Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan CİNCİN Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 27
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,741
C

CİNCİN

Ziyaretçi
Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

8,9 şiddetinde tarihinin en büyük depremlerinden biri ve arkasından gelen tsunami ile sarsılan Japonya'da ölü sayısının 350 olduğu, pek çok kişinin de kayıp olduğu belirtiliyor. Bilim adamlarımız ve konu hakkında bilirkişi seviyesinde bilgi ve görüşü olan halkımız böyle bir deprem Türkiye'de olsa kaç kişi ölürdü (veya kaç kişi yaşamayı başarırdı) tartışmasını yapadursun; Japon bilim adamları başka bir sorunu çözmeye çalışıyor:

Deprem sonrasında Tokyo şehrinin yaklaşık 250 km kuzeydoğusunda yer alan Fukushima Nükleer santralinin 6 reaktöründen ikincisinde reaktörün soğutma sisteminin arzıalanması sonucunda (Soğutma sistemi kendisini kapatıyor ancak reaktördeki nükleer yakıt sistemleri çalışmaya devam ediyor) konteyner içindeki soğutma suyu buharlaşarak reaktörün kontrolsüz şekilde aşırı ısınmasına neden olmuş ve içinde bulunduğu metal konteyner sistemini eritmeye başlamış.

Bilim adamlarının reaktörü soğutabilmek için sisteme deniz suyu pompalaladığı belirtilmekte. Ancak, reaktördeki ısıyı düşürebilmek ekledikleri suyun buharlaşmasını yavaşlatmak için kullandıkları hidrojenin konteynırın bulunduğu içindeki oksijenle reaksiyona girmesi sonucu kapalı alanda yüksek bir basınç oluştuğu ve bu basıncın da patlamaya yol açtığı belirtiliyor.

Reaktörden sızan radyasyonun ise tehlikeli seviyede olmadığı ancak iki reaktörün daha soğutma sistemlerinde arızalar yaşandığı ve kırmızı alarm durumuna giren bölgenin askeri birliklerin de yardımı ile hızla boşaltılmaya başlandığı gelen haberler arasında. Reaktörün soğutulması başarılamazsa santralde yaşanacak patlamalaların dünyayı bambaşka küresel bir nükleer felakete götüreceği kuşkusuz.

Kasırgalar ve depremler gibi doğal felaketlerle iç içe yaşamayı bilen teknolojisi çok gelişmiş bir ülkede bile Nükleer santrallerin kontrolden çıkabildiğini görüyoruz.

8.9 şiddetindeki bir depremin ülkemizi ne hale sokacağı TV'lerde tartışıladursun, çevrecilerin tüm muhalefetine rağmen ülkemizde de kurulacak olan böyle bir nükleer santralin olası bir depremde nasıl hasar göreceği ve olası sonuçları da tartışılmalıdır.
 

Etiketler
Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Bu arada Fukushima Dai-Ichi nükleer santrali hakkında kısa bir bilgi vereyim:
İlk reaktörü Temmuz 1967'de inşa edilen santral 26 Mart 1971'de elektrik üretimine başlamış. Santralin 30 yıl sonra yani Mart 2011'de kapatılması planlanıyormuş. Kapatılması planlanan reaktörün bu depremle hasar gördüğü iletiliyor. Santralin halihazırda 6 adet reaktörü bulunmakta ve iki adet daha reaktörün de inşası planlanmakta.
[attachment=1]
Kapsamlı bilgi için: http://en.wikipedia.org/wiki/Fukushima_I_Nuclear_Power_Plant

Fukushima Dai-Ichi.jpg
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Japonyadaki tüm insanlığa büyük geçmiş olsun..
Umarım ki en yakın zamanda yaralarını sararlar ve kayıp insanlara bir an evvel ulaşılır..
Doğanın bu gibi felaketleri ile çok daha fazla bilinçlenip, doğaya verdiğimiz zararları umarım hep beraber görerek hareket edebiliriz..
Şu anda tek isteğim Japonyadaki insanlara yardım edebilmek..
Büyük geçmiş olsun Japonya...:(
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Bu halk bir türlü kurtulamadı radyasyondan.. ::smiley:
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Nükleer santralde hidrojen patlaması oldu: 3 yaralı 7 kayıp

Japonya'da Fukuşima nükleer santralinde hidrojen patlaması olduğu bildirildi.

Japonya’daki Fukusima Nükleer Santrali'nde yeni bir patlama daha meydana geldi. İngiliz SKY News televizyonu, deprem, tsunami ve nükleer felaketi bir arada yaşayan Japonya’da başkentin kuzeyindeki Fukuşimo Daiçi Nükleer Santralı’nda beklenen büyük patlamanın gerçekleştiğini duyurdu.

Patlama anı ise canlı yayında görüntülendi. İkinci santraldaki patlama tehlikesi nükleer tehlikeyi daha da arttırmış, santrallar çevresinde yaşayan 170 bin kişi radyasyon kontrolünden geçirilerek tahliye edilmişti.

160 kişinin ise sızan radyasyondan etkilendiği belirtiyor. Japonya hükümeti, ikinci patlamanın ardından radyasyon yüksek radyasyon riski nedeniyle alarm seviyesini arttırdı.


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=17263750
 



Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Önce deprem, sonra Tsunami ve sonrasındaki Nükleer patlamalar......
Gerçekten oradaki insanlara acıyorum...
Ve 2011 Yılına Ortadoğudaki gelişmeler ve büyük doğal felaketlerle başladık..
2012 Maya kehaneti düşündürmeye başladı artık beni Sedat bey..:((
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Sinop'a yapılacak santralden geri adım atılacak gibi görünmüyor. Bu gidişle bizim başımıza gelecek olanlar Japonlar'ın başına gelenlerden kat kat fazla olacak. Enerji açığı olduğunu kabul ediyorum ama çok sayıda alternatif varken en tehlikeli olanının seçilmesini kabul etmiyorum... Karadeniz'de herkes kanserden ölüyor. Binlerce kilometre ötedeki Çernobil bunu yaparken dibimizdeki bakalım neler yapacak...
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Eldeki tüm alternatif enerji olanakları kullanılmadan ihtiyacımızın nükleer santral olduğu ve bu santrallerin temiz olduğu fikri pompalanıyor kamuoyuna gözle görünmeyen atıklar kirli değilmiş gibi düşünülüyor. Sakat doğumları kader sanan bir zihniyet var. Halkımız da sanıyor ki, elektrik bedava olacak. Enerjinin bu kadar pahalı olmasının tek nedeni kaçak enerji tüketimi ve enerji üzerinden alınan çok yüksek vergidir.
Hatta hükümetin enerji politikalarına karşı olan akademisyenler, dernek ve örgütler ve aktivistler üzerindeciddi siyasi baskı ve polis kontrolü sözkonusu.
 


Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/17273541.asp?gid=373

Japonya'daki Fukuşima nükleer santralinde bugün (15.03.2011) meydana gelen dördüncü patlamanın ardından, tüketilmiş yakıt depolama havuzunda yangın çıktığı ve radyoaktif maddelerin doğrudan atmosfere karıştığı bildirildi.
...
Japon hükümeti sözcüsü Yukio Edano, patlama ve ardından yaşanan yangının neticesinde başkent Tokyo'nun 250 kilometre kuzeydoğusundaki santralin çevresindeki radyasyon seviyesinin insan sağlığını etkileyebilecek seviyeye ulaştığını söyledi.
 



Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

... Gerçekten çok kötü bir durum , deprem , tsunami ardından nükleer patlamalar.. Nükleer santralin temiz enerji kaynağı olduğu bir ölçüde doğru ,ancak kontrolleri doğru yapıldığında bile yaşanan doğal afetler sonucu oluşabilecek risklerle karşı karşıya kalacağız.. Çevreyi bu kadar düşünüyorlarsa termik santralleri(Kömür ile çalışan,genelde linyit yakan çevreye oldukça zararlı santrallerdir) en aza indirip çevre dostu enerjiler kullanılsın. güneşli gün sayısı fazla olan illerimize güneş santralleri yapılsın,büyüklü küçüklü tüm akarsularımıza hidroelektrik mekanizmalar yerleştirilsin(büyük akarsulara hidroelektrik barajlar vs..).Batıda ve doğuda artık nükleer enerji bile 2. sınıfa gerilemiş durumda , ama biz her zaman ki gibi arkadan geliyoruz.Eğer vatanımızın olanaklarından doğru yararlanmayı bilseydik şuan İç Anadolu,Ankara Savaşı'nda Timur'un fillerini saklayabilecek kadar büyük bir orman barındırmaya devam ederdi.Hala geç değil. Doğa dostu enerji kullanımı ülkemizde yaygınlaşsa,her bölgemizde etiyle sütüyle yararlansak enerji konusunda üretilen enerjiyi ihrac bile ederiz. Saygılar ,
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Dogru yere yapilan (tarihi ve dogal kaynaklara zarar vermeyecek yerler) HES'ler, ruzgar ve gunes santralleri pek cok yonden ekonomiye fayda saglayacaktir. Ornegin istanbul ve canakkale bogazlarindaki kesintisiz dip ve yuzey akintilari yillik kac mw elekrik enerjisine esdegerdir acaba?
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

CİNCİN' Alıntı:
Dogru yere yapilan (tarihi ve dogal kaynaklara zarar vermeyecek yerler) HES'ler, ruzgar ve gunes santralleri pek cok yonden ekonomiye fayda saglayacaktir. Ornegin istanbul ve canakkale bogazlarindaki kesintisiz dip ve yuzey akintilari yillik kac mw elekrik enerjisine esdegerdir acaba?
Haklısnız. Mısır Nil nehri üzerine Aswan barajını yaptı , yıllardır gübre kullanmadan işlenen topraklar gübreye muhtaç kaldı hatta bazı tarlalar tuzlandığı için iş görmüyor.Zaten bir HES'in ömrü yaklaşık 50 yıl civarında.50 sene sonra akarsuların getirdiği alüvyonlar baraja doluyor ve tribünler vs. kullanılamaz hale geliyor.(o alüvyonlarda tarlalar için hayati öneme sahip.)Birde doğuda tarihi eser gerçekleri var.. 2000-3000 yıllık şehirler sular altında kalabiliyor , böyle bir zihniyete sahibiz biz. :smiley:
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Bakınız başbakan ne buyurmuş:
"Riski olmayan hiçbir yatırım yoktur. Yani evinize Aygaz tüpü de o zaman koymamak gerekir veya bir doğalgaz hattı çekmemek gerekir veya ülkeden ham petrol hattının geçmemesi gerekir. Şimdi bunlar hangisi olursa olsun herhangi bir tehditle ya da saldırıyla karşı karşıya kaldığı zaman bunların az veya çok bir bedeli olur. Bunların hepsi özellikle dünyada sanayileşme olsun, teknoloji olsun modern dünyanın bütün güzelliklerinin yanında bilelim ki birçok sıkıntıları da olacaktır. Yani kozmetik dünyanın içerisinde birçok sıkıntılar var. Ve bu kozmetik yaşamın içerisindeki sıkıntılar güzelliği getirirken bu güzelliğin yanında da bakıyorsunuz birçok sıkıntıları da getiriyor. Ama kimse ondan vazgeçmiyor. Yine kullanmaya devam ediyor. Bu ise çok daha farklı. Adeta bizim enerjideki sıkıntılarımızı büyük ölçüde aşmamıza vesile olacak. Ama böyle bir, Allah göstermesin fevkalade yüksek 8.9 büyüklüğündeki bir deprem bırakın nükleer enerjiyi, görüyorsunuz, televizyonlarda izliyoruz köprüler vesaire.. Yani biz köprüleri yapmayalım mı? Bütün o dev köprüler gördünüz gitti. Şimdi bizim 1. köprümüz, 2. köprümüz ne bileyim 3. köprü bunların hepsi hesapta. Bütün tedbirleri alacağız ve bu tedbirlerle de tabii bu tür adımları da atacağız."

İşte ülkeyi yönetenlerin vizyonu bu kadar. Bugünün doymak bilmez iştahını tatmin etmek uğruna insanlığın geleceği göz göre göre riske atılıyıor. Alınan riskin büyüklüğünü eminim ki benden daha iyi biliyordur. Nükleer, HES, veya Termik elektrik santrallerinde ilk depremde enerji üretimi kesileceği gibi ardından gelen etkileri insanlığı yok edecek düzeyde olacaktır. Ama güneş ve rüzgar enerjisi öyle mi? Ne olursa olsun rüzgarlar esmeye güneş doğmaya devam edecek.
Daha iyi, temiz, güvenli dünya ile dost ve ucuz bir alternatifi olduğu sürece NÜKLEER SANTRALLERE KARŞIYIZ.
 

Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

Japon halkının başına gelen felaketler silsilesinden çok üzgünüz, geçmiş olsun. Allah başka felaket vermesin. Arkadaşlar bu nükleer santralleri yapmayalım. Hidro elektrik santralleri ve barajları yapmayalım. HES'ler hepten sıkıntı. Eee ne yapacağız bu enerji sorununu nasıl çözeceğiz. Enerjiye ihtiyaç duyulun herşeyden vazmı geçsek acaba... Dünya üzerinde gelişmiş ülkelerin hepsi ucuz enerji için nükleer santralleri hala kullanmakta, yenilerini yapmakta ve planlamaktadırlar. Bu ülkede madenler ve enerji konusunda ne zaman bir adım atılsa kıyamet kopuyor. İstemezük mantığı yerine; evet ucuz enerji bize gerekli en güvenlisini nasıl yaparız diye düşünmek daha doğru olmazmı?? Bu yüzyılda enerji olmazsa iş, aş üretim çok zor. O halde en güvenli, ucuz, ekolojik dengeleri bozmayan Enerji nasıl temin edilir. Aynı zamanda nükleer güce sahip olmak başka saikler içinde gerekli sanırım... Bizim bu güce sahip olmamamız için gizliden bir kampanya var gibime geliyor.... ne dersiniz..
 



Ynt: Japonya Depremi ve Fukushima Nükleer Santralindeki Patlama

İstemezük mantigi yerine nukleer santrallerin sahip oldugu potansiyel tehlikelere deginip alternatif enerji kaynaklarini oneriyoruz. Bir kez olsun buna karsi olanlari dinleseniz istemezuk demedigimizi anlarsiniz. Lutfen bakiniz yukaridaki yazilara.
Nukleer enerji carbon emisyonu 0 dir ve potansiyelindeki enerji sahip olunan diger konvansiyonel enerji kaynaklariyla olculemez. Ancak kontrolden cikma egilimi cok yuksektir ve atiklari radyoaktiftir. Atiklarin nerede depolanacagi ve acil durumda santralin nasil devre disina cikartilacagi belli degil. Yani kontrolsuz guc guc degildir. Bu sorunlari Japonya gibi gelismis teknolojiye sahip ulkeler bile cozmus degil.

Nukleer guce sahip olmak baska saikler icin de gerekli derken sanirim nukleer silah ureticisi ve sahibi olmaktan bahsediyorsunuz. Eger asil sahip olunmak istenen sey buysa basbakan kime karsi bu silahları istiyor acik acik soylesin.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,740
Mesajlar
1,522,997
Kayıtlı Üye Sayımız
166,557
Kaydolan Son Üyemiz
Takezo

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst