oralakbas
Kamp II
Karavanı alırken Avrupa’nın güneyine sarkan üç yarımadayı gezmek gibi bir hayal kurmuştuk. İber yarımadasını ve İtalya’nın güney coğrafyasını iki yıl üst üste gezebildiğimizde bu hayali tamamlamaya pek de bir şey kalmamıştı. Üçüncüsü Yunanistan anakarası sıradaydı… zaten bir taş atımı mesafe sayılırdı ve gitmesi kolay görünüyordu. Derken birimizin yeniden işe dönme durumu, ardından da pandemi… epeydir yollardan uzak kaldık. En nihayet bu yaz ucu pek açık olmasa da yola çıkabilecek bir aralık bulduk. Olasılıkla bir ay ya da belki 3 hafta gidip dolaşıp gelebilirdik. Bu zamanı kullanabileceğimiz ancak Temmuz ayının ortasında netleşti. Hızla karar verdik… bütün Yunanistan anakarasını değil belki ama Mora yarımadasını bu süre içinde gezebilirdik. Antik Yunan uygarlığının doğduğu yerleri görsek yeterdi. Hızla hazırlıklara başladık ve yaklaşık bir haftanın içinde tamamlayıp yola koyulduk.
24 Temmuz 2022, Pazar
Sabah kahvelerimizi içip, yine sevgili komşu arkadaşımızın hazırladığı nefis poğaça yollukları alıp saat 10.00’a doğru yola çıktık. İlk benzinlikte depoyu doldurduk (mazot 25.7tl/l). Evden (Güzelçamlı) İpsala’ya yaklaşık 650 km yolumuz var. İzmir-İstanbul otoyolunun Susurluk çıkışında Bandırma’ya ayrıldık. Boğazı Çardak feribot iskelesinden karşıya geçmeyi düşünüyorduk ki, iskele asma köprü yapıldıktan sonra kapanmış. Lapseki’ye devam ettik. Neyse fazla beklemeden feribota binip Gelibolu’ya geçtik; karavan için feribot ücreti 160 tl. İpsala’ya 25 km kala yine mazot almamız gerekti (25.6tl/l). Sınırı geçmeden önce mazot almak isteyenler için bilgi: son iki benzin istasyonu kapıya yaklaşık 5 km mesafede, karayolu ile İpsala şehir girişi kavşağında yer alıyor.
Saat 20.30 gibi İpsala sınır kapısına vardık. Gidiş yönünde kilometrelerce TIR kuyruğu oluşmuş… ancak diğer araçların geçiş işlemleri ayrı bir kuyruktan yürüyor ve oldukça kısaydı. Çıkış için yeşil sigorta hariç yurtdışı çıkış harcı, sağlık sigortası(isteğe bağlı), covid-19 aşı belgeleri vs. kâğıtlarımız tamamdı… yeşil sigortayı da kapıda yaptırmaya karar vermiştik. Bunun için gümrük binasında ofisi bulunan sigortacılar 24 saat hizmet veriyor. Bir aylık sigorta yaptırdık (180€).
Önceki yolculuklarımızda pasaport işleminden sonra İpsala sınır kapısının duty-free tarafındaki park yerinde gecelemiştik. Yine geceyi burada geçirip sabah devam etmeyi planlıyoruz. Yaklaşık 10 saattir ve yazın en sıcak günlerinden birinde yolda olmak yorucu geldi. Sigorta işi de tamam olunca pasaport polisinden geçtik ve park yerine yerleştik.
Dinlenirken önümüzdeki yolu planlamaya başladık. Mora yarımadasında ilk durağımız olarak antik Korinthos’u hedeflemiştik. Bu yolu tek seferde gitmek yerine bölelim, Volos (İpsala’ya yaklaşık 650 km) yakınlarında bir gece geçirelim diye düşünüyoruz. park4night’tan gecelenebilecek bir yer belirleyip koordinatları Tomtom’a girdik. Alternatiflerini de hazırladık…
Derken az sonra olağanüstü bir sivrisinek akını baş gösterdi LSokak lambasının ışığında arabanın üzeri bulut gibi sinekle kaplanmış görünüyor. Acilen sinkovlar sürüldü vs. ama bana mısın demiyorlar. Hemen kapıları kapatıp içeri hapsettik kendimizi… sonra da saatlerce arabanın içine girenlerle bir mücadele başladı. Eh, Meriç nehrinin sulak havzasındayız. Ovada pirinç tarımı var. Sivrisinek olmasın da ne olsun. En ufak bir esinti yok, pencereler sineklikli ama onların açık olması serinlemeye yetmiyor, arabanın içi bir türlü serinlemiyor.
O arada Türkiye’ye giriş yönünde de pasaport kuyruğu olağanüstü kalabalıklaşmış… bulunduğumuz yerden göründüğü kadarıyla hiç ilerlemiyor. Öyle ki, bir süre sonra araçlar kornalarla protestolara başladı. Sabah erkenden ayrılalım diye düşünerek uyumaya çalıştık.
24 Temmuz 2022, Pazar
Sabah kahvelerimizi içip, yine sevgili komşu arkadaşımızın hazırladığı nefis poğaça yollukları alıp saat 10.00’a doğru yola çıktık. İlk benzinlikte depoyu doldurduk (mazot 25.7tl/l). Evden (Güzelçamlı) İpsala’ya yaklaşık 650 km yolumuz var. İzmir-İstanbul otoyolunun Susurluk çıkışında Bandırma’ya ayrıldık. Boğazı Çardak feribot iskelesinden karşıya geçmeyi düşünüyorduk ki, iskele asma köprü yapıldıktan sonra kapanmış. Lapseki’ye devam ettik. Neyse fazla beklemeden feribota binip Gelibolu’ya geçtik; karavan için feribot ücreti 160 tl. İpsala’ya 25 km kala yine mazot almamız gerekti (25.6tl/l). Sınırı geçmeden önce mazot almak isteyenler için bilgi: son iki benzin istasyonu kapıya yaklaşık 5 km mesafede, karayolu ile İpsala şehir girişi kavşağında yer alıyor.
Saat 20.30 gibi İpsala sınır kapısına vardık. Gidiş yönünde kilometrelerce TIR kuyruğu oluşmuş… ancak diğer araçların geçiş işlemleri ayrı bir kuyruktan yürüyor ve oldukça kısaydı. Çıkış için yeşil sigorta hariç yurtdışı çıkış harcı, sağlık sigortası(isteğe bağlı), covid-19 aşı belgeleri vs. kâğıtlarımız tamamdı… yeşil sigortayı da kapıda yaptırmaya karar vermiştik. Bunun için gümrük binasında ofisi bulunan sigortacılar 24 saat hizmet veriyor. Bir aylık sigorta yaptırdık (180€).
Önceki yolculuklarımızda pasaport işleminden sonra İpsala sınır kapısının duty-free tarafındaki park yerinde gecelemiştik. Yine geceyi burada geçirip sabah devam etmeyi planlıyoruz. Yaklaşık 10 saattir ve yazın en sıcak günlerinden birinde yolda olmak yorucu geldi. Sigorta işi de tamam olunca pasaport polisinden geçtik ve park yerine yerleştik.
Dinlenirken önümüzdeki yolu planlamaya başladık. Mora yarımadasında ilk durağımız olarak antik Korinthos’u hedeflemiştik. Bu yolu tek seferde gitmek yerine bölelim, Volos (İpsala’ya yaklaşık 650 km) yakınlarında bir gece geçirelim diye düşünüyoruz. park4night’tan gecelenebilecek bir yer belirleyip koordinatları Tomtom’a girdik. Alternatiflerini de hazırladık…
Derken az sonra olağanüstü bir sivrisinek akını baş gösterdi LSokak lambasının ışığında arabanın üzeri bulut gibi sinekle kaplanmış görünüyor. Acilen sinkovlar sürüldü vs. ama bana mısın demiyorlar. Hemen kapıları kapatıp içeri hapsettik kendimizi… sonra da saatlerce arabanın içine girenlerle bir mücadele başladı. Eh, Meriç nehrinin sulak havzasındayız. Ovada pirinç tarımı var. Sivrisinek olmasın da ne olsun. En ufak bir esinti yok, pencereler sineklikli ama onların açık olması serinlemeye yetmiyor, arabanın içi bir türlü serinlemiyor.
O arada Türkiye’ye giriş yönünde de pasaport kuyruğu olağanüstü kalabalıklaşmış… bulunduğumuz yerden göründüğü kadarıyla hiç ilerlemiyor. Öyle ki, bir süre sonra araçlar kornalarla protestolara başladı. Sabah erkenden ayrılalım diye düşünerek uyumaya çalıştık.
Son düzenleme: