Ynt: Hasandağı Kış Tırmanışı Raporu (20-21 Mart 2010)
Murat telefon açıp Explorer firmasının düzenlediği Hasandağı kış tırmanışını haber verdiğinde çok heyecanlandım. Tam bir yıl önce Hasandağına tırmanmış fakat zirveye ulaşamamıştım. Gücüm yetmemişti. Hemen kararımı verdim. Murat dünden hazırdı.
Telefon edip ikimiz için ön rezervasyonu yaptırdım. Önümüzde üç hafta vardı. Bu sefer iyi hazırlanmak gerekiyordu. 5 ay önce geçirdiğim motor kazasında kırılan sağ ayak bileğim arıza çıkarır mıydı? Murat’ın da belinde bir ağrı vardı. Endişeliydi. Moralimizi bozmamaya ve antrenmanlara başlamaya karar verdik.
Derken gün geldi çattı. Çantamı hazırlayıp 19 Mart Cuma gecesi otobüsle Ankara’ya hareket ettim. Murat’la orada buluştuk. 20 Mart C.tesi sabahı saat 8’de Explorer’ın aracıyla 9 kişi olarak Aksaray’a hareket ettik. Rehberimiz Ertuğrul Melikoğlu. Geçen seneden tanıyorum. Çok iyi bir dağcı ve çok iyi bir insan. Ona güveniyorum. Yemekti, fotoğraf molasıydı derken Hasandağı’na saat 15h30 sularında vardık. Ekibin diğer 3 üyesi birgün önce gelip kamp kurmuşlardı. Onlarla buluştuk. Dağda kar az olduğundan bizim araba 2000 metredeki dağ otelinin yakınına kadar çıkınca kampı oraya atmaya karar verdik. Hava güneşli ve rüzgar hafifti. Sıcaklık -2 dereceydi.
Akşam olmadan biraz yukarılara yürüdük. Dar bir vadide kazma krampon çalıştık. İyi antrenman oldu. Sonra kampa döndük. Ertuğrul hoca tırmanışla ilgili brifing verdi. 02h00’de kalkış, 03h30’da tırmanışa başlama. Akşamdan çantalarımızı hazırladık. Akşam yemeğimizi yedikten sonra hemen uyuduk.
Gecenin karanlığında Ertuğrul hocanın sesiyle uyandık. Hemen su ısıtıp çay yaptık ve sandviçlerimizi yedik. Giyinip dışarı çıktığımda havanın mükemmel olduğunu gördüm. Herkes hazırdı. Alın fenerlerimizi yakıp 2000 metredeki kampımızdan yürüyüşe başladık. İlk molayı 45 dakika sonra verdiğimizde irtifa 2250 metre olmuştu. 10 dakika sonra tekrar yürüyüşe geçtik. Eğim yavaş yavaş artıyor bizde geniş zikzaklarla yükseliyorduk. Tanyeri ağardı. Ufkun doğusu mükemmel renklere büründü. Hava -3 dereceydi. Hızla yükseliyorduk. 2400 metre, 2500 metre…
2547 metrede krampon taktık ve kazmalarımızı elimize aldık. Eğim artmış, kar sertleşmişti. 2800 metrede geniş bir kar kulvarına girdik. Biz sağlı sollu büyük kaya duvarlarının arasındaki kulvardan yükselirken güneş de yükselmeye başlamıştı. Birkaç tane taş yuvarlandı. Ertuğrul hoca hemen bizi sol taraftaki gölge yere çekti. Takip aralığını açtı. Emniyetle ilgili direktifler verdi. Bu bölgeyi sağ salim geçtik ve 3000 metrede bir kayanın üstünde mola verdik. Çok yorulmuştum. Bu mola iyi geldi.
3150 metredeki geçide ulaştığımızda zirve, krater ve diğer küçük zirveler gözler önüne serildi. Bu detay aşağıdan görülmüyor. Dağ sanki buraya kadar çıkabilenlere görsel bir mükafat sunuyor. Biraz dinlendikten sonra kraterin batısından dolanarak önümüzdeki küçük bir zirveyi aşıp aşağı indik ve esas zirvenin dik yamacına tırmanmaya başladık. En dik yamaç burasıydı. Sanırım 60 derece ve üstü olabilir.
Saat 11h30’da Hasandağının 3274 metredeki (GPS’ime göre) zirvesindeydik. Çok yorulmuştum. Fakat çok güzel bir tırmanış olmuştu. Hava o kadar güneşli ve netti ki Orta Anadolunun bütün yüksek dağları, karlı zirveleri gözler önündeydi. Bolkarlar, Aladağlar, Erciyes, Melendiz ve daha birçok dağ…
Zirvede kutlamalar, fotoğraf çekimi, dinlenme derken bir saat kalmışız. Artık dönme vakti gelmişti. Geldiğimiz rotayı kullandık. Önce küçük tepeyi aştık. Geçide ulaştık. Kar kulvarından aşağı indik. Daha dik bir rotayı takip ederek hızla alçaldık. Sonunda bir vadinin içinden yürüyerek kampa geri döndük. Kampı toplayıp minibüse bindiğimizde saat 17h00 olmuştu. Yorgun ve mutlu Ankara’ya doğru yola koyulduk. Ben 23h00 otobüsüyle İstanbul’a döndüm.
Bu başarılı tırmanış için öncelikle Murat arkadaşıma, sonra Ertuğrul hocama ve tüm ekip üyelerine teşekkür ediyorum.
Tırmanış süresi: 8 saat
Dönüş süresi: 3 saat
Tırmanılan mesafe: 1274 metre
Toplam yükselme: 1550 metre (iniş çıkışlar olduğundan daha fazla)
Hava sıcaklığı: gece -2 gündüz +5 derece
Ekip: 12 kişi (Rehberimiz dahil)
Selamlar
Efe