AYDURAN
Zirve
Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Aydın ili sınırları içinde 27.675 hektarlık bir alana sahiptir. Bu alanın 10.985 hektarı 1966 yılında Milli Park ilan edilen Dilek Yarımadası ’na aittir. Yarımadanın güneyine bitişik Büyük Menderes Delta sı 1994 yılında Milli Park’a eklenmiş olup; 16.690 hektar büyüklüğündedir.
Samsun Dağı’nın Ege Denizi’ne doğru uzantısıyla şekillenen, 20 km uzunluğunda ve ortalama 6 km genişliğinde olan Dilek Yarımadası’nın jeolojik yapısı, Paleozoik şist ler, Mezozoik kalkerler ve mermer ler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir. Yarımada kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir. Morfolojik yapısı içinde birçok tepe, vadi, kanyon ve koy bulunmaktadır. Ortalama yüksekliği 650 m olan yarımadanın en yüksek yeri Dilektepe (Mykale) 1237 m’dir ve yarımada adını bu tepeden alır.
Gerek Dilek Yarımadası’nın, gerekse de Büyük Menderes Deltası’nın barındırdığı farklı ve çeşitli fiziksel özellikler bitki örtüsünün de kısa mesafeler içerisinde farklı ve çeşitli olmasına yol açmaktadır. Milli Park florasında 95 familyaya ait; tür, alttür ve varyete düzeyinde 804 adet bitki belirlenmiştir. Bu bitkilerden 6 adedi Dünya’ da sadece burada görülen (endemik) türlerdir. Bunlarla birlikte Türkiye için endemik olan 31 adet bitki türü vardır. Akdeniz Maki Florası’nın hemen hemen bütün bitki türlerinin en canlı ve sağlıklı örnekleri yer almaktadır. Dilek Yarımadası, Kuzey Anadolu ormanlık yörelerine özgü Anadolu kestanesi (Castanea sativa)’nin en güneye indiği, Adaçayı’nın Ege Bölgesi ’nde görülebildiği, ülkemizde birkaç yerde bulunan Kartopu (Viburnum tinus)’nun, Finike ardıcı 'nın (Juniperus phoenicia), Melez pırnal meşesi 'nin (Quercus ilex & coccifera)ve Dallı servi'nin (Cupressus sempervirens var.horizontalis)küçük orman toplulukları meydana getirerek yetiştiği tek yerdir. Başka deyişle, Milli Park, Akdeniz’den Karadeniz’e kadar tüm Anadolu’da varolan bitki türlerinin doğal olarak bir arada görüldüğü bir doğa müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Bu çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası, Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Biogenetik Rezervleri Şeması ’nda ‘Flora Biogenetik Rezerv Alanı’ kabul edilmiştir.
Dilek Yarımadası 36 tür memeli, 42 tür sürüngen ve 45 tür deniz canlısına evsahipliği yapmaktadır. Yunus ların ve deniz kaplumbağaları nın özgürce dolaştığı bu ortam içinde, türlü alg ler, ahtapot ailesinden kafadanbacaklılar, deniz kestaneleri ve deniz yıldızları, sünger ler ve pek çok balık türü yaşar. Sarpa, İskaroz, Papazbalığı, Karagöz, Melanur, Lapin, Mırmır, Sargoz, Hanoz, İskorpit, Kefal, Çipura bu balıklardan bazılarıdır. 1998 yılında Kavaklıburun koyu sahilinde karaya vuran, Akdeniz'de yaşayan bir tür olan Uzun balina (Baleoneptera phiselus linnea)’nın 14 metre boyundaki karkası Milli Park sahillerinin enderde olsa balinalara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca yarımada, nesli tükenmiş ya da tükenmek üzere olan Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana)’nın batıda yaşadığı son noktadır. Dünya’nın en nadir 10 adet deniz memelisinden biri olan Akdeniz Foku (Monachus monachus)’da yarımada kıyılarında yaşamaktadır. Yabandomuzu (Sus scrofa), Karakulak (Caracal), Vaşak (Lynx), Çakal (Canis aureus), Sırtlan (Hyaena), doğaya terkedilmiş, yabanileşmiş sığırlar ve atlar ile birçok hayvan türü yarımada faunasında bulunmaktadır.
Yarımadanın hemen güneyinde bulunan Büyük Menderes Deltası’nın en önemli su kaynağı, 584 km. uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri’dir. Delta, morfolojik gelişimin hızlı olduğu ağız kısmında, bu gelişim sürecinin ürünü olan birçok lagün ile tuzcul bataklıklar ve çamur düzlüklerini kapsayan taşkın özelliğinde sulak alandır. Bu alan içerdiği biyolojik çeşitlilikten, nesli tükenmek üzere olan canlılardan ve endemik türlerden dolayı uluslar arası öneme sahiptir ve uluslar arası Ramsar, Bern ve Rio Sözleşmeleri ile Barselona Konvansiyonu ile korunmaktadır.
Deltada 255 adet kuş türünün yaşadığı ve bunlardan 70 adedinin ürediği belirlenmiştir. Nesli tehdit altında olan Cüce karabatak (Phalacrocorax pygmeus), dünyada toplam sayıları 3000 çift olduğu tahmin edilen Tepeli pelikan (Pelecanus crispus), Küçük akbalıkçıl (Egretta garzetta), Küçük kerkenez (Falco naumanni) ve Akkuyruklu kartal (Haliaeetus alblcilla) deltada üreyen önemli kuş türleri arasındadır.
MÖ 9.yüzyılda 12 İyon kentinin kutsal toplanma merkezi olan Panionion, antik Thebai kenti, Ayayorgi Manastırı, tarihi Doğanbey köyü (Domatia) ile Karine Manastırı, Hagios Antonios Manastırı, Melia antik kenti, Lade adası ve Zeus mağarası’da Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içerisindedir.
Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sahilleri, Türkiye’nin yapılaşmanın olmadığı, en temiz ve doğal kıyılarındandır. Milli Park’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, düzenlenmiş alanlarda günübirlik olarak; 2004 yılı uluslar arası Mavi Bayrak ödüllü koylarında Deniz Sporları yapabilecekleri gibi, Doğa Yürüyüşü, Kaya Tırmanışı, Dağ Bisikleti, Foto Safari, Manzara İzleme, Olta Balıkçılığı, Kültürel Yürüyüşler, Kuş Gözlemciliği, At Safari, Motosiklet Safari ve Botanik Turu etkinliklerini de yapabilirler.
Milli Park sınırları içerisindeki eski Doğanbey Köyü, 1924 yılındaki nüfus mübadelesi ne kadar Rum halkı tarafından Domatia adıyla iskan edilmiş, daha sonra bir Türk köyü halini almıştır. Aydın ilinin Söke ilçesine bağlı tarihi Priene kenti ile Güllübahçe yolunun ilerisinde Tuzburgaz ve Atburgaz köylerinin hemen ardında yer alan bölgedeki son yerleşim yeridir. Samsun (Mykale) Dağları'nın güney yamacına dayalı, milli parkın delta alanına yukarıdan bakan Doğanbey, 1800 yıllarında padişah fermanıyla adalardan getirtilerek burada iskan edilmiş Rumların ve mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen bir açık hava müzesi gibidir. Köy alanında orijinal tarihi yapılar ile Şapel ve Kilise bulunmaktadır. Doğanbey'de bulunan ve 1890'da inşa edilerek önce hastane sonra okul, ardından da hayvan barınağı olarak kullanılan 115 yıllık bina restore edilerek, 2004 yılı Temmuz ayında Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ziyaretçi Tanıtım Merkezi’nin içinde bulunduğu Eski Doğanbey Köyü, antik çağlardan günümüze uzanan bir geçmişe sahiptir. M.Ö. 7.yy'dan günümüze uzanan bir geçmişe sahip olan Doğanbey çevresinde, eski Gümrük binalarının olduğu Karina, antik yerleşim Tebai, Lade adası ve Şorlak şelalesi bulunmaktadır.
Doğanbey'de mevcut ve müsait evlerin de restore edilerek pansiyon şeklinde hizmet vermesine dönük çalışmalar sürmektedir.
