Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Defender 130 Alkovenli Karavan Yollarda I. Tokat, Sivas, Kayseri, Beypazarı
Kurşunlu Hamam
1576 yılında Behram Paşa tarafından çifte hamam olarak yaptırılmıştır.Osmanlı dönemi klasik hamamlarının özelliklerini taşıyan hamamda kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı bölümler vardır.Beden duvarlarında bulunan demir bağlantılara kurşun dökülerek inşaa edildiği için Kurşunlu Hamamı adını alan yapı aynı dönemde yapılan Behram Paşa Hanı tümleşik ve kompleks bir alan içerisindedir.
İnönü Konağı
Türkiye nin 2.Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ nün 1891-1897 yılları arasında orta öğrenimini Sivas ta yaptığı sıralarda oturmuş olduğu tipik bir Sivas evidir. İki katlı ahşap yapının bir de bodrumu bulunmaktadır. Yapı kırma çatılı, oluklu, kiremit kaplıdır.
Müzede İsmet İnönü’nün fotoğrafları, evde yaşadığı sırada kullandığı eşyalar, çeşitli silahlar, küçük el sanatları, Gürün şalları, yöresel üç etek elbiseler, el işlemeleri ve sikkeler sergilenmektedir.
Susamışlar Konağı
Konağın girişinin üstündeki köşk kısmı ile konağın önündeki çeşme 1815 yılında Benderli Ali Ağa tarafından yapılmıştır. Konağın diğer kısımlarının bu tarihe yakın bir zamanda yapılmış olduğu söylenebilir .Osmanlı döneminde bilhassa 17. ve 18. Asırlardan konağın müştemilatının daha fazla olduğu bilinmektedir. O dönemlerde yazlık ve kışlık odalar, mutfak, kiler, çardak, yolcular için misafirhane(han), anbar, iki ahır, samanlık, kapıcı odası, fırın ve çeşme ile avlu ve bahçesi bulunuyordu.
KAYSERİ
Emir Sultan Camii
Kayseri, Cumhuriyet Mahallesi’nde Şeyh Camisi yakınındadır. Cami ismini yanında gömülü olan Emir Sultan ismiyle tanınan Hoca İzzettin Efendi’den almıştır. Kitabesi bulunmadığından ne zaman yapıldığı kesinlik kazanamamıştır.
Şeyh İbrahim Tennuri Türbesi
Şeyh Camisi’nin bitişiğinde olan bu türbenin kitabesinden 1484 yılında Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Sultan II.Beyazıt zamanında yapıldığı öğrenilmektedir. Türbe içerisinde Şeyh İbrahim Tennuri ve oğulları ve halifeleri Şeyh Lütfullah ile Ali Sultan’ın mezarları bulunmaktadır.
Türbe kesme taştan, altıgen planlı olarak yapılmıştır. Üzeri altı köşeli bir külah ile örtülmüştür. Bu türbe Selçuklu türbe mimarisi ile Osmanlı türbeleri arasında bir geçiş olarak nitelendirilmektedir. Türbe günümüze iyi bir durumda gelmiştir.
Şeyh Tennuri Camii
Halk arasında ''Şıh Camii'' diye de adlandırılmaktadır. Bu camiyi tanınmış din bilgini ve mutasavvıflarından Şeyh ibrahim Tennuri yaptırmıştır.
1473 tarihinde inşa olunan cami, çeşitli tarihlerde tamir görerek günümüze kadar ulaşmıştır. Caminin güney duvarına bitişik olarak Tennuri Hazretlcrinin türbesi vardır. Küçük bir camidir. Halen ibadete açık tutulmaktadır.
Atatürk Evi
İmamzade Raşit Ağa Konağı olarak bilinen ev XIX. Yüzyılda yapılmış Geç Osman lı Dönemine ait eski bir Türk evidir. Aynı malzeme ve işçilikle yapılmış birçok Kayseri evinden, bugün ayakta kalabilen birkaç evden birisi olan bina, ilginç mimari özelliklere sahip,el işçiliği fazla olan,yerel özelliklerin etkisinde kalarak yapılmış bir sivil mimarlık yapısıdır. Konak, kültürel öneminin yanı sıra, Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün ağırlanması bakımından tarihi öneme sahip bulunmaktadır. 19-20 Aralık 1919 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk Heyet-i Temsiliye adına Kayseri’ye ilk gelişlerinde bu konakta iki gece misafir olmuştur.
Hunat Hatun Camii
Hunat Hatun Külliyesi'nin yapılarından biri olan Hunat Hatun Türbesi (kümbeti), cami ile medrese arasında bulunan ve yapı grubuna sonradan eklenmiş olan bir yapıdır. Selçuklu Hükümdarı I. Alaaddin Keykubat’ın karısı Mahperi Hunat Hatun tarafından 1238 yılında yaptırılmıştır.
Hunat Hatun Türbesi klasik Selçuklu üslubunda yapılmış olup, Kayseri'nin en süslü ve gösterişli kümbetidir. Ancak konum olarak cami ile medrese arasında kaldığı ve caddeye bakan (batı) yüzü duvar ile kapandığından, dışarıdan sadece külahı görünmektedir.
Zeynel Abidin Türbesi
Kare planlı türbenin ortasında, Hunat Camii kubbesine benzeyen yükseltilmiş kubbesi yer almaktadır. Dört tarafında üçer pencere bulunur. Bütün pencerelerin üstünde iki satırlık beyitler dolanır. Bina bir müddet il Halk Kütüphanesi olarak kullanılmışsa da 15 Mart 1950'de Seyyid Burhaneddin'in türbesine taşınan naaşı 1995'te yeniden yerine iade edilmesiyle tekrar türbe haline kavuşmuştur.
Zeynel Abidin Türbesi'nin hemen yanında, türbe görevlisi için yaptırılan Türbedar Evi bulunmaktadır. Bina 2 katlı ve 80 metrekare büyüklüğe sahiptir. Büyükşehir Belediyesi tarafından restore ettirilen eser, günümüzde Turizm Danışma Merkezi (Tourism Information) olarak kullanılmaktadır.
Kayseri Kalesi
Kayseri Kalesi'ne ait ilk bilgiye MS. 3 yüzyılda İmparator Gordianus dönemindeki sikkelerde rastlanmaktadır. Romalılar'dan başlayarak Bizanslılar, Danişmentliler, Selçuklular, Dulkadiroğulları, Karamaoğulları ve Osmanlılar Kayseri Kalesi'nin iç ve dış surlarını tamir ve tadil etmişlerdir. Dış surların az bir bölümü ve iç surların önemli bir bölümü günümüze ulaşmıştır.
Saat Kulesi
20. yüzyıl başında Sultan II. Abdülhamit zamanında tüm büyük şehirlerde birer saat kulesi ve muvakkithane yapılması için ferman yayınlanmıştır. Kayseri Saat Kulesi de bu fermanın sonucu olarak 1906 yılında inşa edilmiştir.
Kapalı Çarşı
Türkiye'nin dört büyük kapalı çarşısından biri olan ve dört giriş kapısı bulunan Kayseri Kapalı Çarşısı, 1859 yılında halk tarafından yaptırılmıştır. Osmanlılar zamanında yapılan kapalıçarşılar arasında İstanbul Kapalıçarşı'dan sonra en büyüğü olarak kabul edilen Kayseri Kapalıçarşısı, tarihinde birkaç defa yangınlarla büyük zarar görmüş, 1987-1991 yılları arasında bütünüyle ele alınarak "eski Osmanlı mimarisi" tarzında yeniden yaptırılmıştır. Kuyumculardan baharatçılara, urgancılardan giyim eşyası satan dükkanlara kadar içinde birçok dükkan bulunan Kapalıçarşı, bugün tüm renkliliğiyle Kayseri ticaretindeki önemini hala korumaktadır.
Vezir Han (Yüncüler)
Vezir Hanı, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından 1724 yılında yaptırılmıştır. İnşa edildikten sonra yayınlanan bir fermanla Vezir Hanı'nda sadece kuyumcu, abacı, kumaşçı, çuhacı gibi o günün itibar gören mesleklerinin faaliyet göstermesine izin verilmiş, bu uygulama Damat İbrahim Paşa'nın ölümünden sonra yürürlükten kaldırılmıştır.
Ulu Camii
Kayseri şehir merkezinde olup, Kapalıçarşı'nın yanında yer almaktadır. Ulu Cami olarak bilinmekle beraber değişik kaynaklarda Cami-i Kebir veya Sultan Camii olarak da anılmaktadır.
H.530/M.1135 tarihinde, Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılmıştır. Caminin kuzeye açılan kapısının yanındaki kitabe ise bir onarım kitabesidir. Melik Mehmet Gazi’nin yeğenlerinden olan Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından 1206 yılında onartılmıştır. Aynı şahsın kızı olan Atsuz Elti Hatun da Gülük Camii’ni aynı dönemde onartmıştır.