Ssangyong Markası, Actyon Sports Ve Kyron Hakkında

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan lucias Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 20
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 19,456

lucias

Gerçekçi ol, imkansızı iste...
Mesajlar
117
Tepkime Puanı
33
Yer
Mersin-Taşucu
Merhabalar, bu yazıyı ne zamandır yazacaktım lakin dünyevi işlerimiz her zaman olduğu gibi hobilerimizin önüne geçiyor. Bu yazımda sizlere ülkemizde pek de bilinmeyen bir araç markası olan" SSangYong" u anlatmaya çalışacağım dilim döndüğünce. Öncelikle şunu belirteyim yazdığım yazı profosyonel bir görüş olmayıp sadece yıllardır farklı marka araç kullanan biri olarak yaşadağım acı-tatlı deneyimlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Markayı ve üretildiği ülkeden bahsedelim; aslında SSangyong yeni bir firma değil, ayrıca piyasada bazı kişilerin dillendirdiği gibi Çin veya Hindistan üretimi de değil (bu arada bu ülkeler dünya devi firmaları satın almışlardır ve çoğu yedek parçaları da bu ülkelerde üretilmektedir.) Güney Kore üretimi olup, ilk imalatlarına 1954 yılında başlayan firma 1997 yılında ülkemize giriş yapmıştır. O yıllarda da distribütör firmanın (hangi firmanın ithal ettiğini bilmiyorum, hatırlayan veya bilen biri varsa ekleyebilir) ilgisizliği veya ekonomik gücü sebebiyle gerekli reklamlar ve test dergilerinde yazıları çıkmamış sessiz sedası 2001 yılında ithalatları durmuştur. Sene 2007 yılında tekrar Şahsuvaroğlu Dış Ticaret ile tekrardan ithal edilmeye başlanmıştır. Gelelim üretilen araçlarına; 2007 yılından itibaren Actyon, Actyon Sports (pick-up), Kyron, Rodius ve Rexton modellerini görmeye başladık. Özellikle Pick-Up modeli olan Actyon Sports sıradışı tasarımıyla birçok kişinin hoşuna gitmiş, en az bir o kadar kişinin nefret etmesine sebep olmuştur (önden bakıldığında sinirli agresif yapısı sebebiyle 3 yaşındaki kızım tarafından Angry Birds diye adlandırılmıştır :smiley: ).2009 yılına kadar bu beş model de iç trim aksamlarda bir takım üretim hataları (mesala ön göğüs parçalarının birleşim yerlerinde, kol dayama yastıklarında, koltuk baldır desteklerinde) görülmüş olup, 2010'dan sonra ciddi derecede kaliteli işçilikle üretilmişlerdir. Onun haricinde ses yalıtımları harika, motorları hem ekonomik hemde yeterince performanslıdır. Firma bir dönem Mercedes-Benz ile teknoloji anlaşması yapmış ve onun tasarımlarını kullanmıştır. Özellikle 5 vitesli otomatik modelleri Mercedes-Benz'de kullanılan 5-Tronic şanzımandır, hatta vitesin yerleşimi şekli bile aynıdır. Bu şanzuman hem yakıt ekonomisi sunmakta hemde güç gerektiğinde yeteri kadarını size sunmaktadır. Bunların haricinde Actyon (SUV versiyonunda) ve Actyon Sportslarda 4 ileri otomatik ve 6 ileri otomatik şanzuman kullanılmıştır yalnız bunlar Mercedes -Benz şanzumanlı olmayıp T-Tronic (Şu an firma ismini hatırlayamıyorum fakat Avustralya üretimi) Marka şanzumanla üretilip satılmışlardır. Benim aracım 2011 Model Actyon Sports 6 A/T modeli idi. Genel olarak aracımdan çok memnundum fakat, malum ülkemizdeki vergi karmaşası ve yaşadığım yerdeki trafik sorunları sebebiyle sattım. Gelelim aracın artı ve eksilerine öncelikle artıları:
+Arka süspansiyonda makas değil 5 noktalı rijit bağlantı ve helezon yay sistemi kullanıldığında arka koltukta oturanlar neredeyse sarsıntısız bir yolculuk yapıyorlar
+Mükemmel ses ve ısı izalasyonu
+Sarsıntısız vites geçişleri
+Direksiyondan ve vites topuzundan manuel olarak müdahale edilebilen otomatik şanzıman
+Sınıfındaki diğer araçlara göre daha fazla donanım
+Ön kokpitin sürücü odaklı,ergonomik tasarımı
+Takviyeli güçlendirilmiş çelik merdiven tipi şasenin verdiği güven duygusu ve arazi kabiliyeti
+Motor hacmi diğer pick-up'lar gibi 2.5 cc değil 2.0 cc olduğu için daha az yakıt tüketmekte ve çevreye daha az CO yaymaktadır.
+Genel bakımları (her 10.000 km de) yetkili servislerde gayet uygun rakamlara yapılması
+İkinci elde bile müşteri memnuniyetini ilke edinmiş personel
+Servislerdeki ikramlar ve güleryüzlü personel
+Servislerde yedek parça bulunulurluğu, şayet yoksa en geç üç iş günü içerisinde ellerinde olması
Gelelim eksi yönlerine;
-Düşük marka bilinilirliği sebebiyle ikinci elinin ağır gitmesi
-Sıfırını aldığınızda yaklaşık %30'a varan değer kaybıyla satış durumu
-Bazı dik rampa ve virajlı yollarda (Mesala Mersin-Antalya yolu) vitesin kararsızlığı sebebiyle motorun güç kaybı yaşaması
-Vakum modülatörü arızası(aracı stop edince motorun hemen üstündeki siyah küçük bir parçanın zırıltılı bir şekilde 2-3 sn ötmesi), teleskopik direksiyon milinin tıkırtı yapması (yanlış hatırlamıyorsam bu sorun 2009-2011 Toyota Corolla'larda da vardı,aslında çarpışmlarda hayati önemi olan bir durum ama tıkırtısıda can sıkıcı, sanırım bu duruma bir çözüm bulunamıyor) ve dijital klimanın tutarsız çalışması (yazın 26 dereceye alıyorsunuz içerisi halen buz gibi, veya kışın 20 dereceye düşürdüğünüz halde içerinin hamam gibi olması) bu üç sorun sanırım Kyron ve Actyon da kronikleşmiştir.
-Servislerde haricinde yedek parça bulmak neredeyse imkansız, yetkili servislerde de şayet SSangYong sahibi değilseniz parça satışı yok, gidip SSangYong kullanan birinden ruhsat fotokopisini alıyorsunuz yoksa parçayı vermiyorlar. Motor ve kaporta aksamı çok fahiş fiyatlara satılıyor (Servise en çok kızdığım konu buydu, ilerleyen zamanlarda bir yatırımcı paralel bir kanaldan yedek parça tedarik işine girerse servislerin bu tekelci yaklaşımı kırılır ve fiyatlar makul seviyeye iner diye düşünüyorum, belki bu durum ikinci el piyasasını da hareketlendirir)
-Yeteri kadar görsel ve yazılı basında reklamı yok, bu da sanırım distribütör firmadan kaynaklanıyor. Bence devlet kurumlarına, mesala Karayolları, DSİ, Belediyelere hibe veya çok düşük rakamlara verilirse marka bilinilirliği ciddi oranda artar, (Isuzu D-Max'ı Karayolları meşhur etmiştir :smiley: )
-Piyasadaki rakiplerine göre daha kısa olan bagaj kısmı
-Halen tüm yurda yayılamayan satıcı bayi ve servis ağı
-Servislerdeki donanım yetersizliği; lift, arıza tespit cihazı vb. (mesala geçen sene rutin bakıma gittiğimde elimdeki OBD II arayüzüne sahip bluetoothlu cihazımla telefonla kontrol ederken kodunu internette bir türlü bulamadığım bir hata kodu vermişti, ama arıza ışığı yanmıyordu,servisteki personele sorduğumda; kusura bakmayın arıza tespit cihazımız yolda kalan bir müşteriye servisimizle gitti, artık başka bir sefer gelin o zaman bakarız demeleri beni germişti, koca serviste sadece bir tane mi arıza tespit cihazı olur?, neyse ki önemli bir sorun değildi, vites kolunun altındaki vida gevşemiş onun uyarısıymış :smiley: )

Bence eksi yönlerinden en elzemi yedek parça durumu, bu sorun çözülürse ikinci eli değer kazanır.