Milli Park sınırları içinde ayrıca Anadolu sahillerinin bir Ege adasına (Sisam) (Samos) en yakınına vardığı nokta olan Dilek burnu yer almaktadır (Sisam'dan uzaklığı yaklaşık 1500 metre).
Samsun Dağı’nın Ege Denizi’ne doğru uzantısıyla şekillenen, 20 km uzunluğunda ve ortalama 6 km genişliğinde olan Dilek Yarımadası’nın jeolojik yapısı, Paleozoik şist ler, Mezozoik kalkerler ve mermer ler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir. Yarımada kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir. Morfolojik yapısı içinde birçok tepe, vadi, kanyon ve koy bulunmaktadır. Ortalama yüksekliği 650 m olan yarımadanın en yüksek yeri Dilektepe (Mykale) 1237 m’dir ve yarımada adını bu tepeden alır.
Gerek Dilek Yarımadası’nın, gerekse de Büyük Menderes Deltası’nın barındırdığı farklı ve çeşitli fiziksel özellikler bitki örtüsünün de kısa mesafeler içerisinde farklı ve çeşitli olmasına yol açmaktadır. Milli Park florasında 95 familyaya ait; tür, alttür ve varyete düzeyinde 804 adet bitki belirlenmiştir. Bu bitkilerden 6 adedi Dünya’ da sadece burada görülen (endemik) türlerdir. Bunlarla birlikte Türkiye için endemik olan 31 adet bitki türü vardır. Akdeniz Maki Florası’nın hemen hemen bütün bitki türlerinin en canlı ve sağlıklı örnekleri yer almaktadır. Dilek Yarımadası, Kuzey Anadolu ormanlık yörelerine özgü Anadolu kestanesi (Castanea sativa)’nin en güneye indiği, Adaçayı’nın Ege Bölgesi ’nde görülebildiği, ülkemizde birkaç yerde bulunan Kartopu (Viburnum tinus)’nun, Finike ardıcı 'nın (Juniperus phoenicia), Melez pırnal meşesi 'nin (Quercus ilex & coccifera)ve Dallı servi'nin (Cupressus sempervirens var.horizontalis)küçük orman toplulukları meydana getirerek yetiştiği tek yerdir. Başka deyişle, Milli Park, Akdeniz’den Karadeniz’e kadar tüm Anadolu’da varolan bitki türlerinin doğal olarak bir arada görüldüğü bir doğa müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Bu çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası, Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Biogenetik Rezervleri Şeması ’nda ‘Flora Biogenetik Rezerv Alanı’ kabul edilmiştir.
Dilek Yarımadası 36 tür memeli, 42 tür sürüngen ve 45 tür deniz canlısına evsahipliği yapmaktadır. Yunus ların ve deniz kaplumbağaları nın özgürce dolaştığı bu ortam içinde, türlü alg ler, ahtapot ailesinden kafadanbacaklılar, deniz kestaneleri ve deniz yıldızları, sünger ler ve pek çok balık türü yaşar. Sarpa, İskaroz, Papazbalığı, Karagöz, Melanur, Lapin, Mırmır, Sargoz, Hanoz, İskorpit, Kefal, Çipura bu balıklardan bazılarıdır. 1998 yılında Kavaklıburun koyu sahilinde karaya vuran, Akdeniz'de yaşayan bir tür olan Uzun balina (Baleoneptera phiselus linnea)’nın 14 metre boyundaki karkası Milli Park sahillerinin enderde olsa balinalara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca yarımada, nesli tükenmiş ya da tükenmek üzere olan Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana)’nın batıda yaşadığı son noktadır. Dünya’nın en nadir 10 adet deniz memelisinden biri olan Akdeniz Foku (Monachus monachus)’da yarımada kıyılarında yaşamaktadır. Yabandomuzu (Sus scrofa), Karakulak (Caracal), Vaşak (Lynx), Çakal (Canis aureus), Sırtlan (Hyaena), doğaya terkedilmiş, yabanileşmiş sığırlar ve atlar ile birçok hayvan türü yarımada faunasında bulunmaktadır.
Yarımadanın hemen güneyinde bulunan Büyük Menderes Deltası’nın en önemli su kaynağı, 584 km. uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri’dir. Delta, morfolojik gelişimin hızlı olduğu ağız kısmında, bu gelişim sürecinin ürünü olan birçok lagün ile tuzcul bataklıklar ve çamur düzlüklerini kapsayan taşkın özelliğinde sulak alandır. Bu alan içerdiği biyolojik çeşitlilikten, nesli tükenmek üzere olan canlılardan ve endemik türlerden dolayı uluslar arası öneme sahiptir ve uluslar arası Ramsar, Bern ve Rio Sözleşmeleri ile Barselona Konvansiyonu ile korunmaktadır.
Deltada 255 adet kuş türünün yaşadığı ve bunlardan 70 adedinin ürediği belirlenmiştir. Nesli tehdit altında olan Cüce karabatak (Phalacrocorax pygmeus), dünyada toplam sayıları 3000 çift olduğu tahmin edilen Tepeli pelikan (Pelecanus crispus), Küçük akbalıkçıl (Egretta garzetta), Küçük kerkenez (Falco naumanni) ve Akkuyruklu kartal (Haliaeetus alblcilla) deltada üreyen önemli kuş türleri arasındadır.
MÖ 9.yüzyılda 12 İyon kentinin kutsal toplanma merkezi olan Panionion, antik Thebai kenti, Ayayorgi Manastırı, tarihi Doğanbey köyü (Domatia) ile Karine Manastırı, Hagios Antonios Manastırı, Melia antik kenti, Lade adası ve Zeus mağarası’da Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içerisindedir.
Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sahilleri, Türkiye’nin yapılaşmanın olmadığı, en temiz ve doğal kıyılarındandır. Milli Park’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, düzenlenmiş alanlarda günübirlik olarak; 2004 yılı uluslar arası Mavi Bayrak ödüllü koylarında Deniz Sporları yapabilecekleri gibi, Doğa Yürüyüşü, Kaya Tırmanışı, Dağ Bisikleti, Foto Safari, Manzara İzleme, Olta Balıkçılığı, Kültürel Yürüyüşler, Kuş Gözlemciliği, At Safari, Motosiklet Safari ve Botanik Turu etkinliklerini de yapabilirler.
Milli Park sınırları içerisindeki eski Doğanbey Köyü, 1924 yılındaki nüfus mübadelesi ne kadar Rum halkı tarafından Domatia adıyla iskan edilmiş, daha sonra bir Türk köyü halini almıştır. Aydın ilinin Söke ilçesine bağlı tarihi Priene kenti ile Güllübahçe yolunun ilerisinde Tuzburgaz ve Atburgaz köylerinin hemen ardında yer alan bölgedeki son yerleşim yeridir. Samsun (Mykale) Dağları'nın güney yamacına dayalı, milli parkın delta alanına yukarıdan bakan Doğanbey, 1800 yıllarında padişah fermanıyla adalardan getirtilerek burada iskan edilmiş Rumların ve mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen bir açık hava müzesi gibidir. Köy alanında orijinal tarihi yapılar ile Şapel ve Kilise bulunmaktadır. Doğanbey'de bulunan ve 1890'da inşa edilerek önce hastane sonra okul, ardından da hayvan barınağı olarak kullanılan 115 yıllık bina restore edilerek, 2004 yılı Temmuz ayında Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Ziyaretçi Tanıtım Merkezi’nin içinde bulunduğu Eski Doğanbey Köyü, antik çağlardan günümüze uzanan bir geçmişe sahiptir. M.Ö. 7.yy'dan günümüze uzanan bir geçmişe sahip olan Doğanbey çevresinde, eski Gümrük binalarının olduğu Karina, antik yerleşim Tebai, Lade adası ve Şorlak şelalesi bulunmaktadır.
Doğanbey'de mevcut ve müsait evlerin de restore edilerek pansiyon şeklinde hizmet vermesine dönük çalışmalar sürmektedir.
Milli Park sınırları içinde ayrıca Anadolu sahillerinin bir Ege adasına (Sisam) (Samos) en yakınına vardığı nokta olan Dilek burnu yer almaktadır (Sisam'dan uzaklığı yaklaşık 1500 metre).