murat
Ana Kamp
Kaçkar Dağı, Doğu Karadeniz bölgesinde, Rize’de yer alır. Hemen hemen her türlü doğa sevdalıları, doğa sporları tutkununları için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir bölgedir. Her türlü seviyedeki dağcılar için farklı zorlukta çeşitli rotaları vardır. Trekking yapmayı sevenler, dağcılığa yeni başlayanlar, güney yüzündeki (Dilberdüzü) “Güney Rota”sından rahat bir yürüyüşle zirveye çıkabilirler. Sadece yürümek istemeyen ama fazla teknik rotaya da girmek istemeyenler, altların biraz boşluk hissiyle beraber enfes bir manzarada tırmanışın heyecanını yaşamak istiyorsa dağa kuzey yönünden (Ayder – Kavron) yaklaşık Kuzey doğu klasik rotasından zirveye ulaşabilir. Ama asıl heyecan elbetteki buzul tırmanışıyla yaşanır. Bu konuda da Kaçkar dağcılara iki alternatif sunmaktadır; kar-buz-kaya karışımı bir tırmanış için Küçük Buzul, uzun soluklu bir buzul tırmanış keyfi içinse Büyük Buzul rotası dağcıları kendine çekmektedir.
Büyük buzul rotasından tırmanışı için en ideal kamp yeri Öküz yatağı’dır. Bunun için dağa kuzey yönünde yaklaşmak gerekir. Rize’ye ulaşmak için pek çok alternatif mevcuttur. Gerek şehirler arası otobüsler gerekse de ilçelerden hareket eden minibüslerle veya belediye otobüsleriyle Çamlıhemşin sapağına kadar gidilebilir. Çamlıhemşin sapağında bulunan minibüslerle Ayder Yayla’sına ulaşmak mümkündür. Eğer alışveriş yapılmamışsa, hala alınacak bir şeyler varsa en ideal ulaşım yolu öncelikle Pazar ilçesine gitmek, burada ihtiyaçlar görüldükten sonra ilçeden kalkan minibüslerle Ayder’e ulaşmaktır. Alışverişlerin mümkün mertebe Pazar’dan yapılması ekonomiklik açısından önemlidir. Çamlıhemşin veya Ayder’den de alışveriş yapılabilmesine karşın buraların turistik yerle olduğu unutulmamalıdır. Ekonomiklik göz önüne alındığında bir diğer alternatif olan otostopta unutulmamalıdır. Özellikle tatil günler, hafta sonlarında az kişiyle otostop vasıtasıyla Çamlıhemşin sapağından son nokta olan Yukarı Kavron yaylasına kadar da gidilebilir.
Eğer otostop şansınız yoksa Ayder’den Yukarı Kavron’a kadar uzun bir yol sizi bekliyor demektir. Yazın ekibe göre 4-6 saat arasında gidilebilecek olan Ayder-Yukarı Kavron yolu iyi bir kar yağışından sonra 2 günü bulabiliyor. Yaz mevsiminde ekibi çok zorlamadan ideal olarak ilk gün Ayder -> Yukarı Kavron, ikinci gün Yukarı Kavron -> Öküz yatağı kamp alanına çıkılabilir. Kış mevsiminde ise karın durumuna göre ilk gün Ayder > Aşağı Kavron ikinci gün Aşağı Kavron -> Öküz Yatağı kamp alanına ulaşılabilir. Kışın özellile Aşağı Kavron-Yukarı Kavron arasındaki çığ parkurları ve kar durumu göz önüne alınarak tırmanışa gece 03:00 – 04:00 arası başlamak hem sert kar üstünde hızlı ilerleme hem de çığ riskinden korunma imkanı sağlar. Her ne olursa olsun güneş altında Set’e ulaşacağınızı düşünürsek Set -> Öküz Yatağı arasındaki 1-2 saatlik mesafeyi güneşin yumuşattığı karla boğaşarak 3-4 saatte geçebilmeniz olası. Kamp yerine ulaştıktan sonra ise yapmanız gereken artık doğanın keyfini çıkarma.
Kamp yerin olabildiğince düz bir alan olduğundan dolayı kamp yeri sıkıntısı çekmek diye bir şey yok. Hemen kamp alanının yanında akan pırıl pırıl, buz gibi dere kış mevsiminde metrelerce karın altında kaldığından dolayı kar eritmek kaçınılmaz oluyor. O yüzden yaz mevsiminde gidip tadını çıkarmak lazım .
Büyük buzul rotasından tırmanış yapmak için en ideal kamp yeri Öküz Yatağıdır. Kamp yeri büyük buzulun tamamını gördüğünden dolayı rotayı önceden detaylı olarak inceleme imkanınız da mevcuttur. Tırmanışa başlamak için gün ağarmadan 04:00 gibi yola çıkmak idealdir. Böylece buzula daha güneş vurup taş düşürmeye başlamadan siz çoktan buzuldan çıkmış olursunuz. Aksi halde ısınan buzuldan aşağı akan taşlar tehlikeli olduğu gibi büyük bir kazaya sebep olabilecek niteliktedir. Kamp yerinden hareket ettikten yaklaşık 1 saat sonra buzul girişine ulaşabilirsiniz. Buzul’a girmek için ideal olan nokta buzulun nispeten daha az eğimli olan sol bölümüdür. Burada zamana ve ekibin durumuna göre giriş kısmında sabit hat döşemeyebilirsiniz. Ancak yine de emniyetli bir geçiş için giriş kısmında kurulacak olan yaklaşık 30-40 metrelik bir sabit hat güvenle buzulun üstüne çıkmanızı sağlayacaktır. Yaz mevsiminde açık olan çatlakların üzeri kışın tamamen karla kapanmıştır. Giriş kısmında ki küçük çatlakların üzerinden atlayarak geçmeniz mümkün. Eğer erken bir tarihte tırmanış yapıyorsanız küçük çatlakların üstü hala kar kapalı olabilir; buralarda dikkatli olmak lazım. Büyük buzuldaki en önemli geçişlerden biri 3500 metrede bulunan çatlaktır. Kış mevsiminde üstü tamamen kapalı olan çatlak yaz mevsiminde tüm güzelliğiyle karşınıza çıkıyor. Çatlağın sağından veya solundan, nispeten daralmış olan bölümlerin üzerinden atlayarak geçebilirsiniz. Eğer şanslıysanız zaman zaman çatlağın üzerinde oluşan doğal köprülerin üzerinden de emniyet alarak hızlı bir biçimde geçebilirsiniz. Aksi halde zorlu bir geçiş sizi bekliyor. 3500 çatlağını geçtikten sonra buzulun sonuna geldiniz demektir. Önünüzde son bir engel olarak 3700 geçidine ulaşan dik bir etap kalır. Kışın kardan dolayı bu etapta herhangi bir sabit hatta ihtiyaç duyulmasa da 70 derecelik eğime ulaşan bu kısımda buzulun üstünün açık olduğu dönemde sabit hat kurmak güvenlik için gereklidir. Bu etabı da geçtikten sonra artık ayaklarınız yeniden taşların üstüne basacaktır. Başta kramponlarınız olmak üzere tüm buzul malzemelerini artık çantanıza kaldırma vaktiniz gelmiştir.
3700 metre geçidinden sonra hemen sol tarafa doğru alçalıp güney klasik rotasına ulaşırsınız. Buradan da zirveye manzarayı seyrede seyrede trekking tadında bir tırmanışla ulaşırsınız. Türkiye’nin en yüksek 4. dağının, Kaçkar Dağı’nın zirvesindesiniz artık. Molanızı yüksek irtifa dalışlarının da yapıldığı Deniz Göl’ü ve Türkiye’nin ender buzullarından bir diğeri olan Ergör Buzulu’na karşı geçirirsiniz. Dönüş ise kuzey-doğu klasik rotasını takip ederek Öküz Yatağınızdaki kamp yerine ulaşırsınız.
Kış mevsiminde ise asıl tehlike 3700 metre geçidinden sonra başlar. Çünkü önünüzde geçmeniz gereken büyük bir çığ parkuru vardır. Geçitten sola doğru biraz alçalıp hemen ardından yükselirsiniz. Karşınıza devasa çığ parkuru ihtişamıyla çıkar. Erken saatte teker teker bu etabı geçerek zirveye yoluna girersiniz. Saat ilerlediğinden ve güneş yükseldiğinden dolayı zirvede çok fazla kalmadan geri dönmeniz gerekir. Kışın dönüş için en ideal rota yine Büyük buzul rotasıdır. Bu da dönüşte çığ parkurundan tekrardan geçmek anlamına geliyor. Geldiğiniz rotadan hızlı bir şekilde geri dönüp çığ parkurunu da güvenli bir şekilde geçtikten sonra önünüzde 3700 geçidine çıkan bir etap gelir. Tüm yorgunluğun üstüne bu etabı da çıktıktan sonra geçitte verilebilecek kısa bir molanın ardından tekrar buzula girilip aşağıya oyalanmadan dönülmelidir. Geceyi buzulda geçirmek hiçte parlak bir fikir değil eminim ki.
Kampa dönüldükten sonra zaman varsa bir gün daha burada kalınıp doğanın tadını çıkarmak tavsiye edilse de genelde zaman olmaz . Öküz yatağından sabah hareket edildiği takdirde yaz/kış 1 günde Ayder Yayla’sına ulaşmak mümkün. Ayder Yaylası’ndan tekrar minibüsle veya otostopta Çamlıhemşin sapağına ulaşıldıktan sonra ise geriye sadece sizi eve götürecek bir otobüsün geçmesini beklemek kalıyor.
Büyük buzul rotasından tırmanışı için en ideal kamp yeri Öküz yatağı’dır. Bunun için dağa kuzey yönünde yaklaşmak gerekir. Rize’ye ulaşmak için pek çok alternatif mevcuttur. Gerek şehirler arası otobüsler gerekse de ilçelerden hareket eden minibüslerle veya belediye otobüsleriyle Çamlıhemşin sapağına kadar gidilebilir. Çamlıhemşin sapağında bulunan minibüslerle Ayder Yayla’sına ulaşmak mümkündür. Eğer alışveriş yapılmamışsa, hala alınacak bir şeyler varsa en ideal ulaşım yolu öncelikle Pazar ilçesine gitmek, burada ihtiyaçlar görüldükten sonra ilçeden kalkan minibüslerle Ayder’e ulaşmaktır. Alışverişlerin mümkün mertebe Pazar’dan yapılması ekonomiklik açısından önemlidir. Çamlıhemşin veya Ayder’den de alışveriş yapılabilmesine karşın buraların turistik yerle olduğu unutulmamalıdır. Ekonomiklik göz önüne alındığında bir diğer alternatif olan otostopta unutulmamalıdır. Özellikle tatil günler, hafta sonlarında az kişiyle otostop vasıtasıyla Çamlıhemşin sapağından son nokta olan Yukarı Kavron yaylasına kadar da gidilebilir.
Eğer otostop şansınız yoksa Ayder’den Yukarı Kavron’a kadar uzun bir yol sizi bekliyor demektir. Yazın ekibe göre 4-6 saat arasında gidilebilecek olan Ayder-Yukarı Kavron yolu iyi bir kar yağışından sonra 2 günü bulabiliyor. Yaz mevsiminde ekibi çok zorlamadan ideal olarak ilk gün Ayder -> Yukarı Kavron, ikinci gün Yukarı Kavron -> Öküz yatağı kamp alanına çıkılabilir. Kış mevsiminde ise karın durumuna göre ilk gün Ayder > Aşağı Kavron ikinci gün Aşağı Kavron -> Öküz Yatağı kamp alanına ulaşılabilir. Kışın özellile Aşağı Kavron-Yukarı Kavron arasındaki çığ parkurları ve kar durumu göz önüne alınarak tırmanışa gece 03:00 – 04:00 arası başlamak hem sert kar üstünde hızlı ilerleme hem de çığ riskinden korunma imkanı sağlar. Her ne olursa olsun güneş altında Set’e ulaşacağınızı düşünürsek Set -> Öküz Yatağı arasındaki 1-2 saatlik mesafeyi güneşin yumuşattığı karla boğaşarak 3-4 saatte geçebilmeniz olası. Kamp yerine ulaştıktan sonra ise yapmanız gereken artık doğanın keyfini çıkarma.
Kamp yerin olabildiğince düz bir alan olduğundan dolayı kamp yeri sıkıntısı çekmek diye bir şey yok. Hemen kamp alanının yanında akan pırıl pırıl, buz gibi dere kış mevsiminde metrelerce karın altında kaldığından dolayı kar eritmek kaçınılmaz oluyor. O yüzden yaz mevsiminde gidip tadını çıkarmak lazım .
Büyük buzul rotasından tırmanış yapmak için en ideal kamp yeri Öküz Yatağıdır. Kamp yeri büyük buzulun tamamını gördüğünden dolayı rotayı önceden detaylı olarak inceleme imkanınız da mevcuttur. Tırmanışa başlamak için gün ağarmadan 04:00 gibi yola çıkmak idealdir. Böylece buzula daha güneş vurup taş düşürmeye başlamadan siz çoktan buzuldan çıkmış olursunuz. Aksi halde ısınan buzuldan aşağı akan taşlar tehlikeli olduğu gibi büyük bir kazaya sebep olabilecek niteliktedir. Kamp yerinden hareket ettikten yaklaşık 1 saat sonra buzul girişine ulaşabilirsiniz. Buzul’a girmek için ideal olan nokta buzulun nispeten daha az eğimli olan sol bölümüdür. Burada zamana ve ekibin durumuna göre giriş kısmında sabit hat döşemeyebilirsiniz. Ancak yine de emniyetli bir geçiş için giriş kısmında kurulacak olan yaklaşık 30-40 metrelik bir sabit hat güvenle buzulun üstüne çıkmanızı sağlayacaktır. Yaz mevsiminde açık olan çatlakların üzeri kışın tamamen karla kapanmıştır. Giriş kısmında ki küçük çatlakların üzerinden atlayarak geçmeniz mümkün. Eğer erken bir tarihte tırmanış yapıyorsanız küçük çatlakların üstü hala kar kapalı olabilir; buralarda dikkatli olmak lazım. Büyük buzuldaki en önemli geçişlerden biri 3500 metrede bulunan çatlaktır. Kış mevsiminde üstü tamamen kapalı olan çatlak yaz mevsiminde tüm güzelliğiyle karşınıza çıkıyor. Çatlağın sağından veya solundan, nispeten daralmış olan bölümlerin üzerinden atlayarak geçebilirsiniz. Eğer şanslıysanız zaman zaman çatlağın üzerinde oluşan doğal köprülerin üzerinden de emniyet alarak hızlı bir biçimde geçebilirsiniz. Aksi halde zorlu bir geçiş sizi bekliyor. 3500 çatlağını geçtikten sonra buzulun sonuna geldiniz demektir. Önünüzde son bir engel olarak 3700 geçidine ulaşan dik bir etap kalır. Kışın kardan dolayı bu etapta herhangi bir sabit hatta ihtiyaç duyulmasa da 70 derecelik eğime ulaşan bu kısımda buzulun üstünün açık olduğu dönemde sabit hat kurmak güvenlik için gereklidir. Bu etabı da geçtikten sonra artık ayaklarınız yeniden taşların üstüne basacaktır. Başta kramponlarınız olmak üzere tüm buzul malzemelerini artık çantanıza kaldırma vaktiniz gelmiştir.
3700 metre geçidinden sonra hemen sol tarafa doğru alçalıp güney klasik rotasına ulaşırsınız. Buradan da zirveye manzarayı seyrede seyrede trekking tadında bir tırmanışla ulaşırsınız. Türkiye’nin en yüksek 4. dağının, Kaçkar Dağı’nın zirvesindesiniz artık. Molanızı yüksek irtifa dalışlarının da yapıldığı Deniz Göl’ü ve Türkiye’nin ender buzullarından bir diğeri olan Ergör Buzulu’na karşı geçirirsiniz. Dönüş ise kuzey-doğu klasik rotasını takip ederek Öküz Yatağınızdaki kamp yerine ulaşırsınız.
Kış mevsiminde ise asıl tehlike 3700 metre geçidinden sonra başlar. Çünkü önünüzde geçmeniz gereken büyük bir çığ parkuru vardır. Geçitten sola doğru biraz alçalıp hemen ardından yükselirsiniz. Karşınıza devasa çığ parkuru ihtişamıyla çıkar. Erken saatte teker teker bu etabı geçerek zirveye yoluna girersiniz. Saat ilerlediğinden ve güneş yükseldiğinden dolayı zirvede çok fazla kalmadan geri dönmeniz gerekir. Kışın dönüş için en ideal rota yine Büyük buzul rotasıdır. Bu da dönüşte çığ parkurundan tekrardan geçmek anlamına geliyor. Geldiğiniz rotadan hızlı bir şekilde geri dönüp çığ parkurunu da güvenli bir şekilde geçtikten sonra önünüzde 3700 geçidine çıkan bir etap gelir. Tüm yorgunluğun üstüne bu etabı da çıktıktan sonra geçitte verilebilecek kısa bir molanın ardından tekrar buzula girilip aşağıya oyalanmadan dönülmelidir. Geceyi buzulda geçirmek hiçte parlak bir fikir değil eminim ki.
Kampa dönüldükten sonra zaman varsa bir gün daha burada kalınıp doğanın tadını çıkarmak tavsiye edilse de genelde zaman olmaz . Öküz yatağından sabah hareket edildiği takdirde yaz/kış 1 günde Ayder Yayla’sına ulaşmak mümkün. Ayder Yaylası’ndan tekrar minibüsle veya otostopta Çamlıhemşin sapağına ulaşıldıktan sonra ise geriye sadece sizi eve götürecek bir otobüsün geçmesini beklemek kalıyor.