Ynt: Kırklareli - Demirköy Civarında Kamp
Sayın Ayıahmet,
Demirköy civarındaki kampımızla ilgili düşüncüleriniz dikkatlice okudum, konuyu açan kişi olarak cevap verme ihtiyacı hissetim.
Gezenbilir sitesini tasarlayan kişi bence çok başarılı bir web sayfası tasarlamış , bize üyelerin başka konularda ki yorumlarını da görmemizi sağlayan bir imkan vermişler. Bende sizin Gezenbilir’de yayınlanmış diğer yorumlarınızı okuyup cevap yazacağım kişi hakkında biraz bilgi sahibi olayım istedim. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla kara avcılığı ve balıkçılıkla ilgileniyor ve yapıyorsunuz. Bende dört sene öncesine kadar kara avcılığı yapmış birisi olarak eleştirirken biraz haksızlık yaptığınız düşünüyorum. Eleştirileriniz de muhakkak ki haklı olduğunuz yerler vardır ama avcılar hep doğayı ve doğa yaşayan canlıları sadece etleri için katledenler olarak görülür, sizde bende bu tür eleştirilere maruz kalmışızdır pek çok kereler. Tabii ki sadece et için zamansız ve kuralsız avlan avcılar olduğu gibi, sırtında tüfek doğa olmayı seven ve onu koruyan avcılar olduğunu da sizde bende biliyoruz diye düşünüyorum. Bu sebepten orman içinde kamp yapmış birinin de doğayı sizin kadar sevebileceğini, orda yaşayan canlıların (kaldıysa tabii) yaşantılarını olumsuz etkileyebileceğini bildiğini, orada kamp yaparken yetkilere danışıp ve bilgi verip kamp yapmış olabileceğini düşünmenizi isterdim. Bildiğim kadarıyla Milli parklar dışında, yazında yangın tehlikesi olan ve yerel otorite tarafından girişi yasaklanmış ve tabelalarla belirtilmiş ormanlar dışında ki ormanlık alanlara araçla girmek yasak değil, öyle olsaydı yüzlerce kere karşılaştığım orman muhafaza memurları veya jandarma tarafından en azından bir kere olsun uyarılırdım.
Demişsiniz ki “Ayrıca orman ahalisinden biri olarak araçlarınızı orada görmeyi de şahsen istemiyorum” , pek çoğumuzun şahsen istemediği şeyler olabilir, bir gün birisi size ben şahsen (bu kişi ben değilim) “avcıların kurşun saçmaların kullanıldığı fişekleri kullanmasını istemiyorum, her ateş ettiklerinde 28 ila 32 gr kurşunları doğa saçıp tarlalar, ormanlar ve gölleri kirletmesini ve kuşunla zehirlemesini istemiyorum” diyebilir. Hatta pek çok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da kurşun yerine bizmut-kalay alaşımı kullanıldığı söyleyebilir. Zaten doğayı seven bir avcıda kurşun saçması olan fişekleri kullanmamalıdır, sanırım sizde biliyor ve kullanmıyorsunuzdur diye düşünüyorum.
Gene demişsiniz ki “Şu anda uygulanmayan bir çok yasa, tüzük, yönetmelik, vb. ,uygulanmasını gerekli görenlerin çabası ile sizleri zor duruma sokabilir” ve “Ben bu durumda gördüğüm kişi ve topluluklara anında müdahale ederim” . Kurallara uyulmasının ve uymanın bende sizin kadar sıkı takipcisiyimdir. Bildiğim kadarıyla 15 yaşında birinin av tüfeği taşıması, kullanması, avlanması yasaktır. Av tezkeresine sahip olma yaşı 18 dir ancak av tezkeresi ve avlanma sertifikası olan biri avlanabilir ve kurallara uyan birisi bu şartları yerine getirmeyen birisin ava götürmez veya avlakta rastlarsa uyarır ya da sizin deyişinizle müdahale eder diye düşünüyorum. 14 Haziran 2008 tarihinde bir konuya yazdığınız cevapta 15 yaşında eline yeni tüfek almış, eli tetikte avlakta koşarken dala takılıp düşerken tüfeği ateş almış birisi tarafından parkanızdan vurulmuşsunuz diye okudum, sizde cevap yazmışsınız tanıdığınız belki o gün ava götürdüğünüz yada avlakta tanışıp dost olduğunuz kişiye, sanırım o günde kurallar, kanunlara uyan ve uymayanlara müdahale eden bir yapınız vardır, ve o kişiye 15 yaşında av tüfeğiyle avlanmasının kanunlara aykırı olduğunu anlatmış, dolu tüfekle eli tetikte, emniyeti açık koşmanın tehlikeli olduğunu; parkasından vurulmuş birisi olarak ona söylemiş olmalısınız diye düşünüyorum. Ben şahsen 15 yaşında isteği olan bir çocuğunda ava götürülmesi, yanında avcılı iyi bilen birisi tarafından av yapmasına ve tüfek kullanmasına yardımcı olunması taraftarıyım ama kanun benim gibi düşünmüyor ve kesinlikle uyulması gerekiyor benim içinde sizin içinde.
Gene demişsiniz ki “Bahsettiğiniz yerler doğal doku olarak naturelliğini muhafaza eden yerlerdir. Gerek araçlarınızın, gerek sizlerin gürültüleriniz, (ki bunlar çadır kurmanızdan tutun konuşmalarınıza kadar) bu bölgelerdeki hayvan populasyonunu değiştirecek”, bu yazınıza istinaden sizin eski konulara 1 Nisan 2009 yazmış olduğunuz cevaplarda, size ait bir web sitesinin linkini vermişsiniz http://site.mynet.com/aygroup/ahmet/ . Burada aşağıda kamp yerimiz diye gözüken çok güzel bir fotografınız var, güzel bire dere kenarına kurulmuş bir çadır ya da tente görülüyor. Sanırım kurulu tentenin sesi, sizin gürültüleriniz o dereden su içmeye gelecek bir yaban hayvanını ürkütüp nüfusunu (populasyon) değiştirmeye neden olmamıştır. Ormana benzeye yere kamp yapmak için gerekli yerden yazılı belgeyi almış olduğunuzu, balık tutmak için yasal zorunluluk gerekli olan amatör balıkçı sertifikanızın olduğu düşünüyorum.
Beyefendi, ben yapmış olduğunuz eleştirilere teşekkür ederim ve bundan sonra yapacağım kamplarda dikkate alacağımı bildiririm. Sizden ricam eleştirmeden önce karşı tarafında sizin kadar doğayı seven, kurallara bilen ve uyan, gerekli izinleri almaya özen gösteren birisi olabileceğini düşünmeniz.
Saygılarımla
Ersan
Sayın Ayıahmet,
Demirköy civarındaki kampımızla ilgili düşüncüleriniz dikkatlice okudum, konuyu açan kişi olarak cevap verme ihtiyacı hissetim.
Gezenbilir sitesini tasarlayan kişi bence çok başarılı bir web sayfası tasarlamış , bize üyelerin başka konularda ki yorumlarını da görmemizi sağlayan bir imkan vermişler. Bende sizin Gezenbilir’de yayınlanmış diğer yorumlarınızı okuyup cevap yazacağım kişi hakkında biraz bilgi sahibi olayım istedim. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla kara avcılığı ve balıkçılıkla ilgileniyor ve yapıyorsunuz. Bende dört sene öncesine kadar kara avcılığı yapmış birisi olarak eleştirirken biraz haksızlık yaptığınız düşünüyorum. Eleştirileriniz de muhakkak ki haklı olduğunuz yerler vardır ama avcılar hep doğayı ve doğa yaşayan canlıları sadece etleri için katledenler olarak görülür, sizde bende bu tür eleştirilere maruz kalmışızdır pek çok kereler. Tabii ki sadece et için zamansız ve kuralsız avlan avcılar olduğu gibi, sırtında tüfek doğa olmayı seven ve onu koruyan avcılar olduğunu da sizde bende biliyoruz diye düşünüyorum. Bu sebepten orman içinde kamp yapmış birinin de doğayı sizin kadar sevebileceğini, orda yaşayan canlıların (kaldıysa tabii) yaşantılarını olumsuz etkileyebileceğini bildiğini, orada kamp yaparken yetkilere danışıp ve bilgi verip kamp yapmış olabileceğini düşünmenizi isterdim. Bildiğim kadarıyla Milli parklar dışında, yazında yangın tehlikesi olan ve yerel otorite tarafından girişi yasaklanmış ve tabelalarla belirtilmiş ormanlar dışında ki ormanlık alanlara araçla girmek yasak değil, öyle olsaydı yüzlerce kere karşılaştığım orman muhafaza memurları veya jandarma tarafından en azından bir kere olsun uyarılırdım.
Demişsiniz ki “Ayrıca orman ahalisinden biri olarak araçlarınızı orada görmeyi de şahsen istemiyorum” , pek çoğumuzun şahsen istemediği şeyler olabilir, bir gün birisi size ben şahsen (bu kişi ben değilim) “avcıların kurşun saçmaların kullanıldığı fişekleri kullanmasını istemiyorum, her ateş ettiklerinde 28 ila 32 gr kurşunları doğa saçıp tarlalar, ormanlar ve gölleri kirletmesini ve kuşunla zehirlemesini istemiyorum” diyebilir. Hatta pek çok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da kurşun yerine bizmut-kalay alaşımı kullanıldığı söyleyebilir. Zaten doğayı seven bir avcıda kurşun saçması olan fişekleri kullanmamalıdır, sanırım sizde biliyor ve kullanmıyorsunuzdur diye düşünüyorum.
Gene demişsiniz ki “Şu anda uygulanmayan bir çok yasa, tüzük, yönetmelik, vb. ,uygulanmasını gerekli görenlerin çabası ile sizleri zor duruma sokabilir” ve “Ben bu durumda gördüğüm kişi ve topluluklara anında müdahale ederim” . Kurallara uyulmasının ve uymanın bende sizin kadar sıkı takipcisiyimdir. Bildiğim kadarıyla 15 yaşında birinin av tüfeği taşıması, kullanması, avlanması yasaktır. Av tezkeresine sahip olma yaşı 18 dir ancak av tezkeresi ve avlanma sertifikası olan biri avlanabilir ve kurallara uyan birisi bu şartları yerine getirmeyen birisin ava götürmez veya avlakta rastlarsa uyarır ya da sizin deyişinizle müdahale eder diye düşünüyorum. 14 Haziran 2008 tarihinde bir konuya yazdığınız cevapta 15 yaşında eline yeni tüfek almış, eli tetikte avlakta koşarken dala takılıp düşerken tüfeği ateş almış birisi tarafından parkanızdan vurulmuşsunuz diye okudum, sizde cevap yazmışsınız tanıdığınız belki o gün ava götürdüğünüz yada avlakta tanışıp dost olduğunuz kişiye, sanırım o günde kurallar, kanunlara uyan ve uymayanlara müdahale eden bir yapınız vardır, ve o kişiye 15 yaşında av tüfeğiyle avlanmasının kanunlara aykırı olduğunu anlatmış, dolu tüfekle eli tetikte, emniyeti açık koşmanın tehlikeli olduğunu; parkasından vurulmuş birisi olarak ona söylemiş olmalısınız diye düşünüyorum. Ben şahsen 15 yaşında isteği olan bir çocuğunda ava götürülmesi, yanında avcılı iyi bilen birisi tarafından av yapmasına ve tüfek kullanmasına yardımcı olunması taraftarıyım ama kanun benim gibi düşünmüyor ve kesinlikle uyulması gerekiyor benim içinde sizin içinde.
Gene demişsiniz ki “Bahsettiğiniz yerler doğal doku olarak naturelliğini muhafaza eden yerlerdir. Gerek araçlarınızın, gerek sizlerin gürültüleriniz, (ki bunlar çadır kurmanızdan tutun konuşmalarınıza kadar) bu bölgelerdeki hayvan populasyonunu değiştirecek”, bu yazınıza istinaden sizin eski konulara 1 Nisan 2009 yazmış olduğunuz cevaplarda, size ait bir web sitesinin linkini vermişsiniz http://site.mynet.com/aygroup/ahmet/ . Burada aşağıda kamp yerimiz diye gözüken çok güzel bir fotografınız var, güzel bire dere kenarına kurulmuş bir çadır ya da tente görülüyor. Sanırım kurulu tentenin sesi, sizin gürültüleriniz o dereden su içmeye gelecek bir yaban hayvanını ürkütüp nüfusunu (populasyon) değiştirmeye neden olmamıştır. Ormana benzeye yere kamp yapmak için gerekli yerden yazılı belgeyi almış olduğunuzu, balık tutmak için yasal zorunluluk gerekli olan amatör balıkçı sertifikanızın olduğu düşünüyorum.
Beyefendi, ben yapmış olduğunuz eleştirilere teşekkür ederim ve bundan sonra yapacağım kamplarda dikkate alacağımı bildiririm. Sizden ricam eleştirmeden önce karşı tarafında sizin kadar doğayı seven, kurallara bilen ve uyan, gerekli izinleri almaya özen gösteren birisi olabileceğini düşünmeniz.
Saygılarımla
Ersan