Nahçıvan Gezisi

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan vata Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 22
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 17,359

vata

Zirve
Mesajlar
1,376
Tepkime Puanı
360
Yer
İZMİR
Nahçıvan sözü Nakçuan(mucizeli ve yahşi (faydalı) sular diyarı) gibi izah edilmektedir. Diğer kaynaklarda Nahçıvan sözünün “Nakşi-Cihan” yani dünyanın nakışı,dünyanın güzeli sözlerinden türediği vurgulanmaktadır.
İstanbul’dan Nahçıvan’a haftada üç gün gidiş-dönüş 400$ gibi fiyatlarla THY uçuşu mevcut.Ayrıca Bakü’den AZAL(=Azerbaycan Hava Yolları) her gün kendi vatandaşlarına özel tek yön 50 Manat’a,yabancılara ise 70 Manat’a uçuş düzenliyor.Bir diğer yol ise İstanbul-Iğdır arasını Anadolu Jet’in her gün düzenlediği seferler ile geçip Iğdır-Nahçıvan arasındaki 160 kmlik mesafeyi kişi başı yaklaşık 40TL ödeyerek Iğdırlı Turizm’e ait otobüslerle geçmektir.Türk vatandaşları 12$ karşılığı vize alarak geçebiliyorlar.Yeşil pasaportlular vizeden muaftırlar.Nahçıvan'ın para birimi Manat(AZN) olup kabaca 1 euro ile aynı değerdedir.Nahçıvan ile Türkiye arasında iki saat fark vardır.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin(NÖC) statüsü 12.Kasım.1995 tarihinde halk oylaması ile kabul edilen Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. Bölümü’nde düzenlenmiştir. Buna göre; NÖC içişlerinde özerk, savunma ve dış politikasında ise Azerbaycan‘a bağımlı bir statüye sahiptir. Nahçıvan,Ermenistan,İran ve çok az olarak da Türkiye arasında sıkışmış 5500 kilometrekare yüzölçüme ve başkent Nahçıvan ve ona bağlı sekiz ilçe ile birlikte yaklaşık 435.000 nüfusa sahip özerk bir cumhuriyet.
Nahçıvan’ın bir komşu ülke olmasının ötesinde bizim için önemi Türki cumhuriyetler arasında ülkemizle sınır bağlantısı bulunan tek ülke olması ile Dede Korkut ve Nuh Peygamber’in bu ülkede yaşadıklarının var sayılmasıdır.
Atatürk,1932 yılında büyük bir ileri görüşlülükle hem ileride özerklik statüsü kazanması hem de o zaman “Türk Kapısı” olarak nitelendirdiği Nahçıvan’la aramızda bir sınır kurulması için İran’la toprak mübadelesi yapmaya karar vermiş ve bu amaçla 17 km’lik sınırı İran’dan 120 bin altın karşılığında alarak bu ülkeyle bağımızı kurmuştur. Ulu önderimizin bundan seksen iki sene önce yaptığı bu tespit ve kararlı davranışı bir devlet adamının tutarlı politikalar üretmesinin ülkesinin geleceği açısından ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Önünde tüm dünyanın saygıyla eğildiği böylesi bir dehayı bağrından çıkaran ulus olarak Ata’mızla ne kadar gurur duysak bence azdır.
Aralık İlçesi’ndeki Dilucu sınır kapısından yaklaşık 80 km. mesafedeki şehir Aras Nehri'nin kolu olan Nahçıvan Nehri'nin sağ kıyısındadır ve 2013 tarihli sayımdaki nüfusu 88.000'dir.Nüfusun %95’i Azerbaycan türküdür.Nahçıvanlılar da Şiiliğin Caferi koluna mensuptur. Bu yüzden Kerbela Olayı özellikle Şiilerde büyük yasa yol açmıştır.Nahçıvan’da Muharrem ayının ilk gününden başlayan 60 günlük yas tutma döneminde;topluca eğlenmek, kız alıp vermek, düğün yapmak ve buna benzer sosyal işlerinin yapılmamasına özen gösterilir.

Read more: http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=104058.0#ixzz36IllPZBv
 

Etiketler
Ynt: Nahçıvan Gezisi

İran’ın Jolfa sınır kapısından sonra Nahçıvan sınırından da yaklaşık on dakikada geçtik. Buradan 35 km ötedeki şehire gitmek için kişi başı 5 manata çalışan taksi-dolmuşlar mevcut.Biz onun yerine bir taksi ile bizi bütün gün gezdirmesi karşılığı 30 Manat’a anlaştık ve günün sonunda gerçekten iyi yapmışız dedik.Taksimizle yola koyulduk ve yaklaşık 20 dakikada Nahçıvan şehir merkezine 12 km.mesafedeki İlandağ ile Nehecir dağı arasında bulunan Ashab-ı Kehf(=Yedi uyurlar) Mağarası’nın olduğu yere vardık.



1500 civarında basamakla çıkılabilen ve yeryüzündeki aynı isimli 33 mağaradan (Türkiye’de Afşin, Efes,Tarsus ve Lice’de olmak üzere dört tane yedi uyurlar mağarası mevcut) biri olan bu mağaranın kurban kesme ve namaz kılınan bölümü dışında ''damla bölümü'' denilen yerinde niyet tutuluyor ve niyetleri kabul olursa başlarına su damladığı yönünde inançları bulunan halk buranın ziyaret edilmesi durumunda kaza ve belalardan uzaklaşıldığını ileri sürüyor.



Kur'an-ı Kerim'de Kehf Suresinde ''Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır' demişlerdi. Bunun üzerine biz de nice yıllar onların kulaklarını dış dünyaya kapattık(Onları uyuttuk)'' ayetleriyle anlatılan Ashab-ı Kehf'in,Allah'a inanan yedi genç olduğu belirtiliyor.Roma imparatorlarından Dimityanus veya Dokyanus döneminde geçtiği ifade edilen olayda, yedi genç, putperest Roma İmparatoru'nun zulmünden kaçarak bir mağarada gizlenir ve 309 yıl mağarada uyur. Geleneksel anlamdaki hikayeye göre, Ashab-ı Kehf denilen gençlerden altısı sarayda hükümdarın danışmanları olup onun sağında ve solunda bulunurlardı. Sağındakiler Yemliha, Mekselina ve Mislina idi. Bunlara ''Ashab-ı Yemin'' solundakiler ise Mernuş, Debernuş ve Şazenuş'tur. Bunlara da ''Ashab-ı Yesar'' denmiştir.Putperestliği kabul etmeyen az sayıdaki insanı öldürten hükümdar sarayında putperest olmayan gençlerin varlığını öğrenince onları tehdit eder.Ancak gençler inançlarından ayrılmak istemezler ve inançlarını korumak için şehire yakın bir dağ yönüne giderler.Yolda karşılaştıkları Kefeştetayyuş adlı çobanın da aynı inanca geçmesi üzerine sayıları yediyi bulan gençlere çobanın köpeği ''Kıtmir''in de katıldığı ve dağın tepesindeki bu mağaraya yerleştikleri rivayet edilir. Hükümdarın, yedi gencin saklandıkları mağarayı öğrenmesinin ardından adamlarına emir vererek mağaranın ağzını kapattırdığı ancak mağarada kalan gençlerin ölmediği ve yüzyıllarca uykuda kaldıktan sonra uyandıkları belirtilir.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Burada yaptığımız yorucu tırmanışın sonrasında karnımızı doyurmak için şoförün bizi götürdüğü salaş bir lokantada karnımızı doyurduk.




Organik salata,cacık,bira ve karışık ızgaradan oluşan bu üç kişilik yemeğe 15 manat ödedikten sonra bu kez Nahçıvan’ın dış tarafından geçerek Duzdağ(=Tuz Dağı) bölgesine yöneldik.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi


Duzdağ(=Tuz Dağı) Oteli

Fizyoterapi merkezi girişi



Fizyoterapi merkezinin içinden görüntüler

Duzdağ fizyoterapi merkezi deniz seviyesinden 1173 metre yükseklikte yerin 180 metre altında ve Gemikaya isimli türk şirketinin işlettiği spleoterapi(=mağarada tedavi) merkezidir.Doktor olduğumuzu söyleyince gezmemize izin verdiler.Burada yaz-kış 18-20 derece sıcaklıktaki ortamda yüksek dağılımlı Sodyum ve Klor iyonlarının bulunmasından yararlanılarak astım ve romatizmal eklem hastalarının tedavisi yapıldığı bilgisini aldık. Astımı tetikleyen alerjenlerden tecrit edilmiş bu mağarada en az bir hafta kalan hastalar çok rahatladıklarını ifade ettiler.İçeriye adım atınca ciğerlerinizin gerçekten rahatladığını hissediyorsunuz.Bunun benzerini Ukrayna’nın Uzgorod şehrinde görmüştüm ancak Nahçıvan’daki daha güzel dizayn edilmiş.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Bundan sonra şehir merkezine dönerek otel işimizi çözmek istedik. Nahçıvan gerçekten çok hoş bir şehir.Geniş ve pırıl pırıl yollar,müzeler, heykeller, parklar,sanat merkezleri,yepyeni binalar ve oteller ile bu şehir sanki 88.000 değil de 880.000 kişi için planlanmış ve kent sakinlerine binaların anahtarları bir gece önce teslim edilmiş gibi.Her yer yepyeni.

88.000 kişilik şehirde sıradan bir cadde


Saat kulesi


Şehirdeki iki üniversiteden birinin Güzel Sanatlar Fakültesi Binası


Tiyatro Binası


Ressamlar Birliği Binası



Doğumevi




Devlet Bayrağı Meydanı ve Parkı
 



Ynt: Nahçıvan Gezisi

Nahçıvan’da beş yıldızlı iki otel var;ilki şehir merkezinde Haydar Aliyev caddesi No:17’de Dede Korkut heykelinin hemen yanında bulunan yaklaşık 100 odalı ve 13 katlı Tebriz Oteli.



Tebriz Oteli.Önde görülen eser 18.yüzyıldan kalma İsmailağa Hamamı

İkincisi az önce bahsettiğim Duzdağ Oteli.Bu otellerde iki kişi gecelik konaklama ücreti yaklaşık 120$ civarı.

Bunun dışında Naghi Aliyev caddesindeki 6 katlı ve 32 odalı Büyük Nahçıvan Oteli de iyi bir seçenek.Ancak burada da iki kişi için gecelik 100$ istenince çok istekli olmasak da bir de şoförümüzün önerdiği otogardaki otele bakalım dedik.Aşağıda resmi olan bu üç kişilik full odaya 45$ istenince hemen kabul edip valizlerimizi bıraktık ve taksimiz ile şehri dolaşmaya devam ettik.



Avtovakzal(=Otogar) oteldeki odamız.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Şehir içindeki ilk durağımız Mümine Hatun Türbesi oldu. Bu türbe, 1186-1187 yıllarında Atabey İldeniz Cihan Pehlivan tarafından, 30’lu yaşlarında vefat eden eşi Mümine Hatun adına Acemi bin Ebu Bekir isimli ustaya yaptırılmış.

Selçuklu mimari özelliklerini sergileyen türbe, hafif eğri duruyor. Horasan harcı kullanılarak tuğladan inşa edilen kümbetin dış sütunlarında Yasin Suresi tekrarlanmış. Üst kısmında mimarının çok zarif kûfî(=Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi) yazısıyla yazılmış bir sözü var:

“Biz gideriz, ancak kalır rüzgar,
Biz ölürüz, eser kalır yadigar.”



Bu kulesel mezar, dış cephesindeki yüksek nişleri, oya gibi işlenmiş hatları ve süslemeleriyle sadece Selçuklu mimarisinin değil Türk türbe mimarisinin de bir başyapıtıdır.

Türbenin içinde Mümine Hatun’un büyük bir temsili tablosu mevcuttur.

Saray bölümü



Türbe bahçesindeki Selçuklu dönemine ait buluntuların sergilendiği açık hava müzesi
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Nahçıvan Azerbaycan’ın babası olarak kabul edilen Haydar Aliyev’in doğduğu yer.Hal böyle olunca şehrin her tarafında Haydar Aliyev adına yapılan eserler mevcut.



Haydar Aliyev Sarayı

Türk başkonsolosluğunun da bulunduğu Haydar Aliyev caddesindeki giriş ücreti alınmayan bu müzeyi görmemek olmazdı.Bu müzede Haydar Aliyev’in başarıları,nişanları,özel eşyaları ve Azerbaycan cumhurbaşkanı olduktan sonra yaptığı işler ve dış temasları ile ilgili fotoğraflar mevcut.





Haydar Aliyev Parkı ve Müzesi
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Buradan çıkınca hemen yan tarafında bulunan ve giriş ücreti alınmayan Halı Müzesi(=Halça Muzey)ne giriyoruz.Bakü’den sonra dünyanın ikinci büyük halı müzesidir. 14.yüzyılda kışla olan binada bugün sergilenen 18-20.yüzyıllara ait Kuba, Şirvan,Tebriz,Nahçıvan,Karabağ ,Gence halılarına paha biçilememektedir. Müzenin en kıymetli eseri, 8 kadın tarafından 8 ayda tamamlanan,1,2 milyon adet ilmikli Haydar Aliyev halısıdır. Tahmin edeceğiniz üzere fotoğraf çekimine izin verilmiyor.





Halı Müzesi
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Bundan sonra masallarıyla ünlü Dede Korkut ve halk kahramanı Köroğlu’nun heykellerine gidiyoruz.Her iki heykel de şehrin merkezi yerlerinde bulunmakta.Nahçıvanlı kardeşlerimiz de bu iki önemli figürü bizim kadar kendilerinin kabul ediyor .Oğuz Han’a vezirlik yapmış olduğu da bilinen, kopuz çalıp,hikmetli sözler söyleyen Dede Korkut aslında milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını isteyen büyük bir vatanseverdir. 12 hikayeden oluşan Dede Korkut Kitabı Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destanlarındandır.Hikayelerdeki Bayındır Han,Kazan Han,Bamsı Beyrek,Boğaç Han,Selcen Hatun,Seğrek ve diğerleri toplumda olması gereken ideal insan karakterlerini temsil ederler. Bu insanlar, milleti ve vatanı için ölümü göze alan ve tüm zorlukların üstesinden gelebilen kahramanlardır.Dede Korkut, bütün Türk kavimlerinin fert fert kahraman olmasını arzu etmiş olmalı ki, hikâyelerinde zayıflığa, çaresizliğe ve ümitsizliğe yer vermemiştir.Dede Korkut heykeli 1999’da kitabının 1300’üncü yıldönümü şerefine dikilmiş; çok güzel bir meydanda sanki masallarını yine anlatmak için etrafına toplanacak insanları bekliyor.



Dede Korkut(=Dada Gorgut) Heykeli



Halk kahramanı Köroğlu(=Goroglu) da kılıcı elinde, şahlanmış atının üstünde şehri koruyor adeta…
 



Ynt: Nahçıvan Gezisi

Bir sonraki durağımız ise Nahçıvan Kalesi ve Nuh Peygamber’in türbesi oluyor.



Nahçıvan Kalesi



Kale burçlarından şehrin görünüşü.Arka planda Aras nehri görülüyor.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Bundan sonra kalenin hemen yanında yer alan Nuh Peygamber türbesine geçiyoruz. Türbenin tam karşısında, ortasındaki yarıkla olağanüstü bir görüntü sergileyen Gemikaya bulunuyor.Rivayete göre Nuh Tufanı burada yaşanmış; dağ yarılıp Nuh’un gemisine yol vermiş ve o yarıktan geçen gemi Gemikaya’ya çıkmış.
Nuh tufanı ile ilgili Kuran-ı Kerim ve Tevrat’ta yazılanların yorumlanması sonucu geminin Ağrı Dağı ve Cudi Dağı’nda durduğu iddiaları mevcut.Hatta Cizre’de bir de Nuh Peygamber Türbesi de bulunuyor.



Gemikaya ya da İlanlı(=Yılanlı) Dağ’ın görünümü.



Nuh Peygamber Türbesi

Türbe ziyaretini de tamamladıktan sonra kalede iken fark ettiğimiz ve resmini gördüğünüz kalenin hemen alt tarafındaki mekana gidip birer yorgunluk çayı içtik.

 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Bundan sonra taksicimizden bizi bir süpermarkete bırakmasını istedik ve şoförle vedalaştık.Nahçıvan üretim potansiyeli olan bir yer olmadığından raflarda daha çok bizim ülkemizden gelmiş ürünler var.Daha önce gidenlerin tavsiyesi üzerine hediyelik olarak "Yeddi Gözel Şarabı" ayrıca arak ve votka ile havyar satın aldık.



Yeddi Gözel Şarabı (Fiyatı 9 Manat)




Nahçıvan arağı(fiyatı 4 Manat) ve Medoff votka(özelliği üç kez imbikten geçmesi.Fiyatı 25 Manat)

Arak Orta doğu ve orta Asya bölgelerinde genellikle meyvadan (armut,üzüm,hurma) veya şeker kamışı ve anasondan yapılan,%55-60 gibi yüksek hacimli, ve iki dubleden sonrasının pek tavsiye edilmediği bir rakı türüdür.



Kırmızı ve siyah havyar

Havyar kısaca balık yumurtası olup elde edildiği balığın türüne göre adlandırılır.Hazar Denizi’nde mersin balığından elde edilmektedi olup en ünlüsü belluga havyarıdır.Paris’te bunun 100 gramının fiyatının 200€ olduğunu görünce bu bizim gıdamız olamaz demiştim.Oysa burada havyar fiyatı sadece 3 Manat olunca denemek amaçlı bir kutu siyah ve bir kutu da kırmızısından aldım.Açıkçası hafif kızartılmış tost ekmeği üzerinde incecik bir kat sürülmüş havyar+rus votkası keyifli ancak bizim mezgit ya da kefalden yapılan balık yumurtalarımız da bence son derece güzel.
İnternette tavsiye edilen ve yöredeki adıyla "Alana" yani şeker tozu,ufalanmış fındık ve ceviz dolu özel kurutulmuş armutlardan aradık ama bulamadık.Gerçi çok merak edenler için bu ürün Kars’ın Kağızman ilçesinde Basmacık adıyla satılan ürünün aynısıdır.
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

23.Mayıs.Cuma sabahı saat 10’da Iğdırlı Turizm otobüsüyle Türkiye’ye dönüş yoluna çıktık.Akaryakıt kaçakçılığına bir önlem olması amacıyla otobüste 12 yolcu olmadan sefer yapılamıyor.Ancak bizim zeki insanlarımız için böyle bir kuralın aşılması çocuk oyuncağı



Saatlerimizi iki saat geriye alacağımız için yoldaki süre bizim için kayıp teşkil etmedi.



Nahçıvan sınırını yerel saatle 11.30 gibi geçip bizim saatle 10.30’da Iğdır’a varıyoruz ve böylece gezimizin yurtdışı ayağını sonlandırmış olduk.





5165 metre yüksekliğindeki heybetli Ağrı Dağı(=Ararat) ’nın Nahçıvan tarafından görüntüleri
 

Ynt: Nahçıvan Gezisi

Paylaşımınız için teşekkürler. Pasaportumda Ermenistan vizeleri varken giriş yapmam sorun olur mu acaba ? Bu arada Medoff Vodka sürekli içtiğim vodkadır. Gürcistan da 100'lük olanı yaklaşık 25-30 TL'ye satılır. Nahçıvan'da çok pahalı imiş.