Gezenbilir Medetsiz Etkinliği Raporu (16-17 Temmuz 2011)
Gezenbilir ekibi çeşitli şehirlerden gelerek 16 Temmuz C.tesi sabahı Ulukışla’da buluştuk. Dağcılık etkinliklerimize katılım yavaş yavaş artıyor. Yanlış saymadıysam 13 kişi olduk. Bir kısmımız kendi araçlarıyla, bir kısmımız DARKAY şenliği kapsamında tutulan minibüslerle Darboğaz kasabasının Meydan Yaylasına vardık.
Benim amacım kamp yerimiz olan Karagöl yakınına kadar araçla gitmekti. Fakat bizden 2 hafta önce Karagölün kıyısında offroad araçlarla bitki yapısı tahrip edildiği için Kaymakam yolu kapattırmış.
Bu sebeple araçlarımızı Meydan’da bırakıp kamp yüküyle bir saatlik bir yürüyüş sonunda Karagöl kıyısına geldik.
Ben ilk defa geliyorum Karagöl’e. Hep resimlerden görüp kıskanırdım. 2560 metre yükseklikte cennetten bir köşe. Etrafı yemyeşil çimenle örtülü. Dünyada sadece Toroslarda bulunan bir kurbağa türünün de yaşama alanı Karagöl. Endemik bir tür yani. Gölün çevresinde çokça görüyorsunuz.
Karşı kıyıya kamp atacağımızdan gölün kıyısındaki patikadan yürümeye devam ettik. Çimen o kadar güzelki basmaya kıyamazsınız. Adana’dan katılan bazı arkadaşlarımız bir gün önceden kamp yerine varmış ve çadırlarını kurmuşlardı.
Biraz sonra yolun neden kapatıldığını anladık. Arazi araçları ile buraya kadar girilip güzelim çayır bataklık hale getirilmiş.
Gerçekten çok üzüldüm. Acaba kaç kurbağa ezildi? ???
Yapacak birşey yok. Olan olmuş. Kamp yerine varıp çadırlarımızı kurduk. Biraz dinlendikten sonra akşamüstü Çinili gölü görmek için bir vadiden yukarı doğru çıktık. Göl öyle maviki sanki gerçekten dibini çini döşemişler.
Müthiş bir görüntü. Bol bol fotoğraf ve video çektik. Akşam oldu. Yemek hazırlıkları, yürüyüş hazırlıkları, çadırlarda muhabbet derken rehberimizin “Saat on oldu. Artık sessizlik!” diye bağırmasıyla sesler kesildi. Üç saat sonra uyanmak üzere tulumlarımızın içinde uykuya daldık. Rüzgar kesildi. Çadırın içi çok sıcak oldu. Yazlık tulumun fermuarını yarısına kadar açıp öyle yattım.
Saat 1h15’ te kalkıp kahvaltımızı yaptık. Giyindik. Yürüyüş için son kontroller. 2h30’da 54 kişi olarak yürüyüşe başladık. Bu çok kalabalık bir yürüyüş kolu. En az üçe bölmek lazım. Neyse liderin işine karışılmaz. Kısa molalarla 3 saatlik bir yürüyüşten sonra 3100 metre irtifaya yükseldik ve uzun bir mola verdik. Bu arada barometrenin düşmesi, dağın üstüne sis çökmesi ve geldiğimiz vadiyi de sis basması liderimizi endişelendiriyordu. Üstüne üstlük sırt hattına doğru yürüyeceğimiz rota karla kaplıydı. Arkadaşların pekçoğunda lastik ayakkabılar vardı. Halbuki dağ botu giyilmesi belirtilmişti duyurularda. Anlaşılan dikkate alınmamış. Bu ayakkabılarla karla kaplı kulvarda çıkılmaz. Kayıp düşeni tutamazsınız.
Lider bu şartlar altında geri dönüş kararı aldı. Bu arada bir de DARKAY kulübü mensuplarından biri telsiz anonsuyla yanlış rotadan çıkmışız demez mi! Haydaaa, kardeşim siz hiç planlama yapmadınız mı? Liderin çıkardığı rotayla artçının kafasındaki rota birbirinden farklı. Bir de telsizden böyle anons geçilir mi! Herkes duyuyor. İnsanlar panik yaparsa ne olur? Hani liderin kararı dağda tartışılmazdı. Eve döndükten sonra istediğiniz kadar tartışın.
Velhasılı moraller bozuldu. Geri dönüşe başladık. Aşağı indiğimizde hava yeniden açtı. Bu kez sağdaki kulvardan yeniden deneyeceğiz dendi. Hızlı bir çıkış olacak, kendine güvenen varsa gelsin.
Baktık 5-6 kişi tekrar tırmanışa geçti. Biz dağınık ve düzensiz vaziyette inişe devam ettik. Kamp yerine geldik. 2 saat sonra tırmanışa giden arkadaşlardan bir kısmı geri döndü. Zirveye devam edenler sanırım DARKAY mensubuydu.
Biraz dinlendikten sonra, kampı toplayıp arabamızın olduğu yere indik ve dönüş yolcuğuna başladık. Minibüslerle gelen arkadaşlar için minibüsler erken çağırıldı.
Ben gece 1h30’da istanbul’a eve vardım.
Gördüğüm aksaklıklar:
54 kişi yürüyüş kolu çok kalabalıktı. 3’e bölünebilirdi.
Lastik ayakkabıyla yürüyüşe izin verilmemeliydi.
Rota liderle diğer rehberler arasında detaylı görüşülmeli ve planlanmalıydı.
Rotada kar olduğu önceden tespit edilip kazma ve krampon getirilmesi istenmeliydi.
Yürüyüşe katılanlardan bir kısmının amacı zaten zirve yapmak değilmiş. Onlar için başka bir doğa yürüyüşü rotası belirlenebilirdi. Böylece zirve ekibi daha küçük ve donanımlı olurdu.
Netice:
Bundan sonra Gezenbilir dağcılık etkinliklerini diğer etkinliklerle ve gruplarla birleştirmeyeceğiz. Planlamayı kendimiz yapacağız.
Karagöl, Çiniligöl, Medetsiz rotası çok güzel. Buraya tekrar bir etkinlik planlayalım.
Offroadcu arkadaşlardan bir isteğimiz olacak. Karagöl ve çevresi dünyada bir tane. Siz offroad’u birçok yerde yapabilirsiniz. O güzelliğin bitki örtüsünü bozmak offraod’un amacı olmamalı. Ne olur Karagöl’de offroad yapmayın.