Hangi Kitabı Okuyorum?

[sisdagili61]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Kitap çok okuyordum bir süre öncesine kadar, nerdeyse maaşımın yarısını kitapçılara veriyordum, ya şimdi?
Bekliyorum okunabilecek daha doğrusu okuyabileceğim kitapları yazacak kişilerin tekrar yazmaya başlamalarını.
Gözler gitti gözler gözlük okuma mesafesine yetmiyor.
Not:Okuduğum kitaplardan evimde yok desem yalan olmaz şimdi onları başkaları okuyor, sora belki daha başkaları.
Kalın sağlıcakla.

 

[hse li]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

çok okudum... şimdi yazıyorum...

 

[SEVAL]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

çok okudum... şimdi yazıyorum...

Bitmedi mi hala ?

 

[sisdagili61]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Benimde yazdığım birtakım şeyler vardı yüzlerce sayfadan ibaret dökümanlarım vardı hani siyasi parti liderleri söylerlerya 2/B işte o konuda birtakım şeyler yazmaya çalışmıştım.
Birtakım kararlar, metinler, dökümanlar nasıl seçip toparlamıştım.Amacım birilerine faydalı olmaktı.
Benimkini sonlandıran başkası değil hırsızlar oldu, iki adet dizüstü ve dört adet bellek (belleklerde baba şeylerdi) gidince bana avcumu yalamak ve yutkunmak kaldı.Hani yedeklemiştik ya elin hırsızı yedeğini de alıp gitti.
Birşeyleri yedeklerseniz yedekleri yanınızda taşıyın derim.
Kalın sağlıcakla.

 

[hse li]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?


Bitmedi mi hala ?

yazmak bitmez yaz yaz oku....
oku oku yaz.... ilk okul fişlerimiz idi..

 

[SEVAL]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Beyoğlu Rapsodisi
Ahmet Ümit

[attachment=1]

Üç arkadaşın hikâyesi bu. Biraz da Beyoğlu’nun hikâyesi. Beyoğlu’nun karmaşasının, kalabalıkların arasına gizlenen sırların hikâyesi. Sokakların, binaların, bildiğimiz, bilmediğimiz köşelerin, ama en çok insanların hikâyesi. Çocukluktan başlayan, mekânı yine Beyoğlu olan bir dostluğun bugünü anlatılıyor “Beyoğlu Rapsodisi”nde. Üç farklı kişiliğin, üç farklı yaşam tarzının birleştiği bir nokta bu dostluk. Önce onları tanıyoruz, hayatlarına tanık oluyoruz. Sanıyoruz ki, her şey hep böyle doğal gidecek. Sanıyoruz ki, hayat normal seyrini sürdürecek. Ama gün geliyor, bir fotoğraf sergisi hayatlarını değiştiriyor. Önce bir kadın giriyor bu üçlünün arasına, bir Rus. Sonra cinayet fikri hayatlarının bir parçası oluyor. Soruşturmalar, sorular... Ve sırlar geliyor ardından. Ahmet Ümit bu son romanında polisiye gerilim edebiyatının sınırlarını aşmayı deniyor. Okuyucusunu sürpriz bir sonla ödüllendirmenin yanı sıra ölümsüzlük üzerine, dostluk üzerine, aile üzerine, sahip olma duygusu üzerine sorular sorduruyor.
Ahmet Ümit’ten heyecan dozu yüksek bir polisiye roman bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmayacak, ama yazarın daha geniş sularda da keyfince yelken açtığını kanıtlayan bir kitap “Beyoğlu Rapsodisi”. Adım adım Beyoğlu ve karış karış insan var bu romanda.

 

[hse li]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

mevlana...

 

[sisdagili61]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Kızımın önerisi, sayın Aydın BOYSAN'dan "Nereye Gitti İstanbul?"
(seçim sonrası okumaya başlayacağım)
Kalın sağlıcakla.

 

[simyaci]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

yüzüncü ad Amin Maalof un kitabı çok güzeldi şimdi ise işlerden ders kitabını bile okuyamıyorum....

 

[Karakarga]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Ben de uzun zamandır yazıyorum, hatta bir de romanımsı yazdım, bazı yayınevlerine versem de muhtemelen kapağını bile açmadılar.
Bloglarıma yazıyorum, yıllardır, günlük gibi olmasa da gündelik hayatımı da kapsayan çok çeşitli yazdığım yığınla defterim var.
Ama okumayı bırakmak olmaz, zaten okumayan insan düzgün de yazamaz. Şu aralar eskisi kadar bol okuyabilmek için debelenmedeyim. Tuvalette bile okuyorum.

Beyoğlu rapsodisini ilk çıktığında okumuştum. Ahmet Ümit Son dönem Türk Edebiyatının yüz akı yazarlarından, hemen her yazdığı okunacak kalitede. Bir kaç kitabı hariç evimiz dolu, zira eşim hayranıdır, ona da tanıtan benim ama o polisiyeci olduğundan takipçisidir, gerçi ben Ahmet Ümit'i yalnızca polisyeci olarak görmüyorum, zira kitapları ciddi edebi eserler.

Amin Maaluf seviyorsanız Semerkant'ı da es geçmeyin derim.

Ben şu ara çocukluğumda okuyup tamamen unuttuğum bir çocuk romanı okuyorum Çocuk Kalbi - Edmondo De Amicis. Çocuk sahibiyseniz mutlaka okutun, hatta kendiniz de okuyabilirsiniz. Çocuk edebiyatında başyapıt olarak kabul edilen bir klasik. Zaten kitapkurtları mutlaka okumuştur zamnında. Yanı sıra Erdal Atabek'ten Kışkırtılmış Erkeklik, Bastırılmış Kadınlık ve Tolstoy'dan İnsan Ne ile Yaşar'ı okuyorum. her ikisi de zamanında bir türlü fırsat bulup okuyamadıklarımdan. Erdal Atabek bir ara çok popülerdi, şimdilerde kadınımızı iyiden iyiye sarıp sarmaladığımız için pek duymuyorum adını, bahsini ettiğim kitap özellikle kadınlara tavsiye olunur.

Geçmişte okuduklarımdan bir kaç tane daha ekleyeyim.
Rıfat Ilgaz - Karartma Geceleri, Çetin Altan - Bir Avuç Gökyüzü(Çetin Altan keşke romacı olarak kalsaymış demiştim kitabı okuyunca), bu kitaplar özellikle memlekette son yıllarda yaşananlarla da benzerlik taşıyor.

 

[güngör]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?


Vedat Türkali den Bir Gün Tek Başına okuyorum, bitince Üstad Yaşar Kemal den Bu Diyar Baştan Başa adlı röportaj türü kitabına başlamak istiyorum.

 

[SEVAL]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Vedat Türkali den Bir Gün Tek Başına okuyorum, bitince Üstad Yaşar Kemal den Bu Diyar Baştan Başa adlı röportaj türü kitabına başlamak istiyorum.

Ben çok beğenmiştim o kitabı.
İnsanı alıp eskilere götürüyor. Okurken siz de yaşıyorsunuz o anları.

 

[SEVAL]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Kabala'ya Göre Sevgi, Düşler, Acı, Suçluluk
Yehuda Berg

[attachment=1]

Arka Kapa

"İnsanın yaşamda karşılaştığı sorunların, karmaşa ve ıstırapların tümü gelip geçicidir, dış etkenler tarafından meydana getirilir" diyen Yehuda Berg, Kabala'ya göre sevgiyle ve rüyaları doğru yorumlayarak her türlü acıdan ve suçluluk duygusundan kurtulmanın, yaşamın yeniden kurulmasının mümkün olabileceğine dikkat çekiyor...

"Kabala'nın gücü Işığa giden nihai yoldur.
Kutsal Kâse arayışında gerçek bir yaşam stili vahiyidir."
-Sir Laurence Gardner, Tarihçi-

"Kabala evrensel bir kişisel gelişim sistemidir."
-The New York Times-

 

[SEVAL]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Nüfus Mübadelesi Kayıp Bir Kuşağın Hikayesi
M. Ali Gökaçtı

[attachment=1]

Arka Kapa

Osmanlı devleti, Balkan Savaşı sonrasında Avrupa'daki toprakların neredeyse tamamına yakınını kaybederek çekilirken, geride sayıları yüzbinlerle ifade edilen bir insan kitlesini bırakmak durumunda kalmıştı. Söz konusu yüzbinlerse, Osmanlı tebaasıyken bir anda bambaşka bir devletin, hem de azınlık statüsündeki vatandaşları oluvermiş Müslümanlardı. Yaklaşık on yıl kadar sürdürülebilen bu sorulu durum, hem azınlık konumundaki Müslümanların içinde bulundukları olumsuz şartlar, hem de homojen bir milli devlet kurma çabasındaki Yunanistan ile Türkiye'nin bu sorunu kendi lehlerine halletmek adına arayışlara girmeleriyle çözüme kavuşturulmuştu. Bulunan çözüm de, o güne kadar dünyada pek eşi benzeri görülmemiş bir uygulama olmuştu: Karşılıklı olarak Ortodoks Rumlar ile Müslümanların değişimi, yani nüfus mübadelesi. Bu bağlamda Anadolu'dan Yunanistan'a gidenler gibi, Yunanistan'ın değişik pek çok yöresinden de mübadil adı verilen yüzbinlerce insan Türkiye'ye gelmişti. Bugüne kadar bölük pörçük anlatılan anılardan öteye, mübadillerin hayat hikayeleri pek de mercek altına alınmadı. İşte bu kitap. mübadillerin Balkan Savaşı'nın sebep olduğu yıkımla başlayan hikayelerini, mübadelenin öncesi, mübadele süreci ve hepsinden önemlisi Türkiye'ye geldikten sonraki bölümde yaşananlarla birlikte ele alıyor; tarihin yeniden yazıldığı bir sürecin bizzat öznesi olmuş insanların hikayesini anlatıyor. Yani Lozan mübadillerinin hikayesini...

 

[hse li]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

tatil kitabı...
5. sınıf....

 

[sisdagili61]

Ynt: Hangi Kitabı Okuyorum?

Sayın Kemal ANADOL'un "BÜYÜK AYRILIK" isimli kitabını okumuştum okumamış olanlara öneririm,
Mübadele yıllarını anlatan bir kitap.
Türkülerle kalın, sağlıcakla kalın.