- Düşüncelerine saygı duyarım.Bazı noktalara katılmıyorum. Ulaştırmacıydım ben, bizde de vardı bu araçtan. Bu aracı sürecek şöför tümen içinden generale şöförlük yapması için seçilen bir asker oluyor. O askerden başkası o aracı sürmez, süremez. Kimse de generalin arabasını sürmeye niyet etmez zaten o yapılanmada. Ayrıca kötü kullandırmazlar o arabayı hiçbir askere. Asker zaten tek başına süremez o arabayı, illaki yanında emir subayı olur. Benim İstanbul'da gördüğüm çakarlı birkaç Liberty var onlarıda zaten en az uzman rütbede kişi kullanıyor.
- Ben ulaştırmacı değildim ama 28 yıl bu işi yaptım. Generale şöförlük yapmak üzere seçilen asker abinin çok iyi şöför olduğunu kabul edersek dediklerin doğru. Ama ben öyle şöförler gördüm ki bırak otomatik vites Jeep'i tel araba bile süremezdi. Ama şöför olarak seçiliyor ve şöförlük yapıyor.
- Bu arada araçlar yaklaşık 20 yıllık araçlar. Askerlik ise son 20 yılda en uzun 15 ay idi. BU da demektir ki; her araç en az 15-20 şöför değiştirmiş demektir. Biz bile araç alırken mümkün oluğunca az sahip değiştirmiş araç tercih ederiz.
- Askeriyeden çıkma 100 Jeep içerisinde iyi kullanılmış araç sayısı bence bir elin parmaklarını geçmez.
- Diğer bir husus da; bu araçlar ilk geldiklerinde uzun süre kullanılmadı ve garajlarda bekletildi. Bu yüzden kilometreleri düşük. Uzun süre beklemiş araçta illa ki bir çok sıkıntı yaşanacaktır.
- Uzman çavuş ve Onbaşıların şöförlüğüne gelince bu uygulama son 3-5 yıl içinde yaygınlaştı. Onlar da genelde büyük birlik komutanlarına verilen araçlar için geçerli.
- Benim anlatmak istediklerim buna benzer tecrübeye dayalı bilgilerdir.