Özgür Datvi !

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan YOL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 458
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 128,438
Ynt: Özgür Datvi !

anadolu vahşi hayatı koruma ve hayvan rehabilitasyon merkezi derneği bu akşam teknolojinin tüm imkanlarına sahip merkezinde ilk toplantısını yaptı. önemli planlar ve umutlu bir geleceğe hep birlikte yolculuğumuzu sürdüreceğiz. ajanslardan ilk aldığım datvi haberi maalesef yine tam bir komedi demeciydi. muhterem hocamız datvinin artık insanlardan kaçtığını söylemiş arkadaşlarla çok şaşırdık ve dedik ki acaba kaçacak yeri nerede buldu da insanlardan kaçtı yada kaçacak yeri olmadığı halde insanlardan kaçtıysa başına neler geldi... burada söz konusu sadece datvi değil. biz profosör değildik yanlışımız olduysa hakettiğimize razıyız. onların elinde datviden başka 6 yavru daha vardı. şimdi hep birlikte şunu öğreneceğiz; gerçekten kaçacak yeri olduğunda bu yavrulardan hangileri kaçacak hangileri insanlara yakın kalacak? neyse maksadım olayları kaşımak değil maksadım hepimize son bir söz söylemek, yanlışlarımızı kavramak yerine kendi haksızlığımızı veya yanlışımızı savunmaya kalkacak lüksümüzün olmadığını öz eleştirileri ve empati yeteneğimizi kaybetmeden sorunlarımıza birlikte sahip çıkmamızın şart olduğunu bilerek tanrının herkese layığını vermesini temenni etmek...
 

Etiketler
Ynt: Özgür Datvi !

Zavallı Datvi uzun bir süredir kafesin içinde. Elbette hayvanın psikolojisi bozulmuştur. Özgür bir ortamda yaşam sürerken birden kefesin içine girmesi ne demek? "Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım" demiş. Datvi'yi kafesin içine koyanlar Datvi için "en iyisinin orası!" olduğunu kendilerince düşünebilirler! Ama bir canlının hiç alışık olmadığı bir yaşam koşulu (cendere) birden yaşamasını beklerseniz elbette o canlı bir sürü değişik tepkiler verecektir....

Şimdi Datvi de özgürlüğü alınmış ve kendisine aile bildiği yüzleri görmez olmuştur. (hapse girmiş hatta hücreye kapatılmış olduğunuzu düşünün, empati yacaksanız bu şekilde yapın bakalım. Belki o zaman bir hayvanı da anlayabilirsinzz.) Bu durumda zavallı hayvanın yaşadıklarını insan olarak anlayamamak mümkün müdür? Yoksa "o zaten bir hayvan!" olduğu için insanların düştüğü psikolojik deprasyonu yaşayamaz mı "Hayvanlar da bir canlı ama hayvan oldukları için psikolojilerinin olmadığını mı düşünüyorsunuz! Bugün pek çok psikolojisi bozuk hayvanları uzmanlar tarafından terapi seansları yapılıyor.

"Hayvan psikolojisinin olmadığını!" savunan Dekar'ın kuramları çoktan çürütüldü. haberi olan var mı bunlardan....?

Bugün tüm dünyada hayvanların psikolojisi ile ilgilenen, ihtisas yapmış ve bizim ülkemize çok yabancı disiplinler geliştirilerek önemli verilerle bilime katkıda bulunmaktalar . Şimdi kalkıpta Datvi'nin davranışlarında bir kafese alınmaktan dolayı yaşadığı çöküntü karşısında verdiği her tepkiyi kendilerince yorumlamaya çalışan kimseler kimseyi kırmamaya özen gösteren Cemal GÜLAS'a karşı bir cevap vermiş olabilirler ama bu konu artık Cemal'i de aşmıştır. Datvi ailesi bildiği GÜLAS ailesini birden bire görmeyerek bir çöküntüye uğramıştır. KOştuğu, oynadığı vatanı bildiği evinden zorla uzaklaştırılmıştır. Cemal ile birlikte çekinilen fotoğraflarınbaktıkça içim acıyor. Bir insanın evladını elinden almakla eş şeydir bu. Hayvanlara da insani bir muamele yapmak gerekir. Bu onlar için hak olduğu kadar insan olamızın da gereğidir. Datvi eğer tekrar eski yaşantısına dönmezse büyük bir enkaz ile sanıyorum geri iade edilecektir. Belki de bunun için çok geç kalınacaktır. Cemal'in kurduğu "Hayvan rehabilitasyon Merkezi"nin bürokratik, ekonomik ve kurulum ile ilgili teknik ve koordinasyon çalışmaları bana göre uzun soluklu çalışmalardır. Datvi de diğer ayıları almak için herşey hazır olduğunda zavallı hayvanların psikolojik durumları kimbilir ne seviyeye gelmiş olacak? Bana göre Datvi sahibi tarafından terkedildiğini düşünüyor. Ben bir uzman olmadan bunu söyleyebiliyorum. Buyursun bu sayfalarda bu durumu hayvan psikolojisi üstünde ihtisas yapmış bir bilimadamı da yorumlasın. Bakalım ne diyecek? Ama bu çağrıyı yaptığım kişi kesinlikle o rehabilite merkezinden biri olmasın.... Unutmayın bu dünya "sadece siz yaşayın" diye hediye edilmedi. Şunun şurasında hepimiz de bir ölümlüyürz. Ama ne yazık bu cümle bile hayatta "ZULÜM" yapanların dilinde bir "Papagan EZBERİ" olarak kalmakta. Eğer öyle olmsaydı dünya da "ZULÜM" olmazdı öyle değil mi?...

İnanın kalbim kilometrelerce uzakta; Datvi için, memleketim için, içindekilerin algısı için, eğitim için, sanat için, dünyadaki itibarımız için, şu algıdaki zayıflık ve insaniyetteki yoksunluğumuz için, sap ile samanı durmadan karıştıranlar için, sahte deri kotuk sevdalılarını olmamaları gereken yerden ayıklayamadığımız için.....sıkışıyor.

Burada yazdığımdan daha fazlasını yapmak isterim.
Emek sarfeden herkese başarılar ve tezelden muvaffakiyetler dilerim.

Sevgilerimle
 

Ynt: Özgür Datvi !

eskiden de kendimi insan beyni taşıyan su aygırı gibi hissettiğim olurdu ama son zamanlarda bunu daha çok hissetmeğe başladım. birkaç gündür rehabilitasyon merkezi olarak düşündüğümüz sahayı dolaşıyoruz arkadaşlarla bu gün ormanda çalışan yaşlı bir köylüyle karşılaştım kendisi için yaptırdığı açmaları bize sündü sohbet bizi memleket meselelerine taşıdı iki şeyden utandım... 1 : siyasete ne kadar uzak olduğumdan 2 : memlekette olup biten birçok şeyden ne kadar bihaber oluşumdan. iktidar muhalefet siyaset çorba olmuş ve memleket lastik gibi gerilmiş sizin derdiniz mi yok hayvanları kurtaracaksınız diye hafiften azarlandıktan sonra olup biteni kendince anlatıp birde çözüm önerdi bizim oduncu amca… iktidar partisini kapatacaklarına deniz baykal ın partisini kapatsınlar belki yerine doğru bir muhalefet partisi kurulur solda da memleket kurtulur dedi.
siyasete yine ilgisizim ama bu öneri çok cazip geldi bana iş bankası hisseleri partilere ödenen paralar vs ile bir holding olan deniz Baykal ın partisi giderde yerine gerçek bir siyasi güç olarak başka bir partı parlamentomuzdaki yerini alırda siyaset artık bu son dinozordan da kurtulur diye ummadan da edemedim… yaşlı amca inatla deniz baykal ın partisi deyip durdu niye böyle diyorsun amca dedim… yahu ben babamdan beri o partiliyim benim sevdiğim partinin lideri memlekette bunca sorun varken çankayaya çıkıp mantı yiyip sonrada gevrek gevrek bunu anlatmaz utandım yahu utandım bu adamın arsızlığından yüzsüzlüğünden…
ne mantı hikayesini biliyordum ne de olanları, eve gelene kadar düşündüm eve gelir gelmez iki aydır açmadığım tv yi açtım ve iki dakika sonrada kaçtım… haberlerine itibar ettiğim bir tv kanalında dört kadın acı var mı diye soran eski bir habercimizi sorgulayacakmış aman allahım… neyse dostlar yazacaklarım gerçekten bu değildi ama kendi şakınlığımı sizlerle paylaşayım istedim...
yanı ormandaki 80 lik amca bunları düşünüyor da memleketin başındakilerde elbet bir şey düşünüyordur deyip bir yöre deyişiyle bu konuyu açmamak üzere kapatıyorum... “böyle sahana öyle lahana”
bu arada koruma sahası gerçekten muhteşem olacak içim içime sığmıyor…
 

Ynt: Özgür Datvi !

Sevgili Cemal, Konuyu döndürüp dolaştırıp asıl söylemek istediğine getirmişsin. Madem siyasetle ilgilenmiyorsun, neyin ne olduğunu bilmediğin bir konuda neden yorum yapıyorsun? Kendi düşüncenin ihtiyar bir amcanın ağzından söylemen de tam sana göre bir şey olmuş. Geçenlerde ben de böyle bir amca ile karşılaştım. O da diyordu ki, "Bu yaşıma geldim, Atatürk'e ve Cumhuriyete bu derece hiç bir şey tehdit olmadı. Memleket inançları yüzünden bu kadar gerilmedi. Hiç bir zaman tarım, hele de buğday da ithal ürün yemedik. Çiftçi hiç bu kadar zor bir dönem geçirmedi. Değerlerimiz hiç bu kadar ayaklar altına alınmadı. İnancımızı böylesine anlamsız tartıştığımız ve her an çatıştığımız bir zamanı aşamadık. Memleketin kaynakları hiç bir zaman bu derece futursuzca savrulmadı. İktidatra gelen hiç kimse bu derece gözümüzün içine baka baka kendi şahsi menfaatleri için memeleketin ununu akıtmadı. Hiç bir delikanlı delikanlılık yaşında gemi sahibi olmadı... Doğal kaynaklarımız, bankalarımız, devletin temel direkleri böylesine özelleşme çatısı altında armağan edilircene yabancılara servis edilmedi....." Ben de "amca sen ne diyorsun, olur mu öyle şey, siz rüya görüyorsunuz herhalde...." dedim. "Bu söyledikleriniz gerçek mi? " (E malum uzun zamandır siyasete ilgilenmiyorum . Kendimi bu konuda hep su samuru hissetmişimdir...) Sonra koşa koşa televizyonu açtım. Hemen hemen bütün begendiğim begenmediğim kanalları açtım. Bir de ne göreyim Türklerin varoluş destanının adı mı karalanmıyor, İnançlarımız mı irdelenmiyor, kültür sanat adına yapılan proğramlarda yaşanan kepazelelikler mi alkışlanmıyor?, Hukuğun üstünlüğünü kendi çkarları için savunanlar kendileri söz konusu olduğunda hukuğu mu karalamıyor. Aydın bildiğimiz insanlar mı karalanmıyor?....

İşte böyle sevgili dostlar. Hemen kapattım televiyonu. bana göre değil bu siyaset! Ve kabus gibiydi öğrendiklerim vesselam. Kendi kendime bir atasözü söyledim. "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!" ama nasıl yaşasın! Birisi kalksın herşeyi tehlikeye soksun ben hiç umursamadan kendi sınırlarımda kuracağım kale duvarlarını düşüneyim. memleketi bu hal getirenlerin hukuk ile yüzleşmelerine tahammül edemeyim gideyim ona "sen yapıyrosun?" diyene hesap sorayım! Suyun gidiş yönünüminerallerinin niteliğine göre uygun tarlaya yönlendireyim. Eğer su zehirliyse komşu köyün tarasına arkı çevireyim.!

Nasıl olsa kale benim olunca içine kadar girmeler değil mi?

Tam da iktidar takımı karadeniz ağırlıklıyken sen zaten işini istediğin gibi yapmışsındır sevgili Cemal. Aman komşu köyün sözü geçenleri ile iyi geçinelim! Önemli olan bizim amaçlarımız, gerisi ne olursa olsun! Sen amacına ulaşıyorsun ya şimdi benim de içime bir sevinç doldu! Kalbim deli gibi atıyor! İşi gücü, memleket meselelerini attım geriye biz ne kadar mutluyuz değil mi! Herşey ne kadar da sorunsuz ilerliyor!

s.g.
 

Ynt: Özgür Datvi !

madde anti madde kuzey güney doğu batı neşe keder herkes birşey der, sen iyi bir öğretmensin iyi bir öğretmen ol geleceğimizi yetiştir, ben iyi bir fotoğrafçıyım hayatı kayıt altına alayım herkes iyi olduğunu yapsın silo. bizdeki gibi oduncu amca dahil herkes ülkeyi yönetmeğe kalkarsa sonuç kimseyi mutlu etmez.
tabii seninde çok haklı olduğun yerler var iman aklın önüne geçerse putperestlik başlar ve maalesef islamin yüz yılımızdaki durumu vahim. yer yüzünde huzur içinde hiçbir müslüman ülkesi yok cehalet diz boyu yaratanın erkek kulları peygamberin sadece kendilerine geldiğini sanıyor, daha beş yaşındaydım bir mevlitte erkeklere cennette huriler hizmet ediyor diyen hocaya peki anneme kim hizmet edecek diye sorduğumda ve ilk münafık hoca azarı duyduğumda. akılla soru soran herkes bu gidişatta yanlışlar olduğunu görüyor elbette.oruç tutmayanların dövüldüğü sövüldüğü hakir görüldüğü imanın cüppe sakal ve türbanlarla temsil edildiği, ilim ve irfanın hurafe kabul edilip kadınları kızları ilimi araştıran barbar ülkelerin tecavüzünden koruyamadığı ülkeleri gördükçe bizim gibiler kaygılanıyor elbette. bu konuda söyleyecek çok sözümüz var istersen sen bir sayfa aç ta orada yazalım böylece kul hakıyla huzuruma gelmeyin diyen yaratanın emri için ayı kullarını korumaya çalışan benim gibi akılsızlarda sizlerden yeni şeyler öğrenir.
birde sitem; ben sözümü oduncuya mal etmem silo söyleyeceksem kendim söylerim ama oduncuya katılıyorum o dinozor gitmeli
 



Ynt: Özgür Datvi !

Cemo; Seninle burada bu konuda cevaplaşmak istemem. Konuyu sen açtın, ben de cevap veriyorum. Bir taraftan gitmesini istediğin tarafın dinazorluğundan bahsederken diğer taraftan da yakındığın şeyleri yapan kesimi üstü örtülü destekler bir tavır içindesin! . Şimdi bu çelişki niye? Ben öğretmenliğimi bu biraz önce senin desteklediğin mevzular yüzünden yapamıyorum. Çünkü neden biliyor musun? "Oyun oynamak GÜNAH CEMO GÜNAH.... anlıyor musun? Bütün bunlar nasıl oldu sanıyorsun? Küçücük çocukların verdiği tepkiyi görünce bana çıldırmak düşüyor.... Zaten bu ortam da ister istemez eğitimcinin eğitimden önce eğitime engel olanı ortadan kaldırması gerekiyor ki işini yapmaya zaman kalsın. (Bu durumda bize ne yapmak kalıyor sanıyorsun?) Bu yüzden de hiç kusura bakma hem nalına hem mıkına vurduğun konu tam da benim işimi yapmak için savaş verdiğim birincil bir mevzu. Türk Folkloru gözlerimizin içine baka baka gidiyor. Ben hala sanatımı icra etmem gereken sahnelerde değilim. Öğretmenlikle avutulmuşum ve bildiğim bir konuda bile ahkam kesemiyorum. Ama kimse benim için bir form bile açmamış, Benim konumu tartışmak için kimse kılını kıpırdatmamış. Hata hata ile telafi olmuyor Sevgili Cemal, Ayrıca unutma ki günümüzde; Kültür de, Sanat da, Edebiyatta, Antropoloji de hatta ne acı ki TARİH'de bir siyasettir. Kendi işinin siyasetini yapmayan biri ayakta kalabilir mi sence? Sen DATVİ konusunu nasıl başardın sanıyorsun?

Farkında olmadan insanların kurduğu cümleler hedefini öyle bir vuruyor ki, daha sonra iş eğitimciye bırakılıyor. Sen ayıkla pirincin taşını. Saçları açık olanlara başka bir adres gösterdiğin ama asıl hedef kendisi olanlar yüzünden bu devirde neler yaşıyor bilmiyorsunuz, çünkü siz yaşadınız. Ben kısmen de olsa yaşıyorum, örneklerini daha çok yaşayan var çevremde... (alışamadım her seferinde bu duruma şaşıyorum) Sen hala tehlikenin farkında olmadan senin için dinazorlaşmış bir taraftan kendisi sıyırıp, asıl görmen gereken tarafı hala göremiyorsun. Eğitim sadece sınıfta olmuyor Cemo, Eğitim her zaman her alanda, her yerde. Sürekli eğitime inanmış kendini geliştirebilen yeniliğe açık kimseler beyinlerini geliştirebiliyorlar. Eğer gerçekten değişime inanıyorsa! Bu yüzden sizler de birer eğitimcisiniz. Bu yüzden kurduğunuz her cümleye dikkat etmek zorundasınız. Bu formda bunları yazmak istemezdim. Ama diyorsun ki " sen iyi bir öğretmensin iyi bir öğretmen ol geleceğimizi yetiştir, ben iyi bir fotoğrafçıyım hayatı kayıt altına alayım herkes iyi olduğunu yapsın". Sen de Zeolog değilsin ama bizler bu konuda eğitim almış kişilerin bile senin "herkes bildiği işi yapsın..." kısmını atlayıp sana bu formda hiç uzmanı olmadığımız bir konuda destek verdik. Sen bu desteği bizler hayvan biliminin uzmanı olmadığımız halde bir nüfus oluşturduğumuz ve sana destek verdiğimiz için bir şekilde güç aldın değil mi? Bunu okuyan karşı taraf biraz huzursuzlandı belki kendince, kendini sorguladı, biz ne yapıyoruz diye beyin fırtınası yaptı değil mi? Peki bunlar nedir Cemo? Aynı zaman da Datvi'ye destek için bu sayfalarda kimler yazmamış, hepsini okudum. Senin dediğin gibi mi davranmamız gerekirdi? "herkes bildiği işi yapsın deyip burada senin yaptığım bu anlamlı girişime "HAYIR" mı demeliydik! Peki neden herkes kendi akıl ve mantık çerçevesinde sana uzman olmadığı bir konuda destek verdi....? İşte siyasette de bugün kim çok taraf edinirse o kadar çoğunluğun arkasına sığınıp kafa hesabı yaparken ben bıraktım eğitimi vs. ben siyasetle ilgileniyorum. Ancak dürüst bir siyasetle iyi beyinler yetişebiliyor, yoksa buna bile fırsat yok Cemo.... Bizim de birilerini düşündürmemiz gerekiyor senin gibi, bu işi bilen uzmanı olan kişileri, belki sen dinazorları, benim yobazları....!

Elbette herkes kendi işini yapsın ama bilgi sahibi olmadığı bir konuda fikir sahibi olanların çok olduğu bir ülkede de bilenin mesleği önemli değil, ben de bildiğimi söyledim. Eğitmenlik sadece öğretmen misyonuna sahip kimselere ait değildir Sevgili Cemal, Bazen ilgi alanı olmadığı halde başka disiplinlerde başarı gösteren insanlar da görebiliriz. Niyetim ders vermek değil, ama inan ders almaktan çok daha çok hoşlanan biri olarak senden bir şeyler öğrenmeyi çok isterim. Ki nitekim çabanı gördükçe de çok kimsenin senden çok şey öğrenediğini ve öğreneceğini de bilmekteyim. Sen benim için özel bir insansın, ama takip etmediğin önemli bir konuyu aklında kalanların kırıntıları ile eleştirme olur mu? Çünkü bu eğitime zarar veriyor....

Sevgili Cemo,
Ben insanlarla paylaşamadıklarıma kırılıyorum, yoksa böyle şeylere kırılmıyorum. Ama değerlerimizde kırılan o kadar çok şey var ki, onların da telefisi yok. Bu yüzde biraz olup bitenlerle en azından ilgilenirsen durumun vehametini daha iyi anlarsın. Seni Seviyorum ama ben asla sevdiklerime şıklık olsun diye kibarlık yapacak biri değilim. Yolun hep açık olsun. Dayvi'nin Özgürlüğüne
 


Ynt: Özgür Datvi !

Değerli Gönül Dostlarım,
Bireylerin hayat içinde edindikleri bilgi ve deneyimleri toplumla paylaşmaları o toplumu sosyal, sanatsal ve refah olarak geliştirdiğine inanırım. Toplumu oluşturan bireyler ne kadar ilgiliyse paylaşılan bilgilerin o denli yaygınlaşıp işlevsellik kazandığına inanırım. Her birimizin görüş alanı ne kadar cabbar olursak olalım belli bir sınırda tükenir. Bizler ufkumuza yani geleceğimize bakarken görüş açımızı ancak birbirinin deneyim ve bilgilerini birleştirerek eksiklerimizi gidererek genişletebiliriz. Bunun için öncelikle algı ve bilgimizi “biliyorum”un kör hücrelerine hapsetmeden “öğreniyorum”un merak ve heyecanı ile genişletip geliştirmeliyiz. Bireysel deneyimlerle billurlaşmış tecrübeleri aklın yorumu ve yardımıyla bilgiye çevirmeliyiz. Bizim için “hayat bir gün o da bugün” sözü geçerli olabilir. Fakat bizler bir canlıyı oluşturan hücreler gibiyiz. Oluşturduğumuz canlı formu ise bir bedenin parçası gibidir. O parçalarda gövdeyi, gövdelerde toplumu derken bu zinciri kâinatın sonsuzluğuna kadar büyütebiliriz. Şimdi bir bünyeyi yok eden küçük bir mikrop mu olacağız yoksa o bünyeyi geliştiren öğelerden birimi? Ben tercihimi onu geliştiren öğelerden yana seçiyorum. Hayat içinde yaşadığım yanlışları daha çok doğru yaparak telafi etmeye çalışıyorum. Bunu yaparken bünyeyi hatta kâinatı oluşturduğumuza inandığım sizlerden gelecek bilgi ve tecrübeleri de anlayıp geliştirmek için pür dikkat yolunuza bakmaktayım. Bunun için lütfen bilgi ve deneyimlerinizi paylaşmaktan imtina etmeyin. Böylece sizin eskizlerinizden başkalarının resminin bütününü tamamlamaya yardım etmiş olursunuz.

Cemal Gülas
 

Ynt: Özgür Datvi !

Yaşadığımız ülkede bir karmaşa olabilir. Ama kendinizi bu karmaşaya kaptırırsanız doğruları yapamaz hale gelirsiniz.Her şey olup bittiğinde ise geriye ertelenmiş sorunlar kalır. Ve bu ülkede bunu isteyen bir kesim var. Bu karmaşadan yararlanıp kendi bildiklerini hayata geçirmeye çalışıyorlar.Böyle olursa da onlara istediklerini vermiş oluruz. . Biz bu doğruları yapmazsak bunu bizim adımıza birileri yanlış bir şekilde yapar ve bunu olmaması için ::: insanlar karşı çıkarlar.biri şiddette karşı çıkar, biri erozyona karşı çıkar,birileri yolsuzluğa karşı çıkar ,birileri hayvanların eziyetine karşı çıkar ve bunun sonucunda insanlar birleşir ve ortaya doğru şeyler çıkarmaya çalışan insanlar çıkar ama buna da karşı çıkan insanlar çıkar.çıkar da çıkar.....Bu yüzden görüş alanımızdaki doğrulara ve başkalarının da yardımıyla bu alanı genişleterek devam etmek gerekiyor diye düşünüyorum bilmem yanılıyormuyum.
 

Ynt: Özgür Datvi !

[/size][/size] Ne alaka bu yazılanlar.... ? ? ... ? ... Bir arpa boyu yol. :mad:

Datvi'nin dünyası parçalanmaya devam ediyor. Hapishanede çürüyecek.
Geçmiş güzel günlerin hayali, dağlara duyduğu hasret küçük yüreğini kavuruyor. :'(

" Sosyoloji Dersleri " için başka bir sayfa açılmalı.
 



Ynt: Özgür Datvi !

Ben burada yanlışlara karşı çıkmaktan bahsediyorum.Siz de Datvi'nin hapisanede çürümesine karşı çıkmıyormusunuz ve bu bir yanlışlık değil mi?Konunun gidişhatına göre birşeyler yazmak istedim sadece.Herkes aynı boyuttan bakmak zorunda değil ki olaylara.Şİmdi bu mu bir arpa boyu yol olan. Ya da insanların bu konuda birleşip birşeyler üretmeye çalışması.
 

Ynt: Özgür Datvi !

Sn. Demet Kılıç,
Önce baştan sona 21 sayfayı dikkatlice okuyun. Burada ki gelişmelerden haberdar olun.
Sonra google da anahtar kelimeleri yazarak gazete ve web site haberlerini bulun.
Onlarıda bir zahmet okuyun. ( yaklaşık 85 haber bulacaksınız) ...
Beni o zaman doğru anlayacaksınız. Bağcıyı dövenlerden değilim.
 


Ynt: Özgür Datvi !

hiç kimse sosyoloji dersi vermiyor sevgili berrin ve yüreğinde bu sıkıntıyı kimse benim kadar hissetmiyor ama yanlışlarla doğrulara ulaşılmaz, rize çevre ve orman bölge müdürlüğü hızlı çalışarak kış bölgede daha bitmemiş olmasına karşılık bölgede haritalamasını tamamladı ve saha tahsis aşamasına gelindi şu an dernek için planlananlar belki de bir bölgenin kaderini değiştirecek düzeye geldi ve tüm yetkililer bu konuda bizleri sonuna kadar destekleyip cesaretlendiriyor tüm bunlara datvinin kaderi sebep oldu. kanunen bireylerin vahşi hayvan beslemesini hoş göremeyiz bu mümkün değil bunu bu konuda açı çeken ben söylüyorum bunu hoş görürsek datviye datviler eklenmeye devam eder.

laf değil iş üretecek herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır....
 




Ynt: Özgür Datvi !

Silvan GÜNEŞ' Alıntı:
Sevgili Cemal ne güzel haberler vermişsin. Ne yazık ki şu an için kişisel olarak maddi destekte bulunamayacağım. Ama burada bir piyanis Rus hanımefendi ile bir grup kurduk. Yazın Alanya Festivalinde Kızılkulenin altında konser vermeyi düşünüyoruz. Bu konser gerçekleşirse ve konser için bize destek çıkarlarsa kendi bestelerimden seslendireceğim ilk konserin gelirini Datvi'ye ve derneğinize bağışlamayı isterim.. Eğer isterseniz bu konsere sizler de davetlim olarak gelebilirsiniz. Umarım bu yaz bu konseri gerçekleştirebilirim.... Sevgiyle kal öpüyorum.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,677
Mesajlar
1,522,019
Kayıtlı Üye Sayımız
166,527
Kaydolan Son Üyemiz
Selma Yörük

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst