre sonra dalış yapınız. Yağış nedeniyle mağarada olabilecek değişimleri göz önüne aldıktan sonra emin olarak dalışa başlanmalıdır. Bu partiküller ışığı yansıtarak görüşü engeller ve birkaç saniye içinde görüş sıfırlanabilir. Bulanma sonucu görüşün azalması paniğe ve kaybolmaya neden olabilir, bu nedenle bulanma durumunda dalgıç kılavuz ipten bir kol boyundan fazla uzakta olmamalıdır ve derhal dönüşe geçilmelidir. Eğer dalış eşiyle iletişim kurmak zorsa dalış eşiyle biraraya gelinir ve Rimbach Sistemi olarak adlandırılan ve dalgıçların ipin aynı tarafında bir elleriyle kılavuz ipi diğer elleriyle de öndeki dalgıcın kolunu tutarak ilerlemesi şeklinde işleyen bir teknik uygulanır.
Öndeki dalgıcın durması istendiğinde kolu sıkılır, ileri ya da geri gitmesi istendiğinde de kol ileri ya da geri itilir. Ortamı bulandırmamak ve mağara oluşumlarına zarar vermemek için yüzerliğin çok iyi kontrol edilmesi, palet vurma ve itme tekniklerinin doğru uygulanması gerekir. Doğru vücut konumlandırması başın ayaklara göre daha aşağıda olması şeklinde olmalıdır. Bu şekilde tabandaki tozun kalkma olasılığı azalır. Buna rağmen bulanma oluyorsa en rahatlatıcı teknik, `Çek ve Kay` hareketidir. Paletlerin kullanılmadığı, ellerle kayaları ve çıkıntıları tutup çekerek ilerlemenin sağlandığı bir tekniktir. Bir başka yöntem de baş aşağı durumda palet uçlarıyla tavan itilerek ilerlemektir. Tavan tozu olan ortamlarda ise bu uygulanmaz.
Yüzerliliğin ayarlanmasında en büyük yardımcı yüzerlilik yeleğidir. Yüzerlilik yelekleri; hamut biçimli, ceket biçimli ve kanat biçimli olmak üzere üç çeşittir. Bunların tümü mağara dalışlarında başarıyla kullanılmaktadır. Önemli olan, yüzerlilik denge aygıtının, sizi tabandan yeterince yukarda tutabilmesidir. Başınız bacaklarınıza göre tabana daha yakın olacaktır.
Kaza Raporu
27 Ekim 1972. Rop ve Craig adlarında iki deneyimli mağara dalıcısı Orange Grove çöküntüsünün 560 metre ötedeki çıkışına geçiş yapmak için suya girdiler. 340 metre açıldıktan sonra, bir çatala gelmişlerdi ki, burada iki sabit hat birlikte bağlanmıştı, ve soldaki tünele dönmekteydi. 180 metrelik çok dar ve bulanık bir geçişten sonra, kılavuz ipin ve tünelin bittiğini hayretle gördüler. Sapak ağızından yanlış tarafa döndüklerinin farkına vardılar, doğal olarak. Şans sonucunda, ipin kopabileceğini veya yanlış yöne sapabileceklerini hesaba katmamalarına rağmen, başlangıç havalarının 2/3 kadarını muhafaza ediyorlardı. Ama dönüşte görüş sıfırlandı. Yüzme sırasında palet vuruşları tabandaki çamuru ve hava kabarcıkları tavanda asılı tortuları suyun içine dağıtmışlardı. İpi izleyerek yapılan bu kör dalış, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir geceyarısı kabusuydu. Çıkışa giden ipin tam yönlerini saptayabilmek için dokunarak anlamak işi daha da uzatmıştı. Sonunda, çatalağzına ulaşınca görüş düzeldi. Geri kalan, 1150 ft yüzüldü.
Başka bir aksiliğin olmaması onlar için bir şanstı. Tanklarında kalan birkaç solumalık hava ile yüzeye ulaşabildiler.
Çözümleme
Burada ölüm yok ama, eğer dalıcılar üçtebir kuralına uymasalardı veya başka bir acil durum olsaydı belki de öleceklerdi. Örneğin; tam hava kaybı olsaydı, sonuç kötü olurdu. Zaman ve dolayısıyla hava kaybına neden olan bu bulanık sudan kurtulma işlemi dikkatli olunsaydı gerekmeyebilirdi.
Dalıcılar, eğer arkalarına baksalardı bulanmanın farkına vararak daha dikkatli ve düzenli olabileceklerdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak : Scuba Türkiye
Silt , mağara, batık gibi su hareketlerinin daha az olduğu ortamlarda küçük partiküllerin zamanla çökmesiyle oluşan bir çökeltidir. İnce kırmızı kil, yumuşak kahverengi çamur gibi maddeler içerebilir. Ufak bir su hareketiyle bu partiküller yükselir ve uzun süre suda asılı kalabilir.
Suyu bulandırmamak için çok dikkatli ve becerili olmak gerekir. Sürekli olarak arkanıza bakarak, gerinizde ne kadar bulanıklık bıraktığınızı görebilirsiniz.
Tavanında tozbirikimi sağladığınız geçitlerden ilerlemekten sakının. Tavanına sürtünerek geçmek zorunda kalacağınız darlıktaki yerlerden geçmeyiniz. Eğer bir yağmur kaçınılmaz ise, onun geçmesinden yeterli süre sonra dalış yapınız. Yağış nedeniyle mağarada olabilecek değişimleri göz önüne aldıktan sonra emin olarak dalışa başlanmalıdır. Bu partiküller ışığı yansıtarak görüşü engeller ve birkaç saniye içinde görüş sıfırlanabilir. Bulanma sonucu görüşün azalması paniğe ve kaybolmaya neden olabilir, bu nedenle bulanma durumunda dalgıç kılavuz ipten bir kol boyundan fazla uzakta olmamalıdır ve derhal dönüşe geçilmelidir. Eğer dalış eşiyle iletişim kurmak zorsa dalış eşiyle biraraya gelinir ve Rimbach Sistemi olarak adlandırılan ve dalgıçların ipin aynı tarafında bir elleriyle kılavuz ipi diğer elleriyle de öndeki dalgıcın kolunu tutarak ilerlemesi şeklinde işleyen bir teknik uygulanır.
Öndeki dalgıcın durması istendiğinde kolu sıkılır, ileri ya da geri gitmesi istendiğinde de kol ileri ya da geri itilir. Ortamı bulandırmamak ve mağara oluşumlarına zarar vermemek için yüzerliğin çok iyi kontrol edilmesi, palet vurma ve itme tekniklerinin doğru uygulanması gerekir. Doğru vücut konumlandırması başın ayaklara göre daha aşağıda olması şeklinde olmalıdır. Bu şekilde tabandaki tozun kalkma olasılığı azalır. Buna rağmen bulanma oluyorsa en rahatlatıcı teknik, `Çek ve Kay` hareketidir. Paletlerin kullanılmadığı, ellerle kayaları ve çıkıntıları tutup çekerek ilerlemenin sağlandığı bir tekniktir. Bir başka yöntem de baş aşağı durumda palet uçlarıyla tavan itilerek ilerlemektir. Tavan tozu olan ortamlarda ise bu uygulanmaz.
Yüzerliliğin ayarlanmasında en büyük yardımcı yüzerlilik yeleğidir. Yüzerlilik yelekleri; hamut biçimli, ceket biçimli ve kanat biçimli olmak üzere üç çeşittir. Bunların tümü mağara dalışlarında başarıyla kullanılmaktadır. Önemli olan, yüzerlilik denge aygıtının, sizi tabandan yeterince yukarda tutabilmesidir. Başınız bacaklarınıza göre tabana daha yakın olacaktır.
Kaza Raporu
27 Ekim 1972. Rop ve Craig adlarında iki deneyimli mağara dalıcısı Orange Grove çöküntüsünün 560 metre ötedeki çıkışına geçiş yapmak için suya girdiler. 340 metre açıldıktan sonra, bir çatala gelmişlerdi ki, burada iki sabit hat birlikte bağlanmıştı, ve soldaki tünele dönmekteydi. 180 metrelik çok dar ve bulanık bir geçişten sonra, kılavuz ipin ve tünelin bittiğini hayretle gördüler. Sapak ağızından yanlış tarafa döndüklerinin farkına vardılar, doğal olarak. Şans sonucunda, ipin kopabileceğini veya yanlış yöne sapabileceklerini hesaba katmamalarına rağmen, başlangıç havalarının 2/3 kadarını muhafaza ediyorlardı. Ama dönüşte görüş sıfırlandı. Yüzme sırasında palet vuruşları tabandaki çamuru ve hava kabarcıkları tavanda asılı tortuları suyun içine dağıtmışlardı. İpi izleyerek yapılan bu kör dalış, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir geceyarısı kabusuydu. Çıkışa giden ipin tam yönlerini saptayabilmek için dokunarak anlamak işi daha da uzatmıştı. Sonunda, çatalağzına ulaşınca görüş düzeldi. Geri kalan, 1150 ft yüzüldü.
Başka bir aksiliğin olmaması onlar için bir şanstı. Tanklarında kalan birkaç solumalık hava ile yüzeye ulaşabildiler.
Çözümleme
Burada ölüm yok ama, eğer dalıcılar üçtebir kuralına uymasalardı veya başka bir acil durum olsaydı belki de öleceklerdi. Örneğin; tam hava kaybı olsaydı, sonuç kötü olurdu. Zaman ve dolayısıyla hava kaybına neden olan bu bulanık sudan kurtulma işlemi dikkatli olunsaydı gerekmeyebilirdi.
Dalıcılar, eğer arkalarına baksalardı bulanmanın farkına vararak daha dikkatli ve düzenli olabileceklerdi.
--------------------------------------------------------------------------------
Kaynak : Scuba Türkiye