Uğurluköyüne geldiğimizde akşam saat 18 gibiydi direk sahile gittik yavaş yavaş denize girenler çekilmeye başlamıştı ilk günün heyecanıyla açtım tenteyi masa sandalyeleri kurdum,yaktım odun ateşini 20 metre gerinizden başlar çam ağaçları bolca kurumuş dal var yerlerde zaten bizden başka yakan olmadığı için toplamak zor olmuyor bolca var, sac tavayı bir iş seyahatinde Safranbolu'dan almıştım orjinal dövme sac koydum ateşin üstüne önceden hazırlanmış tavukları söylemesi ayıptır attım içine,yanındada bizim kara çaydanlık takımına çayı koydum jeneratörü çalıştırıp arka tarafta çalıların arasına koydum ses rahatsız etmesin diye,koca plajda sadece biz vardık aslında orada yatmayı düşündüm ama çocuklar etraftaki zifiri karanlıktan biraz çekindiler bu sebeple köy içine çektim arabayı liman girişindeki bir sokak lambasının altına kuruldum orada sabahladık.
Bu arada bende bir minibüs var. Satacaktım ama şu fotoğraflardan sonra karavan mı yapsam. Binsem adaya mı gitsem. diye düşünmeden alamıyorum kendimi.. ???
Bu arada bende bir minibüs var. Satacaktım ama şu fotoğraflardan sonra karavan mı yapsam. Binsem adaya mı gitsem. diye düşünmeden alamıyorum kendimi.. ???
Arkadaşlar inanın orası hakediyor yazılanları ben nisbet olsun diye yazmıyorum yazarken kendim yaşıyorum hatta hızımızı alamadık orası uzak olur ama İzmit tarafına kısa bir gezi düşünüyoruz şimdi hem ziyaret hem tatile devam niyetine Kefken,Kerpe,Dikili,Karasu oralarda harika yerler gençlik yıllarım oralarda geçti bakalım Abbas her an çıkabilir yola.
Arkadaşlar benim arabanın hikayesini bilmiyorsunuz sanırım aşağıdaki linkte tüm yapım aşaması var,o karavan sadece bir panelvan iken bu hale geldi hemde kendi imkanlarımızla yaptık.
Arkadaşlar benim arabanın hikayesini bilmiyorsunuz sanırım aşağıdaki linkte tüm yapım aşaması var,o karavan sadece bir panelvan iken bu hale geldi hemde kendi imkanlarımızla yaptık.
3 gece Liman girişinde konakladıktan sonra geceleri köy girişinde bir çay bahcesiyle anlaştım orada geeceleri kendileride kalıyorlardı elektrik alıp akülerimin dolmasını sağlamak için orada kaldım tuvaletleri lavaboları ve sakin bir ortamları vardı oralardan faydalandık gaariban biiriydi faydam olsun diye geceliğine 10 lira verdim sonra benim İstanbuldan iş yerinden bir arkadaş geldi ailecek o da çadır kuracaktı kamp olayını çok sever çocuklarda ta bebekliğinden beri çadırlarda yazları tatil yaparlardı alışkınlar,çadır kurma konusunda köyden birileri oralara biz kiralık çadır kuracağız olmaz deyince topladık oba'yı kurduk plaja benim arabanın tentesi yetiyordu gündüz deniz ve adada biraz gezmeyle geçiyordu daha doğrusu denize sabah 07.00-10-00 arası girip sonra gezmeye başka mesire yerlerine giderdik.
Arkadaşlar benim arabanın hikayesini bilmiyorsunuz sanırım aşağıdaki linkte tüm yapım aşaması var,o karavan sadece bir panelvan iken bu hale geldi hemde kendi imkanlarımızla yaptık.
Teşekkürler Yusuf. Resimlerini ilgiyle izleyip, yazılarını merakla okuyorum. 19 yıl önceki anılarım canlanıp, zıpkınla yakaladığımız kaya levreğininin tadı, rum köyünde içtiğimiz kahvenin lezzeti aklıma geldi. Aklımda yokken gidesim geldi. İzin ayarlarsam oralara gitmeyi düşünüyorum.
İki kere Tepeköy'deki 625 yıllık olduğu söylenen Çınar ağacının altınada piknik yaptık o kadar sevdikki akşam karanlığa kadar kaldık çok sakin ferah bir yerdi eskiden Asker varmış o bölgede sonra yer değişmiş askerlerin yaptığı kolaylık tesisleri olduğu gibi kilitli duruyor ve korunuyor sadece vatandaş mesire yeri olarak kullanıyor şırıl şırıl buz gibi suları akıyor belediye çöp konteynerleri ve piknik masaları koymuş vatandaşda elinden geldiğince temiz tutuyor tavsiye ederim.
Teşekkürler Yusuf. Resimlerini ilgiyle izleyip, yazılarını merakla okuyorum. 19 yıl önceki anılarım canlanıp, zıpkınla yakaladığımız kaya levreğininin tadı, rum köyünde içtiğimiz kahvenin lezzeti aklıma geldi. Aklımda yokken gidesim geldi. İzin ayarlarsam oralara gitmeyi düşünüyorum.
Ada'da o çınar ağacından 6 adet varmış gerçekten o koca dalları çok geniş bir alanı kaplıyor tek ağaç altında onlarca isan aynı anda piknik yapabiliyor.