Üç farklı karavan ve 2 farklı satış nedeni de benden.
Çadır ile başladım uzun yıllar sonra pi2010 ile ilk karavan deneyimimi yaşadım. Ufak gelmeye başlayınca aynı firmanın kaşalot serisine geçtim. İş yüzünden gezemediğim zamanlar işimin avantajı ile şantiyeye götürüp otelde yatmaktansa karavanda yattım. İri köpek ile kamp yerleri zamanla problem olmaya başladı ve pi2010 gibi istediğim patikalara girememeye başlayınca satmak zorunda kaldım. Satarken aklımda hep motorlu karavan vardı. Maddi imkanım el vermediği için bir yıla yakın karavanım olmadı. Bir gün internette şu karavanın ilanına denk geldim. Gene param yetmiyordu, kız kardeşim ile konuşurken ''abi hayallerini erteleme'' dedi. Allah razı olsun maddi olarak yardım etti ve aşağıdaki karavanı aldım.
Ekli dosyayı görüntüle 518109
Karavanı aldım ama tatil yapmak şöyle dursun iş yüzünden hafta sonu bile binmeye fırsatım olmamaya başladı. Yine şantiyeye götürdüm, akşamları işten sonra kamp vb yaptım. İş hafiflemeye başladığında 1-2 defa gezmek kısmet oldu derken kanser yakaladı. tam iki yıl bu araç çalışmadı ve olduğu yerde yattı. 5-6 kere dondu, soyulmaya çalışıldı, sıcak yüzünden zemin kaplamasının rengi değişti. Kanseri Allah'a şükür yendim, bir akrabam muayenesini, sigortasını yaptırıp, tekrar yürür hale getirdi. Son bir yıldan beri donma ve kavrulma ile gelen hasarları yavaş yavaş elim ile tamir ediyorum. Artık 1.000-1.500 km lik rotalara çıkabiliyorum.
Biraz hikaye oldu kusuruma bakmayın, şimdi özetliyeyim:
1-İlk karavan çekme, 300 kg, hazır alındı, satma nedeni: ufak gelmeye başladığını düşündüm. Büyük hata yapmışım.
2-İkinci karavanım çekme, Pino Karavan Kaşalot serisi. Büyük olduğundan kamğ alanlarına mahkum kaldım. Kamp alanlarında insanlar ile dip dibe oturmaya alışamadım ve sattım.
3-Üçüncü karavanım motorlu 2004 model Ducato, hazır aldım. Çeşitli talihsizlikler sonucu yattığı yerde benim ile aynı zamanda benim gibi hasar gördü. Çok şükür hasarların %90'nı tamir oldu. Kalan %10 da yavaş yavaş tamamlıyorum ve kesinlikle satmayı düşünmüyorum.