MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan celal yalçın Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 44
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 12,026
Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

celal abi bir yerlerde karşılaşacağız dedik bak karşılaştık vede masayı bile kurduk akyakada inşallah bütün arkadaşlarla bir yerlerde karşılasıp bu güzel anıları paylaşırız

IMGP4807.JPG


IMGP4805.JPG


IMGP4808.JPG
 

Etiketler

Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

berkcantp' Alıntı:
Ağbiler ve yengeler kar görmeye niyetiniz yok gibi, hepinize sevgi ve saygılar.
ilhancım kar vardı da bizmi kar topu oynamadık.bizden çok uzakta kar çok sağol kardeşim biz sizler için geziyoruz saygılar
 

Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

20 yıl kadar önce sahil doldurulmadan, çakıl taşları üzerindeki tahta masalarda, denizin şıpırtısı dostların kadeh seslerine, anason buğusu portakal çiçeği ve okaliptus kokularına, yakamozlar gözlerimizdeki pırıltıya eşlik ederdi Göcek'te.

Güneş bir başka doğar, rüzgar bir başka eserdi Göcek'te. Dağların arasına gizlenmiş bu saklı cennette bildiğimiz zaman ölçülerinin dahi dışında yaşardı insanlar. Okulda teneffüse çıkan çocuklar her daim önlük ceplerinde taşıdıkları oltalarla iskeleye hücum eder, balık tutarlardı. Burada zamanı, okulu ve dersleri unutan yumurcakları öğretmen gelip iskeleden toplardı.


Ne olduğunu anlayamadan buldozerler giriverdi sahile. Önce çirkin moloz, kaya, toprak yığınları, ardından beton.. Para birimi olarak Türk Lirası'nın Göcek'i terk ettiği yıllarda portakal bahçeleri yavaş yavaş yerini villalara, kesilen okaliptuslar da sözümona çevre düzenlemesi adı altında güdük palmiyelere bıraktı yerinı. Sağa sola yerleştirilen saksı içindeki begonviller, acem boruları marifeti gizlemeye yetmedi.


İlk kez 10 yıl kadar önce rastladım limanda yüzen patlıcan, domates, çürümüş sebze artıkları ve zifte bulanmış pet şişelere. Eski bir dostu, sevgilimi kaybetmiş kadar üzüldüm. Ağlamak istedim, Göcek'i bu hale getiren zihniyete olan öfkem acımı bastırdı, ağlamayı beceremedim.


İlk gençlik yıllarımın yarım kalan aşkıydı Göcek. Muhayyer kürdi makamında "Elbet bir gün buluşacağız" semai'mdi .. Ellerimin arasından ve dahi hayallerimden öylece sıyrılıp gidiverdi. Koynunda yatlar, katlar.. Zengin koca ümidiyle terkeden vefasız bir sevgili gibi.


Fiziksel ve ruhsal kirlenişinin boyutunu geçen yaz uğradığımızda iyice anladım. İskeleler ve sahil şeridi tamamen tel örgülerle çevrilmişti. Girişte kocaman bir yazı; "Parası bol olmayan, iskelede yatı bağlı olmayan giremez!"


Böyle yazmıyor tabi. Yazı benim hayal ürünüm. Ama algım kesinlikle doğru.


Bunun yerine tel örgüler üzerinde Turmepa'nın kocaman bir bez afişi; Alay eder gibi; "Denizler hepimizindir, denizlerimizi temiz tutalım" !!?...


Nah hepimizin!.. Sadece parası bol olanın. Oranın köylüsü olsanız bile ayağınızın ucunu dahi sokamazsınız denize.


Özel marinalarda bu durumu anlarım. Milyon dolarlık yatların arasına öyle her isteyen elini kolunu sallayarak giremez. Ama belediye sınırları içerisinde yer alan dahası yerleşim yerinin merkezinde sahil şeridinin halka tel örgülerle kapatılmasını anlayamıyorum. Bu vandallıktır, cahilliktir, öngörüsüzlüktür. Açık bir ayrımcılıktır. O tel örgülerin salt görünüm ve genel manzara açısından bile ne kadar çirkin olduğunu tahmin edebilirsiniz.


Kendi yaşadığınız beldede kendi belediyenizin deniziniz ile aranıza tel örgü çektiğini düşünür bir. Denizi mahkumlar gibi tel örgüler, parmaklıklar arasından seyrediyorsunuz.


Akıl alır gibi değil. Ama daha da garibi, en başta karşı çıkması gereken yerli halkın buna karşı çıkmayışı.


Demek ki alan razı, satan razı.


Ulaşım da kolaylaştı. Dağı delip tünel yapmışlar. Daha kalabalık olursa ileride tel örgülere elektrik de verirler belki. Böyle başa böyle tarak!


Göcek'iniz size mubarek olsun! Ben bir daha uğramam. Aklımdan, fikrimden, kalbimden çoktan silip attım.


Bu vefasız sevgili zengin koca adayından hayır geleceğini sanıyorsa fena halde aldanıyor. Kirli emellere çoktan alet olmuş, hatta belki bir sonraki müşteriyi beklemekte!
 

Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

Celal hocam, yılbaşına girdiğiniz andaki neşenizin tüm yıllarınızda devam etmesini dilerim. İnan ki aranızda imiş gibi sevindim.
Göcek'e gelince Cem kardeşimin dediklerine sonuna kadar katılıyorum. 2009 yılında gittiğimizde gerçekten '' parası olmayan giremez'' levhasına kafamı çarpmış,kendime gelmiştim. Sahildeki çimlerin üstünde bir sigara içimi uzanıp nefeslendiğimde,yanımıza gelen oranın yerlisi belediye de çalışan biri ne '' ne olmuş burası '' dedim. Dediğimede pişman oldum. Adam nerede ise ağlayacaktı,ikinci sigarayı bitirdiğimde feryadı halen devam ediyordu. Göcek komple yat marinası olmuştu.
Vatandaşa denize nereden giriliyor dediğimde, suratıma bakıp gülerek,'' buraları bize yasak artık,çocukluğumuzda istediğimiz yerden girerdik.Şimdilerde ise kıyıda bir bira içip hava alalım desek hemen özel güvenlikçiler- polis gelip kovalıyor diye dert yanmıştı.
Biz nerde kalabiliriz-denize girebiliriz dediğimizde, ''Anladığım kadarıyle sizde zengin değilsiniz, onun için şimdilik elimizde kalan tek koy olan, yöre halkının denize girebildiği,Antalya yönüne 2 km gidince İNLİCE halk plajına gidin'' diye sağlık verdi.Bizde marşa basıp oraya yönlenmiştik. İyiki de gitmişiz,oranın yerlisi olan ve balıkçılık ile geçinen bir aile bize kollarını açtılar. Orada kaldığımız 15 gün boyunca kah biz onlara gittik,kah onlar bize geldi. Beraber balığa çıktık, zaman geldi balıkçı kayıkları ile bizi tüm adaları koyları gezdirdiler. Gezdirirkende '' iyi bakın,bir daha geldiğinizde buralarıda zenginler sahiplenmiş olabilir'' diye uyarmıştı. Hala sık sık telefon ile haberleşiriz. Kulaklarınız çınlasın NACİ-AYSEL dostlar. Şimdilerde de GÖCEK dendimi onları anımsar,kulaklarını çınlatırım.
Lafı nerelere getirdim, durduk yere. Ama vallahide kabahat benim değil,durduk yerde Cem yaramı kaşıdı, bende feryat ettim. Sevgi ve saygılarımla

GÖCEK.JPG


IMGP0234.JPG


IMGP0220.JPG
 



Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

orsaalabanda' Alıntı:
20 yıl kadar önce sahil doldurulmadan, çakıl taşları üzerindeki tahta masalarda, denizin şıpırtısı dostların kadeh seslerine, anason buğusu portakal çiçeği ve okaliptus kokularına, yakamozlar gözlerimizdeki pırıltıya eşlik ederdi Göcek'te.

Güneş bir başka doğar, rüzgar bir başka eserdi Göcek'te. Dağların arasına gizlenmiş bu saklı cennette bildiğimiz zaman ölçülerinin dahi dışında yaşardı insanlar. Okulda teneffüse çıkan çocuklar her daim önlük ceplerinde taşıdıkları oltalarla iskeleye hücum eder, balık tutarlardı. Burada zamanı, okulu ve dersleri unutan yumurcakları öğretmen gelip iskeleden toplardı.


Ne olduğunu anlayamadan buldozerler giriverdi sahile. Önce çirkin moloz, kaya, toprak yığınları, ardından beton.. Para birimi olarak Türk Lirası'nın Göcek'i terk ettiği yıllarda portakal bahçeleri yavaş yavaş yerini villalara, kesilen okaliptuslar da sözümona çevre düzenlemesi adı altında güdük palmiyelere bıraktı yerinı. Sağa sola yerleştirilen saksı içindeki begonviller, acem boruları marifeti gizlemeye yetmedi.


İlk kez 10 yıl kadar önce rastladım limanda yüzen patlıcan, domates, çürümüş sebze artıkları ve zifte bulanmış pet şişelere. Eski bir dostu, sevgilimi kaybetmiş kadar üzüldüm. Ağlamak istedim, Göcek'i bu hale getiren zihniyete olan öfkem acımı bastırdı, ağlamayı beceremedim.


İlk gençlik yıllarımın yarım kalan aşkıydı Göcek. Muhayyer kürdi makamında "Elbet bir gün buluşacağız" semai'mdi .. Ellerimin arasından ve dahi hayallerimden öylece sıyrılıp gidiverdi. Koynunda yatlar, katlar.. Zengin koca ümidiyle terkeden vefasız bir sevgili gibi.


Fiziksel ve ruhsal kirlenişinin boyutunu geçen yaz uğradığımızda iyice anladım. İskeleler ve sahil şeridi tamamen tel örgülerle çevrilmişti. Girişte kocaman bir yazı; "Parası bol olmayan, iskelede yatı bağlı olmayan giremez!"


Böyle yazmıyor tabi. Yazı benim hayal ürünüm. Ama algım kesinlikle doğru.


Bunun yerine tel örgüler üzerinde Turmepa'nın kocaman bir bez afişi; Alay eder gibi; "Denizler hepimizindir, denizlerimizi temiz tutalım" !!?...


Nah hepimizin!.. Sadece parası bol olanın. Oranın köylüsü olsanız bile ayağınızın ucunu dahi sokamazsınız denize.


Özel marinalarda bu durumu anlarım. Milyon dolarlık yatların arasına öyle her isteyen elini kolunu sallayarak giremez. Ama belediye sınırları içerisinde yer alan dahası yerleşim yerinin merkezinde sahil şeridinin halka tel örgülerle kapatılmasını anlayamıyorum. Bu vandallıktır, cahilliktir, öngörüsüzlüktür. Açık bir ayrımcılıktır. O tel örgülerin salt görünüm ve genel manzara açısından bile ne kadar çirkin olduğunu tahmin edebilirsiniz.


Kendi yaşadığınız beldede kendi belediyenizin deniziniz ile aranıza tel örgü çektiğini düşünür bir. Denizi mahkumlar gibi tel örgüler, parmaklıklar arasından seyrediyorsunuz.


Akıl alır gibi değil. Ama daha da garibi, en başta karşı çıkması gereken yerli halkın buna karşı çıkmayışı.


Demek ki alan razı, satan razı.


Ulaşım da kolaylaştı. Dağı delip tünel yapmışlar. Daha kalabalık olursa ileride tel örgülere elektrik de verirler belki. Böyle başa böyle tarak!


Göcek'iniz size mubarek olsun! Ben bir daha uğramam. Aklımdan, fikrimden, kalbimden çoktan silip attım.


Bu vefasız sevgili zengin koca adayından hayır geleceğini sanıyorsa fena halde aldanıyor. Kirli emellere çoktan alet olmuş, hatta belki bir sonraki müşteriyi beklemekte!
cem kardesim sana katılıyorum doğru sadece burası için deyilki artık bu güzel türkiyemizde gıttığimiz çok güzel koyları bırdaha gittiğimizde tanıyamıyoruz.ben gıtmedim hiç buraya ama gıderken antalyaya bır uğrayacam yınede.bende gıttıkten sonra yazmaya bır şey bulursam yazacam..celel beyle beraberiz onun bılgısarayı arza yapmış su an resim ve bırseyler yazamıyor bılgınıze saygılar
 

Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

dalgıç' Alıntı:
Celal hocam, yılbaşına girdiğiniz andaki neşenizin tüm yıllarınızda devam etmesini dilerim. İnan ki aranızda imiş gibi sevindim.
Göcek'e gelince Cem kardeşimin dediklerine sonuna kadar katılıyorum. 2009 yılında gittiğimizde gerçekten '' parası olmayan giremez'' levhasına kafamı çarpmış,kendime gelmiştim. Sahildeki çimlerin üstünde bir sigara içimi uzanıp nefeslendiğimde,yanımıza gelen oranın yerlisi belediye de çalışan biri ne '' ne olmuş burası '' dedim. Dediğimede pişman oldum. Adam nerede ise ağlayacaktı,ikinci sigarayı bitirdiğimde feryadı halen devam ediyordu. Göcek komple yat marinası olmuştu.
Vatandaşa denize nereden giriliyor dediğimde, suratıma bakıp gülerek,'' buraları bize yasak artık,çocukluğumuzda istediğimiz yerden girerdik.Şimdilerde ise kıyıda bir bira içip hava alalım desek hemen özel güvenlikçiler- polis gelip kovalıyor diye dert yanmıştı.
Biz nerde kalabiliriz-denize girebiliriz dediğimizde, ''Anladığım kadarıyle sizde zengin değilsiniz, onun için şimdilik elimizde kalan tek koy olan, yöre halkının denize girebildiği,Antalya yönüne 2 km gidince İNLİCE halk plajına gidin'' diye sağlık verdi.Bizde marşa basıp oraya yönlenmiştik. İyiki de gitmişiz,oranın yerlisi olan ve balıkçılık ile geçinen bir aile bize kollarını açtılar. Orada kaldığımız 15 gün boyunca kah biz onlara gittik,kah onlar bize geldi. Beraber balığa çıktık, zaman geldi balıkçı kayıkları ile bizi tüm adaları koyları gezdirdiler. Gezdirirkende '' iyi bakın,bir daha geldiğinizde buralarıda zenginler sahiplenmiş olabilir'' diye uyarmıştı. Hala sık sık telefon ile haberleşiriz. Kulaklarınız çınlasın NACİ-AYSEL dostlar. Şimdilerde de GÖCEK dendimi onları anımsar,kulaklarını çınlatırım.
Lafı nerelere getirdim, durduk yere. Ama vallahide kabahat benim değil,durduk yerde Cem yaramı kaşıdı, bende feryat ettim. Sevgi ve saygılarımla
abti abıcım selamlar olsun celal beyle beraberiz fakat onun bılgısarayı arza yapmış yenısını alıncaya kadar yazamıyor ve resim yukleyemıyor bilgınıze.artı antalyaya gıderken bende uğrayacam göceke belkı benımde yazacağım bır seyler olur kısmet olmadı bu zamana kadar uğramak saygılar
 


Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

Sevgili Dostlar
Yine yaramı deştiniz . Kaz dağlarını gezerken ulaşım problemlerine mi kızsam yoksa iyi ki böyle kalmış mı desem ikilemine düşmüştüm. Her gittiğim yere tekrar uğradığımda da kızgınlığım artıyor. Göcek ' deki diğer koylara dokunulmamış şimdilik diye seviniyorum. Gün geçtikce heryeri karartıyorlar. Küçücük dereleri bile doğal mecrasından çıkarıyorlar. Bulabildiğimiz mavilikler, yeşilliklerle mutlu olmaya, onlarla gönlümüzü avutmaya çalışıyoruz. Katkı sağlayanlara teşekkürler.
 






Ynt: MASMAVİ BİR GÜZEL GÖCEK

celal bey geziniz halen bıraktığım yerde devam ediyor biraz resimle süsle burayı saygılar yenge hanıma
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,670
Mesajlar
1,521,955
Kayıtlı Üye Sayımız
166,525
Kaydolan Son Üyemiz
ibissyusuf

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst