Ynt: Iğdır-doğubeyazıt Gezi Notları
Iğdır’dan İzmir yaklaşık 1800 km.cik.Bizim uçak biletimiz Cumartesi günü için olduğundan Türk Hava Yolları bürosundan değiştirelim dedik.Ancak 900 TL fark
syt çıkarılınca teşekkür edip bizden gecelik 50 TL talep eden ve şehrin tam göbeğinde bulunan PTT binasının yanındaki Öğretmenevi’ne yerleştik.
Iğdır Öğretmenevi Telefon : 476-227 67 15
Hazır vaktimiz var bari bir araba kiralayalım da Kars ve Doğubeyazıt’ı dolaşalım dedik fakat ikimiz de yanımıza ehliyetimizi almamışız.Bunun üzerine adam başı 7 TL ödeyip Iğdır-Doğubeyazıt arasında çalışan minibüslerle 55kmlik yolu yaklaşık 45 dakikada geçtik ve Doğubeyazıt merkezde indik.
Avrupa kıtasının en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın Iğdır’dan görünüşü
Lafı Ağrı Dağı'ndan açmışken kısa öyküsünden bahsetmeden geçmek olmaz.Ağrı Dağı’nın bulunduğu yer bir zamanlar ova imiş. Burada yaşayan bir köylünün iki kızı varmış. Bir gün bu iki kardeş odun toplamaya gitmişler.Yeterince odun topladıktan sonra abla odun dengini küçük kardeşin sırtına yüklemiş ve yola koyulmuşlar.Biraz gidince yorulan ve beli ağrıyan küçük kız ablasına ;"belim çok ağrıdı abla, ne olur biraz da sen taşı" diye seslenmişse de ablası pek kulak asmamış.Biraz daha gitmişler , küçük kız yine ablasına seslenmiş ancak ablası yine oralı olmayınca sabrı tükenen küçük kız;
"Senin gibi ablam olacağına olmaz olsun.Dağ olasın,taş olasın,uzun uzun kış olasın belimdeki ağrı adın, sel ve yağmur muradın olsun " diye beddua etmiş.
Ablası da :"Senin gibi kardeşim olacağına taş olsun saçların çayır, eteklerin bayır olsun.Başın dilin gibi sivri, yamacın boynun gibi eğri, adın da benim gibi ağrı olsun" demiş.
Derken önce bir gürültü kopmuş, ardından ortalığı bir toz bulutu kaplamış.Biraz sonra ovada iki yüce dağ sivrilmiş.Biri Küçük Ağrı, diğeri Büyük Ağrı. Böylece iki geçimsiz kardeşin ikisi de kolay geçit vermeyen amansız birer dağa dönüşmüşler.