.
Yaşam aküsü dolumunda regüle edilmiş alternatör
geriliminin doğuracağı bir sorun yok. Tabi bu regülasyonu yapan konjektörün bozulması hariç.
Diğer taraftan yüksek
akımın sorun olabileceği haklı olarak düşünülse de pratikteki durum önlem alınmasını gerektirecek kadar bile dramatik değil. Zaten başta bütün profesyonel üreticiler olduğu gibi kimse de bunu sorun olarak görmemekte. Ben de toplamda
7 senede 30 ay üzeri ayni jel akü ile benzer sistemde gayet memnun ve sorunsuz yaşamaktayım.
Bu kuvvetli bir ispat bence..
(
Bakım istemeyen kapalı marş aküm 90A ve AGM e göre yüksek dolum akımına daha sorunlu jel aküm de 140 Amper)
Durum tespitim:
Önce alternatör kapasitesi bizi korkutmamalı. Mesela 150A alternatör demek aletin devamlı 150 Amper ürettiğini değil, en yüksek turda sadece 150 Amper akımına kadar dayanabildiğini söylemekte diye biliyorum. Normal kullanımda da bu değerin altındaki bir sayıdan yola çıkmamız lazım. Aracın kendi ihtiyacı olan akımı çıkardıktan sonra geriye kalan fazla bir değer olmamalı. Bazen yanan kırmızı lamba da yetmeyen alternatör enerjisi için akünün desteğini gösteriyor galiba.
Alman Promobil dergisi booster aletler için yapmış olduğu bir ölçüm sırasında, oldukça boş bir aküde bu akım değerini ilk saatte ~22A olarak tespit etmiş. Bu zaten 180-200A akü için güzel bir değer. Fakat hemen ikinci saatte bu değer sadece ~11 Ampere kadar düşmüş.
Bu anlaşılır bir durum. Çünkü aküler doldukça artan iç gerilimlerinin yükselmesi yüzünden alabilecekleri akım düşmekte. Diğer bir deyişle; ayni gerilim bandı içinde akülere ne kadar akım verirseniz verin onlar ancak kendi iç gerilimlerinin müsaade ettiği kadar akım alabiliyorlar diye düşünmemiz lazım. Sonuçta akım aşağı yukarı bu aralıklarda ceryan etmeli.
(Ana kural; akımın oluşması için yukarıda değinildiği gibi enerji kaynağının geriliminin akünün geriliminden fazla olması)
Bir de solar nasıl güneşin kuvvetine bağlı ise, alternatör de tur sayısıyla orantılı akım üretebilmekte, yani her zaman yüksek değerlerde gezmeyen inişli çıkışlı bir durum söz konusu.
Bu noktada bir de “ayırıcılı” sistemin durumunu göz atalım.
Motor çalışmadığı zaman aküler ilişkisiz tüketim durumunda.
Fakat marşdan sonraki dakikalarda birleştirilmiş sistemde sadece aküleri konu edinmek eksik bir yaklaşım.
Oyunda alternatör de var hem de baş aktör olarak !
Alternatör gerilimi çoğu zaman diğer iki aküden de yüksek olduğundan ikisine de dolum yapmakta. Kısaca onun dediği dedik. Bu oyunda arka plandaki olası eşitlenme akımlarının rolü olmadığı zaten dediğim üzere pratikte de kanıtlanmış durumda.
Bu standart sistemde uygunsuz dolum ve akü kaynamasının pratikte imkansızlığına kesinlikle emin olsam da yazdıklarımla
@ince999 u kaynatıp kaynatmadığımdan pek emin değilim.
Yukarıda dediğimi tekrarlayım, haklısınız ince ama sadece teoride..
Zararlı olabilecek yüksek akım (?) ancak kısa bir süre sahnede ve alternatör gerilim bandı da zaten taşkın dolguya yol açacak durumda değil.
Profesyoneller dahil herkez de bunun için yapılacak harcamanın pratikte amacını aştığını düşünmekte..
Belki B2B gibi DC->DC çevirici kullanılabilirdi. Fakat onlar da devamlı ve göreceli yüksek akım vermekteler. Zaten yeterli solarınız var ve gerekli sıklıkla şebeke dolumu yapabiliyor veya kısa zaman aralıklarıyla alternatörden faydalanma durumunda değilseniz, onlara bile ihtiyacınız olmamalı..
Tabi kitaba inançları sonsuz olanlar bunu kötü yola düşme olarak görebilirler ama ben bu sistemde cenneti seperatörde bulduğumu düşünüyorum..
İkisine de şüpheyle bakanlar için ise manuel sistem iç huzuru vermeli..
Tabi yeterli dikkat kapasiteleri varsa diyelim..
...
Bütün bilgilerim karavan pratiği, yarım asırı geçkin lise ve bilinen kalitesiyle internet kaynaklı olduğundan, düzeltilmelerine kayıtsız şartsız açığım.
.