Çeki Demiri Tse Ve Tüvtürk Saçmalığı.

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan tafony Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 40
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 12,379

tafony

Yeni Üye
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
12
Selamlar, iki gün önce VW Caddy aracıma Agus Karavan'da çeki demiri taktırdım.

Aynı gün montaj tamamlandı ve aracı alıp TSE'ye gidip dosyasını onaylattım. Normal olarak sonraki adımda Noter'e gidip ruhsata işletecektim ki aracın muayenesi geçmiş olduğu için (unuttum tamamen benim hatam) sistemin çeki demirini ruhsata işlemeye izin vermediğini ve aracımın "genel muayenesini" yaptırıp tekrar kendilerine gelerek ruhsata işletmemi istediler.

Buraya kadar herşey normal gözükse de randevu alıp muayeneye gittiğimde Tüvtürk, araçta çeki demiri olduğu ve ruhsata işlenmediği için "ağır kusurlu" diyerek muayeneden geçirmiyor. Normalde çeki demirinin kendileriyle bir bağlantısı yok, TSE'den onaylatıp noterde ruhsata işletip devam ediyorsun, mevzuat da bu şekilde fakat şimdi benden ya çeki demirini "söktürmemi" (ki çok zahmetli ve maliyetli, sadece kanca kısmı sökülünce olmuyor tamamen sökülecek) ve ücretsiz muayene tekrarı almamı ya da yeniden "tadilat muayenesi" alarak (+500 lira ve saatler süren bekleme) çeki demirini onaylatmamı ve ardından muayeneden geçmemi istiyorlar.

Mevzuatları ve yasaları okudum fakat çok fazla gri alan olduğu için anlam veremediğim noktalar olduğundan uzatmak istemedim ve yarına tadilat muayenesi aldım tekrar.

Özet olarak, aracınızın muayenesi geçmişse çeki demiri işine girmeyin, önce muayeneyi halledin.Bunu buraya yazmamın sebebi, ilerde başına gelen olursa aynı sorunla uğraşmasın. Süreçleri Tüvtürk'tekiler, TSE ve taktırdığım yer de tam olarak ne yazık ki bilmiyor.
 

Etiketler
ceki demiri
Gerçekten çok kötü bir durum. Geçmiş olsun.

Ben, bizim durumumuzu her konuda "laf dinlemeyen yaramaz çocuk" sendromu ile açıklarım. Her halimize cuk oturur. Şöyle: Bir çocuğa, "sobaya dokunma elin yanar" dersiniz. Bir kısım çocuk başkalarının tecrübelerinden yararlanmayı bilir ve dokunmaz. Bir kısmı ise, laf dinlemez, aldırmaz, düşünmez, gider sobayı illa ki eller. Anca o şekilde öğrenir.

Anlattığınız durum da bunun gibi. Böyle bir problemin olmaması için, bu gibi senaryoları baştan düşünecek ve tedbirini alacak, gerçekleşirse izlenecek yolu tespit edecek kişiler, bu işleri ellerindeki yönetmeliğe bakarak uygulayan sorumlulardır. İşleri araç muayenesi, TSE onayı, ruhsata işleme, vs. Ama bir tanesi de, "yahu şöyle şöyle bir şey olursa ne yaparız" diye düşünmüyor. Ta ki başlarına gelene kadar. Başa gelince de çözüm yok tabii. Vatandaşa bindir gitsin. Oysa bu insanlar, sorun görüp çözüm geliştirmek için de maaş alıyorlar. Çünkü bu işlerle her gün birebir muhatap olup, sorunları algılayan, gören, şahit olan onlar. Bir kaç defa o el sobada yanacak, ondan sonra "belki" bir gün birisi bir çözüm bulacak, o çözüm yönetmeliğe girecek, vs. Ama illa ki O EL YANACAK!
 

