Karavanda Doğru Sanılanlar Ne Kadar Doğru ?

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan Doğrucu Davut Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 110
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 21,064
Arkadaşlar,
Ülkemizde pek çok kız çocuğu evlenene kadar Dünya'yı kendi köyünden ibaret sanmaktadır. Bir gün ilçe diye çok büyük bir yere giderler ve başları döner. O zaman en büyük yeri o ilçe zannederler. Ama ilçeyi görmeden yaşayıp gidenler de var. Bu kız çocuklarının bazılarına amca çocukları tecavüz ederse bu kızlar kirlendi diye nehirlere atılarak öldürülürler. Böylelikle ailenin namusu temizlenmiş olur. İşte bu evlerdeki tek kitap Kuran'dır ve kimse onu anlayarak okumaz. Bazı köyler böyle insanları barındırmaktadır. Türkiye'de her köy Marmaris'in Hisarönü köyü değildir. Camiye şortla girdiğinizde ne olup olmayacağının garantisini hiçkimse, her köy için veremez.
Türkiye'de rahatlıkla birine yan baktınız diye öldürülebilirsiniz. Yüzlerce örneği vardır. Biri sizden sigara isteyebilir ve sigaranız yok diye sizi öldürebilir. Böyle olayların yaşanabildiği bir ülkeden bahsediyoruz. Bu olaylar oluyor, Önyargı bunun neresinde?
Bu konuda bir parantez açarak, Zülfü Livaneli'nin Mutluluk isimli kitabını pek severim. Özgü Namal'ın oynadığı bir filmi de vardır ve çok güzeldir. Amcasının tecavüzüne uğramış bir çocuk hakkındadır öykü. Bu kadarı spoiler vermek sayılmaz. Harika bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.
 

.
Kavram olarak karavan bana; tatil rehaveti kadar, varsayım, bilgi ve duyumlarımı şaşırttığı kadar arzuladığım bir yaşam kesiti sunmakta. Şaşırmanın değişime yol açabilmesi ise kişinin cesaret ve hoşgörü yetisiyle ilgili olmalı.
Yanılmıyorsam şaşırmanın stresini, evde oturmanın yeknesaklığına değişenlere “Karavancı” deniyordu ? 😉

Varsayımların ne kadar var sayılabileceği ise merak öğesini içinde barındıran bazı karavancıların ana uğraşılarından olmalı ?
Bilmem yanlış anlaşılmazsa, özellikle (moto)karavancı mı demeliydim ?

Alp, Levent ve Janberk beylerin olumlu deneyimlerini, köy camilerinde şaşırarak olumsuz yaşayanlar da işi büyütmeden “ancak gezenbilirmiş” deyip geçebilirler diye düşünüyorum.

Yine de deneyimlerini olumlu veya olumsuz yaşayanların tecrübelerini burada yazmaları yerinde olurdu.
Varsayımlar bilimde de ancak deneyle kanıtlanabiliyor da.. 😉
 
Son düzenleme:

.
Huyum kurusun, yine bir ilave yapmadan geçemiyeceğim. 😊

Bir topluma şekil veren en önemli öğelerden biri de tarihi.
İmparatorluğun bu toprakları mütareke yılları dışında işgal, dolayısıyla düşman yüzü görmedi sayılır. Yani, buranın insanının Avrupa’nın yüzyıllardır birbiriyle didişen ülkeleri gibi topraklarında karşılaştığı yabancıyı düşman olarak değil de her şeyden önce kendisi gibi görme alışkanlığı var. Diğer bir deyişle davranışlarının derininde gard alma gereksinimi yatmamış ve yatmıyor da.

Almanya’dan bir örnek vereyim:
Yeni komşunun bazen çiçekle kendini tanıtmaya gelmesi beklenilir.
Bizde yeni komşunun taşınırken pişirmeye vakti olmaz diye yemek götürülür.

Amatör sosyolog bile değilim ama bunun bir anlamı olduğundan eminim..
 
Son düzenleme:

Karavan da doğru sanılanlar için eklemek istediğim bir konu yeni inovasyon ürünler.
Yurt dışında kendi karavanını yapanlarda çeşitlilik ve farklı ürünleri görme imkanı çok fazla, sosyal ortam paylaşımların da ki yorumlarda konudan sapma ve araya giren satıcılar yok. Ürün deneyimleri ve memnuniyet bilgilerine ulaşmak kolay.
RV ve Camper malzemeleri araması yapıldığında çok farklı kullanışlı ürünlere rastlıyoruz.
Fakat Türkiye de çoğu araçda yeni kullanışlı ürünleri görmüyorum.
 

.
Janberk bey, ben karavandaki yenilikleri genellikle kırpıp kırpıp yıldıza çevrilen ay gibi görüyorum.
Yani bence öyle pek fazla gerçek bir yenilik yok gibi.
Örnek verebilir miydiniz ?

Bir de konuyu başlığa madde olarak nasıl formüle etmeyi düşündüğünüzü anlayamadım.
 



Gezmek en ekonomik kullanılması gereken haklardan biridir. Sadece gezerek değil başka yollarla da insan kendini geliştirebilir. Karavancı ille ayağı yanık it gibi oradan oraya gezmek zorunda da değildir. Bir karavan sadece içinde oturup kahve içmek için edinmeye değer. Sevgiler.
Motokaravan işi ekonomi işi, elde olmayan sebepler. Motokaravanımız olsun diye çalacak, çırpacak bir halimiz yok. Olanlarla idare etmek durumundayız.
Almanyadaki dostlarla aynı şartlarda mücadele etmiyoruz. Bize oradan bakışlarında bunu gözönüne almak zorundalar. Bizim yapabildiğimiz bize yine yetiyor. Veya mecburen yetirmeye, Olmuyorken oldurmaya çalışıyoruz. Sevgilerle.
 

Eğer ki Almanya'da çalışan bir öğretmen olsaydım elbette her şey çok farklı olabilirdi. Ama yapacak bir şey yok. Hayat her ne yapabiliyorsanız odur. Yapabildiklerimize şükürler olsun.
Gezmek eylemi yine de en çok kaynak ayırdığım konulardan birisi. Ama en çok kaynak götüren ve en çok çevreyi kirleten konulardan birisi olduğunu unutmuyorum.
 

.
Janberk bey, ben karavandaki yenilikleri genellikle kırpıp kırpıp yıldıza çevrilen ay gibi görüyorum.
Yani bence öyle pek fazla gerçek bir yenilik yok gibi.
Örnek verebilir miydiniz ?

Bir de konuyu başlığa madde olarak nasıl formüle etmeyi düşündüğünüzü anlayamadım.
Yenilikler derken bahsettiginiz yıldizlardan cok deneyim ile keşfedilmis olan uygulamalarin daha basit hallerinin yaygınlaştığını ve kullanılmadığını ifade ettim.
Türkiye de karşılaştığım paylaşımlarda konular hep enerji, tesisat problemleri olduğu halde genel kabul edilmiş ve sorun çıkarması muhtemel olan doğrulara alternatif uygulamalar gerçekleşmiyor.
Ama gerçekten çok basit çözümlerin tercih edilmemesi ve aynı problemlere tekrar tekrar cevap aranması düşündürüyor.
Örnek olarak maliyeti yüksek olan ve montajı ile tamiratı sıkıntılı olan tentelerde farklı kullanımlarda cevap veren RV vantuzları.
Bir diger örnek araç ağırlığı konusun da üretici fabrikanın gözümüze soka soka belirttiği azami yük miktarına dikkat edilmedigindeki sorunlar ortada iken ve karavanı bu limitlerin altın da yapmak varken 4,5 ton karavanların TSE den geçmesi de farklı bir durum.
2014 yılında emekli olduktan sonra 2017 yılında araç gezilerine başladığımız dönem sonrası iş hayatında tercih etmedigim mesleğim makina mühendisliği eğitiminin hayatımın bir cok konusunda nasıl faydalı ( Yada mesleki deformasyon da denilebilir) olduğunu anladım. Teknik klavuzları okumak ve videolarını seyretmek de öğrenmeye devam etmemizin bir parçası.

İnanın bilemiyorum başlığa anlamlı formüle edebildim mi? 😂
 

.
Yücel bey siz çekme karavancılığı oturmuş kişilerdensiniz. Sizin ayağı yanık it demenize, ben deli dana diyorum ama biliyorsunuz motokaravancıların gezmeyi yine de sizlerden fazla hedefe koymuşlukları var.
Sonuçta iki kesim de çevreye olan sorumluluklarını makul bir seviyeye çekme zorunda olduklarını son birkaç hafta içinde daha iyi görmüş olmalılar ?

Bilmiyorum karavancılıkla yani gezme ile maddiyat arasındaki oranı hangi seviyede görüyorsunuz. İlişkinin varlığı tartışmasız olsa da bu gereksinimin tüketimin şekil verdiği toplumlarda anlamsız oranlara ulaştığı da diğer bir gerçek.
Mesele gezmek ise karavan olmuyorsa iyi bir çadır da olabilir. Karavanı ucuza çıksın diye ev için üretilmiş aletlerle doldurma yanlısı değilim. Bu minvalde başka örnekler de verebilirim ama ne demek istediğimi anladığınızı sanıyorum.


Almanya’da milyonluk cirosuyla çalıştığım bir labratuarın sahibi, Paris’e çadırıyla gittiğini söylediğinde gözleri parlar ve başkasına ısınamadım derdi. Sanırım mutluluğun şekli değil ruhu var..

Almanya’dan konuları sizin gözünüzle gördüğümden şüpheniz olmasın.
Parası çıkışmadığından eften püften ısıtıcı almayı düşünen bir yaz karavancısına bir sene daha bekle demem, sanırım farklı yorumlanmıyordur ?

Bazen forumda minimalist yaklaşımım yüzünden laf işittiğim bile oluyor. 😊
 
Son düzenleme:

Yok kimseyi hedef almamıştım. Lütfen yanlış anlaşılmasın. Hayat şartları çok zor. Almanya'daki karavancılarla aynı ligde değiliz. Oradaki bir kişi çok daha rahat bir şekilde iki araç edinebiliyor. Ben bu sene otellere gittim çünkü kamp yerlerinin ücretleri çok arttı ama bu da Almanyalı karavancılara hiç dokunmuyor onlarla aramızda dağlar kadar fark var.
Gezebilmek imkan işi, Ben elimden geleni yapıyorum. Ayağı yanık it gibi gezmek derken oradan oraya savrularak amaçsızca gezmekten bahsetmek istemiştim ki zaten söz meclisten dışarı, içimizden birilerini asla kastedmedim. Ben sempatizanlık seviyesinde bile olsalar insanlara değer veririm. Kaldı ki sempatizanlık seviyesini çok aştığımı düşünüyorum. Ama yine de ne yazık motokaravan edinemedim daha. Sevgiler ve saygıyla.
 




Yücel bey yıllarca transporter ile sizin tabirinizle her çiçekten bal alan bal arısı gibi gezdim, kamplara hemen hemen hiç girmedim. Hayat farklı şekillenince çekme karavan aldım. İnanın çekme karavanı yerinden çıkartmak, yola hazırlamak, mecburen kampa girmek, kampa girince düzeltmek, vs vs o kadar zor geliyor ki. Şimdiye kadar 1 yıl içerisinde sadece 2 kere bu zahmete girdim, haftasonları yerleşik kullanıyorum. Sizin de benzer şekilde esasında. Güçlü nün arka koltuğunu sökün, koyun sünger yatak, her yer size kamp alanı. Bazen fazla şikayet ediyorsunuz:smiley:
En son gittiğim kamp alanına transporter geldi, içinden anne baba ve 3 çocuk indi. Arkadaki ikili koltuğu hemen dışarı çıkarttılar, aynı zamanda kamp koltuğu oldu, koydular sünger yatak. O kadar çok mutluydular ki. Tek gördüğüm buzlukları vardı, soğuk su için. Başka hiç birşey yoktu ek.
 

Bütün anlattıklarınıza ek olarak yol boyunca bir vites küçük gitmek ve sekseni geçmemek var. Ayrıca uzatma aynası takma-sökme işi var. Her seferde sabitleme ayağı indirip kaldırmak var, var oğlu var...
Transporter severim ama benim hayalimde bembeyaz bir alkovenli var aslında. İnşallah bir gün nasip olur.
 

Eğer ki Almanya'da çalışan bir öğretmen olsaydım elbette her şey çok farklı olabilirdi. Ama yapacak bir şey yok. Hayat her ne yapabiliyorsanız odur. Yapabildiklerimize şükürler olsun.
Gezmek eylemi yine de en çok kaynak ayırdığım konulardan birisi. Ama en çok kaynak götüren ve en çok çevreyi kirleten konulardan birisi olduğunu unutmuyorum.
Yücel hocam;senin gönlünün güzelliği yeter. Bir gün hayalini kurduğunuz araca ve gitmek görmek istediğiniz nice nice yerelere, sağlık ve huzur içinde gidebilmenizi dilerim, tüm samimiyetimle.
 





SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,904
Mesajlar
1,525,367
Kayıtlı Üye Sayımız
166,706
Kaydolan Son Üyemiz
Ayhnn

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst