Cevap yazmadan önce mahsus @HrnYlcn 'yi bekledim. Bazen o kadar şey yazıyoruz, adamlar hiç cevap vermeden çekip gidiyorlar. Neyse ki HrnYlcn bey bu nezaketi ve saygıyı bizlerden esirgemedi.
İlk mesajınızı okuduğumda kafanızın çok karışık olduğunu anladım. Seçim kriterlerinize bir iki tane daha ekleyip biraz daha karıştırayım
3,5 yaşında nispeten sakin bir kızı olan bir babayım. Sizin geçtiğiniz yollardan yaklaşık 2 sene önce geçmiş birisi olarak bazı tecrübelerimi paylaşmak istedim.
Bizim yaşadığımız sitedeki anne-babalar gibi kundaktaki çocuğunu kucağına alıp ön koltuğa oturan veya 3 yaşındaki çocukları ön koltuğa dolduran! veya arka koltuğa çocuk oto koltuğu olmaksızın yavrusunu koyan bilinçli! ebeveynlerden değilseniz ticari panelvanları motokaravana dönüştürmenizi hiç tavsiye etmem.
Ön koltuktaki airbag'ler yetişkinleri bile öldürme potansiyeline sahipken ufacık çocukları emniyet kemerleri olsun veya olmasın ön koltuğa koyarak yola çıkmak rus ruleti oynamaktan farklı değil bence.
Panelvanlar adı üstünde, ticari yük taşımak için üretiliyorlar. İnsanın can güvenliği ikinci planda kalıyor. Çarpışma testleri de yapılmıyor. Küçük çocuğunuzu zaten ön koltuğa hiçbir surette oturtamazsınız. Arkaya koltuk ekletirim deseniz, doğru düzgün teste tabii tutulmamış koltuğa çocuğunuzu koyarak riske girer misiniz o sizin bileceğiniz iş; ben giremedim.
Otobüs işine zaten hiç girmeyin. Eski otobüsü karavana çevirmeye çalışmak; Matrix'de ajanlar tarafından kovalanan Morpheus'un otoyola girmesi gibi bir şey. Milli piyango bileti alın, kazanma şansınız daha yüksek olur. Ustalar sizi söğüşler. İşimiz gereği, ben Bursa'da otobüs imalatı yapan karosercilerin hemen hepsini tanıyorum, az çok ticari ilişkim var veya geçmişte oldu. Ben bile böyle bir şeyi aklımın ucundan bile geçirmem, kanser olursunuz.
Karavan konusunda eşinizle hemfikir olduğunuzu söylemişsiniz. Pekiyi, çocuğunuz da sizinle hemfikir mi? Müsaadenizle ben size, onun ne düşündüğünü söyleyeyim:
Şu anda 2 yaşında, ele avuca sığıyor. Bir seneye kalmaz öyle bir hareketlenecek ki; ister tablet açın, ister kitap okuyun, isterseniz şebeklik yapın en iyi ihtimalle 2-3 saatten fazla onu içerde tutamazsınız.
Ne tür karavan olduğu veya ne kadar büyük olduğunun hiçbir önemi yok. Sizin kendi açınızdan yetişkin olarak düşündüğünüz bütün kriterler iptal oldu. Sadece iyi havalarda karavanı kullanabileceksiniz, onda da uyuma amaçlı zaten.
Dış sıcaklık 10C'nin altına düştü mü ne kadar kalın da giydirseniz 30-60 dk. dışarda sürekli tutabilirsiniz. Oyun parklarının bahar ve kışın genelde yağıştan ıslak olması seçeneklerinizi daraltacak. Kışın karavanın ısıtıcısını açarım, yağan karları seyrederim diye düşünüyorsunuz ama o karavanı size dar edecek bıdık, emin olun.
Sıkıntıdan içerdeki lamba, soba, çekmece, dolap ne varsa saldıracak, karavanın duvarlarına tırmanacak. Bir de ısıtıcı bozulursa, tüp donarsa, yoğun tipiden mahsur kalırsak ne olur diye düşünün. Siz uyku tulumu veya yorgana sarılırsınız da o öyle duramaz ki uzun süre. Evinizde bile zor zaptederken, parka çıkalım diye sürekli sızlanırken, evden en az 10-15 misli daha küçük bir alanda nasıl duracak yavrucak kötü hava koşullarında?
Bir ebeveyn olarak zamanımızın çoğu, küçük çocuğumuzun güvenliğini ve rahatını sağlamakla geçiyor birlikteyken. Elbette yaşı ilerledikçe kendi halinde takılacak, biz de daha rahat olacağız ama ne zaman?
Çekme karavanın kontrol listesi diye bir başlık vardı. Normalde kamp alanında 2-3 gün yayılınca, toparlanması iki kişiyle bir saat sürüyorsa, bir kişinin sürekli küçük çocukla ilgilenmesi gerektiği için süre iki katına çıkıyor. Bana inanmazsanız @msafacan 'a sorun!
Gelelim çekme karavanın açık ve gizli maliyetlerine:
O kadar para verince karavanınızı hırsızlığa ve kazaya karşı korumak istiyorsunuz doğal olarak. Kasko yaptırmanız lazım. Trafikte sizden kaynaklı veya başka sürücülerden kaynaklı olarak kaza yapma ihtimaliniz normal bir araca göre daha fazla.
İthal karavanlar için konuşuyorum; yan duvarları dıştan içe gofrajlı alüminyum, ısı yalıtımı ve kontraplak şeklinde. Ufak bir kazada bile tamiri masraflı ve dış kabuk alüminyumu girinti çıkıntılı olduğu için tadilat yapıldığını çok belli etmeden tamir etmek çok zor. Daha büyük kazalarda tamir için yurtdışına göndermekle uğraşmak yerine sigorta şirketi pert kararı veriyor.
Bir yaşındaki ithal karavanın %20 amortismanlı bedeli 273 bin TL üzerinden %2 muafiyetli kasko fiyatı 6375 TL. Muafiyetsiz 8502 TL. %2 muafiyet denilen de 4700 TL'ye kadarki hasarları kendi cebinizden karşılıyorsunuz. Bunlar Mart ayı fiyatları. İlk sene primler daha yüksek oluyor.
İthal karavanları her sene servise götürüp yaklaşık 100 Euro karşılığında bakım yaptırmanız gerekiyor. Yoksa sızdırmazlık garantisi bozuluyor.
750 kg üstü karavanları her yıl tüv'e götürüp muayeneye sokuyorsunuz. Ayrıca BE sınıfı ehliyet ve çeki demiri masrafları da var tabii. Otoyol ve köprülerde 3.sınıftan ödeme yapıyorsunuz. Otoyol ve Köprü Geçiş Ücretleri
Çeken aracın yakıtı 1.5 / 2 misli artıyor. Geçen sene yakıt fiyatları gıdıklıyordu ama bu sene acıtıyor artık, malum.
Ayrıca yerli veya ithal fark etmez; offroad tipi olmayan karavanla asfalt yoldan çıkmamanız lazım. Stabilize yolda bile sürmemelisiniz. Yan duvarlar geçme ve yapıştırma. Titreşimden dolayı açılıp su alma riski var.
Ailenizle kampinglerde konaklayacaksanız duşa, belki buzdolabına bile ihtiyaç duymayacaksınız. Alın Arpenaz 4 gibi büyük bir çadır, yazın keyfinize bakın. Çekme karavanla giremeyeceğiniz her yere çadırınızla gidin. Akdeniz ve Ege'de doğru düzgün karavan altyapısı olan kamping çok az. Olanlara da sezonda boş yer bulması zor. Korsan koyu gibi bazı yerlerde çadırlar için gölgelikli ahşap platform yapmışlar. Yerden yukarıda ve terazide, hazır platformlar.
Baktınız hava sıcak, klima lazım veya gece soğuk, ısınmanız lazım; hesaplı bir butik otelde kalırsınız. Yine Akdeniz ve Ege bu konuda çok geniş seçenekler sunuyor.
@Doğrucu Davut 'un siz karavana uyun söylemine benzer şekilde benim sloganım da (biraz çalıntı olsa da) "Şartları size uydurmak yerine siz şartlara uyun, adapte olun"
Mutlu ve huzurlu vakit geçirmek için karavan şart değil. Çocuk büyütmek zaten yeterince yorucu bir iş, bir de sözümona ustaların peşinde koşarak karavan yaptırmakla falan ekstra stres yaratmayın kendinize.
Bu yaşlar en tatlı olduğu zamanlar ve çok çabuk geçiyor. Ne yaparsanız yapın özellikle bu zamanlarında çocuğunuzla daha çok vakit geçirip birlikte oynayacak şekilde planlar yapın derim ben.
İlk mesajınızı okuduğumda kafanızın çok karışık olduğunu anladım. Seçim kriterlerinize bir iki tane daha ekleyip biraz daha karıştırayım
3,5 yaşında nispeten sakin bir kızı olan bir babayım. Sizin geçtiğiniz yollardan yaklaşık 2 sene önce geçmiş birisi olarak bazı tecrübelerimi paylaşmak istedim.
Bizim yaşadığımız sitedeki anne-babalar gibi kundaktaki çocuğunu kucağına alıp ön koltuğa oturan veya 3 yaşındaki çocukları ön koltuğa dolduran! veya arka koltuğa çocuk oto koltuğu olmaksızın yavrusunu koyan bilinçli! ebeveynlerden değilseniz ticari panelvanları motokaravana dönüştürmenizi hiç tavsiye etmem.
Ön koltuktaki airbag'ler yetişkinleri bile öldürme potansiyeline sahipken ufacık çocukları emniyet kemerleri olsun veya olmasın ön koltuğa koyarak yola çıkmak rus ruleti oynamaktan farklı değil bence.
Panelvanlar adı üstünde, ticari yük taşımak için üretiliyorlar. İnsanın can güvenliği ikinci planda kalıyor. Çarpışma testleri de yapılmıyor. Küçük çocuğunuzu zaten ön koltuğa hiçbir surette oturtamazsınız. Arkaya koltuk ekletirim deseniz, doğru düzgün teste tabii tutulmamış koltuğa çocuğunuzu koyarak riske girer misiniz o sizin bileceğiniz iş; ben giremedim.
Otobüs işine zaten hiç girmeyin. Eski otobüsü karavana çevirmeye çalışmak; Matrix'de ajanlar tarafından kovalanan Morpheus'un otoyola girmesi gibi bir şey. Milli piyango bileti alın, kazanma şansınız daha yüksek olur. Ustalar sizi söğüşler. İşimiz gereği, ben Bursa'da otobüs imalatı yapan karosercilerin hemen hepsini tanıyorum, az çok ticari ilişkim var veya geçmişte oldu. Ben bile böyle bir şeyi aklımın ucundan bile geçirmem, kanser olursunuz.
Karavan konusunda eşinizle hemfikir olduğunuzu söylemişsiniz. Pekiyi, çocuğunuz da sizinle hemfikir mi? Müsaadenizle ben size, onun ne düşündüğünü söyleyeyim:
Şu anda 2 yaşında, ele avuca sığıyor. Bir seneye kalmaz öyle bir hareketlenecek ki; ister tablet açın, ister kitap okuyun, isterseniz şebeklik yapın en iyi ihtimalle 2-3 saatten fazla onu içerde tutamazsınız.
Ne tür karavan olduğu veya ne kadar büyük olduğunun hiçbir önemi yok. Sizin kendi açınızdan yetişkin olarak düşündüğünüz bütün kriterler iptal oldu. Sadece iyi havalarda karavanı kullanabileceksiniz, onda da uyuma amaçlı zaten.
Dış sıcaklık 10C'nin altına düştü mü ne kadar kalın da giydirseniz 30-60 dk. dışarda sürekli tutabilirsiniz. Oyun parklarının bahar ve kışın genelde yağıştan ıslak olması seçeneklerinizi daraltacak. Kışın karavanın ısıtıcısını açarım, yağan karları seyrederim diye düşünüyorsunuz ama o karavanı size dar edecek bıdık, emin olun.
Sıkıntıdan içerdeki lamba, soba, çekmece, dolap ne varsa saldıracak, karavanın duvarlarına tırmanacak. Bir de ısıtıcı bozulursa, tüp donarsa, yoğun tipiden mahsur kalırsak ne olur diye düşünün. Siz uyku tulumu veya yorgana sarılırsınız da o öyle duramaz ki uzun süre. Evinizde bile zor zaptederken, parka çıkalım diye sürekli sızlanırken, evden en az 10-15 misli daha küçük bir alanda nasıl duracak yavrucak kötü hava koşullarında?
Bir ebeveyn olarak zamanımızın çoğu, küçük çocuğumuzun güvenliğini ve rahatını sağlamakla geçiyor birlikteyken. Elbette yaşı ilerledikçe kendi halinde takılacak, biz de daha rahat olacağız ama ne zaman?
Çekme karavanın kontrol listesi diye bir başlık vardı. Normalde kamp alanında 2-3 gün yayılınca, toparlanması iki kişiyle bir saat sürüyorsa, bir kişinin sürekli küçük çocukla ilgilenmesi gerektiği için süre iki katına çıkıyor. Bana inanmazsanız @msafacan 'a sorun!
Gelelim çekme karavanın açık ve gizli maliyetlerine:
O kadar para verince karavanınızı hırsızlığa ve kazaya karşı korumak istiyorsunuz doğal olarak. Kasko yaptırmanız lazım. Trafikte sizden kaynaklı veya başka sürücülerden kaynaklı olarak kaza yapma ihtimaliniz normal bir araca göre daha fazla.
İthal karavanlar için konuşuyorum; yan duvarları dıştan içe gofrajlı alüminyum, ısı yalıtımı ve kontraplak şeklinde. Ufak bir kazada bile tamiri masraflı ve dış kabuk alüminyumu girinti çıkıntılı olduğu için tadilat yapıldığını çok belli etmeden tamir etmek çok zor. Daha büyük kazalarda tamir için yurtdışına göndermekle uğraşmak yerine sigorta şirketi pert kararı veriyor.
Bir yaşındaki ithal karavanın %20 amortismanlı bedeli 273 bin TL üzerinden %2 muafiyetli kasko fiyatı 6375 TL. Muafiyetsiz 8502 TL. %2 muafiyet denilen de 4700 TL'ye kadarki hasarları kendi cebinizden karşılıyorsunuz. Bunlar Mart ayı fiyatları. İlk sene primler daha yüksek oluyor.
İthal karavanları her sene servise götürüp yaklaşık 100 Euro karşılığında bakım yaptırmanız gerekiyor. Yoksa sızdırmazlık garantisi bozuluyor.
750 kg üstü karavanları her yıl tüv'e götürüp muayeneye sokuyorsunuz. Ayrıca BE sınıfı ehliyet ve çeki demiri masrafları da var tabii. Otoyol ve köprülerde 3.sınıftan ödeme yapıyorsunuz. Otoyol ve Köprü Geçiş Ücretleri
Çeken aracın yakıtı 1.5 / 2 misli artıyor. Geçen sene yakıt fiyatları gıdıklıyordu ama bu sene acıtıyor artık, malum.
Ayrıca yerli veya ithal fark etmez; offroad tipi olmayan karavanla asfalt yoldan çıkmamanız lazım. Stabilize yolda bile sürmemelisiniz. Yan duvarlar geçme ve yapıştırma. Titreşimden dolayı açılıp su alma riski var.
Ailenizle kampinglerde konaklayacaksanız duşa, belki buzdolabına bile ihtiyaç duymayacaksınız. Alın Arpenaz 4 gibi büyük bir çadır, yazın keyfinize bakın. Çekme karavanla giremeyeceğiniz her yere çadırınızla gidin. Akdeniz ve Ege'de doğru düzgün karavan altyapısı olan kamping çok az. Olanlara da sezonda boş yer bulması zor. Korsan koyu gibi bazı yerlerde çadırlar için gölgelikli ahşap platform yapmışlar. Yerden yukarıda ve terazide, hazır platformlar.
Baktınız hava sıcak, klima lazım veya gece soğuk, ısınmanız lazım; hesaplı bir butik otelde kalırsınız. Yine Akdeniz ve Ege bu konuda çok geniş seçenekler sunuyor.
@Doğrucu Davut 'un siz karavana uyun söylemine benzer şekilde benim sloganım da (biraz çalıntı olsa da) "Şartları size uydurmak yerine siz şartlara uyun, adapte olun"
Mutlu ve huzurlu vakit geçirmek için karavan şart değil. Çocuk büyütmek zaten yeterince yorucu bir iş, bir de sözümona ustaların peşinde koşarak karavan yaptırmakla falan ekstra stres yaratmayın kendinize.
Bu yaşlar en tatlı olduğu zamanlar ve çok çabuk geçiyor. Ne yaparsanız yapın özellikle bu zamanlarında çocuğunuzla daha çok vakit geçirip birlikte oynayacak şekilde planlar yapın derim ben.