Osmanlı Hanedanı ve Saray Kadınları

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan mete Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 84
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 24,884
Ynt: Osmanlı Hanedanı; III. Osman

25. III. OSMAN (1754–1757)
(58 yaşında tahta çıktı)
II. Mustafa’nın oğlu

Annesi
MARİ (Sırp) Lakabı; Şehsuvar Sultan

Eşleri
OLİVYA (Sicilyalı) Lakabı; Zerki Sultan
OLGA (Sırp) Lakabı; Ferhunde Sultan


Ölüm Şekli
61 yaşında şirpençeden öldü.

Devre Özel Olaylar

•III. Osman musikiden nefret edecek derecede zevksizdi. Biraderi zamanında sarayda yetişmiş olan bütün musikişinasları oradan uzaklaştırdı. Sarayda gezerken cariyelerden hiç kimsenin karşısına çıkmasını istemediği için, ayağına ökçeleri gümüş çivili ayakkabı giyerek mermerler üzerinde yürürken ayak sesini duyan cariyeler birer köşeye saklanırlarmış. Tebdil gezmeği ve bilhassa geceleri İstanbul’un muhtelif semtlerinde dolaşmağı âdet edinmişti. Haftada üç gün kendi gezdiği günlerde kadınların sokağa çıkmalarını menettiği gibi kadınların süslenmesini de yasak etmişti. Rüşvetten nefret ederdi, hatta bundan dolayı en sevgili adamı olup silahtarlıktan sadrazam yaptığı Ali Paşa’yı öldürtmüştü.
•Kadınların kendi evlerinde bile süslenmeleri yasaklandı.
•III. Osman’ın böyle sık sık sadrazam değiştirmesinin bir sebebi de III. Ahmet’in şehzadelerini öldürtmek için imiş. III. Mustafa zehirlenmekten korkarak buna karşı ilaçlar kullanmağı alışkanlık edinmişti.

Şamdanîzâde'nin yazdığına göre, hasisti, çıkık karınlı, çok şişman olup oransız bir vücudu vardı. Tebdil gezerken, çarşıda satılan gözleme, kebap, leblebi, muhallebi gibi şeyleri satın alır ve açıkta yerdi, saltanatı zamanında zuhur eden Hocapaşa ve Cibali yangınları İstanbul’un dörtte üçünü yakmıştır, veba salgını ve denizi donduracak kadar kış olmuştur.
 

Etiketler
Ynt: Osmanlı Hanedanı; III. Mustafa

26. III. MUSTAFA (1757–1774)
( 40 yaşında tahta çıktı)
III. Ahmet’in oğlu

Annesi
JANET (Fransız) Lakabı Mihr-i Şah Sultan

Eşleri
AGNES (Cenevizli) Lakabı; Mihrişah Sultan
ELSA (Korsikalı) Lakabı; Adilşah Sultan
EMİLY (Köstenceli) Lakabı; Fehime Sultan
BİJNAV POLİ (Gürcü) Lakabı; Ayn ül Hayat
MONA (Polanyalı) Lakabı; Gülnar Sultan


Ölüm Şekli
Beyin kanamasından öldü.

Devre Özel Olaylar

•III. Mustafa da kafesten çıkıp taht'a oturan padişahlardan biri idi. Babasının saltanattan çekilmesinden sonra yirmi sekiz sene kafes hayatı yaşamıştı.
•III. Mustafa uyanık fikirli ve yenilik taraftarı olup Avrupa tertibi askerî ıslahat yaptırmak istiyordu, bu maksadını temin için Baron dö Tot'dan istifade etmiş, Tot da Tophaneyi ıslah ile toplar döktürmüş, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının tahkim ve müdafaası ve Boğaz içindeki kalelerin plânlarının tanzimi ile inşalarına nezaret etmek ve Haliç'te Hasköy'de yeni bir top dökümhanesi yapılmasıyla orduda kullanılan kayık köprü sisteminin tadili ve top arabalarının yeni tertip üzere tanzimi gibi yenilikler yapmıştı.
III. Mustafa, Baron dö Tot vasıtasıyla yaptırmış olduğu yukarı ki işlerden başka tersanede yeni gemiler inşa ettirmiş, fakat asıl yaya ordusu olan yeniçerilerin muntazam bir hale konması mümkün olmayıp Tot'un yaptığı işlerde henüz yerleşip alışılmadan Ruslarla harbe girişilmesi pek feci neticeler vermiştir.
•Bütün devlet işleri fala bakılarak yürütülüyordu.
Padişah uyanık fikirli, ilim ve fazilet sahiplerini himaye eder, çalışkan, müdekkik (araştırmacı) bir hükümdar olmakla beraber ilm-i nücüm (Astroloji) denilen yıldızlardan ahkâm çıkarma işine meraklı idi. Hatta bu merakını o kadar ifrata vardırmıştır ki, elçilikle Prusya kiralı II. Frederik'e göndermiş olduğu Giritli Resmî Ahmet Efendi'ye evvelâ kraldan üç müneccim istemesini ve bundan başka en mühim ve en büyük işlerin başlangıcının tayini ile değerli kumandan ve iş adamlarının tayininin ne suretle olacağının öğrenilmesini istemiştir.
Resmî Ahmet Efendi, huzuruna kabul edildiği zaman Prusya kiralına, padişahın isteklerini arz etmiş ve Frederik buna karşılık olarak kendisinin, tarih ve tecrübelerden istifade etmek, askerini daimî surette harbe hazır bulundurmak üzere talim ettirmek ve muharebe için hazinede para bulundurmak gibi üç müneccimi olduğunu söylemiş ve böylece haber göndermiş ise de bu tavsiyelerden yalnız para biriktirmek maddesini tatbik etmiş, diğer bütün işlerinde fal ile hareket eden Sultan Mustafa bu alışkanlığından vazgeçememiş, fal ile açtığı Rus seferinde biriktirdiği dış ve iç hazineyi bitirip ilm-i nücümün şeameti altında ölmüştür.
•Para sıkıntısını gidermek için çare olarak önce kürk giyimini yasakladılar sonra kürkçü esnaftan aylık 20 bin altın haraç karşılığında serbest bıraktılar.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; I. Abdulhamid

27. I. ABDULHAMİD (1774–1789)
(50 yaşında tahta çıktı)
III. Ahmet’in oğlu
Annesi
İDA (Fransız) Lakabı; Rabia Sultan

Eşleri
AİMEE (Orleanlı Fransız) Lakabı; Mihri Şah Sultan
(Napolyon Bonapart’ın eşi Josephine’in amcasının kızı Cezayirli korsanlar tarafından kaçırılıp Cezayir sultanı tarafından 18 yaşında padişaha sunulmuş)
SONYA (Bulgar) Lakabı; Seniyeperver Sultan
MELİNA (Macar) Lakabı; Şebsafa Sultan
ALEKSİYEVNA (Rus) Lakabı; Dilpezir Sultan
MERİ (Rum) Lakabı; Hümaşah Sultan
RUDİ (Ukraynalı) Lakabı; Nükhetseza Sultan
AFRO ( Cenovalı) Lakabı; Beynaz Sultan
HELEN (Venedikli) Lakabı; Hatice Sultan
MARYA (Sırp) Lakabı; Ruhşah Sultan
( Padişahın bu kadına yazdığı aşk mektupları ve yalvarmaları meşhurdur)

Ölüm Şekli

Özi kalesinin düşman eline geçtiğini duyduğunda Beyin kanaması geçirdikten sonra felç olup 65 yaşında öldü

Devre Özel Olaylar

•Saltanatının ilk senesinde (1774) Kaynarca muahedesini kabule mecbur olan I. Abdülhamit, bütün hayatını sarayda kapalı olarak geçirmesine rağmen vaziyeti göz önüne alarak askeri bir Islahatın lüzumunu şiddetle takdir etmişti. Bu hükümdar, biraderi III. Mustafa zamanında Baron dö Tot vasıtasıyla başlanan batı usulü ıslahatın kendi zamanında da daha geniş bir tarzda gelişmesini arzu etmekte idi. Bunun için sadaret makamını işgal edenlere bu hususta tam bir yetki vermiş ise de bunların içinden ancak ikisi yani Kara vezir Seyyid Mehmet Paşa ile Halil Hamid Paşa bir dereceye kadar önemli iş görmeğe muvaffak olmuşlardır.
•Vezir-i azam Koca Yusuf Paşa’nın Avusturya (Nemçe) seferinde Sofya'da bulunduğu sırada, aradan elli gün geçmesine rağmen harp mühimmatının hâlâ gelmemesinden dolayı beklemekten bıkan yeniçeriler arasında firar başlayıp sadr-ı azam bunu önlemek üzere askeri talimle işgal ve muvaffak olanları taltif ederek kılıç ve kalkan oyunlarını seyrederken fırsat gözeden yeniçeriler birden bire başkomutanın çadırına hücum ederek Yusuf Paşa”yı kaçırıp gürültü çıkarmışlarsa da güç hal ile işin önüne geçilmiş ve böyle nizamsız kalabalıkla harbe gitmenin ne kadar zararlı olacağı takdir olunmakla beraber çaresiz, olarak Sofya'da kalınmayarak ileri hareket olunmuştur.
•12 Temmuz 1788 de Vidin önüne gelinmiştir. Yeniçeriler burada da ulufe bahanesiyle edepsizlik ederek ağalarını yaralayıp kaçırmışlardır; bunların maksatlarının ulufe bahanesiyle hazineyi yağmalamak olduğu anlaşılarak düşman karşısında bu halin ne kadar feci olduğu kendilerine anlatılıp ulufelerinin verileceği temin olunduğundan bu suretle fenalıklarının önüne geçilmiştir.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; III. Selim

28. III. SELİM (1789–1807)
(28 yaşında tahta çıktı)
III. Mustafa’nın oğlu

Annesi
(Gürcü ) Lakabı; Mihrişah Sultan

Eşleri
PATRİCİA Lakabı; Afitap Sultan
LİNDA Lakabı; Nefizar Sultan
BERTİ Lakabı; Pakise Sultan
ALİS Lakabı; Tab-ı Sefa
LİSA Lakabı; Hüsn-ü Mah Sultan
ROSA Lakabı; Nur-u Şems
ANNA Lakabı; Refet Sultan
MAGDELANA Lakabı; Ziyb-i Fer

Ölüm Şekli
Kabakçı Mustafa isyanı ile tahtan indirildi. Daha sonra öldürülerek cesedi sarayın dışına atıldı.

Devre Özel Olaylar

•Bu yıllarda Fransız ihtilali olmuş ve Napolyon orduları bütün Avrupa’yı tehdit ediyordu
•Vezir-i azam ve Serdar-ı ekrem Cezayirli Gazi Hasan Paşa'nın ölümü bir dönüm noktası oldu. Onun yerine ordu komutanlığına seçilecek biri bulunamamış nihayetinde kurra çekerek bir başkomutan tayin edilmişti. Kurra ile tayin edilen bu zavallı da başarısız olunca tüfekle vurularak öldürüldü.

Ordu içerisinde köklü bir değişiklik yapılması gerektiği artık herkes tarafından kabul ediliyordu.
•Islahat ihtiyacı kabul ediliyordu fakat bu ıslahat nasıl yapılmalıdır? Bu sualin cevabı üzerinde görüş birliği yoktu. Üç yol tavsiye edilmekte idi:
1.Yeniçeri ocağı ve diğer asker ocakları, Kanunî Sultan Süleyman devrindeki kanunnamelerine göre düzenlenmelidir;
2.Yeniçeri ocağı ile diğer ocaklara, Kanunî Sultan Süleyman kanunnameleri icaplarındandır diyerek, Frenk eğitim ve öğretim usulleri ve silâhları kabul ettirilmelidir;
3.Yeniçeri ocağının kaldırılması veya ıslah edilmesi mümkün olamayacağından, bu ocak bir kenara bırakılarak yanında Frenk esaslarına göre yeni bir ordu kurulmalıdır.


Bu yenilikleri yapmaya çalıştığında ise isyan ettirilen yeniçeriler sarayı basmış Padişahı surlardan aşağıya atarak öldürmüşlerdi.

Ve yeniçeri ocağını düzeltmek, devşirmelerin elinden sarayı kurtarmak isteyen bir padişah daha öldürülerek tahttan indirilmişti.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; IV. MUSTAFA

29. IV. MUSTAFA (1807–1808)
(İsyancılar tarafından, 28 yaşında tahta çıkarıldı)

Annesi
SONYA (Bulgar) Lakabı; Seniyeperver Sultan

Eşleri
FLORA Lakabı; Dilpezir Sultan
ADELA Lakabı; Seyyare Sultan
SOFİ Lakabı; Peyk-i Dil Sultan
GLORYA Lakabı; Şevk-i Dil Sultan

Ölüm Şekli
Tahtan indirilip zindana kapatıldıktan sonra Yeniçeriler isyan edip tekrar tahta geçirmek isteyince üç oğluyla birlikte 29 yaşında öldürülerek cesedi saray dışına atıldı.

Devre Özel Olaylar
•Selim III.'ün yerine pâdişâh olan Mustafa IV. cahil, saf ve imparatorluğun genel durumundan habersizdi. Tahtta kalabilmesi, ihtilâli hazırlamış olanların isteklerini yerine getirmekle mümkündü. Bu itibarla sadaret kaymakamı Musa Paşa, şeyhülislâm Ataullah Efendi ve Kabakçı Mustafa devletin gerçek idarecileri oldular. Bunlar, her şeyden önce başarılarından dolayı kendilerini mükâfatlandırdılar.
Kabakçı Mustafa, turnacıbaşı’lık rütbesini istedi. Yardımcılarından Arnavut Ali'ye Anadolu kaleleri nezareti ve ağalığı, Bayburtlu Süleyman'a tersane-i âmire sancağı kaptanlığı verildi. Musa Paşa ile Ataullah Efendi de öldürülen devlet adamlarının hazineye devredilmesi gereken mal, mülk ve yalılarını aralarında paylaştılar.
Yeniçeri ocağı, Nizam-ı Cedit’in rakipliğinden, halk da, irâd-ı cedit hazinesi kaldırıldığı için, birçok vergiler vermekten kurtuldu.

Sözün kısası, ihtilâlde işbirliği yapmış olanların maddî menfaatleri sağlanmış bulunuyordu.
 



Ynt: Osmanlı Hanedanı; II. Mahmut

30. II. MAHMUT (1808–1839)
(İsyancılar tarafından, 23 yaşında tahta çıkarıldı)
I. Abdulhamid’in oğlu

Annesi
AİMEE (Fransız) Lakabı; Mihri Şah Sultan (Ölünceye kadar Hıristiyan kaldı)
(Bazı kaynaklarda gerçek adının NACHE DE LA BAZORY olduğu yazmaktadır)

Eşleri
BESİME (Çingene) Lakabı; PERTEVNİYAL Sultan (Tellak, Natır, Orhan Türkdoğan Çerkezlere komşu Şapşığ kökenli olduğunu söylemektedir.)
MARYAM (Ermeni) Lakabı; Hüsn-ü Melik Sultan (Mesleği; Kantocu)
FURİ (Melez) Lakabı; Huşyar Sultan
SUZİ (Rus-Yahudi) Lakabı; Bezm-i Alem Sultan
FATMA (Fellah) Lakabı; Hanım Sultan
ROZİ (Cenovalı) Lakabı; Lebrizifelek
OLFA(Rus) Lakabı; Tiryal Sultan
NİNA (Rum) Lakabı; Nevfidan Sultan
ESTER (Bulgar) Lakabı; Aşubucan Sultan
FLORA (Gürcü) Lakabı; Ebrireftar Sultan


Devre Özel Olaylar

•Şehzade Mahmut, Selim III.'ü öldüren canilerin elinden fedakâr cariye ve hizmetkârlarının yardımıyla, sarayın damına çıkarak kurtulmaya muvaffak olmuştu. Damdan indirilerek tahta çıkartıldı ve padişah ilân edildi. Bayraktar ve ulema ve devlet ricali ve ocak ağaları biat ettiler.
Bayraktar, Mahmut’a tahtı vermişti. Mahmut da ona sadaret mührünü verdi, irtica devri bu suretle son bulmuş oldu.
•Bayraktar, sadrazam olur olmaz, Selim III. trajedisini hazırlayanları, Mustafa IV’ ün gözdelerini ve yamakların şeflerini tasfiyeye başladı. Birkaç gün içinde üç yüz kişinin başı vuruldu. Bostancı başı ile Köse Musa Paşa'nın başları, önemlerine binaen, Saray kapısı önünde teşhir edildi. Fesatçı ulema sürgüne gönderildi.

•Anadolu ve Rumelideki Ayan İle Seneti ittifak adı altına bir antlaşma yapıldı. Senet-i ittifak, Osmanlı tarihinde örneği bulunmayan bir vesikadır. Rumeli'de ve Anadolu'da kendi kendilerine sivrilmiş ayanların varlığını devlet bu senetle kabul ettikten başka, onlara ve çocuklarına bazı haklar da tanımış oluyordu. Bu aşağı yukarı derebeylik sistemi idi. Sultan Mahmut ve yakınları senet-i ittifakı padişahlığın hak ve salâhiyetlerine aykırı gördüler ve onu hazırladığı için sadrazama kin bağladılar. Bayraktar ise, ayanları sindirecek bir orduya malik bulunmayan devlet için bu senedi mevcut şartların içinde realist bir düşüncenin neticesi olarak kabul etti. İşin gerçeği de zaten bu idi.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; II. Mahmut

Ancak Bayraktarın Sadrazamlığı fazla uzun sürmedi ona karşı isyan başladı. Asiler Babıâli'ye hücum ettiler. Sekbanlar dağınık ve komutansız kaldıkları için sadrazama yardım edemediler. Bayraktar, asilere teslim olmaktan ise, sonuna kadar karşı koymaya karar verdi. Asilerden birçoğunu tepelemeye muvaffak oldu, Fakat mücadelenin kendisi için müspet bitmesine imkân yoktu. Asilerin cephane mahzenine çıkarak kubbeyi delmeye başladıklarını görünce yanındakileri, ocağın namusuna tevdi ediyorum diyerek, yeniçerilere teslim etti ve sonra tek başına savaşa devam etti. Hiçbir kurtuluş çaresi kalmadığını anlar anlamaz mahzene ateş verdi, yanından ayrılmayı kabul etmemiş olan baş kadını ve cariyesi ile kahramanca öldüler, infilâk üç yüzden fazla yeniçerinin ölümüne sebep olmuştu.
Bayraktar, Osmanlı tarihinde yeniçeri ocağının isyanına karşı hayatının sonuna kadar mücadeleyi kabul etmiş tek sadrazamdır.
Yeniçeriler, Bayraktar'ı öldürdükten sonra birçok büyük memurların konaklarını yağma ettiler. En nihayet saraya da hücum ettiler. Sekbanlar cesaretle karşı koyunca taraftarlarını çoğaltmak için münadiler çıkarttılar. Yeniçerilere yardım etmeyenlerin kâfir olduğunu ve bunlardan evlilerin de nikâhları kalmadığını ilân ettiler.Ramiz Paşa ile Kadı Paşa, düzenli kuvvetlerle asiler üzerine saldırışa geçince yeniçeriler yangın çıkardılar ve Atmeydanı’nda meşveret kurdular. Mahmut II.'yi istemediklerini, Mustafa IV.'ü tahta çıkarmaya karar verdiklerini yüksek sesle ilân etmeye koyuldular.
Mahmut II, devlet adamlarının reyi üzerine, kardeşi Mustafa IV.'ü öldürttü. Artık Osmanlı hanedanından, kendisinden başka kimse kalmamıştı. Asiler, Mustafa IV’ ün öldürüldüğünü öğrenince, Sultan Mahmut’a emniyetleri kalmadığım gürültü ile söylemeye başladılar. İçlerinden bazıları da Esma sultanın yahut Konya'daki şeyhin veyahut Kırım Tatar han-zâdelerinden birisinin padişah ilân edilmesini istiyorlardı.
"Padişah bir insan değil midir? Kim olursa padişah olur. Yeter ki bizim ocağımız devam etsün".

İstanbul'da Türk Türkü öldürürken, imparatorluğun türlü taraflarında büyük ölçüde isyanlar gelişiyor ve Türk topraklan Napolyon ile Rusya Çarı arasında paylaşma konusu oluyordu.

Son yeniçeri isyanı üzerine artık bu ocağın ortadan kaldırılmasına karar verildi. Türlü yollardan gelen kuvvetlerle Etmeydanı'nı ve başlıca yeniçeri kışlalarını sardılar. Yeniçeriler, savunmada kalmada ısrar ediyorlardı. Kendilerine teslim olmaları teklif edildi. Reddettiler. Bunun üzerine toplar ateş açtı. Bu ateşin tesiriyle büyük kışla kapısının bir kanadı kırıldı. Mustafa isminde bir topçu eri hayatını tehlikeye koyarak kapının diğer kanadını açtı. Topçular Etmeydanı'na, başlarında Karacehennem İbrahim Ağa olduğu halde, girdiler. Yeniçeriler toplardan yılmışlardı. Kışlaları da yanmaya başlamıştı. Büyük bir şaşkınlık içinde hayatlarını kurtarmak için kaçışmaya başladılar. Bu kısa savaş, yeniçeri isyanına son verdi. Bir çete şekline girerek devleti çıkmaza sokan yeniçeri ocağı bu suretle hatalarının ve kabahatlerinin ağırlığı altında birkaç saat içinde ezilmiş oldu.
Yeniçerilerin perişan edildiği haberi her tarafta sevinç ile karşılandı. Mahmut II., bir hatt-ı hümâyun yayınlayarak yeniçerilerin devlet ve millete yaptıkları kötülükleri saydı ve ocağın kaldırıldığını belirtti. Bu hat, İstanbul'da olduğu gibi Rumeli ve Anadolu vilâyetlerinde de derhal yayınlandı. Bundan başka, sadrazam tarafından valilere, vilâyetlerindeki yeniçeri ocaklarının söndürülmesi için, özel talimat verildi. Yeniçeriler kazanlarını teslim edecekler ve bulundukları kaleleri terk edeceklerdi. Bundan böyle yeniçeri kelimesi bile telâffuz edilmeyecek, yeniçeriler lehinde söz söylemeye cüret edenler ağır cezalara çarptırılacaktı.
•Tarihe Vakayı Hayriye denilen hareketle 464 yıl varlığını sürdüren muhafız alayı yeniçeri ocağı ortadan kaldırılıp on binlercesi kılıçtan geçirildi.
Kuruluş döneminde büyük hizmetleri bulunan bu ocak merkezi otoritenin zayıfladığı, yönetimde devşirmelerin söz hakkını elde ettiği dönemlerden itibaren sarayda egemenliği ele geçirmek isteyenlerin silahlı gücünü oluşturmuş ve yıllarca Osmanlı hanedanının baş belası olmuştu.
•Yeniçeri ocağının kaldırılmasından 3 yıl sonra Yunanistan 1829 yılında Osmanlıdan ayrılarak bağımsızlığını kazandı.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; II. Mahmut

II.Mahmut döneminde yapılan bazı yenilikler

Mahmut II. setre ve pantolonu mecburî kıyafet yaptıktan sonra serpuş meselesini de ele aldı. Serpuş(başlık), Osmanlı imparatorluğu’nda ırk, din, tarikat, sınıf ve meslek alâmeti idi. Devlet adamları kavuk giyerlerdi. Fakat kavukların şekli, meslek ve rütbelerine göre değişirdi. Bu sebeple kıyafetlerin ve serpuşların türlü türlü oluşu, Osmanlı cemiyetine bir karnaval manzarası veriyordu. Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra kavuk taşımak mecburiyeti kaldırıldı. Fakat kavukların yerine bu sefer de herkes başına dilediğini koymaya başlayınca, ortaya çok garip kıyafetler çıktı. Bu, devletin otorite ve şerefini temsil eden memurları gülünç duruma sokuyordu. Asker ve memurlar için fes, serpuş olarak kabul edildi. Fakat halk yine dilediğini başına koymakta serbest bırakıldı. Serpuş bundan böyle halk ile devlet memurları ve asker arasında bir tefrik alâmeti sayıldı. Halk için "başı bozuk" tâbirinin kullanılması, dilediği serpuşu giymesinden ileri gelmiştir.
•Yeniçerilerin yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adında, fakat yine devşirmelerden oluşan yeni muhafız alayı kuruldu. Ve bunlara FES giydirildi.
•İstanbul Rum Ortodoks patriği Fener Patrikhanesi’nin kapısına asılarak idam edildi.
• “Biz batı uygarlığına mensubuz” diyen ilk padişahtır.
•1828-29 savaşında Osmanlı ordusunun Mehter marşı yerine Mozart ve Rossini’den parçalar çalarak sefere çıkmasını istemiştir.
•Mahmut II. devrinde yapılan bütün bu düzen çalışmaları imparatorluğun mutaassıp halkı arasında korkunç tepkiler yarattı, İstanbul’da ve eyaletlerde isyanlar ve ayaklanmalar çıktı. Mahmut II. "gâvur padişah" diye adlandırıldı. Padişah, bu hareketlere şiddetle karşı koydu.
•1838 Balta limanı anlaşması ile gümrük egemenliği İngiltere’ye devredildi.
•Mahmut II. Osmanlı hükümetine de yeni bir şekil vermeye çalıştı. Padişah, sadrazam ve şeyhülislâmda toplanmış olan yetkileri, Batı devletlerinde olduğu gibi, türlü bakanlar arasında paylaştırdı ve bu suretle geniş ölçüde bir iş bölümü yapıldı.
Sadrazamlık unvanı başvekâlete çevrildi. Sadrazam, padişahın mutlak vekili olmak durumundan çıktı. Bu sıfatla kendisine eskiden geçmekte olan yetkiler bakanlara (nazırlara) geçti. Mühür, yetkilerin alâmeti kaldı. Sadrazamda olduğu gibi bakanlarda da bulunması uygun görüldü. Bundan sonra, başvekâlet, bakanlıklar arasında işbirliğini ve ahengi sağlayan bir şeref yeri oldu. Başvekile türlü işlerde yardım etmek için bir de başvekâlet yardımcılığı kuruldu. İlk defa olarak başvekâlete Rauf Paşa getirildi.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; I.Abdulmecid

31. I. ABDÜLMECİD (1839–1861)
(16 yaşında tahta çıktı)
II. Mahmut’un oğlu

Annesi
SUZİ (Rus Yahudisi) Lakabı; Bezm-i Alem Sultan

Eşleri
BEZMARA (Arnavut) Lakabı; Bezm-i Can
VİRJİN (Çerkez ) Lakabı; Tir-ü Müjgan
VİLMA (Fransız) Lakabı; Şevkefza Sultan
PRİSTO (Rum) ileri tarihte V.Murat’ın indirilip yerine Abdulhamid’in getirilmesi görüşmeleri (Abdülhamit’le Mithat Paşa görüşmesi) bu hanımın konağında yapıldı.
KAROLİN (Rum) Lakabı; Gülcemal Sultan
HENRİET Lakabı; Gülustu

Ölüm Şekli
Çok yıprandığı söylenen padişah 40 yaşında öldü

Bu dönemde Padişahın Avrupa konseyine girmek için yaptıklarını bu günkü hükümetlerin Avrupa birliğine girmek için yaptıkları ile karşılaştırın acı tabloyu göreceksiniz tarih tekerrür ediyor

Devre Özel Olaylar
•Abdülmecit, padişahlığının ilk günlerinde Mısır kuvvetlerinin Osmanlı ordusunu Nizip'te yendiklerini öğrendi. Birkaç gün sonra da, kaptan-ı derya Firari Ahmet Paşa'nın Osmanlı donanmasını İskenderiye'ye götürerek Mehmet Ali Paşa'ya teslim ettiğini haber aldı. Osmanlı devleti, artık ordusuz ve donanmasız kalmış bulunuyordu.
•Dolmabahçe, Çırağan, Beylerbeyi sarayları yaptırıldı.
•3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu ilan edildi.
•Askerlik ile ilgili geniş düzenlemeler yapıldı.
•Avrupa devletler konseyine şirin görünmek için Tanzimat fermanın yayınlanmasının anısına yaptırılan madalyonlarda Osmanlıca değil Fransızca kullanıldı.
•Rusların güneye sarkmasını önlemek amacı ile yapılan Kırım savaşında, Sinop baskınında şehit olan askerlerimizin anısına yaptırılan madalyaya Fransızca olarak, “Avrupa Senin İçin Öldüler -Sinop 1853” cümlesini yazdırarak Avrupa devletler konseyi üyelerine dağıtıldı.
•Silistre’de 10.000 kişilik bir kuvvetle 80.000 kişilik Rus ordusunu yenen Türklerin anısına yine madalya yaptırıldı bu defa madalyada (Rusları Silistre de) “Senin için yendik Avrupa -Silistre1854” yazıyordu. Abdülmecit bu tavırlarla Avrupa Konseyine Üye olmayı ümit ediyordu.
•Ünlü Hemşire Florence Nightingale bu savaşlar sebebiyle 38 hemşireyle birlikte İstanbul’a gelmiş savaşta yaralananları tedavi ediyordu.
•Avrupa konseyine girmek için her türlü tavizi veren Padişah bu defada konseyden atılmamak için Hıristiyan tarikatlarına mürit olarak girmeye bile hayır diyemedi.
•İngiliz Büyükelçiliğinin piskoposu, Halife Padişah Abdulmecid’in Hıristiyan tarikatına giriş töreninde ona Garter Haçlı Şövalyesi diz bağını takarken; “siz, bundan sonra, İsa yolunda çalışacak, onun için her türlü öz veriyi yapacak bir şövalyesiniz” demiş Padişahta evet demişti.
•Saray Kadınları sokaklarda dolaşır oldu.
•İmam okulları ile devlet okullarının birbirinden ayrılmasını tezini savunmuştu.
•Petrol 1860 tan sonra kuyulardan elde edilmeye başlamış ve çok hızlı bir gelişme gösteriyordu ama maalesef Osmanlı topraklarında çok büyük petrol yatakları olmasına rağmen bir tek kuyu dahi açmamıştı.
 




Ynt: Osmanlı Hanedanı ve Saray Kadınları

bsayil' Alıntı:
hocam ellerine sağlık ilgiyle takip ediyorum

Teşekkür ederim Barbaros.
Çok kısa, özetle yazıyorum okuyanları daha fazla üzmemek için. Maalesef bunlar yüreğimizi sızlatan bilgiler ama bilmemiz gerekiyor.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı ve Saray Kadınları

acemi80' Alıntı:
Teşekkür ederim Barbaros.
Çok kısa özetle yazıyorum okuyanları daha fazla üzmemek için. Maalesef bunlar yüreğimizi sızlatan bilgiler ama bilmemiz gerekiyor.
karanlık yüzünü hep merak etmişimdir hocm tarihin ama tembellikden araştırmaya girmemişimdir bu bölümlerde sayende armut piş ağzıma düş şeklimde ucundan gireriz ;D
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; Abdülaziz

32. ABDÜLAZİZ (1861–1876)
(31 yaşında tahta çıktı)

Annesi
BESİME(Çingene) Lakabı; Pertevniyal Sultan (Tellak, Natır)

Eşleri
CAMELYA Lakabı; Dürrünev Sultan
ASPORÇE Lakabı; Gevher Sultan
ANNA Lakabı; Edadil Sultan
ADELA Lakabı; Hayran-ı Dil
ALİS Lakabı; Nesrin Sultan


Ölüm Şekli
Enderunlular tarafından önce tahtan indirildi sonra III. Selim ve IV Mustafa’nın öldürüldüğü, Fer’iye Sarayında bilekleri makasla kesilerek 46 yaşında öldürüldü. İntihar etti dendi.

Devre Özel Olaylar
•Gelirinin 1/3’ini devlet hazinesine bırakacağını, kendisinden öncekiler gibi harem kurmayacağını ve tek kadınla yaşayacağını halka ilan etti.
•Hattı hümayunda din ile ilgili deyimlerin hiç birine yer verilmediği gibi, “hilafet” sözcüğü de kullanılmamış, “şeriat” kavramına ve “Allah’ın inayeti ve Peygamberin ruhaniyetine” de hiç değinilmemiştir.
•1874 yılında Mecelle 15 cilt halinde yayınlandı (bir ciltte 1878’de yayınlandı)
•Gayri Müslimlerinde askere alınması düşünüldü ama pratikte uygun olmayacağı için vazgeçildi.
•Hassa alayı kuruldu.
•Okullarda Arapça ve Fransızca eğitimi bırakıp Türkçe eğitim verilmesi çalışmaları ve Türkçenin sadeleştirilmesi fikri yaygınlaştı.
•Büyük memuriyetlere geçmek için Türkçe bilmek şartı kondu.
•Yeniçeriler ortadan kaldırıldığı için bu defa muhalifler medrese talebelerini ayaklandırarak padişaha istediklerini yaptırmaya çalıştılar.
•Avrupa’da 1871 den itibaren Fransızlar yenilmiş ve Alman üstünlüğü başlamıştı.
•Abdülaziz ilim ve sanatla çok alakalı değildi horoz dövüşünü, güreşi sever ve hatta kendiside güreşirdi. Başpehlivanlarla güreşecek kadar güçlü idi. Zaman zaman ülkenin en güçlü pehlivanlarını saraya davet edip onlarla güreş tutardı. Bunların birçoğuna sarayda çeşitli görevler verilmişti.
•İntihar ettiğini iddia edenler, birilerinin zorla bileğini kesemeyeceği kadar kuvvetlidir. O yüzden ancak kendisi kesmiş olabilir demekteler.
•Deli olduğuna dair fetva alınarak tahtan indirildi.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; V. Murad

33. V. MURAD 1876 (Sadece Üç ay)
(36 yaşında tahta çıktı)
Abdülmecit’in Oğlu

Annesi
VİLMA(Fransız) Lakabı; Şevkefza Sultan



Devre Özel Olaylar
•Abdülaziz’i tahtan indirip öldürenlerin elebaşçısı durumundaki Serasker Hüseyin Avni Paşa, Çerkez Hasan tarafından toplantı esnasında tabanca ile vurularak öldürüldü. Katil, Abdülaziz’in intikamını aldığını söyledi.
•Abdülaziz’i indirerek tahta çıkardıkları Murat’tan istediklerini alamayınca üç ay sonra tekrar bir ihtilal yaparak tahtan indirdiler ve yerine Abdulhamid’i getirdiler.
•Arapça ve Fransızca bilen piyano çalan Avrupai tarzda yetiştirilmiş biri idi, şehzadeliği döneminde yaptığı Avrupa seyahatlerinde, Avrupa’da şöhret yapmış sempati toplamıştı.
•Genç Osmanlıların ümitle beklediği biriydi. Meşrutiyet’i ilan edeceği ümit ediliyordu.
•Şehzadeliği döneminde Masonluk teşkilatına girmişti.
•Öldürülmekten korktuğu için ruhi dengesi bozulmaya başladı.
•Viyana’dan getirilen doktor bile tedavi edilemez teşhisi koyunca akli dengesinin yerinde olmadığı için fetva alınarak tahttan indirildi.
 

Ynt: Osmanlı Hanedanı; II.Abdulhamid

34. II. ABDULHAMİD (1876–1909)
(34 yaşında ihtilalciler tarafından tahta çıkarıldı)

Annesi
VİRJİN (Çerkez) Lakabı; Tirümüjgan
(Abdulhamid 7–8 yaşında iken, annesinin ölümü üzerine Presto Sultan tarafından himaye ve terbiye edildi).


Devre Özel Olaylar
•Kanuni Esasiyi (Anayasa) İlan etme sözü alınarak taht’a çıkarıldı.
•Sadrazamlığa çevre baskısı ile getirdiği Mithat Paşa’ya, Paşa da Padişaha güvenmiyordu.
•Mithat Paşa “Başıbozuk asker teşkilatı kaldırılacak. Köle ve cariye ticareti şeraite ve insaniyete aykırı bulunduğundan, saraydaki köleler ve cariyeler azat edilecek, hariçten esir getirilmeyecek ve şahısların elinde bulunan esirlerinde muayyen bir müddet zarfında hürriyetlerine kavuşturulması temin edilecektir. Vb.” fikirleri Hattı Hümayuna ilave etmiş ancak Abdülhamit hiçbirini kabul etmeyerek yeniden yazdırdığı hattı hümayun’u ilan etmişti.
•23 Aralık 1876 da Kanuni Esasi kabul edilerek I. Meşrutiyet ilan edildi. (padişahın baskısı ile ilave olunan, 113 üncü madde padişaha tehlikeli bulduğu şahısları yurt dışına sürme yetkisi veriyordu.)
•Meclisin, Osmanlı-Rus savaşının sorumlularını araştırma başlattığı günlerde, Sadrazamlık makamının Başvekil’e dönüştürdüğünü söyleyen padişaha karşı, meclis bu yetki bizimdir dedi tepki gösterdi, ancak meclisle yetki çatışması Padişah’ı rahatsız etmişti. Bunun üzerine meclisi kapatma yetkisini kullanarak 14 Şubat 1878 de Meclis feshedilerek Meşrutiyete son verildi.
•3 Mart 1878’de Ruslarla Ayastefenos Antlaşması imzalandı. Buna göre Balkanlarda Sırbistan, Romanya ve Bulgaristan Osmanlı yönetiminden ayrılıp bağımsız kılınıyor, Batum, Kars ve Ardahan Rusya’ya bırakılıyor ve Osmanlı Devleti Rusya’ya 30 milyon altın tazminat ödemeyi kabulleniliyor.
•Ayastefenos anlaşmasının iptali ve İstanbul’un kurtarılması için İngiliz desteğine karşı Berlin Muahedesi ile Osmanlı devleti Avrupa’daki topraklarının 2/5 ini kaybetti, Kıbrıs’ı İngiltere’ye bırakıldı.
•Düzenli orduya geçildikten sonra Gayrimüslimler askerlikten muaf tutulmuş, buna karşılık bir bedel ödemelerine karar verilmişti ancak, bu bedeli de ödemiyorlardı. Meclis-i Mebusan’ın 3 Ocak 1978 günlü oturumunda bakın Aydın Mebusu Yenişehirlizade Ahmet Efendi sesini nasıl yükseltmiş “…mademki vatandaş diyoruz, bu memleketin selameti için onlarda hizmet etsinler. Bu memlekette biz yalnız yaşamayacağız. Onlarda yaşayacak. Onlarda yararlanacak. Şimdi askerlik bedeli olarak bir seneden beri hiçbir şey alamadık. İşte Nazır Paşa buradadır, söylesinler…”
•Bismarck dönemini yaşayan, Almanya’dan Askeri uzmanlar getirilerek orduya düzen verilmeye çalışıldı. (Alman uzman Goltz, Paşalık unvanı ile Genelkurmay Başkanvekilliğine getirildi.) Fakat Abdülhamit’in müdahaleleri ile çalışmalar etkisiz hale geldi. Ve ordu maddi manevi çöküş içerisine girdi.
•Jön-Türkler, Genç Osmanlılar fikir hareketi ve İttihat Terakki Cemiyeti kurularak çalışmaları hız kazandı.
•Abdülhamit devletin İslami bir şemsiye altında tutulabileceğine inandığı için ümmetçiliği bir sistem olarak benimsemiş ve uygulamaya çalışmıştır. İç politikada İslam şemsiyesi altında ülke bütünlüğünü hedeflerken, dış politikada, Hilafet etrafında dünya İslam birliğini hedeflemişti. Emirülmüminin unvanını Padişah veya sultan unvanına tercih etmektedir. Bu yüzden Milliyet fikrine karşıdır.
•Hamidiye Alayların kurulması; Hıristiyan unsurların askere alınmaması sebebiyle bütün yük Türklerin omzunda idi ve yetersiz kalıyordu. Göçebe aşiretlerin iskân edilerek asker yazılması ise problem yaratıyordu. Yeni asker kaynakları araştırılırken Müşir Zeki Paşa’nın teklifi ile Doğu Anadolu’da ki Kürt aşiretlerinin iskân edilmelerine lüzum kalmaksızın “Hamidiye Süvari Alayları” adı ile teşkilâtlandırılması teklifi kabul edildi. Aşiret reislerine nişan ve rütbe verilmek suretiyle komutan olarak tayin edildi. Abdulhamid’in “Kürt Kazakları” dediği bu birlikler savaş talimi yapmadıkları gibi, günlük işleri ile uğraşırlar, askeri sınıfa dâhil oldukları için yerel mahkemeler tarafından yargılanamazlardı. Zorbalıkları her geçen gün artıyor, halkın şikâyetlerine rağmen bir müdahale yapılmıyordu. Abdulhamid bu alayları özellikle Alevi Türkmenlerin sindirilmesinde kullandı.
•Rusya’da Bakü Petrollerinde büyük bir ilerleme kaydedildi. 1878’te petrol tankerlerle taşınmaya başladı.
•1903 Uçak Keşfedildi sportif amaçlı kullanılmaya başlandı.
•1908 II. Meşrutiyet ilan edildi.
•Devşirmelerin çoğunlukta olduğu bir heyet tarafından tahttan indirildi. Heyet Arif Hikmet Paşa, Arnavut Esat Paşa, Yahudi Karasu Efendi ve Ermeni Aram Efendi idi.
 



Ynt: Osmanlı Hanedanı;V.Mehmet Reşat

35. V. MEHMET REŞAT (1909–1918)
( 65 yaşında tahta çıktı)

Annesi
SOFİ (Arnavut) Lakabı; Gülcemal Sultan

Devre Özel Olaylar
•Taht’a çıktığında kılıç kuşanma merasimi için Konya’dan çağırılan Abdülhalim Çelebi “Sen, benim ecdadımın taktığı, kendi ecdadının taşıdığı kılıcı kuşanmaya layık değilsin” diyerek gelmemişti.
•Çok kibar ve karşısındakine saygılı bir yapısı vardı. Kan dökmeye karşı idi. Bir gün Ali Fuat Bey Cuma namazını Ayasofya’da kılmasını böylece, orada defnedilmiş atalarının mezarını da ziyaret edebileceğini söyleyince III. Murat’ı kastederek: “Başkâtip, senin Murad-ı salis dediğin zat, saltanat hırsı ile bir günde on yedi kardeşini öldürmüştür. Ben böyle bir adamın türbesini ziyarete gitmem, gidemem” dedi. Büyük babası Sultan II. Mahmut’a da çok kan döktüğü için muhabbeti yoktu.
•1912 de Dünya’da bir ilk daha yaşandı. Uçak,Trablusgarp savaşında bir savaş aracı olarak ilk defa kullanıldı. İlk defa uçaktan bomba, Osmanlı tebaa’sının kafasına atıldı.


Uçağı ilk uçuran millet olamamıştık ama, uçaktan kafasına bomba atılan ilk millet olduk...
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,743
Mesajlar
1,523,018
Kayıtlı Üye Sayımız
166,559
Kaydolan Son Üyemiz
Sercantetik

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst