Eskişehir merkezinde yer alan kendi adı ile anılan parkın içerisindedir. 1267 yılında 3.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmıştır. Tipik bir Selçuklu camisi iken restorasyonlar ile orijinal şeklini kaybetmiştir. 1944-1951 yılları arasında müze olarak kullanılan cami, bu tarihten itibaren tekrar onarılarak ibadete açılmıştır.
Yerli ve yabancı 50'ye yakın çağdaş cam sanatçısının eserlerinin bulunduğu müze Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Üniversitesi ve Cam Dostları Grubunun işbirliği ile oluşturuldu.
Eskişehir İli, Merkez, Akarbaşı Mahallesi, Atatürk Bulvarı No: 86'da bulunmaktadır. 1945 yılında çevreden derlenen eserlerle Alaaddin Camii'nde depo - müze olarak kurulmuş, 1966 yılında Kurşunlu Camii Külliyesinde müdürlük olarak hizmete açılmıştır. 1974 yılında bugünkü binasına taşınmıştır. Eserler, kronolojik bir düzen içinde, müzenin üç teşhir salonunda ve bahçede sergilenmektedir.
Mimarı, o dönem Eskişehir maarif koleji resim öğretmeni olan ve Eskişehir'deki daha pek çok camide de emeği bulunan Cevat Ülger'dir. 1978 yılında ibadete açılmış, 80'li yıllarda trt'nin bazı dini gecelerde yayın yaptığı Eskişehir'in en modern büyük camilerinden, aynı alanda 1917 yılında Sultan Reşad'ın yaptırdığı yine aynı isimli bir cami bulunmaktaymış.
Eskişehir yerlilerin günlük alışverişlerinde tercih ettiği Eskişehir'in merkezinde bulunan önemli bir bölgedir. Her sokağın belirli sektörlere ayrıldığı Taşbaşı 'nda sokakların birinde altıncılar, diğerinde baharatçılar ve diğerinde ise ayakkabı ve manifaturacılar bulunmaktadır. 2 katlı ve eski tarzda yapılan dükkanları ilk kez görenler Taşbaşı 'nı eski Anadolu şehirlerindeki alışveriş bölgelerine benzetebilirler. Taşbaşı'nın Atatürk Caddesi'ne bakan kısmında bir de Taşbaşı Çarşısı bulunur. Burası daha çok kuyumcuların bulunduğu ufak bir çarşıdır.
PORSUK çayı, esk. Thymbrios, Sakarya ırmağının en uzun kolu; uzunluğu 488 km. Porsuk çayının en uzak kaynağı, Dumlupınar'ın güneyinde Ahır dağının kuzey yamaçlarından çıkan Bayatçık deresidir. Bu dere Murat dağının kuzey yamaçlarından inen Kızıltaş suyu ile Altıntaş ovasında birleşir. Buradan itibaren yatağında sürekli olarak su bulunan akarsu, Porsuk adını alır.
Devrim, Cemal Gürsel'in istek ve özel direktifi ile üretilen, ordunun binek otomobil ihtiyacını karşılamak amacı da güden, ilk yerli ve seri üretim hedefiyle başlanan otomobil projesidir.Dönemin rakamlarıyla 1.400.000 TL'ye malolmuş ve 4.5 ay gibi kısa bir süre içinde proje tamamlanmıştır. Otomobil dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'i (Cemal Ağa) Cumhuriyet bayramına götürerek hem tanıtımını hem ilk vazifesini gerçekleştirecek iken benzinin bitmesi nedeniyle sadece 100 metre gidebilmiştir. Cemal Gürsel tarafından "Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk" mizahi tabirine de konu olmuştur. İşin aslında Eskişehir'den, Ankara'ya trenler ile taşınan devrim otomobillerine benzin koyulmamıştır.Çünkü trende oluşabilecek bir tehlikede otomobillerin en az zararlar kurtarılması düşünülmüş ve araçların ihtiyacı benzinin de Ankara'da konvoy yolunun üzerinde bulunan bir Mobil istasyonundan alınması, ve buraya kadar aracın ihtiyaç duyacağı benzinin mühendisler tarafından trene koyulması dahi mühendislerin en ince detayları dahi ne kadar düşündüğünü ve planladığını gösterir. Trenden indirilen arabalara çok daha sonradan Cumhurbaşkanı binmeden önce yapılan hazırlıklar sırasında neden benzin ikmali yapılmadığı bugün dahi bilinmez.
1997 yılında Eskişehir Şube 13 Şefliği malzeme ambarından alınıp, boyattırılarak şube bürosunda getirilen ve sergilenen Osmanlı İmparatorluğu zamanında Almanya devletine lale motifi olarak imal edilmesi için siparişi yapılıp, 1908 yılında üretilip o yılarda teslim alınarak TCDD'de uzun yıllar kullanılan sobanın gelenler tarafından ilgi çekmesiyle 1998 yılında bir müze açılması fikri ortaya atılmıştır.
Müze binası içi ve bahçesindeki hazırlıklar bitirilerek TCDD 1. bölge özellikle Eskişehir işyerlerinden ve Tülomsaş Genel Müdürlüğünden temin edilen malzemelerle 16.10.1998 tarihinde vatandaşların ziyaretine açılmıştır.
Şelale Park ise Eskişehir gezilecek yerler listesinde yer alan önemli parkların en küçüğü. Ama parkı önemli kılan ise park içinde adını aldığı çok güzel bir yapay şelalenin bulunması ve şehri tepeden görmesi. Özellikle hava karardıktan sonra park içindeki cafe ve restoranda mükemmel bir Eskişehir manzarası eşliğinde çayınızı yudumlayabilir ya da bir şeyler atıştırabilirsiniz. Parkta ayrıca yapay bir yel değirmeni ve çocuk grupları da yer almaktadır.