herkese merhaba
konu başlığındaki geziye çıkmadan önce internetten olabildiğince yararlandım tabi ençok da gezenbilir bana yardımcı oldu, öncelikle bu siteyi oluşturanlara teşekkür ediyorum ve sözü fazla uzatmadan ayrıntılara geçiyorum
eşimle amacımız daha önce gitmediğimiz antalya ve bölgesini karış karış
gezmekti ve bu maksatla 7 günlük bir gezi planı yaptık ve çok keyif aldığımız gezimizi geçen hafta gerçekleştirdik
aracımız peugeot 206 hdi
çıkış izmir-denizli-antalya ve kıyıdan en son marmarise uğrayarak izmire geri dönüş
1. gün
saat 15:15 de izmirden yola çıktık ve 6 saat süren yolculuğun ardından saat 21:15 de antalyaya ulaştık, yolculuk boyunca hiç mola vermedik sayılır, pazar olması dolayısı ile yolların yoğun olduğunu düşünmüştüm ancak hiçde öyle değilmiş.İzmirden otobandan aydına ulaştık daha sonra denizli ve ardından kotkuteli üzerinden antalyaya vardık, burada bayındır palm otele saat 22 civarında yerleştik ve eşyalarımı odaya bıraktıktan sonra hemen kendimizi otele yakın olan atatürk parkındaki yamaç kafeye atıp canlı müzik eşliğinde denizi seyredip yorgunluğumuzu attık ve saat 01 civarı geri otele döndük
2.gün
Otelde sabah kahvaltısı yapıp doğru kaleiçine gittik, arabayı otoparka koyup kaleçiçi sokaklarında bol bol fotoğraf çektik ve yüksekdde bulunan bir çay bahçesinde çay içip kaleiçini seyrettik ve saat 12 civarı tünektepeye doğru yola çıktık, burada da yine çay içip eşşiz doğa manzarası eşliğinde antalyayı seyrettik ve saat 13 civarı tahtalı dağı teleferiğe doğru yola koyulduk, tahtalı dağı girişinden yaklaşık 15 dk kadar dağa arabayla tırmanıp ilk istasyona çıktık, bende yükseklik korkusu olması sebebiyle çıkışta çok korksamda zirvenin keyfi muhteşemdi, zirvede yine bol bol fotoğraf çektikten sonra sıcak çikolatalarımızı yudumlayıp 40 dk kadar orda kaldıktan sonra inişe geçtik ki iniş daha az korkulu oldu benim için 2 adet teleferik bulunmakta ve bunlar yarım saat arayla iniş ve çıkış yapıyorlar, saat 15 civarı teleferikden inip ulupınara gittik ve balıklarımızı yedik, çağlayan restorantta güleryüzlü personeli ve doğal ortamı havuzları ve balık havuzuyla dinlendik ve yaklaşık 2 saat orda kaldık hatta fırsat olsa tüm gün kalabilirdik
Ordan saat 17:30 civarı ayrılıp kemere yola koyulduk ve yol üzerinde phaselis de denize girdik, burası saat 19:30 da kapanıyor ayrıca müze kartımız olduğu için giriş ücreti ödemedik, daha sonra saat 20:00 civarı kemere gelip butik otel bulup ( la luna otel ) yerleştik, bu aylarda heryer dolu olduğu için yolda tesedüfen karşılaştığımız üniiversite arkadaşımızın sayesinde temiz bir otel bulmayı başardık, otele yerleştikten sonrada 22-24 arası kemerde gezip tekrar otelimize döndük
3. gün
