.
Mehmet bey aman sakın köprüyü dört gözle bekliyorum falan demeyin, yoksa hemen zılgıtı yersiniz..
Ben de sizinki gibi trajik olmayan bir anımdan bahsedeyim.
Başlığa tam uygun olmasa da belki ilginç bulanı olurdu ?
Bundan altı yedi sene kadar evvel bir yaz Yunanistan Dedeağaç’daki kampingde ebeveynlerine özenerek T2 Vosvos ile uzak doğuya doğru yola çıkan iki Alman genciyle ahpap olmuş ve emekli olarak kışları birkaç ayı uzak doğuda geçirdiğimizden iletişim bilgilerimizi değiş tokuş etmiştik.
Bu çift Rusya, Moğolistan ve Çin üzerinden o kış bizim de bulunduğumuz Tayland’a ulaştıklarında araçlarını ülkeye geçiremediklerinden Bangkok’tan 350 km uzakta kaldığımız yere bisikletleriyle bizi ziyarete geldiler.
Daha sonra Avustralya’dan Yeni Zelanda’ya geçip, orada aldıkları külüstür bir aracı birkaç günde (!) karavana (?) çevirip yollarına devam etmişlerdi.
T2 de portatif tuvaletleri bile olmadığı gibi, Gelibolu’da nereden piknik tüpü alabileceklerini tarif etmiştim. Hatta önerdiğim offline da çalışan Maps.me Moğolistan’da çok işlerine yaramış.
Bu anı da karavanlarını düzmek için saçını başını yolanlara armağan olsun..