AYDURAN
Zirve
Klasik bir dize vardır. “Oğlunuzun son yaş günü için ona bir motosiklet alın”. Bu aslında bir anlamda motosiklet kazalarını özetler. Motosiklet, görünüşü açısından, tabiatında var olan bir tehlikeye sahiptir. Otomobil ile yapılan kazalar ufak yaralanmalar ile sonuçlanabilirken, motosiklet ile yapılan kazaların sonu genellikle ölümdür.
Otomobili içeren kazalarda, bireyin başına gelebilecek en tehlikeli şey, kişinin arabadan fırlamasıdır. Motosikleti içeren kazalarda ise motosikletin her zaman onu yöneteni veya yolcusunu fırlatıp atmasıdır. Motosiklet kazalarından ölenlerin tipik ölüm sebepleri baş veya boyun yaralanmaları veya bunun daha ileri çeşitleridir. Sık sık ve temelde olanlar geniş ölçüde kafatası kırıklarıdır. Yaralanmalara, araçtan fırlamayla ve yere veya başka bir objeye mesela lamba direğine toslama ile oluşur. Eğer birey koruyucu kask veya giysi giymiyorsa, yerde kaydıkça vücuduna sürtünme yüzünden aşınmalar meydana gelir. Bu alanda meydana gelen yarılmalar, tipik kanamalar meydana getirir. Çünkü bu yaralanmalar üstün körüdür ve deriyle sınırlıdır. Motosikletin arka tarafından düşen yolcularda ise tipik olarak kafanın arkasında yırtılmalar (laserasyon) beyin ön lob’unda yaralanmalar kafa kaydesi kırıkları, sırt ve dirsekte sürtünme yüzünde aşınmalar meydana gelir. Eğer kişi yuvarlanmışsa, yüz bölgesinde aşınmalar meydana gelir. Motosiklet kaskları, düşük hız kazalarında kafa travma olayını azaltırken, orta ve yüksek hızlarda kafanın dağılmasını önler. Motosiklet kazalarının en fazla görülen sebebi ise alkol ve/veya ilaçlar, çevresel faktörler (yağ sızıntıları, yoldaki tümsekler), dikkatsiz sürüş, araba sürücülerinin motosikleti görmeme hatalarıdır.
Bir çok motosiklet sürücüsünün yollarda kuleleri ve direkleri desteklemek için bırakılan kablolar veya tellerden dolayı öne fırladıkları veya kollarının kazaya uğradıkları görülmüştür. Yaralanmalar, sürücü kablo veya teli görmediği zaman meydana gelmektedir. Kesilmiş uvzuların incelenmesi sonucunda yaralanmaya uğrayan kısımların sanki bir bıçakla yapılmışçasına keskin olduğu görülmüştür. Bazen, motosiklet sürücüsü önünde duran bir araba gördüğünde ve zamanında duramayacağını bilerek, çarpmaktan korunmak için motosikleti araca doğru yan yan kaydırmaya çalışır. Bu gibi durumlarda motosikleti herhangi bir hasardan korumak için bunun etkili olduğu belirtilmiştir. Ne yazık ki bu durumda motosiklet sürücüsü, çenesi tampona asarak veya boyun eklemini kırarak öndeki arabanın altına girer. Otomobil sürücüleri, motosiklet sürücülerini;ya onların alçak profillerinden dolayı ya da motosiklet alışık olmadıklarından görmezler. Otomobiller motosikletin önünden dönerler ve motosiklet de arabaya çarpar. Bir kavşağa doğru giden otomobillerde motosikleti görmeme hatasına düşerek ona çarparlar. Tecrübeli motosiklet sürücülerinden çoğu araba süren bireylerin onları görmediğini bilir.
Bireysel motosikleti içeren kaza durumda motorsiklet kayabilir veya ters dönebilir. Taban ile kontak zamanında ise yakıt tankı patlar, mekanik ve ısıya bağlı yaralanmalar oluşabilir.