Sabah kahvaltıdan sonra saat 09 da jeep safari yaapcağımız acenta yetkilisi bizi otelden aldı ve buluşma noktasına götürdü, bu arada otelden çıkış yapıp arabamızı otelin önünde jeep safariden dönüşte almak üzere bıraktık.09:30 başlayan jeep safarimizi inanılmaz keyifli geçti aracı ben kullandım arkada iki turist dostla beraber eğlendik, safari boyunca 2 bin yıllık bir çınar ağacı ve 150 metre derinliğindeki mağaraya girip öğle yemeğimzi yedik en son güzel bir nehirde yüzüp saat 15:30 da geri döndük, ve saat 17 civarı rotamız çıralı idi, burda 3,75 tl sanırım( müze kart geçmiyor )yanartaşa tırmandık ve içeceklerimizi burda yudumladık, inişte çıralıdan ayrılıp anayoldan geldiğimiz 7 km yolu tekrar aracmızla tırmanıp olympos türkmen pansiyona bungalow umuza yerleştik burda iki kişi oda kahvaltı+akşam yemeği 110 tl ödedik, saat 21:00 da buraya vardığımızdan akşam yemeğini kuyruğundan yakalayıp karnımızı doyurduk ve kendimizi olympos un sessizliğine bıraktık
4.gün
Sabah türkmende kahvaltı yapıp doğru denize gittik burda da müze kartımız olduğu için giriş parası ödemedik, 3 saat civarı denize girip olympos tarihi kalıntıları gezip türkmenin yanındaki hediyelik eşya dükkanından birşeyler alıp adrasana yola koyulduk, adrasan da derenin üstünde hamakta yatıp tostlarımızı yedik ve suyun üstünde oturup yeşilin ve suyun keyfini sürdük, burdan tekrar saat 16:00 gibi yola koyulup olympos inerken birgün önce gördüğümüz anayola varmadan 2 km kadar aşağıda olan nazar gözleme de bir adet gözleme yedik ve diğer gözleme ile ikram ettikleri erikleri paket yaptırıp saat 18 e doğru kaşa yola koyulduk, kaş a giderken demre de noel baba klisesine uğrayıp gezdik ki burda da müze kartı işimize yaradı, saat 20:00 civarı kaşa vardık, kaşa doğru inerken manzara tepesinde kaşı izledik ve burda ankaralı bizim gibi genç bir çiftle sohbet ettik, kaşta doğru afrodit pansiyonu bulduk ama yer bulamadık onların yönlendirmesi ile kayahan pansiyona yerleştik ( çakıl pansiyonlar bölgesinde ).ordaki feyzan hanımın güleryüzü ve odalaların son derece temiz olması sebebiyle kalkanda kalmayıp iki gün kayahan pansiyonda konakladık, 21:00 gibi oetele yerleşip terasda kaş akşamının keyfini çıkarıp kahvelerimzi yudumlayıp kendimizi dışarı attık, saat 24 e kadar dışarda dolaşıp otelmize geri döndük
5.gün
Kayahan pansiyonda kahvaltımızı terasda muhteşem kaş manzarası eşliğinde yapıp derya restorantın şezlonglarına kendimizi atıp denize girdik, iki saat kadar burda kaldıktan sonra, marinaya gidip saat 13 civarı tekne ile limanağzına nurinin yerine gidip denize girdik, burda da iki saat kadar kalıp saat 16 gibi kaşa geri döndük, kaşta muhtar marketten birşeyler adlık ( ayrıntılarına birazdan gireceğim ) ve saat 16:30 civarı kaputaş plajına doğru yola koyolduk ( kaş tan 15 km civarı uzaklıkta ve kaş ile kalkan arasında ) yolda giderken kaputaş plajına gelmeden 5 km kadar geride muhteşem bir koy var ve bu koy un hemen az üstünde koy ve deniz manzaralı çam ağacının altında soframızı kurup eşimle akdeniz manzarasına ve koya karşı muhtar marketten aldığımız barbunya plaki, rus saatası, nar suyu gibi bilumum içecek ve yiyeceklermizi tükettik ardından saat 18 civarı kaputaş plajına ulaştık, burda da bol aksiyonla denize girme hareketlerinden sonra saat 19:30 gibi tekrar otelimzi yola koyulduk
Üzerimizi değişip kaş akşamlarına kendimizi attık, 23 de otele tekrar gelip terasdan kaş akşamlarını seyre daldık
6. gün
Kayahan pansiyondan kahvaltımızı yapıp patara ya doğru yola çıktık, yolda kalkana uğrayıp resim molası verdik, patarayada girişte müze kartı işimize yaradı, saat 13 e kadar burda denize girip antik kendi gezdikten sonra rotamızı ölüdenize çevirdik, yol üzerinden kınık a uğrayıp letoon ve xantos u gezdik ve saat 16 gibi hisarönüne uğrayıp kayaköy ü dolaştık ve 17:30 civarı kendimizi ölüdenize bıraktık burda 2 saat denize giridikten sonra 1 saat kadar ölüdenizi dolaşıp dalyana doğru yola koyulduk 21 civarı dalyana ulaşıp 3 saat kadar dalyandan gezikten sonra burda eski bir arkadaşımızın evinde konakladık
7.gün
Sabah eski dostlarımız kahvaltı yapıp saat 10:30 civarı iztuzuna gidip 3 saat kadar denizde kaldık, burdan ayrıldıktan sonra ise hemen yukarıda gökçe köyünden geçerken burdaki bir gözlemecide öğle yemeği molası verdik ve saat 18 civarı marmarise ulaştık, eşimin ablası orda ikamet ettiğinden o akşam marmarisde sedir adası sapağında akşam yemeği yedikten sonra orda konaklayıp dinlendik
8.gün
Sabah uyanıp kahvaltının ve tatil yorgunluğunu atmanın ardından keyifli bir sohbet yapıp saat 15:30 civarı izmire yola koyulduk ki yol üzerinden eş dost akraba ne varsa hepsine uğrayıp Pazar akşamı saat 22:30 da izmirdeki evimize ulşatık ve böylece Pazar 15:15 başlayan tatilimiz bir sonraki Pazar saat 22:30 da son bulmuş oldu
Şimdilik bu kadar
Tavsiyeler, ayrıntılar ve resimler eklenecek....
konu başlığındaki geziye çıkmadan önce internetten olabildiğince yararlandım tabi ençok da gezenbilir bana yardımcı oldu, öncelikle bu siteyi oluşturanlara teşekkür ediyorum ve sözü fazla uzatmadan ayrıntılara geçiyorum
eşimle amacımız daha önce gitmediğimiz antalya ve bölgesini karış karış
aracımız peugeot 206 hdi
çıkış izmir-denizli-antalya ve kıyıdan en son marmarise uğrayarak izmire geri dönüş
1. gün
saat 15:15 de izmirden yola çıktık ve 6 saat süren yolculuğun ardından saat 21:15 de antalyaya ulaştık, yolculuk boyunca hiç mola vermedik sayılır, pazar olması dolayısı ile yolların yoğun olduğunu düşünmüştüm ancak hiçde öyle değilmiş.İzmirden otobandan aydına ulaştık daha sonra denizli ve ardından kotkuteli üzerinden antalyaya vardık, burada bayındır palm otele saat 22 civarında yerleştik ve eşyalarımı odaya bıraktıktan sonra hemen kendimizi otele yakın olan atatürk parkındaki yamaç kafeye atıp canlı müzik eşliğinde denizi seyredip yorgunluğumuzu attık ve saat 01 civarı geri otele döndük
2.gün
Otelde sabah kahvaltısı yapıp doğru kaleiçine gittik, arabayı otoparka koyup kaleçiçi sokaklarında bol bol fotoğraf çektik ve yüksekdde bulunan bir çay bahçesinde çay içip kaleiçini seyrettik ve saat 12 civarı tünektepeye doğru yola çıktık, burada da yine çay içip eşşiz doğa manzarası eşliğinde antalyayı seyrettik ve saat 13 civarı tahtalı dağı teleferiğe doğru yola koyulduk, tahtalı dağı girişinden yaklaşık 15 dk kadar dağa arabayla tırmanıp ilk istasyona çıktık, bende yükseklik korkusu olması sebebiyle çıkışta çok korksamda zirvenin keyfi muhteşemdi, zirvede yine bol bol fotoğraf çektikten sonra sıcak çikolatalarımızı yudumlayıp 40 dk kadar orda kaldıktan sonra inişe geçtik ki iniş daha az korkulu oldu benim için 2 adet teleferik bulunmakta ve bunlar yarım saat arayla iniş ve çıkış yapıyorlar, saat 15 civarı teleferikden inip ulupınara gittik ve balıklarımızı yedik, çağlayan restorantta güleryüzlü personeli ve doğal ortamı havuzları ve balık havuzuyla dinlendik ve yaklaşık 2 saat orda kaldık hatta fırsat olsa tüm gün kalabilirdik
Ordan saat 17:30 civarı ayrılıp kemere yola koyulduk ve yol üzerinde phaselis de denize girdik, burası saat 19:30 da kapanıyor ayrıca müze kartımız olduğu için giriş ücreti ödemedik, daha sonra saat 20:00 civarı kemere gelip butik otel bulup ( la luna otel ) yerleştik, bu aylarda heryer dolu olduğu için yolda tesedüfen karşılaştığımız üniiversite arkadaşımızın sayesinde temiz bir otel bulmayı başardık, otele yerleştikten sonrada 22-24 arası kemerde gezip tekrar otelimize döndük
3. gün
Sabah kahvaltıdan sonra saat 09 da jeep safari yaapcağımız acenta yetkilisi bizi otelden aldı ve buluşma noktasına götürdü, bu arada otelden çıkış yapıp arabamızı otelin önünde jeep safariden dönüşte almak üzere bıraktık.09:30 başlayan jeep safarimizi inanılmaz keyifli geçti aracı ben kullandım arkada iki turist dostla beraber eğlendik, safari boyunca 2 bin yıllık bir çınar ağacı ve 150 metre derinliğindeki mağaraya girip öğle yemeğimzi yedik en son güzel bir nehirde yüzüp saat 15:30 da geri döndük, ve saat 17 civarı rotamız çıralı idi, burda 3,75 tl sanırım( müze kart geçmiyor )yanartaşa tırmandık ve içeceklerimizi burda yudumladık, inişte çıralıdan ayrılıp anayoldan geldiğimiz 7 km yolu tekrar aracmızla tırmanıp olympos türkmen pansiyona bungalow umuza yerleştik burda iki kişi oda kahvaltı+akşam yemeği 110 tl ödedik, saat 21:00 da buraya vardığımızdan akşam yemeğini kuyruğundan yakalayıp karnımızı doyurduk ve kendimizi olympos un sessizliğine bıraktık
4.gün
Sabah türkmende kahvaltı yapıp doğru denize gittik burda da müze kartımız olduğu için giriş parası ödemedik, 3 saat civarı denize girip olympos tarihi kalıntıları gezip türkmenin yanındaki hediyelik eşya dükkanından birşeyler alıp adrasana yola koyulduk, adrasan da derenin üstünde hamakta yatıp tostlarımızı yedik ve suyun üstünde oturup yeşilin ve suyun keyfini sürdük, burdan tekrar saat 16:00 gibi yola koyulup olympos inerken birgün önce gördüğümüz anayola varmadan 2 km kadar aşağıda olan nazar gözleme de bir adet gözleme yedik ve diğer gözleme ile ikram ettikleri erikleri paket yaptırıp saat 18 e doğru kaşa yola koyulduk, kaş a giderken demre de noel baba klisesine uğrayıp gezdik ki burda da müze kartı işimize yaradı, saat 20:00 civarı kaşa vardık, kaşa doğru inerken manzara tepesinde kaşı izledik ve burda ankaralı bizim gibi genç bir çiftle sohbet ettik, kaşta doğru afrodit pansiyonu bulduk ama yer bulamadık onların yönlendirmesi ile kayahan pansiyona yerleştik ( çakıl pansiyonlar bölgesinde ).ordaki feyzan hanımın güleryüzü ve odalaların son derece temiz olması sebebiyle kalkanda kalmayıp iki gün kayahan pansiyonda konakladık, 21:00 gibi oetele yerleşip terasda kaş akşamının keyfini çıkarıp kahvelerimzi yudumlayıp kendimizi dışarı attık, saat 24 e kadar dışarda dolaşıp otelmize geri döndük
5.gün
Kayahan pansiyonda kahvaltımızı terasda muhteşem kaş manzarası eşliğinde yapıp derya restorantın şezlonglarına kendimizi atıp denize girdik, iki saat kadar burda kaldıktan sonra, marinaya gidip saat 13 civarı tekne ile limanağzına nurinin yerine gidip denize girdik, burda da iki saat kadar kalıp saat 16 gibi kaşa geri döndük, kaşta muhtar marketten birşeyler adlık ( ayrıntılarına birazdan gireceğim ) ve saat 16:30 civarı kaputaş plajına doğru yola koyolduk ( kaş tan 15 km civarı uzaklıkta ve kaş ile kalkan arasında ) yolda giderken kaputaş plajına gelmeden 5 km kadar geride muhteşem bir koy var ve bu koy un hemen az üstünde koy ve deniz manzaralı çam ağacının altında soframızı kurup eşimle akdeniz manzarasına ve koya karşı muhtar marketten aldığımız barbunya plaki, rus saatası, nar suyu gibi bilumum içecek ve yiyeceklermizi tükettik ardından saat 18 civarı kaputaş plajına ulaştık, burda da bol aksiyonla denize girme hareketlerinden sonra saat 19:30 gibi tekrar otelimzi yola koyulduk
Üzerimizi değişip kaş akşamlarına kendimizi attık, 23 de otele tekrar gelip terasdan kaş akşamlarını seyre daldık
6. gün
Kayahan pansiyondan kahvaltımızı yapıp patara ya doğru yola çıktık, yolda kalkana uğrayıp resim molası verdik, patarayada girişte müze kartı işimize yaradı, saat 13 e kadar burda denize girip antik kendi gezdikten sonra rotamızı ölüdenize çevirdik, yol üzerinden kınık a uğrayıp letoon ve xantos u gezdik ve saat 16 gibi hisarönüne uğrayıp kayaköy ü dolaştık ve 17:30 civarı kendimizi ölüdenize bıraktık burda 2 saat denize giridikten sonra 1 saat kadar ölüdenizi dolaşıp dalyana doğru yola koyulduk 21 civarı dalyana ulaşıp 3 saat kadar dalyandan gezikten sonra burda eski bir arkadaşımızın evinde konakladık
7.gün
Sabah eski dostlarımız kahvaltı yapıp saat 10:30 civarı iztuzuna gidip 3 saat kadar denizde kaldık, burdan ayrıldıktan sonra ise hemen yukarıda gökçe köyünden geçerken burdaki bir gözlemecide öğle yemeği molası verdik ve saat 18 civarı marmarise ulaştık, eşimin ablası orda ikamet ettiğinden o akşam marmarisde sedir adası sapağında akşam yemeği yedikten sonra orda konaklayıp dinlendik
8.gün
Sabah uyanıp kahvaltının ve tatil yorgunluğunu atmanın ardından keyifli bir sohbet yapıp saat 15:30 civarı izmire yola koyulduk ki yol üzerinden eş dost akraba ne varsa hepsine uğrayıp Pazar akşamı saat 22:30 da izmirdeki evimize ulşatık ve böylece Pazar 15:15 başlayan tatilimiz bir sonraki Pazar saat 22:30 da son bulmuş oldu
Şimdilik bu kadar
Tavsiyeler, ayrıntılar ve resimler eklenecek....