Gelelim Kyron'a...
Kısa bir gezinti sonrası kendisinde hayranlık bırakan bir araçtır kendisi. Halen kendime kızmaktayım Kyron varken neden gidip Dacia Duster aldım diye??? Bence hem gerçek bir arazi hemde şehir aracıdır. Sorunsuz arazi şanzumanı ihtiva etmektedir (2H, 4H ve 4L modlu), ayrıca monokok şasi değil merdiven tipi şaseye ve arkada LSD diye tabir edilen sınırlı kaydırmalı kilit defrensiyele sahiptir (keşke %100 kilit defransiyel opsiyonu ülkemiz de satılsa).
Az önce yukarıda saydığım üç tane kronik sorunu haricinde bence en ideal araçtır. Son olarak bu marka araçla ilgileniyor ve satın almak istiyorsanız bence 2009 ve üzeri modellere yönelin, hem iç mekanda kullanılan malzemeler iyileştirilmiş hemde hafif makyajlanmıştır.

Aslında yazacak o kadar şey var ki, ama oldukça uzun bir yazı oldu. Umarım bu yazı bu marka araç almak isteyenlere, elindeki aracın kıymetini bilmeyenlere ve hobi olarak otomotiv sektörü ile ilgilenenlere yardımcı olmuştur, sağlıcakla kalınız.
 

Etiketler

Duster 'dan sonra Kyron 'a geçmek için nasıl bir tarif vermeliyim bilmiyorum :smiley: Kyron bence çok üst araçlardan biri.

Ben markayı genel itibari ile beğeniyorum, servisleri iyi güleryüzlü ilgili.

Eski bir duster sahibi olarak şunu size şöyle söyliyeyim,

Duster ile Kyron 'un 2 ortak noktasında ki bir parçası bozulsun örnek olarak, arka camınız kırıldı ve 2 servisinde elinde yok diyelim,

Duster için fransadan size o camın gelmesi tam 30 - 45 gün
Kyron 'un kore'den o camı getirtmesi 10 gün..

Başıma geldi de öyle biliyorum :smiley:

Duster 'ın doğru dürüst parçası burada bulunmuyor halbuki heryerde duster var eski kasa yeni kasa, işte farketmiyor fransadan çekiyorlar parçaları..

Egzos ıslık sesi 2011 duster 'larda kronik sorun egzos yapısının gelmesi 2 ay 'ı buldu, gelen parçacada da sıkıntı vardı yine 2 ay bekledik. Vs vs.

Ssangyong çok güzel bir marka, verdiğimiz paraya göre aldığımız değer çok üst noktalarda.
 

Birgün duster 'a servise götürdüm, yolda ilerlerken konsolda bi ışık yandı söndü, 5 dkka sonra tekrar yandı söndü ama öyle uzun uzadıya değil, yanıp sönüyor 1 saniyede. Neyse servise geri döndüm böyle böyle dedim, servis ustası, daha bana birşey demeden uzaklaştı

-hamza duster 'ı şuraya çekin egr 'yi değiştirin dedi, (sanırım egr idi yanlış olmasın motordan çok anlamam)

yanına gittim,benim aracım için mi egr diyorsun dedim evet dedi egr nedir, fiyatı nedir dedim 1500 + işçilik vs dedi,

kardeşim bana sordun mu, ben izin verdim mi, bugün yanımda para yoktur ve arabayı satmak istiyorumdur sordun mu ?

velhasıl o günden sonrada yanmadı o ışık hiçte denk gelmedim, adam yemek için herşeyi yapıyorlar,

Ssanyong serviste, V parçası varmış değişmes ise yağ kaçırır mış, adam diyor ki abi değişmesi gerekiyor ama, şunu ters çevireyim ufak bakımını yapayım , bu 20 bin km daha gider ama 20 bin km sonra gel değiştirelim diyor Allah razı olsun çakal çukal değiller hiç değilse.
 






bilmediğimden soruyorum kyronda arkada LSD var mı?

GT-N5105 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Lsd aslinda tum ss modellerinde var difransiyeller dana 44 un ksc ve tongil adli iki kore firmasi tarafindan lisans altinda uretilmis hali ama 3.89 dan 5.12 ye kadar cok cesitli kyronlarda olma ihtimali yok dist cok araziden anliyor diyemicem ama 300 usd verdin mi komple lsd de alinabiliyor

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Merhabalar, bu yazıyı ne zamandır yazacaktım lakin dünyevi işlerimiz her zaman olduğu gibi hobilerimizin önüne geçiyor. Bu yazımda sizlere ülkemizde pek de bilinmeyen bir araç markası olan" SSangYong" u anlatmaya çalışacağım dilim döndüğünce. Öncelikle şunu belirteyim yazdığım yazı profosyonel bir görüş olmayıp sadece yıllardır farklı marka araç kullanan biri olarak yaşadağım acı-tatlı deneyimlerden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Markayı ve üretildiği ülkeden bahsedelim; aslında SSangyong yeni bir firma değil, ayrıca piyasada bazı kişilerin dillendirdiği gibi Çin veya Hindistan üretimi de değil (bu arada bu ülkeler dünya devi firmaları satın almışlardır ve çoğu yedek parçaları da bu ülkelerde üretilmektedir.) Güney Kore üretimi olup, ilk imalatlarına 1954 yılında başlayan firma 1997 yılında ülkemize giriş yapmıştır. O yıllarda da distribütör firmanın (hangi firmanın ithal ettiğini bilmiyorum, hatırlayan veya bilen biri varsa ekleyebilir) ilgisizliği veya ekonomik gücü sebebiyle gerekli reklamlar ve test dergilerinde yazıları çıkmamış sessiz sedası 2001 yılında ithalatları durmuştur. Sene 2007 yılında tekrar Şahsuvaroğlu Dış Ticaret ile tekrardan ithal edilmeye başlanmıştır. Gelelim üretilen araçlarına; 2007 yılından itibaren Actyon, Actyon Sports (pick-up), Kyron, Rodius ve Rexton modellerini görmeye başladık. Özellikle Pick-Up modeli olan Actyon Sports sıradışı tasarımıyla birçok kişinin hoşuna gitmiş, en az bir o kadar kişinin nefret etmesine sebep olmuştur (önden bakıldığında sinirli agresif yapısı sebebiyle 3 yaşındaki kızım tarafından Angry Birds diye adlandırılmıştır :smiley: ).2009 yılına kadar bu beş model de iç trim aksamlarda bir takım üretim hataları (mesala ön göğüs parçalarının birleşim yerlerinde, kol dayama yastıklarında, koltuk baldır desteklerinde) görülmüş olup, 2010'dan sonra ciddi derecede kaliteli işçilikle üretilmişlerdir. Onun haricinde ses yalıtımları harika, motorları hem ekonomik hemde yeterince performanslıdır. Firma bir dönem Mercedes-Benz ile teknoloji anlaşması yapmış ve onun tasarımlarını kullanmıştır. Özellikle 5 vitesli otomatik modelleri Mercedes-Benz'de kullanılan 5-Tronic şanzımandır, hatta vitesin yerleşimi şekli bile aynıdır. Bu şanzuman hem yakıt ekonomisi sunmakta hemde güç gerektiğinde yeteri kadarını size sunmaktadır. Bunların haricinde Actyon (SUV versiyonunda) ve Actyon Sportslarda 4 ileri otomatik ve 6 ileri otomatik şanzuman kullanılmıştır yalnız bunlar Mercedes -Benz şanzumanlı olmayıp T-Tronic (Şu an firma ismini hatırlayamıyorum fakat Avustralya üretimi) Marka şanzumanla üretilip satılmışlardır. Benim aracım 2011 Model Actyon Sports 6 A/T modeli idi. Genel olarak aracımdan çok memnundum fakat, malum ülkemizdeki vergi karmaşası ve yaşadığım yerdeki trafik sorunları sebebiyle sattım. Gelelim aracın artı ve eksilerine öncelikle artıları:
+Arka süspansiyonda makas değil 5 noktalı rijit bağlantı ve helezon yay sistemi kullanıldığında arka koltukta oturanlar neredeyse sarsıntısız bir yolculuk yapıyorlar
+Mükemmel ses ve ısı izalasyonu
+Sarsıntısız vites geçişleri
+Direksiyondan ve vites topuzundan manuel olarak müdahale edilebilen otomatik şanzıman
+Sınıfındaki diğer araçlara göre daha fazla donanım
+Ön kokpitin sürücü odaklı,ergonomik tasarımı
+Takviyeli güçlendirilmiş çelik merdiven tipi şasenin verdiği güven duygusu ve arazi kabiliyeti
+Motor hacmi diğer pick-up'lar gibi 2.5 cc değil 2.0 cc olduğu için daha az yakıt tüketmekte ve çevreye daha az CO yaymaktadır.
+Genel bakımları (her 10.000 km de) yetkili servislerde gayet uygun rakamlara yapılması
+İkinci elde bile müşteri memnuniyetini ilke edinmiş personel
+Servislerdeki ikramlar ve güleryüzlü personel
+Servislerde yedek parça bulunulurluğu, şayet yoksa en geç üç iş günü içerisinde ellerinde olması
Gelelim eksi yönlerine;
-Düşük marka bilinilirliği sebebiyle ikinci elinin ağır gitmesi
-Sıfırını aldığınızda yaklaşık %30'a varan değer kaybıyla satış durumu
-Bazı dik rampa ve virajlı yollarda (Mesala Mersin-Antalya yolu) vitesin kararsızlığı sebebiyle motorun güç kaybı yaşaması
-Vakum modülatörü arızası(aracı stop edince motorun hemen üstündeki siyah küçük bir parçanın zırıltılı bir şekilde 2-3 sn ötmesi), teleskopik direksiyon milinin tıkırtı yapması (yanlış hatırlamıyorsam bu sorun 2009-2011 Toyota Corolla'larda da vardı,aslında çarpışmlarda hayati önemi olan bir durum ama tıkırtısıda can sıkıcı, sanırım bu duruma bir çözüm bulunamıyor) ve dijital klimanın tutarsız çalışması (yazın 26 dereceye alıyorsunuz içerisi halen buz gibi, veya kışın 20 dereceye düşürdüğünüz halde içerinin hamam gibi olması) bu üç sorun sanırım Kyron ve Actyon da kronikleşmiştir.
-Servislerde haricinde yedek parça bulmak neredeyse imkansız, yetkili servislerde de şayet SSangYong sahibi değilseniz parça satışı yok, gidip SSangYong kullanan birinden ruhsat fotokopisini alıyorsunuz yoksa parçayı vermiyorlar. Motor ve kaporta aksamı çok fahiş fiyatlara satılıyor (Servise en çok kızdığım konu buydu, ilerleyen zamanlarda bir yatırımcı paralel bir kanaldan yedek parça tedarik işine girerse servislerin bu tekelci yaklaşımı kırılır ve fiyatlar makul seviyeye iner diye düşünüyorum, belki bu durum ikinci el piyasasını da hareketlendirir)
-Yeteri kadar görsel ve yazılı basında reklamı yok, bu da sanırım distribütör firmadan kaynaklanıyor. Bence devlet kurumlarına, mesala Karayolları, DSİ, Belediyelere hibe veya çok düşük rakamlara verilirse marka bilinilirliği ciddi oranda artar, (Isuzu D-Max'ı Karayolları meşhur etmiştir :smiley: )
-Piyasadaki rakiplerine göre daha kısa olan bagaj kısmı
-Halen tüm yurda yayılamayan satıcı bayi ve servis ağı
-Servislerdeki donanım yetersizliği; lift, arıza tespit cihazı vb. (mesala geçen sene rutin bakıma gittiğimde elimdeki OBD II arayüzüne sahip bluetoothlu cihazımla telefonla kontrol ederken kodunu internette bir türlü bulamadığım bir hata kodu vermişti, ama arıza ışığı yanmıyordu,servisteki personele sorduğumda; kusura bakmayın arıza tespit cihazımız yolda kalan bir müşteriye servisimizle gitti, artık başka bir sefer gelin o zaman bakarız demeleri beni germişti, koca serviste sadece bir tane mi arıza tespit cihazı olur?, neyse ki önemli bir sorun değildi, vites kolunun altındaki vida gevşemiş onun uyarısıymış :smiley: )

Bence eksi yönlerinden en elzemi yedek parça durumu, bu sorun çözülürse ikinci eli değer kazanır.

Gelelim Kyron'a...
Kısa bir gezinti sonrası kendisinde hayranlık bırakan bir araçtır kendisi. Halen kendime kızmaktayım Kyron varken neden gidip Dacia Duster aldım diye??? Bence hem gerçek bir arazi hemde şehir aracıdır. Sorunsuz arazi şanzumanı ihtiva etmektedir (2H, 4H ve 4L modlu), ayrıca monokok şasi değil merdiven tipi şaseye ve arkada LSD diye tabir edilen sınırlı kaydırmalı kilit defrensiyele sahiptir (keşke %100 kilit defransiyel opsiyonu ülkemiz de satılsa).
Az önce yukarıda saydığım üç tane kronik sorunu haricinde bence en ideal araçtır. Son olarak bu marka araçla ilgileniyor ve satın almak istiyorsanız bence 2009 ve üzeri modellere yönelin, hem iç mekanda kullanılan malzemeler iyileştirilmiş hemde hafif makyajlanmıştır.

Aslında yazacak o kadar şey var ki, ama oldukça uzun bir yazı oldu. Umarım bu yazı bu marka araç almak isteyenlere, elindeki aracın kıymetini bilmeyenlere ve hobi olarak otomotiv sektörü ile ilgilenenlere yardımcı olmuştur, sağlıcakla kalınız.
Bende uzun zamandır bu markayı araştırıyorum bütün modellerini beğeniyorum fakat pick up istemediğim için sports modellerini düşünmüyorum. Şehir içi ve şehirler arası kullanacağım yıl içerisinde şehirler arası uzun yolculuklar yapacağım için büyük ve sağlam bir araç istiyorum. Benim için hepsinden önce güvenlik önemli o yüzden ssangyong ta karar kıldım bütçemi 40.000 liraya kadar zorlarım ama 28.000-32.000 arası bir araç olsa benim için daha iyi olur. O yüzden actyon modeli düşünüyorum fakat onunla alakalı da özellikle otomatik şanzımanla alakalı korkularım var dediğim fiyat aralığında 2008-2009 modeller var. Siz ve çoğu insan da 2009 ve sonrası modelleri tavsiye ediyor özellikle 2010 ve 2011 modeller de 40.000 lirayı geçiyor hal öyle olunca da seçenek sayımda artıyor kyron komando suziki grand vitara kia sorento vs. O yüzden ben 28.000-32.000 arası bir aracı alıp gönül rahatlığıyla kullandıktan sonra 40.000 liraya göre haliyle çok memnun olacağım :smiley:. O yüzden kafam bayağı karışık ben bu fiyat aralığında bir 2009 model actyon alsam bahsettiğiniz makyajlı kronik sorunları az ve işçiliği kaliteli olan seriyi mi almış oluyorum yoksa bahsettiğiniz yaklaşmamam gereken bir seriyi mi almış oluyorum. Diğer sorum ise 2009 model actyon alsam otomatik vites ve motor olarak sorun çıkarma olasılığı nedir. Araba verdiğim parayı hakettikten sonra bakımı yedek parçası önemli değil ama bana pat diye 3 bin 5 ben lira lara varan masraflar çıkarırsa beni çok zorlar daha zamanım var araştırmaya ve ben bir ssangyong istiyorum önerilerinizi alabilir miyim?
 
Son düzenleme:

Bende uzun zamandır bu markayı araştırıyorum bütün modellerini beğeniyorum fakat pick up istemediğim için sports modellerini düşünmüyorum. Şehir içi ve şehirler arası kullanacağım yıl içerisinde şehirler arası uzun yolculuklar yapacağım için büyük ve sağlam bir araç istiyorum. Benim için hepsinden önce güvenlik önemli o yüzden ssangyong ta karar kıldım bütçemi 40.000 liraya kadar zorlarım ama 28.000-32.000 arası bir araç olsa benim için daha iyi olur. O yüzden actyon modeli düşünüyorum fakat onunla alakalı da özellikle otomatik şanzımanla alakalı korkularım var dediğim fiyat aralığında 2008-2009 modeller var. Siz ve çoğu insan da 2009 ve sonrası modelleri tavsiye ediyor özellikle 2010 ve 2011 modeller de 40.000 lirayı geçiyor hal öyle olunca da seçenek sayımda artıyor kyron komando suziki grand vitara kia sorento vs. O yüzden ben 28.000-32.000 arası bir aracı alıp gönül rahatlığıyla kullandıktan sonra 40.000 liraya göre haliyle çok memnun olacağım :smiley:. O yüzden kafam bayağı karışık ben bu fiyat aralığında bir 2009 model actyon alsam bahsettiğiniz makyajlı kronik sorunları az ve işçiliği kaliteli olan seriyi mi almış oluyorum yoksa bahsettiğiniz yaklaşmamam gereken bir seriyi mi almış oluyorum. Diğer sorum ise 2009 model actyon alsam otomatik vites ve motor olarak sorun çıkarma olasılığı nedir. Araba verdiğim parayı hakettikten sonra bakımı yedek parçası önemli değil ama bana pat diye 3 bin 5 ben lira lara varan masraflar çıkarırsa beni çok zorlar daha zamanım var araştırmaya ve ben bir ssangyong istiyorum önerilerinizi alabilir miyim?
Al, bende 2002 modeli de 2010 modeli de var das gibi arabadir

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 



Al, bende 2002 modeli de 2010 modeli de var das gibi arabadir

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Peki kyron mu dersin actyon mu gerçi kyron alabilirsem 2008-2009 ancak alabilirim. Onlarda da kronik hatalardan korkuyorum özellikle forumlarda şanzıman dan söz etmişler sonuçta suv ben arabaya değdikten sonra masrafın dan korkmam.
 

Otomatik almazsaniz birsey olmaz , kyron ile actyonun sanzimani motoru direksiyonu koltugu tamamen ayni, kaporta farkli

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 


2008 sikintili dendi , asil sikinti direksiyondan zirt pirt vites degistiren arkadaslarin arabalarda oluyor 130 giderken vites kuculturseniz arac bozulur tabi ben hic oynamam direksiyondan vitese kyron alin bir kere ici ve vagaji cok daha genis , daha uzun yol tutus daha iyi olur ama daha agir oldugu icin actyon kadar atik degil ama actyonun bagaji gorurseniz almazsiniz

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

2008 sikintili dendi , asil sikinti direksiyondan zirt pirt vites degistiren arkadaslarin arabalarda oluyor 130 giderken vites kuculturseniz arac bozulur tabi ben hic oynamam direksiyondan vitese kyron alin bir kere ici ve vagaji cok daha genis , daha uzun yol tutus daha iyi olur ama daha agir oldugu icin actyon kadar atik degil ama actyonun bagaji gorurseniz almazsiniz

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Eyvallah hocam sizle konuştuktan sonra kyron a döndü aklım peki kyron da otomatik te yakıt nasıl şehir içi İstanbul trafiğinde
 



Yakit sehir disi 7 litreye dusebiliyor sehir ici 10 11 litre

ASUS_T00J-D cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,680
Mesajlar
1,522,118
Kayıtlı Üye Sayımız
166,527
Kaydolan Son Üyemiz
Selma Yörük

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst