mehmet_mtrs
05323035204
Agustos ayı ikinci yarısını buldugunda artık sabrımız kalmamıştı .
Lazım olur diye olur olmaz ne bulduysak yüklendik , öyle ki ; suyumuzu bile evimizin önunden doldurup koyuluverdik yollara . Daha karavanımıza bile alışamamıştık . Anlamsız bir korku ile , önune bak----- arkana bak ------ sagına bak ------- soluna bak -----yetmezmiş gibi bir de havaya bak başlamış dı. İlk olarak önceden haberleştiğimiz ( Dalgıc) kardeşimizi , eşi birlikte Seferihisar da bulduk . Birlikte iyi vakit gecirdik Çeşmealtı na birlikde geld,kten sonra , cesaretimizi toparlamış olmalıyız ki kendilerinden müsade alıp tekrar yola koyulduk.. Zaten bayram günüydu . Ablam ve enistemleri Kuşadasında ziyaret etmeden gecmek olmazdı . Çünki ilk fırsat da telefonu eline alıp döşenecegini bildiğimden , "vazifemiz" deyip dayandık kapılarına .
Şimdi hikayesini anlatmazsam olmaz.
Eski günlerde o J9 un arkasına tava tencereyı bir de minderden yatagımızı tıkıştırıp yollara koyulduğumuzda ablama yakalanmıştık . İlle bizi de götürün.
_Yahu etme eyleme abla . görmüyormusun halimizi. Desek de laftan anlayan beri gelsin. Tutturmuş du bir kere. Şöööle bir hanımla bakıştık . "Bizim tatil güme gitti" der gibi .
_Eh hadi gelin bakalım , dedik
EEEeeee , ne olacak şimdi . Zaten pek bir techizatimiz da yok " Oldu olacak kırıldı nacak " deyip koyulmuştuk yollara. Malumunuz üzere , genellikle daglarda tepelerde konaklayıp , her akşam karanlıklarında da çalı diplerini ziyaret ede-ede çılgın bir tatilimiz olmuş du.
Şımdi bu konu nerelerden gelmiş di buralara diyeceksiniz .?
Karavanımızın onunde durdugu bu dag başındakı ev , ablamın kapısının onü oluyor. Ve suçlusu da ben oluyormuşum. Çünki böyle sarhoş olup kendini daglara vurması , benim yüzümden miş Bu da ablam ile benim hikayem Aslında gecirdigi bir rahatsızlıgında gerek duyulup benden de kan aldıgından, _ Ne yapayım, sebebi sensin . Diyor bana. İşte böyle.
Kaldığımız ikinci gününün akşamında birden-bire kalkıp yollara koyulmak geldi içimizden . Gördügünüz gibi karanlık falan demeyip yol hazırlıgına başladık . Belli olmaz bir daha nerde bol su bulup da karavanımızı yıkayabiliriz diye. Ve bir güzel temizlenip paklandık.
Yazmak istediklerimi nasıl toparlayacagım da bocalıyorum. Acemilik olsa gerek. Çektimiz resimlere bakıp bakıp hatırladıklarımızı yazmaya çalışacagım. Bir de aklıma gelipde duygularımızı da katıveriyoruz içine . daha bir çok yakası açılmamış maceralarımız oldu Sizleri sıkmadan bahsetmeye calışacagız.
Selam sevgi ve saygılarımızla.
Lazım olur diye olur olmaz ne bulduysak yüklendik , öyle ki ; suyumuzu bile evimizin önunden doldurup koyuluverdik yollara . Daha karavanımıza bile alışamamıştık . Anlamsız bir korku ile , önune bak----- arkana bak ------ sagına bak ------- soluna bak -----yetmezmiş gibi bir de havaya bak başlamış dı. İlk olarak önceden haberleştiğimiz ( Dalgıc) kardeşimizi , eşi birlikte Seferihisar da bulduk . Birlikte iyi vakit gecirdik Çeşmealtı na birlikde geld,kten sonra , cesaretimizi toparlamış olmalıyız ki kendilerinden müsade alıp tekrar yola koyulduk.. Zaten bayram günüydu . Ablam ve enistemleri Kuşadasında ziyaret etmeden gecmek olmazdı . Çünki ilk fırsat da telefonu eline alıp döşenecegini bildiğimden , "vazifemiz" deyip dayandık kapılarına .
Şimdi hikayesini anlatmazsam olmaz.
Eski günlerde o J9 un arkasına tava tencereyı bir de minderden yatagımızı tıkıştırıp yollara koyulduğumuzda ablama yakalanmıştık . İlle bizi de götürün.
_Yahu etme eyleme abla . görmüyormusun halimizi. Desek de laftan anlayan beri gelsin. Tutturmuş du bir kere. Şöööle bir hanımla bakıştık . "Bizim tatil güme gitti" der gibi .
_Eh hadi gelin bakalım , dedik
EEEeeee , ne olacak şimdi . Zaten pek bir techizatimiz da yok " Oldu olacak kırıldı nacak " deyip koyulmuştuk yollara. Malumunuz üzere , genellikle daglarda tepelerde konaklayıp , her akşam karanlıklarında da çalı diplerini ziyaret ede-ede çılgın bir tatilimiz olmuş du.
Şımdi bu konu nerelerden gelmiş di buralara diyeceksiniz .?
Karavanımızın onunde durdugu bu dag başındakı ev , ablamın kapısının onü oluyor. Ve suçlusu da ben oluyormuşum. Çünki böyle sarhoş olup kendini daglara vurması , benim yüzümden miş Bu da ablam ile benim hikayem Aslında gecirdigi bir rahatsızlıgında gerek duyulup benden de kan aldıgından, _ Ne yapayım, sebebi sensin . Diyor bana. İşte böyle.
Kaldığımız ikinci gününün akşamında birden-bire kalkıp yollara koyulmak geldi içimizden . Gördügünüz gibi karanlık falan demeyip yol hazırlıgına başladık . Belli olmaz bir daha nerde bol su bulup da karavanımızı yıkayabiliriz diye. Ve bir güzel temizlenip paklandık.
Yazmak istediklerimi nasıl toparlayacagım da bocalıyorum. Acemilik olsa gerek. Çektimiz resimlere bakıp bakıp hatırladıklarımızı yazmaya çalışacagım. Bir de aklıma gelipde duygularımızı da katıveriyoruz içine . daha bir çok yakası açılmamış maceralarımız oldu Sizleri sıkmadan bahsetmeye calışacagız.
Selam sevgi ve saygılarımızla.