Portatif Tuvaletin Boşaltım Zamanı Nasıl Uzatılabilir ?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Doğrucu Davut Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 70
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 13,372
.
Sevgili Janberk bey, keskin gözlemlerinizle verdiğiniz etraflı cevabınız için yazı ile de “teşekkürler”. 🙂

Toplumsal gelişimde en az bilgi kadar, kişinin tanımadıklarına gösterdiği “Sosyal Güven”in de rolü büyük. Sosyal dinamizmi şekillendiren bu etkenlerdeki eksikliğimizi görmezden gelemeyiz. Bu yüzden boşuna İskandinav ülkelerindekine “özgürlük”, bizdekine “başıbozukluk” denmiyor.. 😋

Etken olması beklenen kitlelerdeki güven sorunu ise sanırım yılgınlık nedeniyle kendilerini de kapsıyor. Yoksa "Cilalı Yakınma Çağı"nı atlatıp, hala "Eylem Çağı"na gecememlzln başka açıklaması olamazdı ? 😉

Ben İstanbul'da ilkokula giderken 1,5 milyon olan nüfusu şimdi 10 mislini aşmış durumda.
Kabul, böyle hızlı bir matematiğe, benim diyen sosyoloji dayanmaz.😏

Tabi bu yine de “ Halk plaja akın etti, vatandaş denize giremiyor” yaklaşımı yerine, Orhan beyin dediği gibi akıllı çözümleri bekliyor.
 
Son düzenleme:

Etiketler
Forumda daha önce de yazdım. Türkiye kamp ve karavan turizmi için bir çok yönleriyle ideal bir ülke.

Devletimiz hazine arazisi büyüklüğü ile dünyada ön sırada, belki de ilk sırada gelir. Sadece kamp ve karavancılığın insanlara (kampingler özellikle çocuklu aileler için) dinlenme ve kendi ülkesini tanıma olanakları sağladığını devletin anlaması lazım.

Ucuz/parasız tatil geçirme beklentisi 40 yıl önce Avrupa karavancılarda da büyük ölçüde vardı. Karavan parklarda kampinglerin yarı veya üçte bir fiyatını ödeyerek (çok yerde de parasız) kalan motokaravancılar süratle yeni ortama alıṣtılar. Karavan parklarda, kampinglerdeki gibi ṣahıs baṣına değil, araç baṣına ücret ödeniyor.

Herṣeyi devletin yapması da ṣart değil, Evimizden 6 kilometre mesafede bir termal mal. Eṣimle sık sık bisikletle yanından geçeriz. Park yerinin karavan park olan bölümü hep karavanla dolu olur.

Son zamanlarda yüzme havuzlarıda park yerlerinin bir bölümünü karavancılara ayırmaya baṣladı. Park yeri müsait olan müzeler aynı ṣekilde. Örnekler gittikçe artıyor.

Biz karavancıların yapması gereken esnafı kendi tarafımıza çekmek. Böylece süreci hızlandırabiliriz.

Avrupa’da karavan parklarları, motokaravan üretimini tetikleyen, kamp ve karavancılığın geliṣtiği ülkelerde istihdamı artıran ve devletlere milyarlarca € vergi geliri sağlayan bir etken olarak görebiliriz.

Devleti, bu iṣten karlı çıkacağına inandırmak lazım. :sweatsmile:
 

Malesef öteki yüze bakalım,

Gördüğüm kadarıyla;

Parası olan, görece olarak lüks kamp alanlarını tercih eden, aracı da zaten gayet lüks olan...

Normal vatandaş olan :smiley: yine de kamp derken sadece kamp alanlarını bilen ve tercih eden.

Normal vatandaş olan ancak aracının enerji v.b sistemleri olmadığı için kamp alanlarına muhtaç olan.

Kamp alanlarına muhtaç olmayan ancak ikmal anlamında arada bir giren. Yoldan şurdan, burdan, camiden, mezarlıktan v.b yerlerden su almaya ve wc boşaltmaya çekinen : ).

At hırsızı tipte olup işgalci gibi orda burda yer tutan-özellikle sahillerde-.

Hiç bir şekilde kamp alanlarına girmeyen, vahşi kamp yapan. Özgür olan, kimseyle işi olmayan : )...

..... gibi çoğaltabiliriz.

Bizim burada gösterdiğimiz "Doğa" olayını sadece keyif verici bir ortam olarak düşünen bir çok kişi var.

Bunların bir kısmının WCmiş, temizlikmiş gibi dertleri yok. İşte bu yüzden ivedi bir şekilde bunların adına bizler düşünüp, bunların ne yapacakları bizler söylemeyeliz. CİMER gibi caydırıcı tedbirlerle bu kültürü yönetmeliklere kadar sokmamız gerekli.

Bu da kültür meselesi. Bir süre sonra sistem dengeye ulaşacaktır. Nasıl ki kaliteli turist gelsin diye dua ediyoruz. At hırsızı İngiliz'e Rus'a da denk gelmek zor değil artık. Her alanda olduğu gibi, bu alanda da sıkıntılar mevcut.

Ama bazı durumları vatandaşa bıraktığında olmuyor işte. O disiplini, yerel otorite bir şekilde sağlayacak. O yerel otoritede inanın bazılarının kafası cidden basmıyor. Vatandaşlar olarak CİMER gibi yollardan baskı uygulamak gerek.

Kültürün gelişmesi, ilerlemesi her ne kadar eğitimle doğru orantı olsa da, eğitim gibi direkt sonuçlanamaz. Süreç uzar, zaman alır.
 

Portatif tuvaleti 1 kişi sadece sıvı atık için kullanırsa uzar.1 haftaya kadar.Yeterince kimyasal kullanınca koku filan hak getire.
Diğer bileşenler için poşet ve çöp işi bizi aşar. Atıklar atılması gereken yerlere atılmalı. Doğada tatilde kazma kürek çalışmaya karşıyım. Dünyanın her yerinde merak etmeyin bizden önce yaşamış insan var ve onların kullandığı bir yer mutlaka var.

4 ^ 4 lük bir Karavan kampı maalesef Türkiye'de yok. Mutlaka eksik bir şey var.

Benim hayalimdeki gitmek istediğim kamp. Özelliklerini aşağıya bırakıyorum.
1) Deniz kenarı ve kum sahili olacak,deniz aşırı dalgalı yada soğuk olmayacak.
2) Gri su atık için hattı olacak. Bize kova kova gri su taşıtmayacak.
3) 24 saat yeterli miktarda sıcak duş olacak.WC yeterli ve temiz olacak , Kaset atık sahası düzgün olacak kullanışlı olacak.
4) Mümkünse Öğlen Akşam yemek yiyebileceğiniz Restaurantı olacak.(Bu olursa 5*5 olur)
5) Kiraladığımız Karavan Park alanı en az 100 m2 mümkünse 200 m2 olacak Geniş ve ferah.
6) Mangal dumanı park alanına gelmeyecek.Yasak olursada problem değil.
16 A Elektrik ile Bir ağaç gölgesi olacak demeyi unutmuşum onuda siz ekleyiverin gari...:tearsofjoy:
 

.
Sevgili millet, her şeyden önce, bir noktayı lütfen atlamayın !

CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi), yurttaşların talep, ihbar ve şikâyetlerini doğrudan cumhurbaşkanlığına yani "yürütmeye" iletebilmesi amacına hizmet etmekte.
Halbuki bizim yukarıdaki düzen isteklerimiz "yasama"nın yani TBMM'nin görevi !

Meclisin bu konu üzerine çıkardığı yuvarlak yapıdaki yasaların içerik ve uygulamalarından memnun değil ve karavancılar olarak düzenin değişmesine etki etmek istiyorsak, bence bunu yapabileceğimiz en kestirme ve en verimli yer, belediye meclisleri olmalı.


Başlık şu anda iki önemli konuyu beraberce işleme durumuna düşmüş halde.
Önerim:
a) Önce bu önemli konu herhangi bir katılımcı yerlne, forum yönetimi tarafından yeni bir başlık olarak açılmalı.
b) O başlıkta belediyelere yahut belki daha etkili olarak belediye Meclis üyelerine gönderilecek genel veya özel bir metin, beraberce oluşturulmalı.
c) Bu metine lmza atmak isteyenlerin kişisel verilerini ilgisi olmayanlardan koruyacak bir yöntem ile isteklerimiz beraberce iletilmeli diye düşünüyorum.
Somut hedef olarak önce sadece bir veya birkaç belediye alınabilir. Başarılı olması durumunda onları örnek vermek, işimizi kolaylaştırmalı.
İletişim çağında değil belediyelerin, belediye meclis üyelerinin e-mail adreslerine ulaşmak bile artık sorun değil biliyorsunuz.

Bence, öneri ve ayrıntıların başlıkta tek kişi tarafından yonetilmesi daha hızlı ve verimli olurdu..
 
Son düzenleme:



.
Sakın yakınmaktaki tek amacımız ondan mazoşist bir zevk almak olmasın ? 😉
Sonuçta kenara çekilip, nedense bir türlü aktif tepki falan göstermiyoruz da..
Fakat işi oluruna bırakmaya uyduğumuz kesin.

Yasa ve yönetmelikleri çıkaracak olanlar, sesi bile çıkmayan kesimlerin tepki ve isteklerinden nasıl haberdar olsunlar ki ?
 
Son düzenleme:

......

Yasa ve yönetmelikleri çıkaracak olanlar, sesi bile çıkmayan kesimlerin tepki ve isteklerinden nasıl haberdar olsunlar ki ?


Halk olarak biz "söylenen ama söylemeyen" bir formasyona sahip olduğumuzdan ,matematikteki etkisiz eleman gibiyiz.
Topla(n)mada "sıfır",çarp(ıl)mada hepimiz "bir" iz.

O ,yasa ve yönetmelikleri çıkaranlarda; çıkardığından etkilenecek bir yaşam standartına sahip olsalardı , ilk onlar çıkardıklarını değiştirmek için çaba gösterirlerdi.
 

.
Kabul edelim ki yolumuz biraz uzun.
Politikacıların materyal bilgisi eksik.
Sanki bizim tam.
Bu bilgi ve görgü eksikliği iki kesim için de bir noktaya kadar özür kabul edilebilir.

Bence dialog çoktan başlamalıydı. İki taraf da çağdaş örnekleri içine sindirerek uygulamaya açık olmalı. Çünkü bundan tüm toplumun kazançlı çıkacağı ortada..

Ayrıca iki taraf da birbirini yadsımayarak çözümde ortayı bulmaya çalışmalı.
Mesela bir belediyeden karavan park yeri oluşturmasını isterken, gecelemenin kısıtlı olmasını biz önermeli veya elektrik için de belki ısrar etmemeliyiz.
Tabi bu noktaya gelmeden önce diyaloğa inanan karavancıları bulmak lazım.
Dedim ya yolumuz biraz uzun.
 
Son düzenleme:

Karavan park konusunda Federasyonun bazı ṣehirlerle ilginç projeleri var. Ümit ederim diğer belediyeler de bu tesislerin sadece karavancılar için değil ṣehir esnafı için de faydalı olduğunun farkına varırlar.

Her yıl onlarca karavan parkta kalırız. Karavan parklarda konaklama süresi çok zaman 2-3 gün bazı ṣehirlerde bir hafta kadar. Özel ṣahıslara ait olanlarda süre daha uzun.

Her belediye kendi olanaklarına göre bir karavan park yapıyor. Çok büyük bir kısmında atık boṣaltma yeri, elektrik, temiz su var. Elektrik prizi çok zaman kalabilecek karavan sayısından daha az. Bu durum sadece karavan park tam dolu olunca sorun oluyor.

Duṣu, çamaṣır makinesi olanlar da süratle çoğalıyor.

Bizlerin karavancılar olarak yapabileceğimiz en etkili iṣ esnafla ( esnaf kuruluṣlarıyla) iliṣki kurmak, konuṣmak, karavan park olduğunda gelirlerinin artacağını anlatmak. Bir esnafa alıṣ veriṣ yaparken 10 karavancı karavan park konusunu kısaca anlatsa, esnafta nedir bu karavan park diye düṣünecektir.

Anattıklarım belki Türkiye gerçeklerine uymayabilir. Almanya’da lokanta olsun alıṣveriṣ yerlerinde olsun, karavan parkta mı kalıyorsunuz diye bize defalarca soruldu. Eṣimle, bizi galiba pratik kıyafetlerimizden tanıyorlar diye konuṣuruz.

Belki esnaf belediye nezdinde karavancılardan daha etkili olabilir.
 

Dikkatimi çeken bir şey var: Burada herkes medeni bir şekilde tuvaletini ve atık (gri) suyunu boşaltanları veri kabul etmiş. Maceratörlü tuvalet kullanıp, yolda giderken içeriden bir düğmeyle marifetini yola boşaltanlardan kimse bahsetmemiş.

Neredeyse her yola çıktığımda suyunu yola (ya da bazen olduğu yere) akıtanları görüyorum. Maceratörlü tuvaletin ana amacı olan teknelerde bile marifetini denize boşaltmak ayıp sayılır, insanlar atıklarını limana yanaştıklarında ücreti karşılığı hizmet alarak boşaltır diye biliyorum.

Yasa, yönetmelik, vb. çıkacaksa öncelikle maceratörlü tuvaletler yasaklanmalı, yapanlar ve kullananlar en ağır şekilde cezalandırılmalı derim.
 



.
Bekir bey, yazdıklarınızda haklı olsanız da başlığın konusu hem biraz farklı hem de başka bir mecraya kaymış durumda. Zaten bu yüzden yeni bir başlık önermiştim.

Şöyle ki; forumun yapısı yüzünden yasalara yön verebilmeyi hedeflemek gerçekçi değil. Biliyorsunuz hem ilgimiz hem de katılanımız sınırlı.
Halbuki belediye meclislerine 20-30 kişiyle bile göndereceğimiz e-mailler somut bir sonuca ulaşamasalar da sesimizi duyurmak açısından yararlı olacaktır. Tecrübe kazanımı için önce tek bir belediye ile başlanabilir. Bu açıdan basit bir karavan park yeri konu olabilirdi.

Düşünün, şu anda karavancıların hiç sesi çıkmamakta, nerde kaldı istek ve tepkilerinin bilinmesi.. Buna belediyelerin konuya yabancılığını da ekleyin.

Bilinen bir çalışma varsa lütfen buraya yazın. Ben basında rastlamadım.
 
Son düzenleme:

.
Şöyle ki; forumun yapısı yüzünden yasalara yön verebilmeyi hedeflemek gerçekçi değil. Biliyorsunuz hem ilgimiz hem de katılanımız sınırlı.
Halbuki belediye meclislerine 20-30 kişiyle bile göndereceğimiz e-mailler somut bir sonuca ulaşamasalar da sesimizi duyurmak açısından yararlı olacaktır. Tecrübe kazanımı için önce tek bir belediye ile başlanabilir. Bu açıdan basit bir karavan park yeri konu olabilirdi.

Aynı kanıda değilim. TBMM tek hedef. Oysa belediyeler yüzlerce. TSE için @Akdeniz45'in başlattığı kampanya (bence) hedefine ulaştı. TBMM için niye olmasın? Yapacaksak önce kanun teklifini ya da hiç değilse ana maddelerini biz derleyelim ve meclise sunalım. Sonuçta oradakilerin bu konuda bilgili olmasını bekleyemeyiz. Açacaksak yasa teklifinde bulunması gerekenler üzerine yeni bir başlık açalım. Önerileri düzgün bir metin halinde toplayalım ve sonra TBMM 'ye çok koldan sunalım. Belki Federasyon bu konuda öncülük bile yapabilir. Sanırım onların tanıdığı bir kısım vekiller vardı.
 

.
Ah Bekir bey ben, siz ve Şadan bey gibi birkaç sorumlu katılımcıyla bile 30 imzayı toplayamıyacağımdan emin iken, siz TBMM’ine sunulacak yasa taslağımızdan dem vuruyorsunuz.

Yöntemde haklı olsanız da çapımız, sayımız ve ilgimiz ortada değil mi ?
Bakın cumartesi sabahı yazdığım öneriye, pazartesi öğlene kadar kimse olumsuz cevap verecek kadar bile değer vermedi..
Ben de zaten konuyu son bir kere daha kaşıyayım demiştim..
 
Son düzenleme:

.
Ah Bekir bey, ben siz ve Şadan bey gibi birkaç sorumlu katılımcıyla bile 30 imzayı toplayamıyacağımdan emin iken, siz TBMM’ine sunulacak yasa taslağımızdan dem vuruyorsunuz.

Yöntemde haklı olsanız da çapımız, sayımız ve ilgimiz ortada değil mi ?
Bakın cumartesi sabahı yazdığım öneriye, pazartesi öğlene kadar kimse olumsuz cevap verecek kadar bile değer vermedi..
Ben de zaten son bir kere daha kaşıyayım demiştim..
Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:103
Tarih:14.07.2021


MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 255 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerinde İYİ Parti Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben 16'ncı madde üzerinde ülke turizmine, hâliyle hazinemize çok büyük katkıları olacak bir konudan, kamp ve karavan sektöründen söz etmek istiyorum. Ülkemizde kamp ve karavan turizmi kolektif olarak 1966 yılında başkentimiz Ankara'da kurulan Türkiye Kamp ve Karavan Derneğinin kuruluşuyla başlamıştır. Türkiye'de kamp ve karavan etkinliklerini başlatan, 1969 yılında Uluslararası Kamp ve Karavan Federasyonu (FICC) üyesi olan, 1974 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla "Türkiye" sözcüğünü alan bu dernek, üyelerinin gönüllü çalışmalarıyla ülke turizmine hizmet vermektedir.
İYİ Parti olarak 1 Nisan 2021 tarihinde Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda bir teklif sunduk. Teklifimizde kısaca dedik ki ülkemizin turizm harikası alanlarının hem yurt içinde hem de yurt dışındaki karavan turizmine gönül vermiş insanların hizmetine açılarak ekonomiye katkı sağlanması çok önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Avrupa Karavan Federasyonu verilerine göre Avrupa'da 6 milyon karavan bulunmakta. Yine, Avrupa'da standartlara uygun 1.207'si beş yıldızlı olmak üzere 42.283 kamp yeri bulunmakta ve buralarda 300 bine yakın istihdam sağlanmakta. Avrupa'da kamp ve karavan sektörüne hizmet veren kamping sektörünün yıllık geliri, en az 16 milyar avrodur. Ne yazık ki bu pastadan payımıza düşen çok cüzi bir miktardır. Kamp ve karavan turizmi yatırım maliyeti son derece düşük, buna karşılık katma değeri fazla, ekstradan milyarlarca avro gelir getirebilecek bir turizm ürünüdür.
Karavan turizmine gönül vermiş bir arkadaşınız olarak ülkemizin payının artırılması için kısa dönemde yapılması gerekli olan önerilerimi de sıralamak istiyorum:
Turistik bölgelerdeki beş yıldızlı otellerde karavan kamp alanı yapılması sağlanmalıdır. Marinalarda karavanlar için bir bölüm ayrılması mecburiyet hâline getirilmelidir.
Otoyollar ve illerin bağlantı yolları güzergâhı üzerinde bulunan büyük konaklama tesislerinde, petrol istasyonlarında motorlu karavanların, yerli ve yabancı karavancıların yararlanması için atık su boşaltma ve temiz su ikmal imkânlarının sunulması bir yönetmelikle zorunlu kılınmalıdır.
Bu sektörde payımızı artırmak için altyapının yeterli bir seviyeye getirilmesi çok önemlidir. 16'ncı maddenin yürürlüğü girmesiyle büyükşehirlerin valilik ve belediye başkanlıklarına, tarihî ve turistik il valilikleri ile belediye başkanlıklarına ve kaymakamlıklarına karavan kamp yeri yapılması hakkında genelge tekrar yazılı hatırlatılmalıdır.
Özel söktürün kamp yeri yapma girişimi teşvik kapsamına alınmalı ve uzun vadeli, düşük faizli kredi almalarının önü açılmalıdır.
Belediye sınırları içerisinde bulunan ve kamping olarak kullanılan alanlar için takdir edilen arsa-metrekare birim değerlerinin kamping işletmelerinin getirisiyle orantılı hesaplanması,
kampinglerden alınan emlak vergisi oranının tarım alanlarından alınan vergi oranı seviyesine çekilmesi girişimcilerin önünü açacaktır.

Sıfır kilometre araç karavan yapıldığı zaman fabrika çıkış fiyatı üzerine uygulanan yüzde 220 ÖTV fiyat üzerine bir de yüzde 18 KDV uygulanmasına, vergiden vergi alınmasına son verilmelidir. Bu durum devletin vergi kaybına neden olduğu gibi, karavan turizmine gönül veren vatandaşlarımızın sıfır kilometre karavan yaptırabilmelerinin de önüne engeldir. ÖTV'nin fabrika çıkış fiyatları üzerine yüzde 15 ya da 20 oranında uygulanması hâlinde karavan yapmak üzere sıfır kilometre araç alımı artacağı için devletimizin vergi kazancı da artacaktır. Karavan yapımcısı olan 20 firma sıfır kilometre araçlara karavan yapma imkânına kavuşacak, yurt dışı pazarlarda rekabet edebilir olacak ve ihracatın önü açılacaktır. Karavan kiralama şirketlerinin ÖTV nedeniyle sıfır kilometre araca karavan yaptırma imkânı olmamaktadır. Bu şirketlerin yurt dışından geleecek, karavan kiralayacak turistlere yeni araçlarla hizmet vermesine de engel olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Başkanım toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Özel amaçla kullanılan karavanlarda trafik ve kasko sigortalarının kullanıldığı dönemler için yapılabilmesini sağlayacak düzenlemenin yapılması gerekmektedir yani örnek vermem gerekirse temmuz, ağustos ayında iki ay kullanılacaksa iki aylık süre için sigortası yapılmalı, kalan on ay için sigorta ücreti alınmayacak bir düzenlemeye gidilmelidir.

Karavanların, özel amaçlı taşıtlar yani yüksek riskli itfaiye, ambulans, çekici gibi araçlar sınıfından çıkarılması; yılda birkaç ay, 3 bin- 5 bin kilometre kullanılan ve kaza riski daha düşük olan araçlarımızın zorunlu trafik sigortası ücretlerinin makul seviyeye çekilmesi sağlanmalıdır.

Ülke turizmi ve ekonomisi için ilgili bakanların bu önerilerimizi değerlendirmeleri dileğiyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar).


Teklif veren milletvekili federasyon görevlisi, benzer teklifleri de oluyor ama ülke konuya çok uzak.
 

Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:103
Tarih:14.07.2021



MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 255 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerinde İYİ Parti Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben 16'ncı madde üzerinde ülke turizmine, hâliyle hazinemize çok büyük katkıları olacak bir konudan, kamp ve karavan sektöründen söz etmek istiyorum. Ülkemizde kamp ve karavan turizmi kolektif olarak 1966 yılında başkentimiz Ankara'da kurulan Türkiye Kamp ve Karavan Derneğinin kuruluşuyla başlamıştır. Türkiye'de kamp ve karavan etkinliklerini başlatan, 1969 yılında Uluslararası Kamp ve Karavan Federasyonu (FICC) üyesi olan, 1974 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla "Türkiye" sözcüğünü alan bu dernek, üyelerinin gönüllü çalışmalarıyla ülke turizmine hizmet vermektedir.
İYİ Parti olarak 1 Nisan 2021 tarihinde Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda bir teklif sunduk. Teklifimizde kısaca dedik ki ülkemizin turizm harikası alanlarının hem yurt içinde hem de yurt dışındaki karavan turizmine gönül vermiş insanların hizmetine açılarak ekonomiye katkı sağlanması çok önem arz etmektedir.
Değerli milletvekilleri, Avrupa Karavan Federasyonu verilerine göre Avrupa'da 6 milyon karavan bulunmakta. Yine, Avrupa'da standartlara uygun 1.207'si beş yıldızlı olmak üzere 42.283 kamp yeri bulunmakta ve buralarda 300 bine yakın istihdam sağlanmakta. Avrupa'da kamp ve karavan sektörüne hizmet veren kamping sektörünün yıllık geliri, en az 16 milyar avrodur. Ne yazık ki bu pastadan payımıza düşen çok cüzi bir miktardır. Kamp ve karavan turizmi yatırım maliyeti son derece düşük, buna karşılık katma değeri fazla, ekstradan milyarlarca avro gelir getirebilecek bir turizm ürünüdür.
Karavan turizmine gönül vermiş bir arkadaşınız olarak ülkemizin payının artırılması için kısa dönemde yapılması gerekli olan önerilerimi de sıralamak istiyorum:
Turistik bölgelerdeki beş yıldızlı otellerde karavan kamp alanı yapılması sağlanmalıdır. Marinalarda karavanlar için bir bölüm ayrılması mecburiyet hâline getirilmelidir.
Otoyollar ve illerin bağlantı yolları güzergâhı üzerinde bulunan büyük konaklama tesislerinde, petrol istasyonlarında motorlu karavanların, yerli ve yabancı karavancıların yararlanması için atık su boşaltma ve temiz su ikmal imkânlarının sunulması bir yönetmelikle zorunlu kılınmalıdır.
Bu sektörde payımızı artırmak için altyapının yeterli bir seviyeye getirilmesi çok önemlidir. 16'ncı maddenin yürürlüğü girmesiyle büyükşehirlerin valilik ve belediye başkanlıklarına, tarihî ve turistik il valilikleri ile belediye başkanlıklarına ve kaymakamlıklarına karavan kamp yeri yapılması hakkında genelge tekrar yazılı hatırlatılmalıdır.
Özel söktürün kamp yeri yapma girişimi teşvik kapsamına alınmalı ve uzun vadeli, düşük faizli kredi almalarının önü açılmalıdır.
Belediye sınırları içerisinde bulunan ve kamping olarak kullanılan alanlar için takdir edilen arsa-metrekare birim değerlerinin kamping işletmelerinin getirisiyle orantılı hesaplanması,
kampinglerden alınan emlak vergisi oranının tarım alanlarından alınan vergi oranı seviyesine çekilmesi girişimcilerin önünü açacaktır.

Sıfır kilometre araç karavan yapıldığı zaman fabrika çıkış fiyatı üzerine uygulanan yüzde 220 ÖTV fiyat üzerine bir de yüzde 18 KDV uygulanmasına, vergiden vergi alınmasına son verilmelidir. Bu durum devletin vergi kaybına neden olduğu gibi, karavan turizmine gönül veren vatandaşlarımızın sıfır kilometre karavan yaptırabilmelerinin de önüne engeldir. ÖTV'nin fabrika çıkış fiyatları üzerine yüzde 15 ya da 20 oranında uygulanması hâlinde karavan yapmak üzere sıfır kilometre araç alımı artacağı için devletimizin vergi kazancı da artacaktır. Karavan yapımcısı olan 20 firma sıfır kilometre araçlara karavan yapma imkânına kavuşacak, yurt dışı pazarlarda rekabet edebilir olacak ve ihracatın önü açılacaktır. Karavan kiralama şirketlerinin ÖTV nedeniyle sıfır kilometre araca karavan yaptırma imkânı olmamaktadır. Bu şirketlerin yurt dışından geleecek, karavan kiralayacak turistlere yeni araçlarla hizmet vermesine de engel olmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Başkanım toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Özel amaçla kullanılan karavanlarda trafik ve kasko sigortalarının kullanıldığı dönemler için yapılabilmesini sağlayacak düzenlemenin yapılması gerekmektedir yani örnek vermem gerekirse temmuz, ağustos ayında iki ay kullanılacaksa iki aylık süre için sigortası yapılmalı, kalan on ay için sigorta ücreti alınmayacak bir düzenlemeye gidilmelidir.

Karavanların, özel amaçlı taşıtlar yani yüksek riskli itfaiye, ambulans, çekici gibi araçlar sınıfından çıkarılması; yılda birkaç ay, 3 bin- 5 bin kilometre kullanılan ve kaza riski daha düşük olan araçlarımızın zorunlu trafik sigortası ücretlerinin makul seviyeye çekilmesi sağlanmalıdır.

Ülke turizmi ve ekonomisi için ilgili bakanların bu önerilerimizi değerlendirmeleri dileğiyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar).


Teklif veren milletvekili federasyon görevlisi, benzer teklifleri de oluyor ama ülke konuya çok uzak.
Türkiye Kamp ve Karavan Derneği'mizde Başkanımızdır.
 



@Doğrucu Davut herkes bir şeyler söyler ama iş icraata geldi mi kimse yanında olmayabilir. Özellikle facebook gibi plâtformlarda öylesine girin bakın, ahkâm kesip, adam dövenlerle dolu.

Bu başlık altında tartışılan durumları belediyeler çok rahatlıkla yapabillecek seviyede.

Altı üstü rögara bağlayacağı dandik bir sistem.

Şuan bile, sıkıntılı bir durum sosyal medyada infial yaratmıyorsa, bürokrasi ve özellikle adalet o kadar yavaş işliyor ki.

Örneğin telefon dolandırıcılarına yakalanan sıradan vatandaş aylarca/yıllarca olayın çözülmesi beklerken; geçenlerde hakimi dolandıranlar 24 saati geçmeden yakalandı.

Hukuki olarak kalemi düzgün bir üyemiz/tanıdığımız ya da örneklem olarak dediğiniz gibi ele alabileceğimiz bir belediye ile birer birer temasa geçilebilir. Kişisel anlamda sıkıntılı gördüğüm konuları belediyelere iletiyorum ama aynı konuyu onlarca kişi iletmesinin ağırlı kat kat fazla. Tek gönderdin mi tınlayan yok : )
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,735
Mesajlar
1,522,919
Kayıtlı Üye Sayımız
166,556
Kaydolan Son Üyemiz
Mehmet_Ali

SON KONULAR



Geri
Üst