Ynt: Kamp Alanları Tehlikeli Çanları Çalıyor...
kamp alanlarının kirletilmesi yeni bir sorun olmadığı gibi bundan sonra da sürecek sorunlardan bir tanesi,
biz doğaseverler ve doğayı kirletmeden kullanan insanlar olarak bazı şeylere dikkat etmemiz gerekiyor aksi takdirde doğa doğayı rakı mezesi olarak gören vandalizmin doruklarındaki iki ayaklı yaratıklar tarafından kirletilmeye devam edecek.
Şunları yaparsak faydalı olacağı inancındayım
1. Artık ayağa düşmüş uğrak yeri olmuş kolay ulaşılan piknik amaçlı kullanılan kamp yerlerinde yapılacak temizlik sadece bir sonraki hafta sonunda oraya gelecek vandallara zevkle kirletebilecekleri mekanlar hazırlamaktır kesinlikle yapılmamalıdır.
2. Daha az gidilen, ulaşımı zor, ayakaltı olmayan mekanlara gidildiğinde kamp kurulduktan sonra etraftaki yakılabilecek plastik ve kağıt bazlı tüm çöpler toplanarak taşlardan oluşturulan bir ocak içinde yakılmalı, metal aksamı bulunanlar ise şehre getirilmelidir.
3. Harika bir yer keşfettiniz ve bunu insanlara göstermek keşfinizi paylaşmak istiyorsunuz. Bu paylaşım sınırlı çerçevede ve gezenbilir gibi bir ortamda sadece ilgi gruplarına olduğunda tarifler de gps verileri gibi teknik tarifler olduğunda kabul edilebilir. Ancak, filanca yere giderken karayolundan filanca tabelayı geçince sağa sapın harika bir yolla suların şırıl şırıl aktığı bir yere varacaksınız her yer yemyeşil gibi bir ifade ile tarif etmek o tarif edilen yerin ölümü anlamına gelir. Asla yapılmamalıdır. Zor gidilen yerlerde ve sadece profesyonel imkanlarla gidilebilen yerlerde nerede ne çöp görülürse alınmalı ve adeta çöpçü gibi çalışılmalıdır. Emin olun o pet şişe arabayı durdurup almadığınız sürece yıllarca orada kalacaktır. her gidiş gelişinizde de aynı can sıkıcı durumu göreceksiniz ama bir defa durup aldığınızda bir daha oraya o şişeyi atacak canavarın gelme olasılığı çoook azdır.
4. Dağlarda ve ormanlık alanlarda görülen av ve yaban hayvanları ile kuşların lokasyon bilgisi sadece sizde kalmalıdır. Kuşlardan bahsedebilirsiniz ama asla nerede ve ne zaman sorularını cevaplamamalısınız yoksa avcı kardeşler bir daha bizim filanca tepeye çıkıp ufak bir dürbünle otlarken izlediğimiz dağ keçilerini büryana, keklikleri de grill e çevirebilirler.
son olarak bir kitapta bölüm olarak yazdığım aşağıdaki metni ekliyorum
saygılar
Doğaya Saygı Etikleri
Doğaya gösterilebilecek en yüksek saygı derecesi doğayı öğrenmek ve en ince ayrıntısına
kadar doğada merak ettiklerinizin pesine düsmek, öğrenmek ve yine öğrenmektir. Doğayı
bilmeyen birisinin doğaya saygı duymasını ya da doğayı korumasını bir doğa sevdalısı
olmasını bekleyemezsiniz.
Doğadan çantamızda sadece çöplerimiz ve fotoğraf makinesinde karelerimizle dönmeliyiz.
Doğada sadece ayak izlerimiz kalmalı organik çöp olarak sayılan bir elma koçanı ya da
salatalık kabuğu, yenilmemis iki ekmek asla doğaya terk edilmemelidir. Sevdiklerimize kır
çiçekleri hele hele az bulunan kır çiçekleri getirmek belki romantik olabilir fakat etik değil.
Dağın basında bulduğunuz dut ağacının meyvelerini yemek belki sizin 5 kisilik grubunuz için
eğlenceli olabilir ama orada o ağacın meyveleri ile beslenen binlerce böceğin belki de tek
besin kaynağını tüketiyor olabilirsiniz. Sizin organik çöp olarak değerlendirip bir kaya altına
bıraktığınız elma koçanı 10 gün sonra küflü bir elma koçanı olarak bir karaca ya da dağ
keçisinin midesinde geri dönüsümsüz hasara yol açıp onun ölümüne sebep olabilir. Vahsi
hayvanlar yesin diye kenara atılan iki ekmeği yiyen bir ceylanın midesi kısa süre sonra
asidozdan dolayı çalısmayacak ve bu o canlının sonu olacaktır. Gece ay ısığında ileri
teknoloji ürünü led lambanızı sağa sola doğru tutarak yürürken sizi sessizce seyreden gece
kuslarını gece avlanan onlarca tür hayvanı bir o kadar böceği rahatsız ettiğinizin farkında
olmalısınız.
Gece yürüyüslerinde asla vahsi hayvanların geçis yolu olarak kullandıkları güzergahlar ,
kullanılmamalı, su kaynaklarının yanında kamp yapılmamalıdır. Bir su kaynağının orada
yasayan canlılar için ne kadar hayati olduğunu ve ne kadar sık kullanıldığını öğrenmek
istiyorsanız sabah erken gidip o suyun kenarındaki vahsi hayvanlara ait ayak izlerine
bakmanız yeterlidir.
Türkiye’de simdiye kadar dağcılık, izcilik, doğa yürüyüsü vs faaliyetlerde kayıtlara geçmis
vahsi hayvan saldırısına uğrama olayı bilinmemektedir. Unutmayın ki en vahsi canlı insandır
ve hiçbir canlı insana çok rahatsız edilmedikçe, yılansa üzerine basılmadıkça, ayı ise
yavrusu yanındayken üzerine ısrarla gidilmedikçe saldırmaz ve insanlardan kaçmayı tercih
eder. O nedenle kazara karsılastığınız vahsi hayvanlara zarar vermeyin onların uzaklasması
için imkan tanıyın ve siz de onlardan uzaklasın ama emin olun ilk onlar kaçacaktır.