Çeki demiri montaj işyeri en azından servis sorumluluğu açısından uyarmalıydı. Sadece çeki demiri satın alınsaydı tabi satıcının uyarma sorumluluğu olmazdı.
Ama araçlara herhangi bir değişim yapacak işyerlerinin ise değişimin sadece teknik olabilirliğini değil, resmî durumunu da kontrol etme sorumluluğu olmalı. Zaten yönetmelik “ Takılacak Çeki Demirinin, Avrupa Topluluğu EC94/20 standardı belgesinin olması ve yetkili montaj merkezlerinde takılması gerekir” demekte. Hem çeki demirinin teknik durumunu kontrol ederek uyarlamak için bin meşekkatle yetkisini al hem de müşterinin durumunun prosedüre uygunluğunu es geç. Müşteri yaşamında ancak bir iki kere çeki demiri taktırıyor, onlar ise günde birkaç tane takıyor..

Bu durumda hiç olmazsa arada bir ekstra iş çıkmasını hedefledikleri suçlamasını kabul etmeliler. Ben böyle tekrar gelen müşterime teşekkür eder bundan sonra her çeki demir taktırmak isteyenlerin durumunu sorgulayacağımı söyler, kendisinden de ücret almazdım..

Tabi nihai sorumluluk maalesef araç sahibinde kalmakta.
Sorumluluk duyarak herkesi uyarmanız gayet yerinde olmuş.

Bürokrasi ise sadece mantığı dahilinde hareket ediyor. Fazlasını beklememek lazım. Bürokrasinin milliyeti yok. Bütün ülkelerde ayni şekilde düşünüp, uygulamakta.
TSE ve TÜV de yönetmeliklerine uygun hareket ediyor. Ortada bir hata var. Neden yaptıkları saçmalık olsun ki ?
 
Son düzenleme:

Almanya’daki bürokrasiden bir örnek vereyim.

2007 yılında internetten aldığım aracıma uygun çeki demirinin montajını tanıdığım bir tamircide yaptırdım.

Çeki demirinin paketinde ṣöyle bir yazı vardı: Bu çeki demiri aracınıza uygundur. Montajından sonra tüve girmek ve çeki demirini ruhsata iṣletmek gerekmez. Sadece bu yazıyı aracınızda bulundurun.

Aracımla ṣimdiye kadar yedi defa tüvden geçtim. Bir iki defa da polis kontroluna takıldım. Hiç kimse, araçta, ruhsatında yazılı olmayan bir çeki demiri var demedi.

Bürokrasi insanların devletle olan iṣlerini düzenlemek, kolaylaṣtırmak için var diye biliyorum.
 

.
Aşağıda Almanya’nın saygın ekonomi gazetesi olan Handelsblatt’da yayınlanan “Almanya, dijital alanda örnek ülkeler İtalya ve Türkiye’nin gelişiminden neler öğrenebilir ?” başlıklı makalesinin bir bölümünün tercümesini veriyorum.

Bu iki ülke Avrupa'nın geri kalanından daha iyi ne yapıyor? Peki, yeni Alman koalisyon hükümeti, dijitalleşme konusunda ilerleme kaydeden Roma ve Ankara'dan neler öğrenebilir ?

Örneğin kamu yönetimi:
Türkiye'deki dijital dönüşümün tadını çıkarmak isteyen herkesin kendi akıllı telefonuna bakması yeterli. "e-Devlet" yani Almanca "e-Staat" uygulaması aracılığıyla Türk vatandaşları, kayıt belgelerinden vergi beyannamelerine ve isim değişikliklerine kadar neredeyse tüm devlet hizmetlerine erişebiliyor ve tüm bunları randevu aramak zorunda kalmadan, ofiste beklemek zorunda kalmadan ve bir belge için nakit ödeme yapmak zorunda kalmadan yapabilmekte.

Ankara'nın otoriter siyasetinin gölgesinde, ekonomik zorluklara, enflasyona ve pandemiye rağmen, ülke dijital dönüşümde Almanya'dan oldukça ileride. Kamu yönetiminin dijitalleştirilmesi bir prestij projesi ya da siyasi bir çekişme konusu değil, sadece amaca ulaşmak için gerekli bir araç


Kendimizi o kadar kötü görmeyelim.. 😉

Yazının adresi
(Sayfanın tümüne kayıt yaptırmadan ulaşmak isteyenler, tarayacılarına anonim olarak girmeli)
 
Son düzenleme:



.
İzninizle bir iki ilave daha yapıp, kendim için konuyu kapatayım.

Yönetmelik dışı bir durum olarak aracın muayenesini geçirmeyi zaten hata olarak kabul ediyorsak, o hatayı yine yönetmelik dışı düzeltmeyi hedeflemenin ve kabul görmeyince de kurumları saçma davranışlı olarak sıfatlandırmanın maalesef karşılığı da kalmamakta.. 😉

Türkiye’deki çeki demiri montajı prosedürünün Almanya’dan daha çetrefilli olduğu tartışmasız.
Yasa veya yönetmeliklerin kendisinden çok etrafından dolanmanın hala çoğunlukla halk sporu olarak görüldüğü bir toplumda, düzen bilmem başka nasıl korunabilirdi ?
Düzenlemelerin bize uymayan yerlerini hemen hata olarak sınıflandırmadan, bilerek öyle yapılmadığından emin olmak lazım !

Tabi yine de sonuçta bazen çeki demirinde olduğu gibi düzen enflasyonu yaşanıyor bazen de bilgi eksikliği yüzünden karavanda gaz sistemlerinin kontrolü bile dikkate alınmıyor..
Fakat bir taraftan çeki demiri prosedürü için yakınıyoruz ama nedense gaz sistemlerimizin kontrol edilmediğinden şikayet etmeyi aklımıza bile getirmiyoruz.

TSE, TÜV ve montaj atölyesinin prosedür için “bilmiyorum” demelerini, “ben onu bunu bilmem, kendi işimi yaparım” olarak anlamalı.
Kabul edelim ki onlar hem eğitimli hem de devamlı işin içinde.
 
Son düzenleme:

Ben de e-devlet üzerinden Türkiye’den transfer edilen küçük emekli maaṣımı takip edebiliyorum. Almanya’da bu olanağım yok. Örneğin, Türkiye'deki banka bu ay para transferini yapmadı ve emekli maaṣını sbk‘ya geri gönderdi ama burada konumuz çeki demiri ve tüv.

Bu iṣleri bilen bir firmanın montajını yaptığı bu çeki demiri trafikte bir tehlike oluṣturmuyor. Sadece önce tüv sonra montajı yapılması sırasına uyulmamıṣ.

Belki bir baṣka tüv görevlisi konuyu böyle büyütmeyebilirdi.

Ama esas sorun bu değil.

Bu forumda tüvle ilgili sık sık sorunlar dile getirilir. Örneğin karavanların her yıl tüv kontrolundan geçmesi. Burada düzeltilmesi gereken bir mevzuat var.

Tüv kendi mevzuatını kendisi yapmadığına göre, bu mevzuattan sorumlu olanlara durumu sık sık duyurmalıyız.

Mevzuattaki hataları söylemeden çözüm beklememek lazım. Hatayı yapanlar bunu kasten değil konuyu bilmedikleri için yapıyorlar.
 
Son düzenleme:

Çeki demiri montaj işyeri en azından servis sorumluluğu açısından uyarmalıydı. Sadece çeki demiri satın alınsaydı tabi satıcının uyarma sorumluluğu olmazdı.
Artık ruhsatlarda son muayene tarihi yazmıyor. Kontrollerde polisler ellerindeki tabletlerden plaka kontrolü yapıyor. Çeki demiri montajı yapan Agus'un ona bakmaması bence normal. Ayrıca yapan gençler Almancı çocukları , Alman tedrisatından geçmişler :smiley:
TSE , plakalardan muayene tarihine Emniyet'in kullandığı sistemden bakabiliyor mu bilmiyorum. Eksiklik , çeki demirini onaylayan TSE de bence.
 

.
Tahminim, karavan tescilinde olduğu gibi TSE onayı için TÜV muayenesinin işlevinin olmaması ? Yönetmenliğini bilenler yazsın lütfen.

Montajı yapan yerin her hangi bir belgeye bakmasını değil, bir servis hizmeti olarak, TÜV belgesinin geçerliliğinin olup olmadığı için uyarmasını kast etmiştim.
Üretim sistemleri için olabilir fakat hizmet sektörü için Almanya’dan çok şey öğrenmemiz gerektiğini sanmıyorum.

“Almancı” lumpen ağzı bir terim, keşki ortak bilincimiz daha yakışanını üretebilseydi..

Konuyu kapattım demiştim, yine de yazmadan edemedim..😋
 
Son düzenleme:




Türkiye'de bürokrasinin varlık nedeni, devletin vatandaşına güvenmemesi. Bürokrasi sadece bu açığı devlet lehine kapatmak için var diye kabul ediliyor ve o amaçla kullanılıyor.

Çok haklısınız. Yazdıklarınızın doğruluğunu hergün fiilen yaṣıyorum. Türkiye’de olmadığım halde.

Aynı anda iki kültürde yaṣamak çok zevkli olduğu gibi çok stresli de olabiliyor. Aynı formaliteleri iki tarafta da yaptırırken bir tarafta insana saygıyı bir tarafta da ṣüpheyi hissediyorsunuz. Bu konuda bir kitap yazabilirim.

Çözüm, devletin bürkrasiyi vatandaṣ lehine kolaylaṣtırması ama koyduğu kuralların da uyulmasına dikkat etmesinde. O zaman Almanya’da yolda giderken yediği muzun kabuklarını araçtan dıṣarıya atmayan Almancı bunu Türkiye’de de yapmaz.😅
 


Ben bir devlet memuru Mühendis olarak 36 sene çalıştım. Şayet şikayet edilen "BÜROKRASİ" denen her şeyin kendine göre kuralları ve kaydı olmasa hiç kimse yada makam ne yaptığını ispat edebilir nede sahip çıkabilir. Devletimiz bürokrasiyi yazılı kuralları ile uygularken belki kuralları "ŞÜPHECİLİK" baskısı ile biraz sıkı yada sert yazsa da böyle olması uygulayan ve uygulanan için en doğrusudur
.
 

Devletimiz bürokrasiyi yazılı kuralları ile uygularken belki kuralları "ŞÜPHECİLİK" baskısı ile biraz sıkı yada sert yazsa da böyle olması uygulayan ve uygulanan için en doğrusudur
Evvel Allah en ufak delikten geçip gidiverme konusunda üstümüze yoktur..
Bu nedenle uygulamların sıkı olmasını ben de doğru buluyorum..
 




Nüfus kağıdım oldukça eski olduğu için Türkiye’deki bürokrasiyi uzun zamandır tanırım.

Bizdeki bürokrasi hep düğmeleri yanlıṣ iliklenmiṣ gömlek gibidir.

70’li, 80’li yıllarda da bu böyleydi.

80’li yıllardan sonra Almanya’da değiṣik görevler nedeniyle binlerce defa bürokrasi ile temasım oldu.

1980-1990 arasında büyük bir belediyenin yabancılar danıṣma kurulunda çalıṣtım. Mevzuatın yabancıları dikkate alması konusunda bu kurulun fikri sorulurdu. Yabancılar konusunu sık sık basınla da görüṣürdük.

Basından hep bir isteğimiz olurdu. Bir yabancı suç iṣlerse hemen milliyetini yazmayın derdik. Bugün Alman basını büyük ölçüde buna uyar.

Hangi ülkede olursa olsun, mevzuatın değiṣen yaṣam ṣartlarına uyması lazım.

2020 yılına ait bir gazete haberine göre Türkiye’de trafikte dolaṣan sigortasız araç sayısı 7,9 milyon. Bu demektir ki 7,9 milyon araç Tüv‘e de gidemiyor. Bu sayıya, vergisini, köprü ve otoban ücretlerini ödemeyenleri de ilave etmek lazım.

Tüv’e görevi dıṣında sorumluluk yüklememek lazım. Her kurum kendi görevini yapsın.

Bir diğer konu, trafik sigortasının teminat bedelinin kazada oluṣan hasarları karṣılar yükseklikte olması lazım.

Ben bu konuları siyasi olarak değil toplumsal bir sorun olarak görüyorum. Trafiğe ister araçla ister yaya olarak çıkan herkesi ilgilendiren bir sorun.
Bu sorunları birlikte çözebiliriz.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,662
Mesajlar
1,521,812
Kayıtlı Üye Sayımız
166,519
Kaydolan Son Üyemiz
cagatayuysal

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst