Ynt: Kamptaki Tehlikeler
haşmet' Alıntı:
benim korkum yılanlar,sürüngenler,ben ve çocuklarım çok korkuyoruz,duyduğum kadarıyla yılanlar ter kokusuna gelirmiş,önlem olarak neler yapabiliriz paylaşırsanız sevinirim,
*Kamp yaptığımız alanın yada çadırımızın etrafına yanık yağ dökmek etkili olabilirmi
Affınıza sığınarak tecrübelerimi paylaşmak istiyorum.
1-Yılanlar: Öncelikle belirtmeliyim ki yılan sokması en tehlikeli durumlardan biridir. Bayburt bölgesinde Ağustos sıcağında dayanamayıp bir dereye çıplak ayak girip kenardan suyu seyrediyordum. Bir ara iki ayağım arasındaki bileğim kalınlığında bir kütüğe dikkatim celbetti. Kütük dilini çıkarıp içeri sokunca durumun vahametini kavradım. Tam iki ayağım arasında ve her iki ayak bileğimden sadece 10 cm uzakta bir yılan başı duruyordu. Göz göze bakıştığımızı söylesem yalan olmaz. Uzunluğu yaklaşış 1 m civarında kalınlığı rahatlıkla bileğimden biraz ince. Öyle kamuflaj olmuş ki fark etmemişim. Kıpırdamadan 5 sn durdum ve Allah'ın yardımıyla manevra yaparak benden uzaklaştı.
Yine bir kamp alanında balık avı için kullandığım oltaların yanında açıkta bıraktığım bir tavuk parçası için bir yılanın ölü tavuk kokusuna geldiğini gördüm.
Bir balık avında ayaklarımda kasık çizme dedikleri (bele kadar lastik çizme) bir çizme olduğu halde balık tutuyordum. 1,5m uzunluğunda bir yılan üzerime doğru yüzerek tam iki bacağım arasından bulanık suya dalışa geçti ve gövdesini bana sürterek kayboldu. Daha sonra aynı yere birkaç defa daha gidince balık tuttuğum yerin 5 m ilerisindeki su içindeki bir söğüdün gövdesinin bu yılanın meskeni olduğunu tesadüfen fark ettim.
Özetle: Yılanların %90'ı ayak titreşimlerini hisseder ve siz onu fark etmeden yolunuzdan kaybolur. Ancak bir yılan gizlendiğini düşünüyorsa veya bedensel olarak sizi alt edebileceğini düşünüyorsa yolunuzdan çekilmez ve sizin yolunuzu değiştirmenizi istemek gibi bir kibre kapılır. Bu %10 gurup söz konusu riski yaratan guruptur. Özellikle çalı çırpı toplarken dikkatli olun. Altını göremediğiniz çalı çırpıyı öncelikle çizmenizle tekmeleyerek öteleyin. Kütük ve taşların arasından taş kaldırırken dikkatli olun. Yılanlar genelde taşların ve kütüklerin arasına gizlenerek fare türü hayvanları av olarak beklerler. Ayağınızda mutlaka bileğinizi saran çizme olmalı, çadırlar sürekli güvenlik fermuarları kapalı tutulmalı her an ama!!! Öteberiye mont elbise atılmamalı bunlar malzemeleriniz her zaman çadır içinde olsun çadır kapalı olsun !!! Gece yatarken dışarıda bot bırakıyorsanız giymeden önce ters çevirip silkeleyin. Sudaki yılan sokmaz diye bilinen şey yanlıştır !!! Her yılan çok iyi bir yüzücüdür... Su yılanı ve tehlikeli bir yılanı deneğimsiz bir göz ayıramaz. Kamp işleriyle haşirneşir bir arkadaşım yılan sokmaları için bir telefon numarasını sürekli rehberinde hazır tutuyordu. Bu numara arandığında panzehir temin etmenin mümkün olduğunu söylemişti. Numarayı sonradan kaybettim bulursam sizinle o telefen numarasınıda paylaşacağım.
2-Domuzlar: Domuzla karşılaşırsan 30m koş manevra yap efsanesi bir hikaye...Elinizde tam donanımlı bir tüfek olsa ve çok iyi bir avcı bile olsanız domuz çok tehklikeli bir hayvandır. Üzerinize gelen bir domuzu gördüğünüz andan itibaren 5 sn içinde koşarak üzerine atlayabileceğiniz bir otomobil, otomobil büyüklüğünde bir kaya veya bir ağaç yoksa domuz sürüsü sizi parçalar. Dişleri bir ustura gibi çalışır. İlk darbesinde bacaklarınız işlevsiz kalır, olduğunuz yere çöker kalırsınız.
Özet: Domuzlar alçak ve sık bitki örtüsünü severler, vadi tabanlarına yakın dolaşırlar, açık düzlükleri, kayalık bölgeleri sevmezler. Topraktaki ayak izlerinden bölgede domuz faaliyeti olup olmadığını anlarsınız. Veya sağı solu tarlaları deli gibi eşelerler. Toprağı öyle harman duman ederlerki sanki bölgede düzensiz öbek öbek tarlanın sürülmüş olduğu intibahı sizde uyanır...
3-Ayılar: Ayılar çok tehlikeli hayvanlardır. Yavruları varsa, yaşam bölgelerine bilmeden girmişseniz ve 200m yakınına sokulmuşsanız sizi tehdit olarak algılar ve üzerinize saldırırlar. Ağaca kayaya tırmanmak faydasızdır. Bir otomobilin kapısını yetişkin bir ayı çekip koparabilir. Bir kanyon içinde ilerlerken, taze bir çamurun için ayı ayak izine rastlamıştık. Kanyon sık ağaçlıktı ve çok dardı 3 saattir ilerliyorduk ve geliş istikametimizde ayı yoktu. İlerlediğimiz istikamette olduğu kesindi, geri dönmedik ama yusufcuğuda yanımıza alarak kanyon içinde yürüyüşümüzü sürdürdük. %90 önümüze çıkacağınıda biliyorduk. Bir ara sağ yanımızı kanyon duvarlarından birine vererek sol yanımızı açıkta bırakarak kendimizce emniyet aldık, ancak akşama doğru kanyondan çıktığımızda ayı falan yoktu. yağmur bastırınca kanyondan çıktık ve orman içinde güç bela ancak çadır kuracak kadar 5x5 m bir açıklık bulduk. Ağaçların ve bitkilerin sıklığından görüşümüz yok denecek kadar azdı diyebilirim ki en fazla 10-12m... Yemek pişirdik ve yorgunluktan akşam 9'da uyuduk. Gece saat 23-24 sularında birisinin sinsice bize yaklaşmaya çalıştığını fark ettik. Sinsice diyorum çünkü bu yaklaşan şey her neyse, ayağını ağır ağır atıyordu ve her adım atışında ince dalları ister istemez kırıyordu. Hızla çadırdan çıktık ve askerlikte klasik öğretilen gece dinlemesi moduna geçtik (gözlere değil kulaklara güvenme!) yaklaşmaya çalışanın bir insan olduğunu düşünüyorduk çünkü gerçekten sinsize geliyordu. Her adım atışında yerdeki dalları çıtırdattığında bir süre sessizce bekleyip o da dinlemeye geçiyordu. karşılıklı bu soluksuz teyakkuz halinde beklemek ne kadar sürdü bilmiyorum ama bir ömür desem yeridir. Çünkü gelen kişi açıkça iyi niyetli değildi sinsice adımlıyordu. Daha sonra dal çıtırdamalarına gecenin karanlığından gelen çamurdaki "vıccııııkk" sesleride eklendi. İşte o anda filim koptu çünkü o vıcık sesini bir insan çıkaramazdı daha iri cüsseli bir canlı olmalıydı. Gecenin karanlığında 15 derece açı içerisinde 20 m uzağımızdan bir ayının bize doğru yaklaşmakta olduğuna 3 arkadaş emin olduk. İnsana karşı bir tedbir olarak aldığımız yayılma ve gizlenme stratejisini hızla terk edip, sönmekte olan ateşimizi küllerinden hızla alevlendirdik. Kısa süre içinde attığımız odunlarla ateşi oldukça canlı hale getirdik ve sırt sırta verdik... Ateşin şiddetlenmesiyle birlikte ayı bizden uzaklaştı...Sonradan fark ettik ki o gün ilk kamp deneğimi olan bir arkadaş, yediği sucuğun atıklarını ve yemediği kısımlarını açıkta bırakmış. Hayvanında haliyle gece vakti canı sucuk çekmiş heralde...Bizi yemeği düşündüğünü düşünmüyorum çünkü...amacı sucuğu sessizce nasıl araklarım yanii... halbuki dese bize seve seve vereceğiz..
Daha sonra aynı yerden gündüz vakti geçtiğimde gördüm ki bizim gece vakti aceleyle seçtiğimiz kamp bölgesi resmen bir ayı cennetiymiş, çünkü her 10-15 m bir ayı izine rastlıyorduk her yer bu hayvanın 1-2 gün önce yaptığı dışkılarla doluydu. Yani bizim kanyon çıkışı, yorgun, aç ve yağmur nedeniyle aceleyle kamp kurduğumuz yer aslında ayı inlerinin etrafda bolca bulunduğu bir böllgeymiş...
Bir arkadaşım elinde sopa yazlığında yürüyüşe geçiyor ve ormana giriyor yanında kangal köpeği var ve bu güçlü anadolu çoban köpeği ona büyük güven veriyor. Gerisini onun sözlerinden aktarıyorum. "Bir anda 15-20 m ilerimizden çalılar arasından patikaya bir ayı indi. Kangal köpeğim cesurca üzerine atıldı. Havladı, ayının etrafında döndü, hamleler yaptı, atak hareketlerle geri çekildi, çevik hamlelerle tekrar saldırdı. Ama ayıda tık yok, tepki vermiyor. Aradan 15-20 sn geçince ayı köpeğe bir hamle yaptı. Kangalımı yakaladı, adeta bir insan gibi sağlı sollu Osmanlı tokadıyla bir güzel patakladı. Köpeğim öyle bir şaşkına döndü ki gururla manzarayı seyreden ben bir anda köpeğimin yanımdan hızla köye doğru koştuğunu gördüm. 15 m ötemdeki ayıyla baş başa kalmıştım. Köpeğim artık benden 100m uzakta ve ardına bakmadan kaçıyordu. Ayı bana bir süre baktı ve sonra tekrar çalıların arasına girdi kayboldu."
Özetle: Kamp bölgenizi seçmek için arazide ilerlerken daima yerlerdeki izlere dikkat edin. Ayılar ağır cüsseleriyle yumuşak toprakta her zaman ayak izi bırakırlar, dışkıları okkalıdır. Bir dışkı görürde "yuh bunu hangi ayı yaptı" diyorsanız o görgüsüz ayı bir ayıdır !!! Öbek öbek koca bir el kadar dışkılardır bunlar. Sabahtan akşama kadar böğürtlen türü şeyler yiyip sık dışkıya çıkarlar... Ayıdan kaçıp kurtulma, bağırıp kaçırma teknikleri fasarya....Öncelikle ayının ayak izlerinden ve dışkılarından o sizi önceden fark etmeden siz onu fark edin, bölgesinde olduğunuzu bilin ve bölgeye mümkünse girmeyin. Güzergah değiştirin mümkünse...bir kamp alanı yapma şansınız varsa ve etrafta ayı yaşamı olduğunu anlıyorsanız her zaman KOCAMAN BİR KAMP ATEŞİNİZ OLSUN ve SÖNMESİNE İZİN VERMEYİN !!!