Sanatçı Sümer Ezgü Çekme Karavanı Ile Kaza Yaptı.

[Doğrucu Davut]

.
Diğer bir yabancı forum sakini de ;
Alko kaplinlerinde bir tür pin bulunduğunu ancak bunun sadece kaplinin topuz üzerine oturduğunu gösterdiğini fakat klitleme mekanizmasının devreye girip girmediği hakkında bilgi verdiğinden şüphesi olduğunu ve bu yüzden de topuzun altına gelen yerleri parmaklarıyla kontrol ettiğini yazmakta.
Ayriyeten de diğer bazı kaplinlerin yan tarafında işaretlerin olduğunu ancak bunları da bir garanti saymadığını ilave etmekte.

Sanırım bu da “şüpheli parmak metodu” olmalı ?

 

[Zeko Dayı]

Geçenlerde yazılarımda bahsettiğim sansasyonel bir karavan kazası bazı şeyleri tetikleyebilir diye bir tahminde bulunmuştum.

Bu kaza şükür ki can kaybı olmaması nedeniyle o şekilde bir kaza değil fakat kazayı geçiren kişi ülkece

tanınan biri olduğu için, yetkili mercilerin dikkatini bu tarafa çekebilir. Takip etmek gerekir..

Haber yazısı;

"Sanatçı Sümer Ezgü Antalya'nın Korkuteli ilçesi yakınlarında trafik kazası geçirdi.
Kaza, öğle saatlerinde Korkuteli ilçesi yakınlarında meydana geldi.
Sümer Ezgü, cip ve ona bağlı olan karavanla seyir halindeyken Korkuteli'ye yaklaştığı sırada kontrolden çıktı.
Sümer Ezgü ve ailesinin içinde bulunduğu cip ve karavan yola devrildi. Ezgü ve ailesi, kazayı yara almadan atlattı. "

Kaza sonrası video için buraya tıklayabilirsiniz.

Sümer bey'e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Kaza rampa aşağı ilerlerken olmuş.

Kendisi sürat normaldi demiş ama belkide süratliydi. Karavanın alt yapısı alko. Stabilizatör ve gördüğüm kadarıyla ESC sistemi de mevcut.

Karavan araçtan yaklaşık 10-15 m ileride durmuş. Zaten yalpalamanın sebebi karavanın araçtan daha hızlı hareket ediyor olması.

Eğer gerçekten süratli değilse bence Sümer bey bu işin üstüne gitmeli. Çok süratli gitmediğini söylüyor çünkü.

Al-ko ESC böyle bir kazada işe yaramayacaksa ne zaman yarayacak?

Ekli dosyayı görüntüle 642906

Ekli dosyayı görüntüle 642907

geçmiş olsun

 

[Zeko Dayı]

İleri sürüş teknikleri öğretisinde; anormal hava koşullarının hareket halindeki araca etkileri ve sürücünün de bu olumsuz etkileri bertaraf etmesine yönelik sürüş tecrübesi kazandırılır.

Ağır vasıta kazalarında; genelde araç periyodik bakım eksikliği, uykusuzluk/yorgunluğa bağlı dikkat dağılması en büyük faktör olarak gösterilse de karayolu imalat hataları ve ağır vasıtanın buna nasıl tepki vereceği hakkında sürücünün en ufak bir fizik bilgisinin bulunmaması da etkendir.

Söz konusu kazanın trafik raporu yayınlanmadığından ancak olasılıklar üzerinden tahmin yürütülmektedir.

Adı üzerinde "çekme karavan" kazası.
Kaza anında karavan hangi pozisyonda?
Çekme? - İtme?

Ya çeken araç hangi pozisyonda?
Çekme?
İTİLME?

Hava koşulları; Normal mi?
Yokuş aşağı seyirde bahsedilen kuvvetli rüzgarı normal hava koşulu olarak değerlendirmek mümkünmü?

Karayolunda imalat hatası var mı? Yok mu?

Karayolu trafik işaretlemesi yeterli mi?
Coğrafi bölgenin kuvvetli rüzgarının karayolu üzerindeki etkilerine yönelik rüzgarın yönünü ve kuvvetini gösteren rüzgar tulumu yolda mevcutmu?

Ve en önemlisi çekici sürücüsü bunlara dikkat ediyormu? Doğru okuyormu? Doğru sürüş kurallarına uyuyormu?

Cevabın hayır olduğunu biliyoruz aksi takdirde "haber" olmazdı.

Çeken aracın pozisyonu itilen araç pozisyonuna dönüştüğü andan itibaren tüm kurallar değişir. Araçtaki tüm donanım "çekme" odaklıdır. İtme reflekslerinde bir çok parametre araç donanımının çalışma prensiplerini değiştirir. Kontrol çeken araçtan çıkar iten araca geçer. İten aracı kontrol eden bir sürücü olmadığına göre çeken aracın sürücüsü kontrolsüz kalan iten aracı da kontrol etmek durumuna geçer.

Gözü kara, herşeyi bilen, bişi olmaz abicim kaderciliğini benimsemiş toplumda bu haberler hep "kaza haberi" olarak gündeme gelir.

Neyseki NİYAZİ yaşıyor!...

çok güzel tespit tebrik ederim.

 

[Zeko Dayı]

.
Bu kazada kaplin topuzdan ayrılmış. Ayrılmasa, kaza olmayabilirdi de.
O yüzden analize, sonuç ayni de olsa kalplinden başlamak lazım diye düşünüyorum.

Teoman bey sizinkinin aynisi geçen hafta arkadaşımın başına geldi. Fakat o 5000 € dan fazla masraf bekliyor. Bereket sizin şansınız varmış.

…
Şimdi kimseyi kızdırmayacağımı bilsem, “moto karavan” derdim.
Biliyorum cengaverler gardını alacak, olsun...

bencede haklısınız moto karavan ideal benim de fikrim size katılıyorum. diğer arkadaşların fikri değişirmi

 

[buralpdi]

Denge ayakları sonsuz vida, milini çevirmeden yerinen çıkmaz bence.

Normalde evet çıkmaz, fakat kaza anında öyle şeyler oluyor ki akıl sır ermiyor, çıkmaz dediğiniz vida kopmaz dediğiniz parçalar un ufak olabiliyor.
Bir de şöyle düşünelim, denge ayağı açık yol almak isterseniz ilk tümsekte geriye doğru ayağı bükmesi veya kırması gerekir

 

[buralpdi]

.



Bunlar da çekme aracından ayrılmış olup, kaplin kolu yukarıda bulunanlar.
Ekli dosyayı görüntüle 642915

Ekli dosyayı görüntüle 642916

Tabi benimkisi sadece bir tahmin..

Bu son resime bakınca karavan direğe vurduğu an da kaplin kolu bu basınçla kendisinin açılma ihtimali var mı acaba? veya diğer kaza resimlerinde açık olanlar da aynı şekilde çarpma esnasında açılıyor olabilir mi?
Güvenlik açısından, acaba belli bir noktadan sonra kaplinin aracı bırakması isteniyor olabilir mi?

Aklımdaki sorular

 

[bartek]

Normalde evet çıkmaz, fakat kaza anında öyle şeyler oluyor ki akıl sır ermiyor, çıkmaz dediğiniz vida kopmaz dediğiniz parçalar un ufak olabiliyor.
Bir de şöyle düşünelim, denge ayağı açık yol almak isterseniz ilk tümsekte geriye doğru ayağı bükmesi veya kırması gerekir

Denge ayağının plastik parçası bile yerinde , sonradan açılmış haklısınız.

 

[Doğrucu Davut]

.
Çekme karavanlar için Almanya’da olduğu gibi iki günlük sürme kursları olmayan ülkemizde, bu başlıktaki sorularımızı hakkıyla cevaplandırabilecek bir bilirkişi bulmak gerçekçi olmamalı ?

 

[Doğrucu Davut]

Bu son resime bakınca karavan direğe vurduğu an da kaplin kolu bu basınçla kendisinin açılma ihtimali var mı acaba ?

Ben bu soruya yukarıda topuz çapını esas alarak cevap aramıştım.
Şöyle ki; kaplinin en mükemmel kavramış olduğu pozisyonda, fırlatmayı becerebilecek kaldıraç kolu olarak topuzun çapı, bu kuvvet için oldukça kısa kalmalı ? Yani kaplinin güvenlik kolu resimlerde görüldüğü şekilde açılmayacak kadar daha güçlü olmalı (?) diye düşünmüştüm.

Tabi karavanın çekiciden ayrılma istikametinde bir hareketi kopmayı daha kolaylaştırmalı. Fakat böyle durumlarda çoğunlukla çekici ve karavan çapraza düşüp topuza kanırtma kuvveti uygulamadıkça, ayni istikamette beraberce hareket etmekteler.

Benim yukarıdaki ikinci resmimde böyle en uygunsuz durumda bile mübarek kaplin ikisini de katolik evliliğinde olduğu gibi birbirinden bir milim bile ayırmamış.

 

[bartek]

.
Çekme karavanlar için Almanya’da olduğu gibi iki günlük sürme kursları olmayan ülkemizde, bu başlıktaki sorularımızı hakkıyla cevaplandırabilecek bir bilirkişi bulmak gerçekçi olmamalı ?

Mesut bey yanılıyorsunuz BE sınıfı ehliyet almak için kurs aldım ben. Hatta sürme sınavı da çok ciddi idi. Geri geri manevra yaptırıyorlar en sonunda.

 

[Doğrucu Davut]

.
Pardon balkondan fazla sarkmışım.
Neler, nasıl öğretiliyor acaba ?
Umarım ironi yapmıyorsunuzdur ?

 

[bartek]

Sınava girmek için Eğitmenden kurs almak gerekiyor. Bana 2 gün 45 dakika yetti. Trafikte römork çekiyorsunuz, kavşaklara giriş , frenleme, şerit değiştirme yapıyorsunuz. Bunlarda vakit kaybetmedik ama geri manevra icin en az 1 saat çalıştık.

 

[dinozor izci]

Sınava girmek için Eğitmenden kurs almak gerekiyor. Bana 2 gün 45 dakika yetti. Trafikte römork çekiyorsunuz, kavşaklara giriş , frenleme, şerit değiştirme yapıyorsunuz. Bunlarda vakit kaybetmedik ama geri manevra icin en az 1 saat çalıştık.

Evet! Bu da biraz tuhaf bir uygulama bence. BE ehliyet, 750 kg üzeri çekme karavanlar için gerekiyor. 750 kg üzeri karavanlarda da, büyük çoğunlukla mover bulunuyor. Ne gerisi, ne manevrası? Karavanla kim geri manevra yapıp da bir yere yanaşıyor? Varsa yapan, helal olsun, ona da zaten kurs, ehliyet falan gerekmiyor demektir. BE ehliyetini alan, mover kullanmayı bırakıp iki araba arasına geri manevrayla mı park etmeye başlıyor?
Başka ülkelerde gördüklerini hiç akıl süzgecinden geçirmeden kanunlarımıza koyan süzgeçsiz akıllara selam olsun. Ne diyeyim...
Otomatik vitesli araç ehliyetiyle manuel vitesli araç ehliyetini ayırdılar mesela. Neden "B ehliyeti ile moverı olan karavan kullanılabilir, mover yoksa BE ehliyet gerekir" şeklinde bir detay hiç akıllara gelmez?
Nedeni basit! Vatandaş azapta gerek!

 

[İYİMühendis]

.
Pardon balkondan fazla sarkmışım.
Neler, nasıl öğretiliyor acaba ?
Umarım ironi yapmıyorsunuzdur ?

CE ehliyeti aldım. 18 yaşında C sınıfı kamyon ehliyeti almıştım.
Bayağı bir kurs öğretmeni çalıştırdıktan sonra Treyler sürerek.
Dedikleri gibi yere çizdikleri dikdörtgenin içine geri geri doğru düzgün yanaşmadan geçmek yok.

 

[İYİMühendis]

Evet! Bu da biraz tuhaf bir uygulama bence. BE ehliyet, 750 kg üzeri çekme karavanlar için gerekiyor. 750 kg üzeri karavanlarda da, büyük çoğunlukla mover bulunuyor. Ne gerisi, ne manevrası? Karavanla kim geri manevra yapıp da bir yere yanaşıyor? Varsa yapan, helal olsun, ona da zaten kurs, ehliyet falan gerekmiyor demektir. BE ehliyetini alan, mover kullanmayı bırakıp iki araba arasına geri manevrayla mı park etmeye başlıyor?
Başka ülkelerde gördüklerini hiç akıl süzgecinden geçirmeden kanunlarımıza koyan süzgeçsiz akıllara selam olsun. Ne diyeyim...
Otomatik vitesli araç ehliyetiyle manuel vitesli araç ehliyetini ayırdılar mesela. Neden "B ehliyeti ile moverı olan karavan kullanılabilir, mover yoksa BE ehliyet gerekir" şeklinde bir detay hiç akıllara gelmez?
Nedeni basit! Vatandaş azapta gerek!

Bizimkiler mover ı önce takar sonra söker ondan.

 

[dinozor izci]

Bizimkiler mover ı önce takar sonra söker ondan.

Sökerse kendi bilir. İtip kakarak yöneltemeyeceği bir kütleyle güreşip durur o zaman. E ehliyetini B'ye yamatanlar fıldır fıldır karavan manevraları yapabilir hale mi geliyorlar sanki? Demek istediğim o.
Karavan çekmenin alfabesini öğreniyorlar, o da kârdır deniyorsa, e o zaman 750 kg altına da lâzım. Onlar neden öğrenmiyor?