Cümleten selamünaleyküm
Uzun süren (yaklaşık 3 ay) araştırmalarım ve nihayetinde de bütçemi ayarlamam sonucu ben de Terrano kervanına katılmış bulunuyorum. Öncelikle başta terrano hakkında olmak üzere, gönlüme hoş gelen hemen her araçlar ilgili detaylı, seviyeli ve derin bilgilerini paylaşan ağabeylere, arkadaşlar sonsuz teşekkürler. Sayenizde gerek araç seçerken, gerekse alırken kontrol aşamalarında çok rahat ettim. İnterneti nimete çeviren ender platformlardan biridir forumlar ama sayenizde. Terrano ile ilgili başlıkları en başından sonuna kadar okudum neredeyse ve ilk aracım olmasına rağmen tanıyorum diyebilirim, sağolun, varolun.
Gelelim bizim araca; efendim uzun araştırmalar sonucu Adana'da bir araç bulmuştum fakat kayıtlarda ilandakinden farklı bilgiler çıkınca oralara kadar gidip boş dönmekten vazgeçtim ve yaşadığım ilde (kayseri) satılık olan 1998 model 2.7 Düz Dizel, 5 kapı olanı geçtiğimiz hafta aldım. Aracım 234 bin km'de ve önceki sahibinin söylediğine göre tüm bakımları eksiksiz yapılmış. Sözüne de güveniyorum çünkü satış öncesi söylediğinden ne eksik ne fazla hiç bir şey çıkmadı eksper testlerinde. (motor %77,50 bu arada) Aracın hiç hasar kaydı ve değişeninin bulunmaması da benim için tercih sebebi oldu. Yaşı gereği farklı yerlerinde lokal boyalar var fakat ben boya takıntısı olan biri değilim; sonuçta kaportada seyahat etmiyoruz ve görünüm olarak düzgünse benim için problem teşkil etmez. İşim gereği (hayatta kalma uzmanıyım) off-road değil ama ufaktan araziye girip çıkıyoruz, genellikle stabilize veya çarşak, otomobil ve van'ların da ulaşabildiği yerlerde etkinlikler ve eğitimler yapıyoruz ama bazen de bazı bölgelere ulaşabilmek, ulaşmaya çalışırken de "acaba lastik yarılır mı? çamura saplanır mıyız?" gibi korkular yaşamadan gidebilmek gerçekten büyük lüks ve keyif. Diğer yerlere zaten ayaklarımız taşıyor
Evet terrano şehir içinde biraz yakıyor ama ezelden beri dizel kullanan birisi olarak ben uzun yolda çok üzeceğini zannetmiyorum. Bunu araç yüksek viteste 2 bin devir ve civarında stabil seyrederken de hissettiriyor zaten; tatlı ve sessiz bir çalışma düzenine geçiyor motor.
Sorum ise şöyle; gerek kısa gerekse uzun huzmeli farlarım yeterince aydınlatmıyor. Akşamüstü ve akşam hususi olarak far yakıp trafikteki diğer araçların aydınlatmasına ve bendekine bakıyorum. Karanlıkta dahi şehir içinde önümdeki yolda farımı zor seçiyorum. Ampülleri orjinaliyle değiştirsem canlılık olur mu? Veya direkt xenon ampül taksak, mevcut far camında verim alabilir miyiz? Geceleri seyahat etmeyi seven birisi olarak, araç bu halde muayeneden geçmiş de olsa benim için far mühim mesele, göremediğim şeyden korkarım
Zaten yakın zamanda ekstra aydınlatmalar (ön arka ve yan) takacağım ancak şehir içinde durduk yere sis yakan tiplere gıcık olan birisi olarak önümü rahat görebilmek için ekstra far yakmak istemem. Bir de acaba bu modeldeki yuvarlark farları, yine yuvarlak ve aynı çapta, düze şeffaf tarzda başka farla değiştirebilir miyiz?
Yardımlarınız ve önceki yıllara dayanan süper yorumlarınız için tekrar teşekürler...