Ynt: Kampta Güvenlik (İnsana Karşı)?
En büyük sorun bu gerçekten.
Öncelikle belli kurallara uymak gerekiyor, aklıma gelenleri sıralayayım.
1- Ha deyince yardım alamayacağınız yerlerde kamp düşünüyorsanız yeni tanıştığınız kişilerle veya kız arkadaşınızla maceraya girişmeyin. Deneyimli arkadaşlara veya ve sinirleri çelik gibi sağlam bir lidere ihtiyacınız var bu tip yerler için.
2- Magandaların olabileceği yerlerde giyim-kuşam, tip ve vücut dili konusu çok önemli. Komşusunu balkonda sabahlıkla gördü diye evine zorla girip tecavüz eden bir adam mahkemede “öyle giyinince aranıyor sandım” diye ifade veriyorsa düşünün artık kız arkadaşınızla birlikte kamp yaparken karşınıza çıkarsa ne olur? Bu yüzden giyim çok önemli.
Karşınızdakinden korkmadığınızı belli edecek kadar soğukkanlı, ona meydan okumayacak kadar “efendi” olmalısınız. Onlar kalabalık, siz yalnızsanız Manitunuza kavuştunuz demektir zaten.
3- Ekip halinde gidiyorsanız kesinlikle bir lider seçmeniz lazım, bunun niteliklerini anlatmaya gerek yok, adı üstünde LİDER.
4- Kamp yerini kararlaştırdığınızda yakınlarınıza yerini kesin olarak söyleyin, kamp yerindeki en yakın jandarma karakoluna uğrayarak bilgi verin, telefonlarını alın. Koordinatları belirleyecek bir GPS alıcısının olmasında büyük yarar var sakın GSM şebekesinin kestirmesine güvenmeyin. Eğer 1 veya 2 GSM baz istasyonu kapsama alnı içerisindeysiniz yerinizi tam olarak saptanması çok çok uzun zaman alacaktır buna vaktiniz olmayabilir.
5- Ekibiniz en az 3 kişi olmalı, mümkünse 5-6 kişilik, görev bilincine sahip sağlam arkadaşlarınızla ücra yerlerde kamp yapmalısınız.
6- Gece huzurlu olmak istiyorsanız kamp alanı etrafında “tuzaklama” teşkilatı kurabilirsiniz. Bunun için yeterli uzunlukta kalın misina, 5-10 adet ufak çıngıraklı zil ve yeterli sayıda mandal yeterlidir. Misina ile çadırlardan 10-15 metre uzaklıkta bir mesafeye, yerden yaklaşık 20cm yükseklikte kamp alanını çevreleyen bir daire oluşturun. Misinanın üzerine belli aralıklarla mandal yardımıyla zilleri sabitleyin. Davetsiz misafir yaklaştığında göremediği bu misinaya takılacak ve zillerin ses çıkarmasına sebep olacaktır.
7- Çevrenizde samimi olmadığınız kamp misafirleri varsa “işaret” kodu ile dost düşman ayrımı yapabilirsiniz. Ben böyle durumlarda istirahate çekilmeden önce karşı gurubun yanına giderek “gece bir ihtiyacınız olursa bizim çadırlara yaklaşmadan 10 metre önce öksürün” derim. Gecenin bir vakti çıtırtı duyup ardından öksürük sesi duyarsam bilirim ki diğer kampçılardan biri, yok eğer çıtırtıdan sonra öksürük sesi duymazsam “enemy”.
8- Gaz spreyi, şok cihazı tamam da bunlar yakın mesafe savunma gereçleri. Önemli olan caydırıcılık bence, kötü niyetli kişiyi veya kişileri 20-25 metre uzaklıkta, olabildiğince kontrol altında tutmaktır güvenlik. Bunun tek yolu da ne yazık ki silahtır arkadaşlar. Eğer yüksek vergilerle, 5 senede bir sağlık raporu almakla uğraşmak istemiyorsanız güvenliğini kullanıcı yorumları ile kanıtlamış bir çifte veya otomatik tüfek edinmelisiniz. Av silahı değilde güvenlik aracı olarak kullanacağımızdan dolayı taşıması kolay olsun diye mümkün olan en kısa namlu boyunu seçmeliyiz. Buda şuan ki yasalar gereği 47cm oluyor. Sakın ha filmlerde gördüğünüz pompalı tüfeklere heves etmeyin, atıyorum dirseğinizi yaraladığınızda ikinci atışı zor yaparsınız.
Silah en son seçenektir. Eğer kendinize güvenmiyorsanız, soğukkanlılığınızı muhafaza edemiyorsanız, bir tartışma halinde kullanmak için sağda solda bir şeyler arıyorsa gözleriniz silah size göre değildir, kesinlikle UZAK DURUN!
Ben ve kamp arkadaşlarım fiziksel kapasitemizin sınırları dahilinde olabildiğince “uç” yerlerde ve hava koşullarında kamp yapmayı seviyoruz. Genellikle 3, zaman zaman 5 kişilik ekip oluşturuyoruz. Geçen sene -17 derece soğuklukta Aladağlar’da kamp kurduk, hiçbir güvenlik problemi ile karşılaşmadık. Kamp alanına ulaşmadan görüştüğümüz yerli halk ayı konusunda bizi epey uyardılar ama değil ayı, sesini bile duymadık. Fakat…
Eğlence olsun diye 4 arkadaş Ankara Karagöl’de, göğün adeta delindiği bir havada 3 gün kamp kuralım dedik. Çadırları kurana kurup ilk ateşi yakana kadar inanın paçamızdan aktı yağmur, soğukta cabası ama dediğim gibi biz öyle seviyoruz.
Gelirken jandarmaya uğradık, çaylarını içip sohbet ettik. Hava berbat olduğundan nasılsa kimse gelmez kafamızı dinler, stres atarız diyorduk. İkinci gece, saat 01-02 gibi acayip homurtulu bir egzoz sesi duyduk uzaklardan, farı bile görünmezken. Bizim çadırlar kuytu bir köşede, ağaçlık bir alanın içine kuruluydu, göl seviyesinden yaklaşık 4-5 metrelik bir yükseklikte. Çadırların dışında emniyet için yağ lambamız yanıyordu, ateşimiz sönmemişti. Bir süre sonra iki aracın farlarını gördük, bu sefer egzoz sesinin yanında birde bilmem kaç desibellik berbat bir müzik sesi de vardı. Hani meyhanelerde falan çalarya, dümbelekli, sazlı, sözleri ağdalı müziklerden.
Neyse, bu mahluklar bizim tam karşımızda, gölün diğer ucunda açtılar arabalarının kapılarını, küfür, bağırma, böğürtü gırla gidiyor. Bizim ekip her türlü koşula hazır, en ufak bir korku olmadan uzaktan izliyoruz onları, asayiş berkemal yani. Derken silah sesleri gelmeye başladı. Hemen kırmızı flaşörleri çalıştırdık, 200 lümenlik fenerlerle de karşı tarafa işaret yapıyoruz. Namlu ucundan çıkan aleve baktım havaya doğru hüzme çıkıyor, demek ki havaya ateş ediyorlar problem yok. Sonra bu amcamlar iyice azıttı, namlu alevi zaman zaman dairesel görülüyor TEHLİKE.
Şimdi bu durumda ne yapacaksınız silahınız yoksa? Eğer soğukkanlı değilseniz silahınız olsa da bittiniz zaten, sende adamlara ateş et, ondan sonra mahkeme, hapis, kan davası b.ktan işler. Biz hemen birbirimizden ayrılıp hep birlikte havaya ateş etmeye başladık. Ortalık savaş alanına döndü ama sadece 30-40 saniye. Sonuç; mahluklar neye uğradığını şaşırıp, abartılı egzoz sesleri ile kayboldular gecenin karanlığında.
Hiç ayı ile karşılaşmadım ama inanın insanlardan korktuğum kadar korkmuyorum ayılardan. Ayıdır derim üreme mevsiminde onun alanına gitmem, kamp kurallarına uyup hayvancağızlara davetiye çıkartmam. Ama bu tip mahluklara karşı nasıl savunabilirim kendimi? Onların korkusuna en çok haz aldığım hobimden de uzaklaşamam. Bu yüzden ben önce soğukkanlılığıma, sonra ekip arkadaşlarıma ve silahıma güvenirim.
Kalın sağlıcakla.