Bisiklet Kazaları
Bisiklet sürücülerini içeren kazalar, genelde dikkatsizlik ve tecrübesizlik durumundan doğar. Sürücü aracın kontrolünü kaybeder ve yere düşer. Genel olarak yaralanmalar yumuşaktır, fakat bazen bunlar ciddi olduğu gibi kemik kırılmalarına veya bir takım yumuşak doku lezyonlarına yol açarlar. İkinci durum genelde sürücünün derisi ile yol yüzeyi arasındaki sürtünmeden ortaya çıkar. Sıcak havada bu yüzeyin sıcaklığı, çocuğun hassas derisini yakmaya yol açabilir.
Bisiklet sürücülerine yabancı gelmeyen yaralanma çeşidi ise bisiklet tekerleğinde gerçekleşebilir. Çocuk bisikletten düşer, bacağını ve ayağını bisiklet telleri arasında zorlar. Benzeri kaza,arka tekerliğin üzerinde oturan veya tutacak demirleri üzerinde seyahat eden yolcularda gerçekleşebilir. Sonuç ise bacaktaki yumuşak dokuların ezilmesidir.
Eğer bisiklet sürücüsü, motorlu araç tarafından çarpılırsa, ilk önce aracın çarptığı yerde çarpmadan dolayı bir yaralanmaya yol açar ve ikinci olarak yaya kaldırımı ile bisiklet arasındaki çarpma noktalarından doğan yaralanmalar oluşur.
Bunları Biliyormuydunuz ?
İlk motosikletin 1885 yılında yapıldığını
Motosiklet yol yarışları Dünya Şampiyonasının 1949 yılından beri yapılmakta olduğunu
Lastiklerin motosikletin en önemli aracı olduğunu;
Yumuşak bileşimli lastiklerin ısındıkça yere yapışıp kavrama gücünü arttırdığını;Ancak lastikler aşırı ısınmaya başladığında, hız arttığında yada viraja girildiğinde kayma tehlikesinin arttığını;
Lastiğin yapımında çok sert bileşimler kullanıldığında lastiğin aşınmasının önlenmiş olduğunu ancak lastiğin yolu kavrama gücünün azaldığını
Hazırlayan: Doç. Dr. İ. Hamit Hancı, Ahmet Can İşcanlı
Otomobili içeren kazalarda, bireyin başına gelebilecek en tehlikeli şey, kişinin arabadan fırlamasıdır. Motosikleti içeren kazalarda ise motosikletin her zaman onu yöneteni veya yolcusunu fırlatıp atmasıdır. Motosiklet kazalarından ölenlerin tipik ölüm sebepleri baş veya boyun yaralanmaları veya bunun daha ileri çeşitleridir. Sık sık ve temelde olanlar geniş ölçüde kafatası kırıklarıdır. Yaralanmalara, araçtan fırlamayla ve yere veya başka bir objeye mesela lamba direğine toslama ile oluşur. Eğer birey koruyucu kask veya giysi giymiyorsa, yerde kaydıkça vücuduna sürtünme yüzünden aşınmalar meydana gelir. Bu alanda meydana gelen yarılmalar, tipik kanamalar meydana getirir. Çünkü bu yaralanmalar üstün körüdür ve deriyle sınırlıdır. Motosikletin arka tarafından düşen yolcularda ise tipik olarak kafanın arkasında yırtılmalar (laserasyon) beyin ön lob’unda yaralanmalar kafa kaydesi kırıkları, sırt ve dirsekte sürtünme yüzünde aşınmalar meydana gelir. Eğer kişi yuvarlanmışsa, yüz bölgesinde aşınmalar meydana gelir. Motosiklet kaskları, düşük hız kazalarında kafa travma olayını azaltırken, orta ve yüksek hızlarda kafanın dağılmasını önler. Motosiklet kazalarının en fazla görülen sebebi ise alkol ve/veya ilaçlar, çevresel faktörler (yağ sızıntıları, yoldaki tümsekler), dikkatsiz sürüş, araba sürücülerinin motosikleti görmeme hatalarıdır.
