Habip YANÇ
Yeni Üye
- Mesajlar
- 5
- Tepkime Puanı
- 0
KARAVANCININ GÜNLÜĞÜ TÜRKİYE
Bu gün 17 Ekim 2013, Kurban Bayramı’nın Manavgat’ta üçüncü günü.
Nasıl yani dediğinizi duyuyorum. Manavgat’ta Bayramın üçüncü günü de Patagonya da beşinci günü mü…? Haklısınız. Her yerde üçüncü günü elbet. Ama olsun, benim canım öyle yazmak istedi. Yalnız, dünya da saat farklılıkları olduğunu unutmayın.
Nerede miyiz…? Şu kadarını söylesem. Ya da nasıl anlatsam. Şimdiye dek gezdiğimiz, kaldığımız, konakladığımız en güzel kamplardan birindeyiz. Bizim Ankara gurubunun pek uğramadığı, nedense es geçtiği,benim de ilk geldiğim, Boğaz Motel Kamping.
Boğaz Motel Kamp alanı, Manavgat’tın meşhur titreyen gölüne yakın,doğal çam ormanları içerisinde, son derece bakımlı bir kamp alanı. Ormanın içi, daha doğrusu ağaçların altı yemyeşil çimlerle kaplı. Karavanlar ve çadır kuranlar için çok düzgün ve çok geniş bir biçimde parselasyon yapılmış. Öyle ki, ağaçların ve yeşilliğin dışında her yer parke taşlarla örülmüş. Karavanlar toprağa basmıyor. Oturma alanları çimlendirilmiş bir mekan.
Kampa girer girmez çarptı eşimle ikimizi. Ancak; çok güzel bir kamp yeri ama kimsecikler yok. Sıkılır mıyız diye de endişelendik. Onun için de resepsiyona bir günlük ücret ödedik. Tam kendimize yer aramaya koyulmuşken, küçük bir çekme karavan ilişti gözümüze. Kim acaba derken karşıdan, güler yüzü ile Hakim Fikret Bey karşıladı bizi.
Bizi hemen bir kaç cümle ile bilgilendirdi ve yerimizi kendisi seçti.
Aaaaa o da ne. Tam da Manavgat Çayının dibindeyiz. Koca nehirden koskocaman bir korsan gemisi geçiyor. Aman tanrım. Nasıl güzel bir manzara. Yoksa korsan adasına mı girdik yanlışlıkla. Biz nereye düştük diye karı koca sevindirik olduk. Ya hu bunlar ne demeden Fikret Bey ooo onlardan daha çok göreceksiniz, şaşırmayın diyince biraz sakinleştik. Meğer bu korsan kılıklı devasa tekneler tur tekneleri imiş. Maşallah epeyce turist var Manavgat ta. Zaten o Titreyen Gölünün yakınında bir sürü tatil köyleri var. Maşallah hepsi de dolu.
Deniz mi nerede? Kampın sağ tarafı Manavgat Çayı ile çevrili, sol tarafı da Akdeniz’in şahane görüntüsü ve Sorgun ve Side.
Aslında bu gün hava bozdu burada. Hani daha önceden de hava durumunu biliyorduk. zaten bütün Türkiye’ nin hava durumu kötü. Ama düne kadar aslanlar gibi denizimize giriyorduk. Eh daha ne olsun. Ekimin 17 si.
Yedi gündür buradayız. Çok sevdik biz Boğaz kamp alanını. Hemen yanımız da da bir balık çiftliği var. Vallahi her bir tanesi bir porsiyon olan tanesi iki liraya ben dört, Fikret bey ve Mehmet BAYKAL dörder tane alabalık aldık. Akşama muhabbet var.
Dedim ama akşama bir kızılca kıyamet, rüzgar, yağmur burnumuzu dışarı çıkaramadık.
Bu kamp alanı Manavgat Belediyesi tarafından yaptırılmış. Ben burada sizin huzurunuzda Belediye Başkanını kutluyor ve saygılarımı sunuyorum. Helal olsun.
Kampı anlatmakla bitmiyor arkadaşlar. Çamaşır hanede 10 adet çamaşır makinası ve bir de kurutma makinası var. Evet inanmazsınız ama bedava. Bulaşıkhane kocaman 10 adet te ocak ve yiyecekleri saklamak için buzdolapları ve derin dondurucular var.
Biz çok keyif aldık, huzur bulduk burada. Ne yazık ki yarın ayrılıyoruz. Yarın 18 Ekim 2013 Cuma Kurban bayramın son günü.
Eh yeter birader, gidersen git mi diyorsunuz…? Gidiyoruz tabi tapısını alacak değiliz ya. Dostlarla Mayıs onbeşinden sonra Boğaz Motel Kampingde buluşmak üzere marşa basıp benim tonton kızıma Side yazarak marşa bastık. KARAVANCININ GÜNLÜĞÜNÜ İZLEMEYE DEVAM EDİN
Bu gün 17 Ekim 2013, Kurban Bayramı’nın Manavgat’ta üçüncü günü.
Nasıl yani dediğinizi duyuyorum. Manavgat’ta Bayramın üçüncü günü de Patagonya da beşinci günü mü…? Haklısınız. Her yerde üçüncü günü elbet. Ama olsun, benim canım öyle yazmak istedi. Yalnız, dünya da saat farklılıkları olduğunu unutmayın.
Nerede miyiz…? Şu kadarını söylesem. Ya da nasıl anlatsam. Şimdiye dek gezdiğimiz, kaldığımız, konakladığımız en güzel kamplardan birindeyiz. Bizim Ankara gurubunun pek uğramadığı, nedense es geçtiği,benim de ilk geldiğim, Boğaz Motel Kamping.
Boğaz Motel Kamp alanı, Manavgat’tın meşhur titreyen gölüne yakın,doğal çam ormanları içerisinde, son derece bakımlı bir kamp alanı. Ormanın içi, daha doğrusu ağaçların altı yemyeşil çimlerle kaplı. Karavanlar ve çadır kuranlar için çok düzgün ve çok geniş bir biçimde parselasyon yapılmış. Öyle ki, ağaçların ve yeşilliğin dışında her yer parke taşlarla örülmüş. Karavanlar toprağa basmıyor. Oturma alanları çimlendirilmiş bir mekan.
Kampa girer girmez çarptı eşimle ikimizi. Ancak; çok güzel bir kamp yeri ama kimsecikler yok. Sıkılır mıyız diye de endişelendik. Onun için de resepsiyona bir günlük ücret ödedik. Tam kendimize yer aramaya koyulmuşken, küçük bir çekme karavan ilişti gözümüze. Kim acaba derken karşıdan, güler yüzü ile Hakim Fikret Bey karşıladı bizi.
Bizi hemen bir kaç cümle ile bilgilendirdi ve yerimizi kendisi seçti.
Aaaaa o da ne. Tam da Manavgat Çayının dibindeyiz. Koca nehirden koskocaman bir korsan gemisi geçiyor. Aman tanrım. Nasıl güzel bir manzara. Yoksa korsan adasına mı girdik yanlışlıkla. Biz nereye düştük diye karı koca sevindirik olduk. Ya hu bunlar ne demeden Fikret Bey ooo onlardan daha çok göreceksiniz, şaşırmayın diyince biraz sakinleştik. Meğer bu korsan kılıklı devasa tekneler tur tekneleri imiş. Maşallah epeyce turist var Manavgat ta. Zaten o Titreyen Gölünün yakınında bir sürü tatil köyleri var. Maşallah hepsi de dolu.
Deniz mi nerede? Kampın sağ tarafı Manavgat Çayı ile çevrili, sol tarafı da Akdeniz’in şahane görüntüsü ve Sorgun ve Side.
Aslında bu gün hava bozdu burada. Hani daha önceden de hava durumunu biliyorduk. zaten bütün Türkiye’ nin hava durumu kötü. Ama düne kadar aslanlar gibi denizimize giriyorduk. Eh daha ne olsun. Ekimin 17 si.
Yedi gündür buradayız. Çok sevdik biz Boğaz kamp alanını. Hemen yanımız da da bir balık çiftliği var. Vallahi her bir tanesi bir porsiyon olan tanesi iki liraya ben dört, Fikret bey ve Mehmet BAYKAL dörder tane alabalık aldık. Akşama muhabbet var.
Dedim ama akşama bir kızılca kıyamet, rüzgar, yağmur burnumuzu dışarı çıkaramadık.
Bu kamp alanı Manavgat Belediyesi tarafından yaptırılmış. Ben burada sizin huzurunuzda Belediye Başkanını kutluyor ve saygılarımı sunuyorum. Helal olsun.
Kampı anlatmakla bitmiyor arkadaşlar. Çamaşır hanede 10 adet çamaşır makinası ve bir de kurutma makinası var. Evet inanmazsınız ama bedava. Bulaşıkhane kocaman 10 adet te ocak ve yiyecekleri saklamak için buzdolapları ve derin dondurucular var.
Biz çok keyif aldık, huzur bulduk burada. Ne yazık ki yarın ayrılıyoruz. Yarın 18 Ekim 2013 Cuma Kurban bayramın son günü.
Eh yeter birader, gidersen git mi diyorsunuz…? Gidiyoruz tabi tapısını alacak değiliz ya. Dostlarla Mayıs onbeşinden sonra Boğaz Motel Kampingde buluşmak üzere marşa basıp benim tonton kızıma Side yazarak marşa bastık. KARAVANCININ GÜNLÜĞÜNÜ İZLEMEYE DEVAM EDİN