mustafaatk
Kamp II
Merhabalar,
yaklaşık 3 yıldır gezenbiliri takip ediyordum bunun son bir buçuk yıllık kısmını foruma üye olarak geçirdim. Son iki yılımı ise eşimi karavan konusunda ikna ve ısındırma çabaları ile geçti
En sonunda eşimi 2014 yılının sonlarında ikna edebildim ve son iki ayım araç araştırarak geçti. İmkanlarım ölçüsünde 2.8 JTD 2005 model 196 binde 12.6 m3 lük bir araç aldım. El becerimin olduğuna inanmama rağmen, içişleri bakanının talimatları sonucunda aracı İstanbul'da yaptıracağım. Bir aksilik olmazsa Nisan ayının sonlarına doğru aracın bitmesi planlanıyor.
Aracı Antalya'dan aldım. Saat 10 gibi noter işlemleri bitmesine rağmen sigorta işlemlerin bitmesi saat 12:00 yi buldu. Çok entresan bir durum, daha önce forumda herkes sigorta fiyatlarının çok yüksek olmasından şikayetçi idi fakat ben koru sigorta adında bir sigortaya aracı sigorta ettirdim ve ödediğim rakam sadece 427 tl idi ve bu 427 tl nin 100 tl si, sigortaya (kooperatif yapısında bir sigortaymış) ortaklık bedeli idi. Aslında sigortayı 327 tl olarak düşünebiliriz.
Antalya İstanbul yolculuğumda çok değişik bir tatta geçti. Saat 12:30 gibi Antalya'dan yola çıktım. Hayatım boyunca hep binek tipte araç kullanmış birisi olarak (üstelik bunun son 4 senesi sadece otomatik arabalardı), ilk kilometreler benim için oldukça terletici ve panik değil ama çok heyecanlı geçti. İlk 50 km lik yol maksimum 60 km/s hız ile geçince bu yol bitmez dedim kendi kendime. Sonrasında araca alıştıkça bende inanılmaz bir rahatlama oldu ve hızım yavaş yavaş 80 km/s lere çıktı. Sonra iyice alıştım galiba 100-110 km/s hız ile yolculuğa devam ettim. İstanbul Kartal'a vardığımda saat 21:15 i gösteriyordu. Bu kadar süre aracı kullanmama rağmen ne yolculuk boyunca ne de yolculuk bittikten sonra en ufak bir yorgunluk hissetmedim. Bu bana çok enterasan geldi. Araca bayağı ısındım ve sürüşünden keyif aldım diyebilirim. Hele yolculuğun 2. saatinden sonra arkama iyi yaslanıp, bir elimi kol dayamaya koydum ve kendimi on yıllık ducato şöförü gibi hissettim :
Araç ile yola çıkmadan önce yakıt almam gerekiyordu çünkü lamba yanıyordu. 250 tl lik yakıt aldım araca depo ful gösterdi (3.85 tl civarıydı galiba aldığım yakıtın litresi). 220 km nin sonunda ilk çeyrek bitmişti. 430 km sonunda ise yarım depoya gelmiştim. Depo kaç litre bilmiyorum ama yakıt anlamında iyi gibi geldi araç.
yaklaşık 3 yıldır gezenbiliri takip ediyordum bunun son bir buçuk yıllık kısmını foruma üye olarak geçirdim. Son iki yılımı ise eşimi karavan konusunda ikna ve ısındırma çabaları ile geçti
En sonunda eşimi 2014 yılının sonlarında ikna edebildim ve son iki ayım araç araştırarak geçti. İmkanlarım ölçüsünde 2.8 JTD 2005 model 196 binde 12.6 m3 lük bir araç aldım. El becerimin olduğuna inanmama rağmen, içişleri bakanının talimatları sonucunda aracı İstanbul'da yaptıracağım. Bir aksilik olmazsa Nisan ayının sonlarına doğru aracın bitmesi planlanıyor.
Aracı Antalya'dan aldım. Saat 10 gibi noter işlemleri bitmesine rağmen sigorta işlemlerin bitmesi saat 12:00 yi buldu. Çok entresan bir durum, daha önce forumda herkes sigorta fiyatlarının çok yüksek olmasından şikayetçi idi fakat ben koru sigorta adında bir sigortaya aracı sigorta ettirdim ve ödediğim rakam sadece 427 tl idi ve bu 427 tl nin 100 tl si, sigortaya (kooperatif yapısında bir sigortaymış) ortaklık bedeli idi. Aslında sigortayı 327 tl olarak düşünebiliriz.
Antalya İstanbul yolculuğumda çok değişik bir tatta geçti. Saat 12:30 gibi Antalya'dan yola çıktım. Hayatım boyunca hep binek tipte araç kullanmış birisi olarak (üstelik bunun son 4 senesi sadece otomatik arabalardı), ilk kilometreler benim için oldukça terletici ve panik değil ama çok heyecanlı geçti. İlk 50 km lik yol maksimum 60 km/s hız ile geçince bu yol bitmez dedim kendi kendime. Sonrasında araca alıştıkça bende inanılmaz bir rahatlama oldu ve hızım yavaş yavaş 80 km/s lere çıktı. Sonra iyice alıştım galiba 100-110 km/s hız ile yolculuğa devam ettim. İstanbul Kartal'a vardığımda saat 21:15 i gösteriyordu. Bu kadar süre aracı kullanmama rağmen ne yolculuk boyunca ne de yolculuk bittikten sonra en ufak bir yorgunluk hissetmedim. Bu bana çok enterasan geldi. Araca bayağı ısındım ve sürüşünden keyif aldım diyebilirim. Hele yolculuğun 2. saatinden sonra arkama iyi yaslanıp, bir elimi kol dayamaya koydum ve kendimi on yıllık ducato şöförü gibi hissettim :
Araç ile yola çıkmadan önce yakıt almam gerekiyordu çünkü lamba yanıyordu. 250 tl lik yakıt aldım araca depo ful gösterdi (3.85 tl civarıydı galiba aldığım yakıtın litresi). 220 km nin sonunda ilk çeyrek bitmişti. 430 km sonunda ise yarım depoya gelmiştim. Depo kaç litre bilmiyorum ama yakıt anlamında iyi gibi geldi araç.