Ynt: İlk Karavanımız İle İlk Gezimiz (mehmet_mtrs)
Akdeniz kıyılarında en sevdiğim yerler buraları.
Dedim ya , bu ilk gezimizde yeni bir program uygulamayı demeye karar vermiş olsak da acemiliğimizden olmalı güneşli günleri degerlendirmeyi pek başaramadık . Eylül-Ekim derken ne kaldı şunun şurasında ? diye biraz hıyılanmak gerektiğini hissediyoruz Yolumuzun üzerindeki bir çok fethiye . göcek koylarını bazka bir yaza bırakarak Antalya cıvarlarına kadar gitmeyi düşünüyoruz.
Bir yer var ki ; biz burayı , Patara'yı çok seviyoruz . Bozulamamış bir dogası (tamamı sit alanı) var. Burası halen muhtarlık. hani derler ya bir çivi bile çaktırmıyorlar , oyle yerlerden birisi . Genellikle Yabancıların ragbet ettiği bir yer burası . Yerli olanlar ancak bizim gibi karavancı takimi sadece. Antik bir kent kalıntısı var . Bize coşku veren yanı ise ; Hep belgesellerde gördügüm okyanus içindeki adalar gibi hissediyoruz kendimizi . Denizinde pek kolay yüzemessiniz . Daha ilk girişinizde üzerinize gelen koca koca dalgalardan epey bir dayak yemiş gibi olursunuz . Yanlış anlaşılmasın dayak yemeyi sevdigimizden degil ;D , şıddeetini iyi ayarlayıp sırtımıza ayarlayıp tabii , dogal dev bir jakuzi içindeymiş gibi keyf alıyoruz. Biraz açılıp da dalgaların kırılmadığı yerlerde de yüzmesi çok ğüzel oluyor . Paletsiz açılmak tehlikeli olabilir .
Evet , biz Patara kavşagına gelince bir tılsım'ın büyüsüne kapılıp hemen dönüveriyoruz sola. Az gidip uz gitmeye gerek yok . 4 km. kadar . koy meydanında geniş ce bir meydan var . Dolmuş duragı, belediyenin ekipman parkı , etkinlik meydanı . Vel hasıl her amaca hizmet veriyor . Biz de gelip bir köşesini begendik ve durduk . Bu defa ıssız bulduk burayı. Kapılarımızı pencelerimizi açıp yerleşmeye çalışırken bir lokanta esnafı , dolmuş duragının değnekçisi bir de köylü kadın hoş geldiniz dediler sagolsunlar. Çok fazla yol yapmadığımız için yordun sayılmazdık. Yerleştikden sonra çevreyi dolaşalım varsa bir tanıdıga rastlarmıyız diye dolaşmaya çıktık . İki adım yer zaten dolaşıverdik bitti . Esnaf lokantacı (izmir li) kahve içmeye buyur etti . Davete icabet birer kahve ve muhabbet ettik , bilirsiniz esnaf ağzı " yaprak kıpırdamıyor işler çok kötü " . Sorduk neden diye . __ Ettiğimizi çekiyoruz abi . dedi , sebebini anlatti zaten iki üç oteli var onlar da baglantı yapamamışlar. Çünkü , anlatıyor zamanında burada müşteriyi biz seçıyorduk , Bahşış bırakmıyana yerli turiste rezervasyonumuz dolu diyorduk , diyor. Yabancı tur otobüslerinin şöförlerinden bile yemek parası almışlar . Gelmezler tabi abi , diyor . İşin dogrusu , gerçekleri söylüyor du . Aslında daha önceleri yediğimiz kazıklar aklımıza geldi de yine de sesimizi çıkarmadık. Biz mesajı da almıştık ,bir akşam yamegine bekleniyorduk bes-belli.
Ertesi günün sabahında henüz kahvaltı etmiştik . Öğle saatlerine yakın yanımıza gelen bey __Merhaba , Mehmet abi dedi . Tanıyamamış olmam orırmal çünkü ilk defa görüşüyoruz . Bizim forumdan Fatih bey (tifa). Fatih bey aracı ile yakınımıza geliyor bizi görüp tahmininde yanılmadığını anlamak ikin gidip bilgisayarrına bakıp emin olduktan sonra tekrar gelip daha sonra bize hoş geldiniz diyor. Nasıl memnun olduk bilmelisiniz
Bırakırmıyız, oturup lafladık çayımızı içtik Fatih bey Patarada Antik kent kazısında devlet görevlisi arkolog saha komseri Olarak hatırlıyorum bir yanlışlık yapıyorsam affetsin beni. Kendisi ile çok tatlı muhabbetlerimiz oldu . Daha sonraki günlerde de ziyaretimize geldi . Yine bir akşam geldiğinde bizi kendilerine yakın hisseden sırt cantalı iki genc (fıransız) belli ki kendilerini emniyette hissetmek için yakınlarımızda olmak istiyorlardı . Demiştim ya ortalık tenma. Buyur ettik kendilerini masamıza . Leon ile Julia . Söylemesi ayıp iki balığımızın buzları çözuldü pişirmek üzereyiz . Bizimkilerin pek gidesi yok Ha - bire konuşabilmek çabasındalar . biraz Türkce , biraz ingilizce, biraz fıransızca. arada bir de kagıt kalem onumüzde şekiller çızıyoruz anlaşmak için . Sormayın , herkes halinden pek memnun Sorduk , nasıl becerdiysek " karnınız açmı " diye . açlarmış . Anlatmak lazım şimdi iki balıgımız var , başka bir yemek yapmak için zaman gerekir . İki balık resmi yaptım ortalarından ayrılmış gibi birine hem leon hem de julıa digerine de bizim isimlerimizi yazdım. Şıp diye anlayıp pek memnun olduklarını belli etmeye çalıştılar. Bir yandan balıklar kızarırken Julia da harika bir salata yaptı afiyetle yemiştik . İşte o akşam dı Fatih bey de gelmiş di. Aramızda iyi bir yabancı dili olan fatih bey de katılınca demeyin muhabbetin tadına Aklımızda kalan ne dersenız üzgünüm hiçbir sey . Ama aklımızda kalan bir sey var , unutulmaz bir anı olması. Onlara dair resim yok. Tanımadıgım bir kişinin resmini yayınlamam pek dogru olmaz diye düşündüm.
Bol denize girdik . Bilenler bilir deniz şehir merkezınden kalkan traktör römorkundan yapılmış "Patara expresi ;D"
ile gidiliyor tahmini 1-2 km. Plaja ulaşmak için tarihi ören yerinden geçiliyor . Burada da aslında ören yeri için giriş ücreti alınıyor ama pilaja da başka türlöü ulaşamıyorsunuz. Müze kart sorunu kökünden çözüyor istediginiz kadar giriş çıkış yapılıyor. diger alternatifler : Giriş 5 tl. bir haftalık kart 7,5 tl. Bir aylık 10 tl . Bize mantıklı geldi.