yugun
YÜCEL GÜNDÜZ
Arkadaşlar,
Genç yaşımda girdiğim bir forum sitesinde aşağılandım ve oradaki insanlar yüz liralık çadırcıyla, yüz bin liralık karavancının birarada olamayacağını söyleyenler oldu. Bu küstahlık üzerine kendime çok ucuz maliyetle hiçkimsenin kolay kolay kendi başına üretemeyeceği bir karavan ürettim ve bu karavana benim yüz binlik karavanım dedim. Benim yüz binlik karavanım yanında yüz liralık çadırlara sonuna kadar yerim vardı. Bu bağlamda sahaya çıktım, İnsanlarla birlikte kamplar yaptım. Kamplarımda sınıf ve sosyal statü farkı gözetmedim. Herkese aynı değerli insan muamelesini yaptım. Benim düşünceme göre mutluluk ancak herkesin bir ve özgür olmasında gizli olabilirdi.
Ben para teorisine karşı geldim. Emek için ücret ödemeyerek şeytanın bacağını kırmıştım. Kendim üreterek benden başka kimsenin sahip olamayacağı bir şeye sahip olmuştum. Bununla övündüm de. Övündüm ve bunun benim yüz binlik karavanım olduğunu söylemeye devam ettim.
Ancak zamanın etkileri ve hayatımda yaşanan olaylardaki kaderin cilvesi bu karavanı başka kişilerin eline geçirdi. Beniyse Şizofren hastası yaptı. Ancak yılmadım.
Gezilerime, notlarıma ve fikirlerimi geliştirmeye devam ediyorum. Para ile barışmak zorunda kaldım. Paranın da önemli olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.
Ama bugün kendi karavanını yapmacılığın geldiği nokta insana yeni bir karavan yapmak için şevk veriyor doğrusu. Her yıl bir tane karavan yapıp satan ve bununla da geçindiğini iddia eden karavan yaşamcıları var.
Kendi karavanını yapma uğraşı aldı yürüdü benden sonralarında...
Bunları başkalarının yanlış göstermeye çalıştığı bazı olayların doğrusu olarak paylaşıyorum. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Kendi emeğimle çalışan fakir bir insan olduğuma göre ben her yıl az bir tatil hakkı olan bir işçi sınıfından bir insanım. Kağıt üzerinde de olsa emek sahibi olanların haklarını korumam veya onlarla olmam gerekir.
Meseleleri yalan yanlış öğrendiğim için bana bir devrimci denemez ama ben parayı dize getirdim bir kere kendi emeğimle... (Karavanımı yapıp kullanarak yaptım bunu) Şimdi bunu bir motokaravanla tekrar mı denesem diyorum bazen de...
Geç anlıyorsun Yücel Hoca. Gereksiz sancılar çekiyorsun sonra...
Genç yaşımda girdiğim bir forum sitesinde aşağılandım ve oradaki insanlar yüz liralık çadırcıyla, yüz bin liralık karavancının birarada olamayacağını söyleyenler oldu. Bu küstahlık üzerine kendime çok ucuz maliyetle hiçkimsenin kolay kolay kendi başına üretemeyeceği bir karavan ürettim ve bu karavana benim yüz binlik karavanım dedim. Benim yüz binlik karavanım yanında yüz liralık çadırlara sonuna kadar yerim vardı. Bu bağlamda sahaya çıktım, İnsanlarla birlikte kamplar yaptım. Kamplarımda sınıf ve sosyal statü farkı gözetmedim. Herkese aynı değerli insan muamelesini yaptım. Benim düşünceme göre mutluluk ancak herkesin bir ve özgür olmasında gizli olabilirdi.
Ben para teorisine karşı geldim. Emek için ücret ödemeyerek şeytanın bacağını kırmıştım. Kendim üreterek benden başka kimsenin sahip olamayacağı bir şeye sahip olmuştum. Bununla övündüm de. Övündüm ve bunun benim yüz binlik karavanım olduğunu söylemeye devam ettim.
Ancak zamanın etkileri ve hayatımda yaşanan olaylardaki kaderin cilvesi bu karavanı başka kişilerin eline geçirdi. Beniyse Şizofren hastası yaptı. Ancak yılmadım.
Gezilerime, notlarıma ve fikirlerimi geliştirmeye devam ediyorum. Para ile barışmak zorunda kaldım. Paranın da önemli olduğunu kabul etmek zorunda kaldım.
Ama bugün kendi karavanını yapmacılığın geldiği nokta insana yeni bir karavan yapmak için şevk veriyor doğrusu. Her yıl bir tane karavan yapıp satan ve bununla da geçindiğini iddia eden karavan yaşamcıları var.
Kendi karavanını yapma uğraşı aldı yürüdü benden sonralarında...
Bunları başkalarının yanlış göstermeye çalıştığı bazı olayların doğrusu olarak paylaşıyorum. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Kendi emeğimle çalışan fakir bir insan olduğuma göre ben her yıl az bir tatil hakkı olan bir işçi sınıfından bir insanım. Kağıt üzerinde de olsa emek sahibi olanların haklarını korumam veya onlarla olmam gerekir.
Meseleleri yalan yanlış öğrendiğim için bana bir devrimci denemez ama ben parayı dize getirdim bir kere kendi emeğimle... (Karavanımı yapıp kullanarak yaptım bunu) Şimdi bunu bir motokaravanla tekrar mı denesem diyorum bazen de...
Geç anlıyorsun Yücel Hoca. Gereksiz sancılar çekiyorsun sonra...