Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan edebiyatçı Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 218
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 65,779
Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Prag'daki en güzel yapı bence Charles köprüsüydü.
Charles Bridge
Elbe Nehri’nin kentin ortasından geçen kolu Vlatava Nehiri üzerindeki birçok köprüden belki de en önemlisi Charles Bridge. Eski Şehir ile Küçük Mahalle'yi birbirine bağlayan adını Bohemya Kralı 4. Karl'dan alan köprü. Köprünün bulunduğu yerde 10. yüzyılda tahtadan bir köprü bulunmaktaydı. Çekler, bu köprüye: Karluv Most diyorlar. Şehrin kalbi. Sellerin etkilediği bu köprü, 1170 yılında Kral Vladislav II tarafından taş bir köprü ile değiştirildi ve köprüye Judith Bridge adı verildi. Bu köprü, Charles Bridge’e temel oluşturdu. Fakat 1342 yılında meydana gelen bir sel sonucunda yıkıldı. 15yy. sonlarına doğru bitirilmiş bu köprü birçok savaş, direniş, ve doğal afet görmüş olmasına rağmen halen kulesi le dimdik ayakta. Köprünün üzerinde 30 tane heykel bulunuyor. Bunlardan en eski en ilginc olani ise Aziz John Nepomuk heykeli. Turistler arasında bir gelenek oluşmuş, heykele dokunarak dilenen dileklerin gerçekleşeceğine inanılıyor. Charles Köprüsü, araç trafiğine kapalı olduğu için rahat rahat gezip, etraftaki müzisyenleri dinleyebilirsiniz. Köprünün girişindeki kuleye çıkarak(düşük bir giriş ücreti ile) köprüye ve Prag'ın bir kısmına yukarıdan bakabilirsiniz. Köprü, 1841 yılına kadar Prag Kalesi ile Eski Şehir Merkezini birbirine bağlayan tek yapı olması ile çok önemliyken şimdilerde ise Prag’ın en turistik noktalarından biri.
Bilim adamları ve astroloji uzmanları Karl’a , inşaata başlanması için doğru zamanın 9.7.1357 saat 5.31 olarak ilettikleri bunun da Palindromik düzende 1357.9.7.531 olmasına dayandığı ifade edilir. Yani baştan ve sondan okunduğunda aynı diziyi takip eder. IV. Karl , Bohemya Kralı ve aynı zaman da Kutsal Roma İmparatoru olarak ilan edilen Lüxemburg hanedanına bağlı önemli bir tarihsel karakterdir ve Prag başta olmak üzere mimari ve süsleme sanatlarında ciddi eserler onun dönemine rastlar. Köprü 516 metre uzunluğunda.Koruma ve kontrolü 2 kule ve bir önceki eski köprüden kalan ( Judith köprüsü ) kuleyle birlikte 3 adet Kule sağlamaktadır.
Köprünün inşaatına: Çek mimarisinin ustalarından, Otto tarafından başlanmış, ancak, Kral Charles IV’ün baş mimarı olan Peter Parler tarafından, 1357 yılında bitirilmiştir. O dönemde, süsleme olarak yalnızca birkaç haç kullanılmış. Eski şehrin UNESCO tarafından dünya mirası kabul edilmis. Bu kopru uzerinde 1600 yillarda 30 adet heykel yerlestirilmis. suan uzerinde 75 heykel var...Bunlardan en ilginc olani Rahip John Nepomuk'a ait olani ...Bununde tabii bir efsanesi var...Son derece kiskanc ve supheci bir adam olan Karl Wenceslas' in rahiplerinden Nepomuk'a bir gun guzeller guzeli Kralice gunah cikarmak ister..Bunu duyan Wenceslas'in karisinin yaptigi kacamaklar konusunda itiraflarda bulundugundan emin bir halde rahibi huzuruna cagirmis ve derhal kendisine soylenenleri anlatmasini istemis; rahip ise Tanri huzurunda verdigi sozu bozamayacagini soylemis... Bunun uzerine sinirlenen Wenceslas rahibi Vltava Nehrine attirmis...Tam rahibin atildigi yerde bir hale olusmus ve simdilerde koprunun tam ortasinda heykelini dikmisler...ve eger dilek tutup haca dokunursaniz dileginiz gercek oluyormus ...Halk dilek için kilit takıyor. Üzerinde bulunan 30 heykel ise; Katoliklerin baskısıyla, daha sonraki yıllarda; 1683 ile 1928 yılları arasında, yine astronomi göz önüne alınarak, çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş. Günümüzde, bu heykellerin çoğu kopya. Çünkü: şehrin, geçen yıllarda yaşadığı kötü hava koşulları, heykellere büyük zararlar vermiş.







 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Köprüdeki Osmanlı Heykeli
Köprünün, kale yakasındaki ilk heykel: bir küme insanı temsil ediyor. En altta, zindan içinden kurtarılmayı bekleyen insanlar görülüyor. Zindanın yanında, ayakta: sarığı, kalın sarkık bıyığı, belinde palası, sırtında kamçısı, göbekli cepkeni, uzun kaftanı ile, bir “yeniçeri “ duruyor. Yeniçerinin üstünde, başında haç bulunan bir geyik ve en tepede “kurtarıcı aziz şövalye” heykeli bulunuyor. Heykelin yapım yılı 1854. Osmanlı, artık “hasta adamdır”, Aziz Şövalye ise kılıcı ile, yeniçerinin tepesindedir. Bizi nasıl görmek istiyorlarsa, öyle betimlemişler. Halbuki, Osmanlı Prag’a hiç gelmedi. Ama: demek ki ünü yayılmış. İlk yapımında: taşları birleştirmek için, yumurta akı kullanılmış. Boyu: 515 metre, yüksekliği: 10 metre. Köprünün: Kampa adasına inen merdivenleri ayrı güzellikte.Köprü çıkışında: güzel bir kule var. Üzerine çıkmak için, merdivenleri dön dön bitmiyor, ama üzerinden harika fotoğraflar çekmeniz mümkün. Kulenin üstünde, sağda işkence aletleri müzesi bulunuyor. Charles Bridge’deki ilk haç 14. yüzyılda konmuştur. Bruncvik heykeli 1503’de yerleştirilmiştir fakat sadece tabanı korunabilmiştir. Korunan en eski heykel 1683’den kalan St. John of Nepomuk’dur. En yenileri ise 1918 yılında konan St. Cyril ve Methodius heykelleridir.









 



Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Köprünün iki tarafında da birer tane kule var.

LESSER TOWN BRIDGE TOWERS Lesser Town Bridge Towers birisi Charles Bridge diğeri Lesser Town (Mala Strana)’da bulunan kulelerdir. Old Town’dan gelenler için giriş kısmı Lesser Town’da bulunmaktaydı. Buradaki kule 15. yüzyılda inşa edilmiştir. İnşasında Old Town Bridge Tower’dan esinlenilmiştir. Lesser Town Bridge Towers’ın diğeri Judith Tower’dır. Prag Köprüsü’nün kalan tek kısmı olan Judith Tower, 1342 yılında sel felaketi nedeniyle zarar görmüştür.

OLD TOWN BRIDGE TOWERCharles Bridge’ın sonunda bulunan bir kuledir. 14. yüzyılda inşa edilen bu siyah mimar Peter Parler tarafından tasarlanmıştır. Gotik tarzda inşa edilen Old Town Bridge Tower’ın Avrupa’daki en güzel köprü kulesi olduğu söylenmektedir. 64 metrelik kulenin doğu ve batı ön yüzlerinde heykel süslemeleri bulunmaktadır. Fakat batı yüzündekilerin bir kısmı 1648’de savaş sırasında zarar görmüş ve daha sonra çıkarılmıştır.









 




Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Köprü aynı zamanda karaya çok yakın olan Kampa Adasını da ana karata bağlıyor. Adanın ana karadan ayrımı bir kanal gibi. Etrafınfaki demirlere Avrupa'nın diğer ülkelerindeki gibi kilitler asılmış.









 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Köprünün kaleden tarafa olan ayağındaki bu otelde bir dönem Nazım Hikmet kalmış. Biz de üç edebiyatçı bir felsefeci olarak bir akşam onun oturduğu kafede birer kahve içip trdelnik tatlısı yiyerek şairi andık.

Külahlı kuleler Prag şehrinde,
Ağarınca akşamın üzerinde
Düşe giren dünyalar aydınlanır
İstanbul'da bir Memet var
Altısına bastı bu yıl.

------------------

Pırağ’da bir yandan ağarıyor ortalık
Bir yandan da kar yağıyor
Sulusepken
Kurşuni
Pırağ’da ağır ağır aydınlanıyor barok;
Huzursuz, uzak
Ve yaldızlarında kararmış keder.
Ölen bir yıldızdan uçup gelen kuşlara benziyor.
Dördüncü Şarl Köprüsünde heykeller.

Nazım Hikmet







 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Franz Kafka Müzesi:
Charles Bridge'den Prag Kalesine doğru giderken hemen sağ tarafta.Bir Yahudi olan Kafka ve ailesi Yahudi Mahallesi’nde değil, Eski Şehir Meydanı’nın bitişiğinde bu evde yaşıyorlarmış. Franz Kafka her sabah okuduğu Alman okuluna giderken meydandan geçermiş. Kafka Müzesi’nin hemen önündeki “Peeing Men”heykelleri. Çek cumhuriyeti haritası şeklinde küçük bir havuz, havuzun iki başında doğu ve batıyı temsil eden iki adam heykeli vardır. heykeller kalçalarını hareket ettirerek suya işerler mütemadiyen.Çek Cumhuriyeti başbakanı bunlara ucube demiş, yıkılmasını istemiş. giriş120 kron (10 tl)
Franz Kafka Müzesi yakınlarında daracık sokaktan yayalar arası trafik ışığında size yeşil ışık yanmadan girilemeyen dünyanın en küçük sokaklarından biri var.

Olšany Mezarlıkları – Franz Kafka’nın mezarı bu Yahudi mezarlıkta bulunmaktadır.
KAFKA VE PRAG:
Prag , Kafka’nın doğduğu ve yaşadığı kent… Ha bire kaçmaya çalıştığı, kendini tutsak hissettiği, boğulur gibi olduğu, nefret ettiği kent… Nereye giderse gitsin, bir an önce dönmeye çalıştığı, uzak kalamadığı, hep sığındığı ve aşık olduğu kent… Kafka’nın Prag’la ilişkisi, tam bir aşk-nefret ilişkisi.
Belki nerede yaşasa bu ilişkiyi kuracaktı kentiyle; belki de bu kentte yaşadığı için “Kafkaesk” özelliklere sahip oldu. Yaşadığı dönemde (1883-1924) Prag’a egemen olan Çek- Alman-Slav-Yahudi nüfusun bölünmüşlüğü ve birbirini dışlaması… İki dil (Almanca ve Çekçe) arasında kimlik çatışması… Despot bir babaya isyanla boyun eğme arasında gidip gelmeler… Nefret ettiği bir işte memur olarak çalışmak… Görmediği kadınlara aşık olmak, yazarak aşık olmak… Bir yüzyıldan ötekine geçerken Avrupa’nın içinde bulunduğu ortam… Günden güne anlamını yitiren bir dünyada korkular , kuşkularla baş etmeye çalışmak… Varolmayı sürdürmek, çıldırmadan sürdürebilmek için , Kafka’nın bulabildiği tek yol yazmaktı…
Hayır, Kafka, Prag’ı yazmadı, kentini tasvir etmedi. Ama tüm yapıtlarında Prag vardı. Prag onun düşlerinin ve kabuslarının ayrılmaz parçasıydı.
Tüm eserlerinde yapayalnız kahramanlar , kendileriyle, çevreleriyle, gerçeklerle , düşlerle, binbir olasılıkla çatışırlar. Sırf var oldukları için çatışırlar… Ve sanki hepsi de tıpkı Kafka gibi “Cevap sandığım şey çoğu kez sorudur” der…
Birkaç farklı evde yaşadı. Tümü “Eski Kent” diye adlandırılan bölümde. Biri hariç: Nehrin öte yanında, Prag Şatosunun yakınlarında, bir zamanlar saray hizmetkarlarının yaşadığı dapadar sokakta , alçak tavanlı, dar kapılı, “seyis odası” diye de bilinen iki odalı minicik ev . Aile baskısına dayanamadığında , kaçıp gizlendiği sığınak, bugün Kafka kitap ve belgelerini içeren bir kitapçı dükkanı.
Kafka , Nazi işgalini , kız kardeşlerinin kamplarda öldürüldüğünü, Sovyet egemenliğini, Prag ’68 baharını , Çek Cumhuriyeti’ni görmedi. Ama onun için yaşanan dehşetin habercisi, Prag Baharı’nın babası ve öncülüğünü vurgulayan çok şey söylendi









 





Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Prag Kalesi

Prag Kalesi, Yaklaşık 46 hektarlık bir alanda kurulmuş şehrin önemli yapılarından. Prag Kalesi'nin civarı Hradcany olarak adlandırılmaktadır. Tam olarak 'klasik' bir kale değildir çünkü bölümleri farklı stillerde inşa edilmiştir ve dikeydense yatay olarak yayılmaktadır. Bohemya , Kutsal Roma – Germen imparatorluğu , Çekoslovakya ve günümüz de Çek Cumhuriyeti’nin devlet başkanları ve Krallarının ikamet ettiği yer olarak şehrin en güzel manzaralı bir tepesinde yer alıyor. Vlatava nehrinin sol kıyısındaki tepeye kurulmuş. Prag Kalesi (Prague Castle ya da orjinal dilde Pražský Hrad); Guinnes Rekorlar Kitabına göre 570 metre uzunluk ve 130 metre genişlik ile dünyanın en büyük antik kalesi. Günümüzde Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının çalışma ofisine ev sahipliği yapıyor. Saat başı kapıdaki askerlerin nöbet değişimi seyredilmeye değer. Önemli bir hatırlatma; Prag Kalesi, dünyanın en büyük antik kalesi olarak Guiness rekorlar kitabına girmeyi başarmış. Prag kalesinin yapımına 9. Yüzyılda başlanmış. Aslında klasik anlamda surları olan bir kale anlayışı yerine farklı bina ve kiliselerden oluşan bir kompleks demek daha doğru olur. Zamanında Bohemya kral ve prenseslerinin ikametgâhı olarak kullanılan kale 1918 yılından itibaren devlet başkanının da konutu olarak kullanılıyormuş. Kalenin hemen yanından aşağıya doğru bakıp, 100 kuleli manzarayı fotoğraflamayı ihmal etmeyin.
Bir saray, bir katedral, iki müze, bir manastır ve çeşitli, etkileyici galeriler ve konser salonları var. Deli İmparator Rudolph II (1583-1612): bu tarihi idare merkezinde, geç Rönesans döneminde, sanatçı ve simyacıları kente toplamaya başlamış. Simyacılar özellikle, kale yakınlarındaki Golden Lane Sokağında toplanmışlar. Kalenin giriş kapısında: küçük çizgili kulübelerde, 2 askerle birlikte, düello yapan, iki dev titan heykeli var. Titan: Yunan mitolojisine göre, efsanevi altın çağ’da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkı.
Çek Cumhuriyetinde, günümüzde: zorunlu askerlik hizmeti olan bir ordu yok. Ordu profesyonel. Cumhurbaşkanı rezidansı önünde nöbet bekleyen askerlerin üzerindeki üniformalar: “Amadeus” filminin Oscar ödüllü tasarımcısı tarafından hazırlanmış.
Kale: üç avludan oluşuyor. Bu avlulardan, atlarla sarayın üst katlarına çıkılıyormuş. İlk; iki avludan geçerek yürümeye devam ettiğinizde: St.Wencesias’ın mezarının üzerine yapıldığı, St.Vitus Katedralinin sivri tepelerine ulaşacaksınız..



 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Kaleye çıkan İtalyan merdivenleri.Kaleye çıkan İtalyan merdivenleri Tom Cruise'un Görevimiz Tehlike film'inde koştuğu meşhur merdivenler. Bu merdivenler Prag Sarayına götürüyor sizi ve buradan şehri kuş bakışı izleyebiliyorsunuz.Merdivenlerin kenarında çok güzel Prag resimleri satılıyor.









 

Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Merdivenlerden çok güzel Prag manzarası seyredilen kafeler var..









 




Ynt: Prag- Dresten-terezin-kutna Hora

Kalenin birkaç girişi var.Bu İtalyan merdivenleri tarafından olan girişi.

Çek Cumhuriyetinde, günümüzde: zorunlu askerlik hizmeti olan bir ordu yok. Ordu profesyonel. Cumhurbaşkanı rezidansı önünde nöbet bekleyen askerlerin üzerindeki üniformalar: “Amadeus” filminin Oscar ödüllü tasarımcısı tarafından hazırlanmış.





 

SON KONULAR - FORUM