Lilith
Yeni Üye
Ynt: Kır Bitkileri
Sarı Kantaron
Sarı Kantaron ya da başka bir adıyla Binbirdelik otu (lat. Hypericum perforatum) üzerinde pek çok sarı çiçeği bulunan çok yıllık bir bitkidir. Dünyada çok geniş bir yayılım gösterir. Türkiye’de de oldukça yaygın olarak bulunur.
Yıllardır toplayıp, harici olarak kullanım için bulunduruyoruz. Hafta içi gittiğim deniz kıyısında, ormanın hemen kenarındaki düzlüklerde bolca toplayıp, bir şişede hazırladım: Güneşli havada topladığınız bitkinin çiçekli kısımları bir şişeye doldurulur. Üzerine bitkiye kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyip, güneş alan bir yerde bekletilir. Yağ kırmızı rengi aldığında yaraları iyileştirici olarak kullanılır. Yaraların tedavisinde - özellikle yanık yaraları - gördüğüm en etkili yöntem. Ayrıca bitkiyi kurutarak çay olarak tüketildiğinde mide yaralarını iyileştirici etkisini bir yakınımda da bizzat deneyimledim.
Sarı kantaron ayrıca yaygın bir şekilde anti-depresan olarak da kullanılıyor. Almanya’da hafif depresyon vakalarında reçeteye yazılıyor. En çok ticareti yapılan bitkilerden biri, öyle ki hap/kapsül şeklinde de satılmaktadır.
Ayrıca Amerikan Yerlileri tarafından düşük ilacı olarak ve dıştan kullanımla iltihap kurutucu, kanama durdurucu ve antiseptik olarak kullanılırmış. Fark ettiğiniz gibi dış kullanımda hemen hemen damarotu ile benzer özellikleri var.
“Yapılan araştırmalara göre bitki birçok etken madde içermekte olup; bunlardan en önemlileri hiperisin (hypericin), flavonoidler, taninler, resin ve prosiyanidinler’ dir. Hiperisin beyindeki Teta dalgalarını da arttırmaktadır. Teta dalgaları normalde uyku esnasında meydana gelirler ve derin düşünce veya meditasyon, yüce duygular, memnuniyet ve yaratıcı düşüncenin artması gibi şeylerle ilişkilidirler. Sarı kantaron ile ilgili çalışmalarda; endişe, kayıtsızlık, uyuşukluk, fazla uyuma, uykusuzluk, depresyon ve umursamazlık hissi gibi semptomlarda olumlu gelişmeler görülmüştür.” (Kaynak)
Sarı kantaronun daha pek çok kullanım alanı var. Şimdi gelelim biraz Vikipedia‘dan alıntıya:
-Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.
-Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını arttırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
-Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı arttırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir. Ancak bu etki kuramsaldır.
-Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
-Antienflamatuvar etkisi vardır.
Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
-Birçok antienflarnatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
-Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
-Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
-Kanser tedavisinde de oldukça etkilidir. Özellikle kanserli tümörlerin yok edilmesinde ve kanserin yayılmasında kanser tümörlü hücrelerin damarlanmasını önlemede çok etkilidir. Uyuşturucu, eroin, esrar, morfin bağımlılıklarının tedavisinde çok etkilidir. Hiv virüsleri üzerinde çok etkilidir.
-Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.
Bu kadar etkiye karşılık yan etkisi olmazsa şaşardık:
-Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
-Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
-Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
-Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.
-Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
-Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
-Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.
…
Sarı Kantaron
Sarı Kantaron ya da başka bir adıyla Binbirdelik otu (lat. Hypericum perforatum) üzerinde pek çok sarı çiçeği bulunan çok yıllık bir bitkidir. Dünyada çok geniş bir yayılım gösterir. Türkiye’de de oldukça yaygın olarak bulunur.
Yıllardır toplayıp, harici olarak kullanım için bulunduruyoruz. Hafta içi gittiğim deniz kıyısında, ormanın hemen kenarındaki düzlüklerde bolca toplayıp, bir şişede hazırladım: Güneşli havada topladığınız bitkinin çiçekli kısımları bir şişeye doldurulur. Üzerine bitkiye kaplayacak kadar zeytinyağı ekleyip, güneş alan bir yerde bekletilir. Yağ kırmızı rengi aldığında yaraları iyileştirici olarak kullanılır. Yaraların tedavisinde - özellikle yanık yaraları - gördüğüm en etkili yöntem. Ayrıca bitkiyi kurutarak çay olarak tüketildiğinde mide yaralarını iyileştirici etkisini bir yakınımda da bizzat deneyimledim.
Sarı kantaron ayrıca yaygın bir şekilde anti-depresan olarak da kullanılıyor. Almanya’da hafif depresyon vakalarında reçeteye yazılıyor. En çok ticareti yapılan bitkilerden biri, öyle ki hap/kapsül şeklinde de satılmaktadır.
Ayrıca Amerikan Yerlileri tarafından düşük ilacı olarak ve dıştan kullanımla iltihap kurutucu, kanama durdurucu ve antiseptik olarak kullanılırmış. Fark ettiğiniz gibi dış kullanımda hemen hemen damarotu ile benzer özellikleri var.
“Yapılan araştırmalara göre bitki birçok etken madde içermekte olup; bunlardan en önemlileri hiperisin (hypericin), flavonoidler, taninler, resin ve prosiyanidinler’ dir. Hiperisin beyindeki Teta dalgalarını da arttırmaktadır. Teta dalgaları normalde uyku esnasında meydana gelirler ve derin düşünce veya meditasyon, yüce duygular, memnuniyet ve yaratıcı düşüncenin artması gibi şeylerle ilişkilidirler. Sarı kantaron ile ilgili çalışmalarda; endişe, kayıtsızlık, uyuşukluk, fazla uyuma, uykusuzluk, depresyon ve umursamazlık hissi gibi semptomlarda olumlu gelişmeler görülmüştür.” (Kaynak)
Sarı kantaronun daha pek çok kullanım alanı var. Şimdi gelelim biraz Vikipedia‘dan alıntıya:
-Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilmektedir. Bu konudaki birçok otorite bu bitkiyi özellikle menapozun oluşturduğu ruhsal bozuklukları önlemek için uygun bir bitki olarak görmektedir. Antidepresan özelliği hayvan deneylerinde ve çeşitli klinik deneylerde kanıtlanmıştır. Ayrıca, alkol, nikotin ve kafein gibi maddelerle oluşan bağımlılıkların tedavisinde yararlı olabileceğini gösteren deneysel kanıtlar bulunmaktadır.
-Bitkinin gece beynin pineal bezinden melatonin salınımını arttırarak uykuyu güçlendirdiği bildirilmiştir
-Bir çalışma bitkinin düşünsel yoğunlaşmayı arttırdığı, kavrama yeteneğini geliştirdiğini rapor etmiştir. Ancak bu etki kuramsaldır.
-Antiviral ve antibakteriyel etkileri vardır. Bileşenlerinden olan hiperisinin AIDS hastalığının etkeni olan HIV virüsünün de aralarında olduğu çeşitli virüslere karşı etkinliği deneysel olarak kanıtlanmıştır.
-Antienflamatuvar etkisi vardır.
Derinin melanin kaybı ile birlikte giden ve kısmi renk bozuklukları ile karakterize vitiligonun tedavisinde yardımcıdır.
-Birçok antienflarnatuvar ilaçtan farklı olarak mide üzerinde olumsuz etkilerinin bulunmadığı, hatta ülser tedavisinde de etkili olduğu rapor edilmiştir.
-Halk arasında ishal tedavisinde, romatizmal ağrıların tedavisinde, çocukların gece işemelerinde, gut hastalığının tedavisinde kullanılmıştır.
-Halk arasında sarılık hastalığına karşı ve yara iyileştirici olarak kullanılmıştır, bu etkileri deneysel olarak da kanıtlanmıştır.
-Kanser tedavisinde de oldukça etkilidir. Özellikle kanserli tümörlerin yok edilmesinde ve kanserin yayılmasında kanser tümörlü hücrelerin damarlanmasını önlemede çok etkilidir. Uyuşturucu, eroin, esrar, morfin bağımlılıklarının tedavisinde çok etkilidir. Hiv virüsleri üzerinde çok etkilidir.
-Bitki hakkındaki yoğun araştırmalar hala sürmektedir.
Bu kadar etkiye karşılık yan etkisi olmazsa şaşardık:
-Hamilelerde kullanılması yeterli klinik çalışma olmadığı için önerilmez.
-Açık tenli kişilerde bitki kullanımı sırasında ışığa karşı hassasiyet oluştuğu için ışıklı ortamlardan sakınmaları önerilir.
-Veterinerlikle ilgili kaynaklar bitkiyi ışığa karşı duyarlılık oluşturduğu için zehirli otlar sınıfına koyarlar.
-Bazı hastalarda sindirim bozukluklarına neden olmuştur.
-Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir.
-Çeşitli ilaçlar ile olumlu ya da olumsuz etkileşimleri olabilmektedir. Bu nedenle ilaç tedavisi altındaki hastaların hekimlerine danışmadan bu bitkiyi içeren preparatlar kullanılmamalıdır.
-Yan etki ve/veya etkileşim durumlarında kullanımı kesmek gerekir.
…