Bir çok motosiklet sürücüsünün yollarda kuleleri ve direkleri desteklemek için bırakılan kablolar veya tellerden dolayı öne fırladıkları veya kollarının kazaya uğradıkları görülmüştür. Yaralanmalar, sürücü kablo veya teli görmediği zaman meydana gelmektedir. Kesilmiş uvzuların incelenmesi sonucunda yaralanmaya uğrayan kısımların sanki bir bıçakla yapılmışçasına keskin olduğu görülmüştür. Bazen, motosiklet sürücüsü önünde duran bir araba gördüğünde ve zamanında duramayacağını bilerek, çarpmaktan korunmak için motosikleti araca doğru yan yan kaydırmaya çalışır. Bu gibi durumlarda motosikleti herhangi bir hasardan korumak için bunun etkili olduğu belirtilmiştir. Ne yazık ki bu durumda motosiklet sürücüsü, çenesi tampona asarak veya boyun eklemini kırarak öndeki arabanın altına girer. Otomobil sürücüleri, motosiklet sürücülerini;ya onların alçak profillerinden dolayı ya da motosiklet alışık olmadıklarından görmezler. Otomobiller motosikletin önünden dönerler ve motosiklet de arabaya çarpar. Bir kavşağa doğru giden otomobillerde motosikleti görmeme hatasına düşerek ona çarparlar. Tecrübeli motosiklet sürücülerinden çoğu araba süren bireylerin onları görmediğini bilir.
Bireysel motosikleti içeren kaza durumda motorsiklet kayabilir veya ters dönebilir. Taban ile kontak zamanında ise yakıt tankı patlar, mekanik ve ısıya bağlı yaralanmalar oluşabilir.
Bisiklet Kazaları
Bisiklet sürücülerini içeren kazalar, genelde dikkatsizlik ve tecrübesizlik durumundan doğar. Sürücü aracın kontrolünü kaybeder ve yere düşer. Genel olarak yaralanmalar yumuşaktır, fakat bazen bunlar ciddi olduğu gibi kemik kırılmalarına veya bir takım yumuşak doku lezyonlarına yol açarlar. İkinci durum genelde sürücünün derisi ile yol yüzeyi arasındaki sürtünmeden ortaya çıkar. Sıcak havada bu yüzeyin sıcaklığı, çocuğun hassas derisini yakmaya yol açabilir.
Bisiklet sürücülerine yabancı gelmeyen yaralanma çeşidi ise bisiklet tekerleğinde gerçekleşebilir. Çocuk bisikletten düşer, bacağını ve ayağını bisiklet telleri arasında zorlar. Benzeri kaza,arka tekerliğin üzerinde oturan veya tutacak demirleri üzerinde seyahat eden yolcularda gerçekleşebilir. Sonuç ise bacaktaki yumuşak dokuların ezilmesidir.
Eğer bisiklet sürücüsü, motorlu araç tarafından çarpılırsa, ilk önce aracın çarptığı yerde çarpmadan dolayı bir yaralanmaya yol açar ve ikinci olarak yaya kaldırımı ile bisiklet arasındaki çarpma noktalarından doğan yaralanmalar oluşur.
Bunları Biliyormuydunuz ?
İlk motosikletin 1885 yılında yapıldığını
Motosiklet yol yarışları Dünya Şampiyonasının 1949 yılından beri yapılmakta olduğunu
Lastiklerin motosikletin en önemli aracı olduğunu;
Yumuşak bileşimli lastiklerin ısındıkça yere yapışıp kavrama gücünü arttırdığını;Ancak lastikler aşırı ısınmaya başladığında, hız arttığında yada viraja girildiğinde kayma tehlikesinin arttığını;
Lastiğin yapımında çok sert bileşimler kullanıldığında lastiğin aşınmasının önlenmiş olduğunu ancak lastiğin yolu kavrama gücünün azaldığını
Hazırlayan: Doç. Dr. İ. Hamit Hancı, Ahmet Can İşcanlı